Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1272 E. 2022/488 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1272 Esas
KARAR NO : 2022/488

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin 30.12.2014 tarihinde evin önünde bulunan … sokağında, yaşlılığının da verdiği ve 40 senedir kullandığı aynı güzergahı nedeniyle her zamanki tecrübe ,titizlik ve üstün dikkatiyle, sağ kaldırımdan yavaşça yürüyerek … Caddesiyle kesiştiği köşe başına gelmiş ve … Cd.karşı kaldırımına geçmek için önce yolun sağına sonra yolun soluna tekrar sağına bakarak emniyetli geçiş olduğuna yine sağına bakarak karar vererek yürümeye başladığını, ,önündeki İlk yol şeridini geçip ikinci yol şeridinin yarısını da geçmişken, sağ tarafına 135 metreden çok hizli gelen aracın sol ön tamponuyla vurduğunu ve kendisini geriye orta şeride doğru fırlattığını görmüş ve o andan sonra bilincini kaybettiğini, açık bir ifade ile , (2) nolu davalının kullandığı aracın yolun karşısına geçmekte olan müvekkileme kaldırıma çıkmak üzereyken kendi şeridi üzerinde çarptığını, müvekkiline çarpan aracın … plakalı … marka otomobil olduğunu, maliki (1nolu davalı ,sürücüsü de (2) nolu davalıo olduğunu, M.K.T.Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi de (3) nolu davalıya yaptırıldığını, kaza mahalli olan köşede ,kaza anında ;oto korkuluğu ,emniyet şeridi, trafik işaret levhası ışıklı/sesli işaret levhası ve trafik görevlisi bulunmadığını, kaza akabinde müvekkilinin ambulansla … Hastanesine kaldırıldığını ve beyin kanaması geçirdiği , sol yüz elmacık kemiklerinin kırıldığı ,göz altı plakasının kırıldığı,sağ omuz tendonunun koptuğu,sağ sırt kaburgasında ezikler olduğu ,yoğun doku zedelenmeleri ve bütün sırt kaslarında kanamalarının olduğu bilgisi verilerek , tedaviye başlandığını ve ameliyat yapıldığını, kaza sonrası tedavisi/ameliyatı için … Hastanesine biri 58.000-TL, diğeri de 1.111.74 TL olarak bedeller ödediğini ,şimdilik maddi tazminatımızın kaynağını bu kalemlerin oluşturduğun, 6111 sayılı kanun gereği trafik kazası sonucu doğan sağlık hizmet bedellerini … ‘dan alabilmek için ,(4)nolu davalı Kuruma 03.02.2015 günü 649399 gelen evrak kayıt numarası ile baş vurmuş, ancak, Kurum değişik bahanelerle ve Acıbadem Hastanesinin ticari sır nedeniyle de veremeyeceğini ifade ettiği belgeler isteyerek tahsilatı imkansız hale getirdiğini, bu güne kadar hiçbir ödeme de yapmadığını, bu konuda Uzman doktor – bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bir bilirkişi raporunun alınarak 2918 S.K.nun 98.m. kapsamında kalan masraflar yönünden (4).davalı kurumun sorumlu olduğu miktarın tespiti yapılarak buna hükmedilmesini, kapsam dışında kalanlar yönünden ise (3).davalı sigorta şirketinin sorumlu tutularak hüküm kurulmasını bu miktarlar yönünden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının hüküm altına alınmasını istediklerini, bu giderlerden diğer davalıların da müştereken sorumlu olduklarını, müvekkilinin kazada yaralanmasından ötürü çektiği acı ve ızdırabın kısmen dahi olsa manen hafifletilmesini teminen davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen 10.000-TL.sı manevi tazminat talep ettiklerini, araç sahibinin aracını satarak alacağın tahsilini tehlikeye düşürmesi söz konusu olduğundan … plaka nolu araç trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, gerekçeli ve denetime açık bir bilirkişi raporunun alınarak 2918 S.K.nun 98.m. kapsamında kalan masraflar yönünden (4).davalı kurumun sorumlu olduğu miktarın tespiti yapılarak buna hükmedilmesini, kapsam dışında kalanlar yönünden ise (3).davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesiyle sınırlı olmak üzere sorumlu tutularak hüküm kurulmasını bu miktarlar yönünden toplam 59.111.74 TL.lık maddi tazminattan tüm dava masrafları,avukatlık ücreti vekaleti ve kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının hüküm altına alınmasına , davalılar … ve … in 10.000-TL.lik manevi tazminatı müvekkiline müşterek ve müteselsilen tüm dava masrafları ve avukatlık ücreti vekaleti ve de kaza tarihinden itibaren işleyen kanuni faiziyle birlikte ödemesine ,… plaka araç kaydı üzerine ihtiyati tedbir konmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen ilk fıkrada; 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce …’na müracaat edilmesinin zorunlu olduğunu, davacı tarafça başvuru şartı yerine getirilmediğinden, müvekkili aleyhindeki davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, 5510 sayılı Kanun’un “sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları” başlıklı 67. Maddesinin birinci fıkrasına 13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile “trafik kazası halleri” ibaresi eklenmiş olup; 5510 sayılı Kanun’un 101, maddesinin “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun kükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür,” hükmü gereğince davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkili Kurum ilgili birimi Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi ile yapılan yazışma neticesinde, davacının başvurusuna istinaden yapılan inceleme sonucunda ödeme yapılması tıbben uygun görülmüş olup, işlemleri tamamlanmadığından henüz ödeme yapılmadığının anlaşıldığını, davacının başvurusunun sonuçlanmasnı beklemeden dava açma yoluna gittiğini bu nedenle müvekkili aleyhindeki davanın esas yönünden de reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …ve … vekili cevabında, müvekkillerinden …’in … plakalı aracın sahibi, … ise olay gerçekleştiğinde araç sürücüsü olduğunu, … plakalı aracın MKT Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası … Genel Sigorta A.Ş tarafından yaptırıldığını, dava konusu maddi ve manevi tazminata esas teşkil eden ceza dosyası … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davacı vekilince dava dilekçesinde her ne kadar davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu iddia etmiş olsa da bu kabul bunun kabul edilemeyeceğini, davacının yaya olarak karşıdan karşıya geçişlerinde KTK ilgili maddelerini ihlal ettiğinin kaza tutanağında da mevcut olduğunu, davacının ev hanımı olduğunu, müvekkillerinden araç sahibinin de ev hanımı olup, araç sürücüsü … ise asgari ücretle çalıştığını, davacının kaza sonrası çektiği acıların müvekkilleri tarafından da paylaşıldığını, Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de hükmedilecek manevi tazminatın, davacının ekonomik ve sosyal durumu gözetilerek zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde hak ve mesafet kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar olarak tespitinin gerektiğini beyan ile davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile davacı vekilinin dava dilekçesinde 30.12.2014 tarihinde yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … pakalı aracın, 25.11.2014 başlangıç 25.11.2015 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Vrafik) Sigorta Poliçesi ile … adına müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini dilekçesinde söz konusu kaza sebebiyle davacının yaralandığını, neticesinde 59.111,74 TL tedavi masrafı yaptığını belirtmiş ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu bedelin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, ancak davacı vekilinin tedavi giderleri ile ilgili talebinde yasal isabet bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin tedavi giderleri ile ilgili olarak hiçbir kişi ya da kuruma karşı hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, bilindiği gibi kamuoyunda Torba Yasa olarak da anılan ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik 2918 Sayılı Karunun 98. Maddesi ve 6111 Sayılı Kanunun Geçici Birinci Maddesi gereğince, yine 6111 Sayılı Kanunun Geçici Birinci maddesine göre de; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri … tarafından karşılanır.” hükmü bulunduğunu, bu durum karşısında iş bu davada tedavi masrafı olarak talep edilen maddi tazminatın Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren faiz talebini müvekkil sigorta şirketine de yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, davacının dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili sigorta şirketinin dava tarihinden önce davacıya karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeni ile katlanılan tedavi giderlerinin kazaya kusuru ile sebebiyet verdiği iddia olunan araç işleteni, sürücüsü ve sigortacısı ile Sosyal Güvenlik Kurumundan ve manevi tazminatın araç sürücüsü ve işleteninden tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının dava konusu kazada yaralanmasından ötürü gördüğü tedavilere ilişkin bilgi ve belgeler, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucu tutulan tutanaklar, … nezdinde dava konusu olaya ilişkin bilgi ve belgeler, poliçe ve hasar dosyası örnekleri ile ceza dosyası örneği celp edilmekle dosyamız içerisine alınmıştır.
Dava konusu olay ile ilgili olarak … 31. Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile davalı sürücü … hakkında yapılan ceza yargılaması neticesinde, …’in Şadiye …’ye karşı Taksirle Yaralama suçunu işlediğinin sabit olduğuna hükmolunduğu ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan … Sigorta A.Ş vekili 16/03/2017 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla sulh olduklarını beyan etmiş, davacı vekili sulhe karşı 03/10/2017 tarihli beyanında araç maliki ve sürücüsünden manevi tazminat ve … ‘ya karşı açılan davadan doğan hakları mahfuz kalmak kaydıyla mutabık kalınan toplam 18. 200- TL nın tahsil edildiği, bu tahsilatın 15,400-TL’sı müvekkilem davacı …’ye sadece bir kısım maddi tazminatın asıl alacağı ve buna isabet eden kaza tarihinden sulh tarihine kadar olan faizi ve bu asıl alacağa isabet eden orandaki dava masraflarına karşılık ödendiği, bakiye 2.800-TL da söz konus asıl alacağa isabet eden dava ve icra avukatlık ücreti vekaleti olarak bendenize brüt ödenen ücret olduğu, açık bir ifade ile 15.400-TL sı ödeme kalem kalem detaylandırılmamış total olarak sadece davalı … Genel Sigorta A.Ş. ile sigorta poliçesi hükümleride nazara alınarak varılabilen sulh rakamı otarak ortaya konduğunu, bu nedenle de bakiye maddi tazminat yönünden …’da dahil diğer davalılar ve manevi tazminat yönünden de diğer davalı hakiki şahıslardan olan taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davacının dava konusu kazada yaralanmasından ötürü uğradığı maluliyet ve iyileşme süresinin tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yaptırılan incelemesi neticesinde “Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 14/12/2016 tarih 22738 sayılı, 17/11/2017 tarih, 24733 sayılı ve 26/10/2020 tarih 13746 sayılı müzekkereleri ile muayene edilmek üzere Kurumumuza çağrıldığı ancak kişi başvurmadığından muayenesi yapılamadığı ve Mahkemenizin 24/03/2021 tarih 2015/272 esas sayılı yazısı ile kişinin kurulumuzda hazır edilmesinin mümkün olmadığı bildirildiği, 13/08/2021 tarih 2015/1272 esas sayılı yazınız ile dosyadaki belgeler üzerinden rapor düzenlenmesi istendiği anlaşılmakla, Mevcut belgelere göre; … kızı, 1942 doğumlu, … ’nin 30/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Davacının dava konusu kazada yaralanmasından katlandığı tedavi giderlerinden kaynaklanan zararının ve ayrıca dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının tespiti bakımından kusur uzmanı, tedavi giderleri uzmanı ve sigortacı bilirkişiler …, … ve … vasıtasıyla yaptırılan inceleme neticesinde ” …plakalı otomobil sürücüsü …’in davacı mağdur yaya …’nin yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 60 (yüzde altmış) oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’nin kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 40 (yüzde kırk) oranında tali derecede kusurlu olduğu, poliçenin kaza tarihi itibariyle kişi başına Tedavi ve Sakatlanma teminatı 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu ve ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartlarının A/3-b maddesi gereğince manevi tazminat taleplerinin sigorta teminat kapsamı dışında kaldığı, 6111 Sayılı Yasa ile getirilen yasal düzenleme sonucunda KTK.’nun 98. maddesinde belirtilen trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda tedavi giderleri yönünden sorumluluğun davalı …’na geçmiş olduğu ve dolayısıyla sigorta şirketinin sorumluluğunun sona ermiş olduğu, ancak, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi yol giderine ilişkin tazminat kalemlerinin, sağlık hizmet bedellerine ilişkin tedavi giderlerinden olmayıp, ZMS!/Trafik Sigorta Poliçesi gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği, … tarafından yapılacak tetkik ve tedavi ödemeleri toplamının % 9 yasal faizi hariç 3.985,68 TL olduğu, diğer davalılar tarafından yapılacak tetkik ve tedavi ödemeleri toplamının % 60 kusur oranına göre faizi hariç 33.075,63 TL olduğu, davalı tarafın % 60 kusur oranına göre Evde Bakım Giderleri Toplamının 567,11 TL olduğu, Davalı tarafın %60 kusur oranına göre ulaşım giderleri toplamının faizi hariç 106.92 TL olduğu” görüş ve kanaatine varıldığı 09.02.2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve dosyanın önceki bilirkişi heyetine verilip, bilirkişi raporuna davacı ve davalı … vekillerinin yapmış olduğu itirazlar ayrıntılı olarak incelenip değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişiler tarafından yapılan ek inceleme neticesinde ” 6111 Sayılı Yasa ile getirilen yasal düzenleme sonucunda KTK.’nun 98. maddesinde belirtilen trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda tedavi giderleri yönünden sorumluluğun davalı …’na geçmiş olduğu ve dolayısıyla sigorta şirketinin sorumluluğunun sona ermiş olduğu, ancak, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi yol giderine ilişkin tazminat kalemlerinin, sağlık hizmet bedellerine ilişkin tedavi giderlerinden olmayıp, ZMS/Trafik Sigorta Poliçesi gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği, anılan kanun hükmünde ve ilgili diğer mevzuatta … tarafından sağlık hizmet bedelleri ödenirken kusur indirimi yapılacağı yönünde herhangi bir hükme rastlanılamadığı, ortaya çıkan sağlık sorunu meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşmuş ve bu kazanın filli sonucu olduğundan, trafik kazalarında tedavi sürecinin bir bütün olduğu ve sebep sonuç ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, trafik kazaları sonucu ortaya çıkan (trafik kazası ile illiyet bağı bulunan) tüm sağlık sorunlarının hayatı veya vücut bütünlüğünü tehdit etsin ya da etmesin (SUT’ta tanımlanan acil hal kapsamına girsin ya da girmesin) Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde ele alınarak, tedavi sona erinceye kadarki sağlık harcamalarının ödemesinin bu doğrultuda yapılması gerektiği, kök bilirkişi raporunda yer alan … açısından hesaplamaların bilirkişi heyetince kişisel görüşlerine göre değil, raporda da verilen Sağlık Uygulama Tebliği’nin açık hükümlerine göre yapıldığı, … plakalı otomobil sürücüsü …’in davacı mağdur yaya …’nin yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 60 (yüzde altmış) oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’nin kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 40 (yüzde kırk) oranında tali derecede kusurlu olduğu, … SSGM’nin … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaplı 26/02/2016 tarihli … sayılı yazısında … tarafından davacı için ödeme yapılmadığı belirtildiğinden; … tarafından yapılacak tetkik ve tedavi ödemeleri toplamının % 9 yasal faizi hariç 3.399,62 TL * 76,14 TL = 3.475,76 TL olduğu, diğer davalılar tarafından yapılacak tetkik ve tedavi ödemeleri toplamının %60 kusur oranına göre faizi hariç 33.381,58 TL olduğu, davalı tarafın % 60 kusur oranına göre Evde Bakım Giderleri Toplamının 567,11 TL olduğu, davalı tarafın % 60 kusur oranına göre ulaşım giderleri toplamının faizi hariç 106,92 TL olduğu” 13.05.2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanma nedeni ile katlanılan tedavi giderlerinin ve ayrıca bu yaralanmadan kaynaklanan manevi zararların araç işleteni ve sürücüsü ile sigortacısı ve ayrıca tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsili istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 30/12/2014 tarihinde davalı …’in maliki olduğu, davalı …’in sevk ve idaresindeki ve davalı … Sigorta A.Ş nden sigortalı … plakalı aracın yaya olarak yürüdüğü sırada davacıya çarpması şeklinde meydana geldiği, mahkememizce kusur oranlarının tespiti bakımından konusunda uzman bilirkişi marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in % 60, davacı asilin ise % 40 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, tespitin mahkememiz dosyası, ceza dava dosyası kapsamı ile olayın meydana geliş şekli ile uyumlu olduğu anlaşılmış, tedavi giderleri uzmanı ve sigorta uzmanı bilirkişiler vasıtası ile kusur oranların da gözetilerek yaptırılan inceleme neticesinde davacının davalılar araç işleteni ve sürücüsünden tedavisi için yaptığı tüm harcamalarına istinaden talep edebileceği maddi zararının 34.055,61 TL, davalı … ndan katlanılan tedavi giderlerine istinaden talep edebileceği miktarın 3.399,62 TL olduğunun tespit ve rapor edilmiş ve bilirkişi heyeti raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu kanaatine varılmış olmakla, davacının … Sigorta A.Ş ne karşı açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, davacının bu davalıdan ve davalı sigorta şirketinin davacı tarafça yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açtığı davanın kısmen kabulüne, 3.399,62 TL nın 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalılar …ve …’e karşı açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, 34.055,61 TL nın bu davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaç edinen manevi tazminat belirlenirken, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlar gibi her olaya ilişkin özel haller dikkate alınarak, miktarının amacına göre belirleneceği, husumet konusunun manevi etkilerini bertaraf etmek adına hükmedilebileceği, takdir hakkı kullanılırken objektif ölçüler göz önünde bulundurularak uğranılan manevi zararın tespiti ile manevi tazminat miktarının takdir edilmesi gerektiği, ayrıca, verilecek manevi tazminatın, zarar görenlerin zenginleşmesine ve zarar sorumlularının da fakirleşmesine yol açmaması gerektiği, manevi tazminatın ceza niteliğinde olmadığı değerlendirilmekle, dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davacı ve davalıların ekonomik durumları, dava konusu kazada yaralanması ve gördüğü tedavi süresince yaşadığı acı ve ızdırap göz önünde bulundurulduğunda davacının manevi tazminat davasının kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı … Sigorta A.Ş karşı açmış olduğu davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davalı … na karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜNE, 3.399,62 TL nın 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının davalılar … ve …’e karşı açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜNE, 34.055,61 TL nın bu davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve davcıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine
4-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜNE 10.000 TL nın 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 3.241,66 TL den peşin alınan 236,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.005,60 TL harcın davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
(Davalı … hakkındaki davanın kabul oranı ve Harçlar Yasası uyarınca hesap edilen karar ve ilam harcı dikkate alındığında, hesap edilen karar ve ilam harcı yatırılan peşin harcın altında kaldığından, bu davalıdan harç tahsiline yer olmadığına,)
3-Davacı tarafça yapılan 236,06 TL peşin harç giderinin davalılar …, … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 635,00 TL posta ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri toplamı 3.662,70 TL den kabul ve red oranı gözetilerek; 2.334,80 TL sının (Davalı … nun bu miktarın 210,00 TL sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılar …, … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
– Davacı tarafça adli tıp kurumunca kesilip taraflarına tebliğ edilmiş olan 24/08/2021 tarihli fatura tutarının yatırıldığına ilişkin makbuz sunulmadığından 820,00 TL adli tıp kurumu masrafının yargılama giderlerine dahil edilmemesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla;
Kabul edilen maddi tazminat talepleri yönünden;
– Karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 5.108,34 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
– Karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 3.399,62 TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacı tarafa verilmesine,
Kabul edilen manevi tazminat talepleri yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar … ile … ve … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla, reddolunan maddi tazminat talepleri yönünden;
– Davalılar … ve … vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
– Davalı … Müdürlüğü vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereği tayin ve takdir olunan vekalet ücreti, dava ölüm ve cismani zarardan kaynaklanan tazminat davası olup, AÜTT gereği, davacıya davanın kabul edilen kısmı yönünden verilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden, 3.399,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Müdürlüğüne verilmesine,
7-Davacı tarafın davalı … Sigorta A.Ş aleyhinde açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davacı ve bu davalının karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”