Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1240 E. 2020/509 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1240 Esas
KARAR NO : 2020/509

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ : 02/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.04.2011 tarihinde sürücü …’ın idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybedip devrilmesi sonucu motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza tutanağında sürücünün asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin ağır yaralandığını, yaklaşık 6 ay kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı, özürlü sağlık kurulu raporu ile maluliyet oranının %14 saptandığını, … tarafından 15.12.2015 tarihinde 65.847,00 TL ödendiğini, raporun tam olarak maluliyetini yanıtmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla beden gücü kaybı nedeniyle uğradığı bakiye zararın belirlenerek temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile bakıma muhtaç olduğu tedavi giderleri kapsamında bulunan bakıcı gideri ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/06/2020 havale tarihli beyan dilekçesi ile dava değerini artırarak süresinde harcını yatırdığı tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle reddi gerektiği, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, poliçe limitinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davanın sürücü …’a ihbarını talep ettikleri, müvekkili kurum tarafından kaza nedeniyle davacıya 65.847,00 TL ödeme yapıldığı ve ibraname alındığı, sorumluluğu bulunmadığı, kazaya sebebiyet veren aracın silindir hacmi tespit edilerek motosiklet mi motorlu bisiklet mi olduğunun tespit edilmesi, kusur ve maluliyet oranının tespiti gerektiğini, tedavi giderlerinden ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğu, davacının güvenlik ekipmanları takmadan motosiklete binmesi halinde müterafik kusur indirimi yapılması, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiği, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından tanzim olunan 24/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mevcut belgelere göre; … oğlu, 04.04.1973 doğumlu …’in 19.04.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 XII (22ia…….10) A %14 E cetveline göre %14 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, ilk 3 ayında başka birinin bakımına muhtaç olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makina Mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 21/12/2018 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; motosiklet sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu, davacı …’in kusursuz olduğu görüş ve kanaatine yer verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla makine mühendisi ve aktüer bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 11/03/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; sürücü …’ın %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, kazazede yolcu davacı …’e kazanın meydana gelmesinde, olayın yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında atfı kabil kusur bulunmadığı, hem değişik Yargıtay ilamları bulunması hem de K.T.K. kapsamı dışında T.T.K. ve B.K. çerçevesinde genel hükümlere tabi tutulması nedeniyle teknik olmayan hatır taşıması hususun ise Muhterem Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacının; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 4.446,67 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %14 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 38.551,31 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 1.932,12 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının maluliyete dayalı olarak bakıcı gideri tazminatı ile eksik ödendiğini iddia ettiği maluliyet tazminatına ilişkin tazminat davasıdır.
24/05/2019 tarihli ATK raporuna göre, davacı …’in 19.04.2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %14 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, ilk 3 ayında başka birinin bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
21/12/2018 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda, davcının motosiklette yolcu sırasında baret kullanması gerektiği ancak somut olayda başına yara almaması nedeniyle bu durumun ortak kusura sebep olmadığından motosiklet sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu, davacı …’in kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında alınan 19/03/2020 tarihli makine bilirkişi raporunda da davacı yolcunun koruma başlığı ve gözlüğü (kask) kullanıp kullanmadığı tespit edilememekle birlikte vücudunun sağ bacak, parmak, omuz kesimlerinden yaralandığı, motosikletin statik ve dinamik dengesinin bozulup devrilmesi ve akabinde zemin üzerinde sürüklenmesi sırasında doğrudan sadmelere maruz kalarak etkilendiği, buna göre davacı yolcunun koruma başlığı-kask kullanması durumunda da benzer şekilde yaralanacağı, kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği zararın doğmasında ve artmasında bu durumun etkili olmadığı tespit edilerek davacının kusursuz olduğu önceki makine bilirkişi raporuyla uyumlu olarak tespit edilmiştir. Yine hükme elverişli bu raporda kazaya sebebiyet veren motosikletin 50 cc den fazla motor gücüne sahip olduğu ve zorunlu trafik sigortası yaptırması gereken araçlardan olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf her ne kadar zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de olay aynı zamanda taksirle yaralama suçu vasfında olduğundan uzamış ceza zaman aşımı süresi olan 8 yıl olayda uygulanacağından davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Somut olayda davacı yolcu … ile sürücü …’ın arkadaş oldukları, birlikte seyahat ederlerken kazanın meydana geldiği anlaşılmakla aralarında yakın akrabalık ilişkisinin de bulunmadığı gözetildiğinde %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 19/03/2020 tarihli hükme elverişli aktüer bilirkişi raporuna göre, 19.04.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, ödeme tarihindeki verilere göre davalınının %100 kusuruna göre belirlenen zarar tutarından %20 hatır taşıması indirimi yapılarak yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 4.446,67 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %14 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 75.967,09 TL olmak üzere toplam 80.413,76 TL, davalı tarafından ise davacıya 65.847,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen 80.413,76 TL’lik zarar tutarı ile yapılan ödeme arasında fark bulunmakla ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz olduğu mahkememizce değerlendirilmiş olup günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından %20 hatır taşıması indirimi yapılarak kalan tutardan ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu davacının geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 4.446,67 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %14 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 38.551,31 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 1.932,12 TL olduğu, davacının zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, davalı …’na dava öncesinde başvuru olmadığından temerrüt tarihinin 16.12.2015 ödeme tarihi olduğu ve sigortalı aracın kullanım amacının hususi olması gözetilerek davanın kabulüne, 4.446,67 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 38.551,31 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.932,12 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 44.930,10 TL tazminatın 16/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 4.446,67 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 38.551,31 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.932,12 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 44.930,10 TL tazminatın 16/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.069,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL + 147,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 174,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.894,48 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 27,70 TL peşin harç ile 147,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 174,70 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinde oluşan toplam 2.173,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 6.640,91 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”