Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/12 E. 2020/301 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/12 Esas
KARAR NO : 2020/301

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2014
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; 29/08/2014 tarihinde sürücüsü … olan … palakalı aracı ile sürücüsü …’ın kullanmış olduğu … plakalı motosikletin sağ yan kısımlarına çarpması sonucu kazada müvekkili …’ın ağır yaralandığını ve kaza nedeniyle sakat kaldığını, kaza tespit tutanağına göre asli kusurlunun … plakalı araç sürücüsüne ait olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle büyük oranda vücut fonksiyonlarını yitirdiğini, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile davalı şirket tarafından poliçeli olduğunu, bu nedenle davalı şirketin tam tazminattan sorumlu olduğunu bildirmekle davanın kabulü ile müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle geleceğe dönük maddi kaybının giderilmesi, zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, mutad iştigalinden geri kalan ve çalışamayarak gelir kaybına uğrayan müvekkili için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının iş göremezlik zararının makul ve muteber delillerle ispatlanması gerektiğini, davacının talebinin haksız fiilden kaynaklı olduğunu bu nedenle ticari faiz talep etme hakkının bulunmadığını, somut olayda uygulanması gereken faizin ancak yasal faiz olması gerektiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce Manisa/Salihli Devlet Hastanesine müzekkere yazılarak davacının tüm tedavi evraklarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … CBS’ye müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosya örneğinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Toplanan deliller neticesinde mahkememizce … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak davacının ATK’ya sevki ile maluliyet oranının tespitinin istenilmesine karar verilmiş ancak davacının ATK’ya başvurmadığı, davacının başvuru yaparak ilgili birimlerde muayene olmaması nedeni ile belirtilen hususta rapor düzenlenemediğini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 17/04/2017 tarihli celsesinde davacı vekilinin müvekkilinin ikamet yerinin Manisa olduğunu bildirmesi üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davacının … ATK’ya sevki ile maluliyet oranının tespiti istenilmiş … ATK’nın 06/07/2017 tarihli ön raporunda davacının herhangi bir sağlık kuruluşu plastik cerrahi ve beyin cerrahi polikliniğinde muayenesini yapılarak tüm adli tahkikat dosyasının İstanbul ATK’ya gönderilmesinin uygun olacağına dair karar verilmiş olup mahkememiz dosyasının talimattan bila ikmal iade edildiği görüldü.
… Üniversitesi’ne müzekkere yazılarak … ATK ön raporunda belirtilen eksikliklerin tamamlanarak mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 29/01/2018 havale tarihli dilekçesi ile davacı …’ın 20/12/2017 tarihli temlikname ile … plakalı araç ve … numaralı poliçeden doğan alacak tutarının 17.000,00 TL’sini …’a devrettiğini ancak mahkememizin 12/02/2018 tarihli celsesinde temlik alan davacı …’ın hazır olmadığı anlaşıldığından davanın bu kısmına yönelik bölümü HMK 150. Mad. Uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin 14/03/2018 tarihli dilekçesi ile mahkememiz dosyası yenilenmiş olup açık yargılamaya devam olunmuştur. Mahkememizin 26/03/2018 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca “Davacı … fazlaya ilişkin haklarını dava açarken saklı tutmuş isede fazlaya ilişkin hakları konusunda bedel bildirerek dava konusu etmiş olduğu kısmı bildirmediğinden bu bölüme ilişkin harçlandırılmış açılmış bir davası da olmadığından dava konusu yaptığı alacağının tamamını içerir şekilde 17.000-TL lik temlik yapmış olduğundan davacının davada davacılık sıfatı kalmadığından davaya alacağı temlik alan … açısından devamına,” dair karar verilmekle davacı vekilinin talebi doğrultusunda …’ın maluliyetinin tespiti için İstanbul ATK’ya müzekkere yazıldığı, İstanbul ATK’nın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporunda; davacı …’ın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27012 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizin 20/05/2019 tarihli duruşmasında davacı vekilinin kendi adına mazeretli sayılmasını talep ettiği, davayı takip ettiğine dair bir beyan dilekçesi sunmadığı anlaşıldığından davanın HMK’nın 150. Maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 20/05/2019 tarihli dilekçesi ile davanın yenilenerek açık yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 16/09/2019 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı uyarınca meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun tespiti ve ATK maluliyet raporu ile dosyadaki tüm belgeler dikkate alınarak tarafların kusuru doğrultusunda davacının tazminat yönünden hesaplama yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği, davacı vekiline bilirkişi ücreti olan 1.400,00 TL’yi 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırması, bilirkişi ücreti yatırılmadığı takdirde mevcut dosya kapsamında karar verileceğinin ve gerektiğinde teknik bilirkişi incelemesi yapılamadığından davanın reddine karar verileceğine dair ihtarat yapıldığı, yapılan yasal ihtarata rağmen davacı vekilinin bilirkişi ücretini yatırmadığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçiçi ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, 29.08.2014 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle sakat kaldığını, kazanın oluşumunda davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın kusurlu olduğunu iddia ederek trafik kazası nedeniyle meydana gelen geçici ve sürekli iş göremezlik zararının davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında temlik eden davacı …’ın kaza sebebiyle geçici veya kalıcı maluliyete uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi bakımından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna sevk edilmesine karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen raporda; …’ın 29.08.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği, sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan ve usulüne uygun şekilde tanzim edilmiş raporda, …’ın kazaya bağlı gelişen yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği, sürekli olarak maluliyetin bulunmadığı, kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının mevcut olmadığının tespit edildiği, davalı tarafın sorumlu olmadığı anlaşılmakla bu talep açısından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, kaza nedeniyle geçici iş göremezlik zararı talep etmiş, ATK raporunda da iyileşme süresi 3 hafta olarak belirlenmiştir. Yargılama sırasında bu talep açısından hesaplama yapılması konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı vekiline takdir olunan bilirkişi ücretini yatırmaması halinde mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edildiği ancak verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır. Teknik inceleme yapılamadığından ve verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından mevcut delil durumu itibariyle bu talep açısından da davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle , davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu ile eksik 29,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair; davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸