Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1169 E. 2021/851 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1169 Esas
KARAR NO : 2021/851

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin 12.05.2015 tarihinde 07:00 sıralarında evden çıkıp işe gitmek amacıyla … İlçesi,… karayolu kenarında yayalara ait bölümde yürüdüğünü, …’dan … istikametine seyir etmekte olan, davalılardan … A.Ş. nin malikinin, … A.Ş. nin sigortacısı olduğunu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı … marka kamyonun sol arka tekerinin yerinden çıktığını ve yerinden çıkan tekerleğin yuvarlanarak yol kenarında yürümekte olan müvekkiline çarptığını, bu olay neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yararlandığını, trafik kazasının ardından müvekkilinin … Hastanesine kaldırıldığını, davalı … A.Ş. araç malikinin, davalı … araç sürücüsü olarak müvekkilinin maddi ve manevi zararlarından sorumlu olduğunu, trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı kamyonun 20.05.2014 başlangıç ve 20.05.2015 bitiş tarihli … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı … A.Ş. tarafından sigortalandığını, sigorta poliçesi gereğince poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinin müvekkilinin maddi zararlarından sorumlu olduğunu, trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkilinin atfedilebilecek hiç bir kusurunun bulunmadığını, kaza anında yayalara ait yol kenarında işe gitmek amacıyla yürümekte olduğunu, trafik kazasına sebebiyet veren kamyonun bakımlarının yapılmadığını, araç sürücüsünün teknik şartlara aykırı aracı kullandığı ve kazanın bu sebeple meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında da bu hususların belirlendiğini, araç sürücüsüne trafik idari para cezası uygulandığını, müvekkilinin 1957 senesinde doğduğunu, evli ve 1 erkek 5 kız çocuğunun bulunduğunu, müvekkilinin bakım yükümlülüğünün bulunduğunu, müvekkilinin trafik kazasından önce asgari ücret ile işçi olarak çalışmak olduğunu, trafik kazasından önce müvekkilinin hiç bir hastalığı ve maluliyetinin bulunmadığını, trafik kazası sırasında kamyonun sol arka tekerleği jantı ile beraber müvekkiline çarptığını, sağ ayağının diz altından kırılmış olduğu, çarpmadan sonra müvekkilinin yere düştüğü için kafasından da yaralandığını, müvekkilinin 1 günü yoğun bakımda olmak üzere 12 gün hastanede yattığını, ayağına ve su toplayan kafatasına ameliyat uygulandığını, sağ ayağına platin takıldığını, yapılan ameliyat ve tedavilere rağmen ayağının sakat kaldığını, … Hastanesi’nde fizik tadavileri devam ettiğini, kalıcı sakatlık sebebiyle çalışma gücünde eksiklik meydana geldiğini, müvekkilinin kaza tarihinden beri istirahatli olduğunu ve çalışamadığını, … Hastanesi Sağlık Kurulu’nun raporları ile 21.11.2015 tarihine kadar çalışamayacağının belirlendiğini, trafik kazası neticesinde müvekkilinin malul kalacağını, kalıcı sakatlık sebebiyle çalışma gücü azalmış olduğunu ve ömrü boyunca kazanç kaybına uğrayacağını, ekonomik geleceğinin sarsıldığını, tedavi müddetince SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının yapıldığını, … Hastanesi tarafından tanzim edildiğini müvekkili tarafından ödendiğini 248,00-TL tutarında 10 adet fatura bulunduğunu, yerinden kalkamadığından eşi ve çocuklarının sırayla kendisine refakatçilik yaptığını, onlarında iş yapmaktan mahrum kaldığını, müvekkilinin maddi zararlarının kesin tutarı iyileşip iyileşmeyeceğine ve maluliyet durumuna göre belirli hale geleceğinden maddi tazminata ilişkin davalarını belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, söz konusu trafik kazası sebebiyle müvekkilinin gerek kaza anında gerekse kaza sonrasındaki tıbbi müdahaleler ve tedaviler esnasında fevkalade acıya maruz kaldığını, özellikle bacağının kaza öncesindeki haline dönmeyip tam olarak iyileşememesi sebebiyle psikolojik durumu da bozulmuş olduğunu, müvekkilinin yaşamış olduğu ruhi ızdırabın bir nebze olsun azaltılması, azda olsa bir huzur duygusu yaratılabilmesi için davalı araç maliki ve araç sürücüsünün trafik kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 60.000,00-TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmelerini, bu tür trafik kazalarının önlenmesi için caydırıcı nitelikte olması amacıyla talep ettikleri manevi tazminat tutarında hiç bir indirim yapılmamasını, yargılama giderinin en az düzey de tutulması adalete ulaşmak için önem arz ettiğini, müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararlar sebebiyle talep ettiğimiz tazminat miktarı itibariyle dava ikame edilirken peşinen ödenmesi gereken nispi harç tutarı ve gider avanslarının müvekkilinin mali gücünü aşmakta olduğunu, sırf bu yüzden dava açıp haklarının yerine getirilmesini isteyememe durumu ile karşı karşıya kalmakta olduğunu, müvekkilinin halen çalışma gücündeki eksilme sebebiyle yeni iş bulup çalışamadığını, zaten temel ihtiyaçlarını karşılamakta ve geçimini sağlamakta zorluk çekip, zaruret halinde iken, dava harç ve masraflarını kısmen veya tamamen karşılama imkanı bulunmadığını, müvekkilinin durumunun H.M.K da sayılan koşulları taşıdığından ve yine fakirlik durumu H.M.K ya uygun şekilde düzenlenmiş belgeler ile kanıtlanacağından, haklarını arayabilmesi ve adalete ulaşabilmesi için adli yardım taleplerinin kabulü ile yargılama harç ve masraflarından muaf tutulmamıza ve H.M.K da sayılan diğer kolaylıklardan da yararlandırılmamıza karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davacının bu dava ile 12.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan bahisle müvekkili … adına maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, … Şirketi adına kayıtlı …plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 20.05.2014 – 20.05.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, davacının müvekkili şirketten şimdilik 3.300,00-TL maddi tazminat talep ettiğini, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun bedeni zararlarda 290.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinin Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatının dışında olduğunu, zorunlu trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, kazanın meydana gelmesinde yol ya da araç kusurunun (teknik arıza) bulunup bulunmadığının tespitinin yapılması ve tazminat hesabı yapılması halinde şartları var ise tazminat tutarından birlikte kusur ve hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi tarafından incelenmesi gerektiğini ve maluliyet var ise sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğü’ne göre belirlenmesinin gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen maluliyet oranının “Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne uygun olarak” belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, sigortanın bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketi sigortalısının, kaza nedeniyle oluşan maddi zararlarını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limitin meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde maluliyet hesabı sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından belirlenmesinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket sigortalısının kusurunun bulunduğunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi halinde yine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas tarafından dava konusu kaza nedeniyle var ise belirlenecek maluliyet oranı ile birlikte maluliyet hesabı Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüer vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, her durumda tazminat tutarına ilişkin yapılacak aktüer incelemesinde davacının aylık ücret tutarına ilişkin SGK kayıtlarının dikkate alınmasının gerektiğini, davacının müvekkili … için geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı sebebiyle 1.000,00 TL Maddi Tazminat talep ettiğini, Davacının talebi yerinde olmadığını, geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin sigorta poliçesi teminatı dışında olup müvekkili şirketin bu talepleri nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, davacının çalışamayacağı tedavi iyileşme sürecindeki maddi zararların geçici iş göremezlik dönemi ile ilgili olduğunu, müvekkili şirketin 6111 Sayılı Kanun kapsamında ödemeleri yaparak bu teminat kapsamında oluşabilecek tüm hukuki sorumluluklarını SGK’ ya devrettiğini, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun öncelikli olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu’na tabi olup olmadığının araştırılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan dava konusu kaza nedeniyle kurum tarafından davacı yana ödenen geçici iş göremezlik ödeneğini ve maluliyet nedeniyle bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin mahkeme tarafından sorulmasının gerektiğini, davanın mahiyeti gereğince, haksız fiil sonucunda gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesinin gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle davacının gerçek zararının belirlenebilmesi için dava konusu kaza nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacılara yapılan ödemeler belirlenmeli ve tazminat tutarından indirilmesini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya yapılan peşin sermaye değerli ödemeler nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun müvekkili şirkete rücu hakkı bulunduğu hususunun göz önüne alınmasını, ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacı yana ödenen rücuya tabi geçici iş görmezlik ödeneği ve maluliyet nedeniyle bağlanan peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tutarının sorulmasına karar verilmesini, her durumda, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi müvekkili şirketin asıl alacak ve dava masrafları açısından poliçe limiti sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiğini, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A. Ş. vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Kazanın müvekkili şirkete ait … plakalı aracın tekerleğinin seyir esnasında çıkması sonucu gerçekleştiğini, şirket araçlarının periyodik olarak bakımlarının sürekli olarak kontrol ve takip edilmekte olduğunu, söz konusu aracın trafiğe mani bir teknik eksikliğin bulunmadığını, araçların sefere çıkmadan önce sürücü tarafından kontrole tabi tutulduğunu, olay günü de söz konusu aracın yola çıkmadan önce sürücü tarafından kontrol edilmiş olduğunu, lastik hava basınçlarında vesair unsurlarında bir problem görülmediğini, kazanın gerçekleştiği yerde yolların bozuk ve çukurlu olup lastiğın dış etkenlerden dolayı patladığını, diğer yandan kazanın gerçekleştiği yerin … karayolu olup, kaza sonrası çekilen ekli fotoğraflardan da görüleceği üzere burada yayalara ayrılmış bir yol bulunmadığını, davacı yan araçlara ayrılmış yolda ve barikat içinde yürümekte iken kazaya maruz kalındığını, davacının yayalara kapalı yolda yürüdüğü için kusurlu bulunduğunu, araç sürücüsünün … da gerekli sürücü belgelerini haiz olup olayda sürücü kusurunun bulunmadığını, izah edilen nedenle müvekkili şirkete atfı kabil bir kusur bulunmadığını, davacının kalıcı sakatlık iddiası ile çalışma gücü kaybının, geçici iş göremezlik, ekonomik geleceğin sarsılması tazminatlarını talep ettiğini, İş göremezlik tazminatı talep eden davacının kaza nedeniyle kalıcı bir maluliyet oluştuğunu ispatlaması gerektiğini, davacının iş göremediğini ileri sürdüğü süreleri de ispat yükünün bulunduğunu, ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı, çalışma gücü kaybının dışında, kişinin mesleği itibariyle bedensel hasarın iş bulmasını imkansızlaştıracağını, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecek durumlar için kabul edilen özel bir tazminat türü olduğunu, somut vakıada bu tazminatın şartlarının oluşmadığını, davacının tedavi giderleri talep etmekte olup öncelikle yapılan giderleri somut olarak ispatla mükellef olduğunu, tedavi giderlerinden SGK’nun sorumlu olduğunu, bu hususta müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulamayacağını, Türk Borçlar Kanununun haksız fiil hükümlerinde de belirtildiği üzere varsa davacıya sosyal güvenlik ödemelerinin zarardan indirilmesi gerektiğini, Bu nedenle SGK’ya müzekkere yazılarak ödemelerin peşin değerinin sorulmasını, talep edilen manevi tazminatın zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiğini, manevi tazminatın tayininde tazminatın özendirici ve zenginleştirici olmaması esasının göz önünde tutulması gerektiğini, davacının sosyo ekonomik durumunun ve olaydaki kusurunun dikkate alınmasını, yasa gereği trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden doğrudan SGK’nın sorumlu olduğundan davanın SGK’ya ihbarını müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Dava dilekçesi diğer davalı …’a tebliğ edilmiş, savunmada bulunmadığı görülmüştür.
Dava; Trafik kazasında yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının dava konusu tedavi nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin tüm tıbbi bilgi ve belgeler ve ayrıca Adli Tıp Kurumu ön raporunda bildirilen muayene evraklarının celbi sağlanmış, Adli Tıp Kurumu İstanbul Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca 07/08/2019 tarihinde, davacının 12/05/2015 tarihinde trafik kazası nedeni ile yaralanması nedeniyle 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle, Mevcut belgelere göre; Mahir oğlu, 02/01/1957 doğumlu …’nun 12/05/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(22İa…………..10)A %14 Gr1 III(1B……..13)A %17x(20.25/100)=%3.4 Balthazard formülüne göre %17 E cetveline göre % 21.2(yüzdeyirmibirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 12/05/2015 tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce raporda davacının 18 ay iyileşme süresinin olduğunun bildirildiğinden, davacının bu süre içerisinde ne kadarlık bir süreye tekabül edecek bakıcı ihtiyacı olacağının tespitine yönelik rapor düzenlenmesi istenilmiş, Adli Tıp Kurumu İstanbul Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca …’nun İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce dosyanın İTÜ Trafik Kürsüsünden …, … Ve …’a verilerek; davaya konu kazadaki kusura ilişkin rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişiler tarafından 06.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz İnceleme sonucunda, yukarıda detaylı olarak arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda, Kusur Yönünden hususlar muvacehesinde, olayda; Davalı … A.Ş.’ adına kayıtlı, davalı … A.Ş.’ne Z.M.M.Sigorta poliçesi ile sigortalı, … plakalı kamyonun sürücüsü davalı … kusursuz, davacı yaya …kusursuz olduğu, kazanın meydana gelmesinde seyir sırasında tekerleğin yerinden çıkması ile meydana geldiği ve …plakalı kamyonun işleteni davalı …A.Ş. Kusursuz olup %100 oranında sorumlu olduğunu, Adli Tıp Kurumu Başkalığının 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, E cetveline göre %21,2 (yüzdeyirmibirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 12.05.2015 olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu, davacı …’nun 12.05.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 18 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 22.357,29 TL %21,2 maluliyetine ilişkin zararının 71.072.36 TL olmak üzere toplam zararının 93.429,65 TL olduğu, davacının 18 ay boyunca başka birinin bakımına ihtiyaç duyacağı Sayın Mahkemece kabulü durumunda davacının bakıcı gideri. 19.359,92 TL olacağı, davacının tedavi için katlanmak zorunda olduğu yol ve sair masraflarına takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, sigorta şirketinin sorumluluk limitinin 268.000,00 TL olduğu ve davacının hesaplanan maddi tazminattan davalılarının müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, Davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihinin 03.12.2015 dava tarihi, diğer davalı işleten ve sürücü İçin temerrüt tarihinin 12.05.2015 kaza tarihinin olacağı, Davacının talep ettiği manevi tazminatın takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu” rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanma nedeniyle uğranılan maluliyetten kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 12.05.2015 tarihinde ve davacılardan …A.Ş ne ait, davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketinden sigortalı … plaka sayılı aracın seyir halinde iken yerinden çıkan sol arka tekerleğinin yol kenarında yaya vaziyette olan davacıya çarpması şeklinde meydana geldiği, davacının adli tıp kurumu tarafından yapılan muayenesi neticesinde, kazada yaralanmasından ötürü % 21,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının, iyileşmesinin 18 aya kadar uzayacağı ve bu sürenin 2 aylık kısmında başkasının bakımına muhtaç olacağının rapor edildiği, mahkememizce kusur oranlarına yönelik yapılan inceleme neticesinde, kazanın teknik arızadan kaynaklandığı, kazanın meydana gelmesinde davacının, davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, işleteninin ise kusursuz sorumlu olduğunun tespit edildiği, tespitin kazanın meydana geliş şekli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, mahkememizce davacının geçici ve daimi iş göremezlikten kaynaklanan maluliyet zararının tespiti bakamından yaptırılan inceleme neticesinde, davacının kaza sonrası 18 ay geçici iş göremezlik dönem zararının 22.357,29 TL, %21,2 maluliyetine ilişkin zararının 71.072.36 TL olmak üzere toplam zararının 93.429,65 TL olduğu, bakıcı giderinin ise 19.359,92 TL olacağının tespit ve rapor edildiği, bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu kanaatine varılmış, davacı tarafça davalı sigorta şirketi ile maddi tazminat talepleri yönünden sulh olunduğu anlaşılmakla, davacının davalılara karşı açtığı maddi tazminat davası yönünden hüküm oluşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, davacının dava konusu kazada yaralanması ve gördüğü tedavi nedeniyle, ayrıca vücudunda oluşan daimi maluliyet nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap, davacının vücudunda oluşan maluliyet oranı, yaralanmasının iyileşme süresi ve bakıcı yardımına gereksinim duyması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve davacının ise yaralanmasının oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında, ayrıca işletenin aracın trafiğe elverişli bir biçimde çıkarılmasını ve yeterli bakımının yapılmasını sağlamak zorunda olması, aracın tekerleğinin seyir halinde iken çıkmasının teknik bir arıza olduğu, mücbir sebep olmayıp önlenebilecek ve karşı koyulacak bir hal olduğu, dolayısı ile davalı işletenin kazanın meydana gelmesinde bir kusuru olmasa dahi oluşan zarardan sorumlu olacağı kanaatine varılmakla davacının davalı araç işleteni … A.Ş hakkındaki manevi tazminat davasının kabulüne, davalı araç sürücüsü … hakkındaki manevi tazminat davasının ise kazanın ve davacının zararının oluşmasında bir kusuru bulunmadığından reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davalılara karşı açtığı maddi tazminat davası davalı … A.Ş.’ ile sulh olunmuş olması nedeniyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
2-Davacının davalı …’a karşı açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacının davalı … A.Ş.’ye karşı açtığı manevi tazminat davasının KABULÜNE, 60.000 -TL ‘nin 12/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.098,6‬0 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 342,89‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 3.755,71‬ TL harcın davalı …A.Ş tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça, maddi tazminat davasına ilişkin harç talebi bulunmadığı beyan edilmekle, yatırılan peşin harçtan, Harçlar Yasası uyarınca manevi tazminat talepleri yönünden hesap edilen 204,93‬ TL peşin harcın davalı … A.Ş nden tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça talep edilmemekle maddi tazminat talepleri yönünden masraf ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, manevi tazminat talepleri için yapılan yargılama giderlerinin, davalılardan biri hakkındaki manevi tazminat taleplerinin reddedildiği de dikkate alındığında usul ekonomisine göre davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 8.600 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş nden tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 16/11/2021

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”