Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1104 E. 2021/631 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1104 Esas
KARAR NO : 2021/631

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA DOSYASINDA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile … tarihli ve … numaralı 287.802,00 Euro bedelli fatura gereğince davalı tarafından ödenmeyen KDV alacağını davalıdan tahsili için icra takibine geçtiğini, söz konusu takip talebinde takibe konu edilen tutarın 95,080,50 Euro olsa da işbu dava ile davalının yapmış olduğu itirazın 23.044,50 Euro üzerindeki kısmının kaldırılmasını talep ettiklerini, müvekkili firmanın uydu sistemleri ticareli ile iştigal ettiğini, davalı firmanın müvekkilden takip dayanağı faturada belirtilen malları satın aldığını, Söz konusu malları satın alma aşamasında davalı, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının … tarih …nolu dahilde işleme İzin belgesi bulunduğunu, bu sebeple söz konusu fatura konusu mallardan dolayı KDV ödemesinin doğmadığını beyan ettiğini, bu beyan üzerine söz konusu faturadaki KDV tutarlarının, fatura metninde de yer aldığı üzere 3065 sayılı kanunun 11/1-C maddesi gereğince davalıdan tahsil edilmediğini, ancak daha sonra dava dışı … Sekreterliği’nin … tarih ve… sayılı yazı gereğince, takip dayanağı faturadaki bir kısım malların davalının müvekkiline ibraz ettiği Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve KDV nin tahsil edilmesi gerektiğini belirttiğini, söz konusu yazının aynı zamanda davalı firmaya da tebliğ edildiğini, esasen müvekkil davalıdan tahsil etmediği KDV tutarlarını bağlı bulunduğu vergi dairesine de ödediğini, takip dayanağı faturada yer alan mallara ilişkin KDV tutarlarının davalı tarafından ödenmesi gerektiği için ilgili tutarların davalılardan defalarca talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını beyan ile davalının icra takibine haksız itirazının iptalini, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA DOSYASINDA:
Davacı vekili tarafından verilen 16.11.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile … tarihli ve … numaralı 181.637,40 TL bedelli fatura gereğince davalı tarafından ödenmeyen KDV alacağını talep ettiğini, KDV tutarlarının müvekkili tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine ödendiğini, iş bu mallara ilişkin KDV tutarlarının davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, ancak davalının defalarca talep edilmesine rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının reddine, takibin 6.272,74 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ESAS VE BİRLEŞEN DAVA DAVALISI VEKİLİ CEVABINDA:
Davalının yerleşim yeri adresi … olduğundan, davaya bakmaya yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, davanın itirazın iptali davası olduğunu ve süresinde açılmadığını, taraflar arasında imzalanan aşağıdaki sözleşmeler gereğince bir kısım cihaz ihraç etmesi maksadıyla dava dışı …Şti.’ne satmak üzere, davacıdan satın alındığını, sözleşmelere ek olarak imzalanan 03.08.2013 tarihli ek sözleşmede ise, taraflar arasındaki tüm sözleşmelere ve işlere atıfta bulunularak “65.000.Euro ve 9.045 Euro dışında davalının davacıya hiçbir borcu kalmadığı, 65.000.Euro ve 9,045 Euro’nun davalı kefili …Ltd.Şti. Tarafından davacıya ödeneceği, bu ödemenin yapılmasından sonra davacının ayrıca KDV talep etmemek kaydıyla, KDV yapılmış olan ödemelerin icinde olmak kayla faturaları düzenleyeceğinin” kararlaştırıldığını, tüm sözleşme bedelleri ve KDV’lerinin davacıya ödendiğini ve taraflar 03.08.2013 tarihli ibranamede belirtilen miktar kadar ödemeler üzerinde mutabakata varıldığını davaya konu edilen ve icra takibinin dayanağı olan faturanın 09.11.2012 tarihli olduğunu, yani ek sözleşmeden önce olduğunu, davacının müvekkilinden ayrıca bir KDV talep etme hakkı bulunmadığını, davacının, dava konusu KDV’yi vergi dairesine ödediğine dair belge sunmadığını beyan ile esas ve birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Esas ve birleşen dava, davalıya ait KDV tutarlarının ödenmesi nedeni ile bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davacının davalı aleyhinde 95.080,50 Euronun tahsili bakımından 24/10/2014 tarihinde icra takibine geçtiği, ödeme emrinin 30/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 06/11/2014 tarihli olduğu ve takibin durduğu görülmüştür.
… 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davacının davalı aleyhinde 27.707,40 TL nın tahsili bakımından 21/10/2014 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin 23/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 30/10/2014 tarihli olduğu, takibin durduğu görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmekle, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, mali müşavir bilirkişi; taraflar arasındaki ilişkinin döviz bazında yürütülmüş olduğunu, az sayıda Türk Lirası işlemi bulunduğunu, davalı defterlerinde, davalı ile ilgili birçok işlemin hesaplardaki karşı tarafının … olarak göründüğünu ve davalının alıcılar hesabında bu isimle ayrıca işlemlerin bulunduğunu, taraflar arasındaki ilişkide borç-alacak ilişkisi ile birlikte dahilde işleme izin belgesi varlığı kabul edilerek istisna tutulan ancak ürün olarak istisna kapsamında olmadığını, iddia edilen ve bu nedenle kdv alacağı doğduğu da borç-alacak ilişkisi kapsamında olduğunu, öncelikle Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre taraflar arasında alacak- borç ihtilafı olması halinde her iki tarafın da defterleri incelenerek mutabık olunanların belirlenmesinin, taraf kayıtlarında farklı işlemlerin bulunması halinde tarafların beyanı alınarak bu işlemlere dayanak belgelerin dosyaya sunulması gerektiğini, davalı tarafından belirtilen işlemler kapsamında 03.08.2013 tarihli yazılı sözleşmede tüm alacak-borç ilişkisi ve KDV den doğan borç da dahil hesaplaşma yapıldığı ve kabul edildiği belirtilerek KDV yönünden bu sözleşmedeki miktarlarında ayrıca talep edilemeyeceği, bu sözleşme kapsamında KDVninde ödenmiş olduğu belirtildiğini, davalının kendi kayıtlarına göre davacıya 192.868,78 TL. borçlu gözüktüğünü 08/01/2017 tarihinde rapor etmiştir.
Mahkememizce davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmekle dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 13/02/2018 tarihinde; faturalara göre taleple bağlı Asıl dava konusu edilen kısma ilişkin 23.044,50 Euro ;Birleşen Dava talebine konu 5.597,21 TL tutar söz konusu olacağını rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itiraza uğramış olmakla, yerinde görülen itirazların değerlendirilmesi bakımından önceki bilirkişi …Uzmanı bilirkişiler …ve …’ye verilerek yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından, geçici ithalat beyannameleri ve geçici ithalat beyannamelerine ekli DİİB ile ilgili tüm işlemlerin yasal çerçeve de gerçekleştiği için taahhüt hesaplarının kapatılmasında İhracat Genel Müdürlüğüne bağlı Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince söz konusu DİİB’i muhteviyatı ham maddelerin bir kısmının muafiyet kapsamı dışında çıkarılmasının yasal çerçeve de gerçekleştiği, dava dosyasında serbest dolaşıma giriş beyannameleri ekli olmadığı için FOB, CIF ve gümrüklenmiş değerin serbest dolaşıma giriş beyanın bağlayıcılığı tanımlarının yapıldığı, keza Mali Müşavir Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar neticesinde; rapor içerisinde mevcut faturalara göre davacının talebine bağlı asıl dava konusu kısma ilişkin 23.044,50-€, birleşen dava talebine konu 5.597,21-TL tutarın söz konusu olacağı 19/12/2018 tarihinde rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora itirazları incelenerek bu itirazları karşılayacak şekilde ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi heyeti tarafından 13/05/2019 tarihli ek raporları ile ; … tarihli …sayılı dahilde işleme izin belgesin de ihraç konusu mamulleri ile ithal edilecek ilk ham malzemelerinin DİİB’İn ihraç listesinde tek kalem mamul ithalat listesinde de 9 farklı kalem ile hammadde malzeme İistesi bulunduğunu, … sayılı DİİB’nin ithal listesinde yer alan 9 kalem hammadde malzemenin 4 kalemi yurtdışından ithal edildiğini, 3 adedinin tecil, terkinle KDV ödemeden 1. Kalemi ile 3 kaleminin 3 adedi ise KDV ödenerek yurtdışından temin edildiğini, davalı tarafın, davaya konu ve icra takibinin dayanağı olan faturaların 15.03.2012, 09.11.2012 ve 02.10.2013 tarihli faturaları kapsadığı için 03.08.2013 tarihli ibra sözleşmesinin taraflar arasındaki tüm işlerin tasfiyesine ve ibrasına yönelik olduğundan, söz konusu faturaların evveliyatı da bu sözleşme kapsamı içinde olduğundan ve dahilde işleme izin belgesinde gümrük yükümlüsü olan davalının muafiyet kapsamından çıkarılan eşyalarla ilgili KDV’leri ödemekle mükellef olduğunu, davacının kendi imalatı olan … Anten ve Kontrol Ünitesini ayrıca …” ları işlemlere dahil edilmesi teşvik belgesi eki listelere dayandırılsa da Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin yazısında; … verici … ve kontrol ünitesi, … niteliğindeki ürünün dahilde işleme izin belgesi yurtiçi alım listesinde olduğunu, yine dahilde işleme izin belgesi ile müeyyide listesinde … isimli ürününde mücyyide listesinde olduğunu, dolayısıyla davacının kendi imalatı olan … ‘ve kontrol ünitesinin ve bissoptionların 3 adedi tablodan çıkarıldığı takdirde 2 kalem ürüne ilişkin tutar üzerinden 418 KDV’nin 34,695,-€ yerine doğrusu 13.837,50-€ olduğunu, DİİB’in ithal listesindeki hammaddelerden SVS Uydu verici ve kontrol ünitesi KDV Kanunun17. Maddesi ile ilgili tebliğlere istinaden tecil terkin kapsamında KDV ödenmeden yurtiçinden satın alındığını, bu tedarikle ilgili olarak 46.652 TL KDV’nin tecil edildiğinin görüldüğünü, yine DİİB’nin ithal listesindeki hammaddelerden 2. Kalem ve 1, Kalemin 3 adedi tecil, terkin kapsamında KDV Kanunun geçici 17. Maddesinde ve ilgili tebliğdeki esaslara uygun olmadığını, zira DİİB ithal fistesinde olmadan taahhüt edilen işlenmiş ürünün üretimin de kullanılan ara malzemelerin tecil, terkin kapsamında KDV ödenmeden alınmaları mümkün olmadığını, buna göre, … td, Şii.ne ait … tarihli … Sayılı dahili işleme izin belgesi kapsamında gümrük muafiyetliolarak ithal edilen ve 83 seri no’lu KDV genel tebliğine göre yurt içinden alımı yapılan malzemelerden 117.107.03 $’lık kısmının 83 nolu tebliğde belirtilen düzenlemelere uymadığından tecil terkin sistemi dışında tutulması kaydı ile belirtilen değerler üzerinden kapatıldığını, muafiyet kısmından çıkartılan, hammaddeye tekabül eden KDV’nin tahsil edilmesi, … Sekreterliğinin … sayılı 06.09.2013 tarihli yazısından görüldüğünü, OrtaAnadolu İhracatçı Birliklerinin bu yazısından ithalat ve ihracat sarfiyat tabloları dahilde işleme izinbelgesindeki şartlarla karşılaştırılarak izin hak sahibinin taahhüdünü yerine getirdiğini, ancak muafiyet kapsamından çıkarılan kısımda taahhüdüne uymadığı için KDV’nin tahsili gerektiğini, … Birliklerinintebligatından sonra panda jeneratör ve bissoptionlarla ilgili 7.325,31 TL ve 3.123,TL meblağın … Tic. Ltd. Şti.’ince yatırıldığını rapor etmişlerdir.
Daha önceki bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle mali müşavir ve vergi ve dış ticaret uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine verilerek rapor alınmasına karar verilmiş, dosyamız resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi … ve Vergi ve Dış Ticaret Uzmanı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından …tarihinde, – …tarihli … sayılı Dahilde İşleme İzin Belgesinde ihraç konusu mamulleri ile ithal edilecek ilk ham malzemelerinin DİİB’nin ihraç listesinde tek kalem mamul ithalat listesinde de 9 farklı kalem ile hammadde malzeme listesi bulunduğunu, … sayılı DİİB”’nin ithal listesinde yer alan 9 kalem hammadde malzemenin 4 kalemi yurtdışından ithal edildiği, 3 kalemi ile 1. Kalemin 3 adedinin tecil, terkinie KDV ödemeden 1. Kalemi ile 3. kaleminin 3 adedi ise KDV ödenerek yurtdışından temin edildiğini, davaya konu ve icra takibinin dayanağı olan faturaların 15.03.2012 ve 09.11.2012 tarihli faturaları kapsadığını, 03.08.2013 tarihli ibra sözleşmesinin taraflar arasındaki tüm işlerin tasfiyesine ve ibrasına yönelik olduğu, söz konusu faturaların öncesinin de bu sözleşme kapsamı içinde olduğu ve Dahilde İşleme İzin Belgesinde gümrük yükümlüsü olan davalının muafiyet kapsamından çıkarılan eşyalarla ilgili KDV’leri ödemekle mükellef olduğunu, takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacı şirketin davalı şirketten asıl dava nedeniyle 13.837,50 Euro, birleşen dava nedeniyle 5.597,21 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve taraf vekillerinin rapora karşı itirazları incelenerek ve bu itirazlar karşılanacak şekilde ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, dosyamız önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 02/12/2020 tarihli ek raporlarında; kök raporlarındaki görüşlerinin değişmediğini bildirmişlerdir.
Bu bilirkişi heyetinden alınan raporlarda dava konusu uyuşmazlıkların esasını çözer ve hüküm kurmaya elverişli bulunmamakla, dosyanın Muhasip Bilirkişi … ileYeminli Mali Müşavir …’ya verilerek, asıl ve birleşen dosyalar ile davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak; davacının KDV tutarlarını ödemesi varsa bu ödemeden dolayı davalıdan bir alacağının olup olmadığı, ibranın KDV tutarını kapsayıp kapsamadığı, taraf vekillerinin itirazları da incelerek asıl ve birleşen dosyalardaki talepler açısından ayrı ayrı rapor hazırlamalarının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler 23/06/2021 tarihinde; davacı Şirket tarafından, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının 02.10.2012 tarih, … Nolu Dahilde İzin Belgesine istinaden 3065 sayılı KDV Kanununun geçici I1/1-C maddesine istinaden Davalı Şirkete tecil – terkin kapsamında düzenlenen … tarih, … seri no.lu fatura uyarınca KDV dahil 287.200,00 Buro tutarında (554.506,65 TL teslim bedeli (9,811,20 TL KDV – 654.317,85 TL) mal ve hizmet tesliminde bulunduğunu, davacı Şirket tarafından, Davalı Şirkete tecil / terkin kapsamında teslim edilen mal ve hizmet bedelinin Kasım 2012 dönem KDV beyannamesi ile beyan edildiğini, Davacı Şirket tarafından, Kasım 2012 döneminde; önceki dönemden devreden 277.272,99 TL KDV ile, 2012 Kasım döneminde satın aldığı mal ve hizmet bedelleri için ödemiş olduğu 168.631,97 TL KDV olmak üzere, toplam 445.904,96 TL tutarındaki İndirilebilir KDV’den, Kasım 2012 döneminde davacı şirkete sattığı mal ve hizmet bedelleri de dahil olmak üzere, 890.220,78 TL tutarındaki mal ve hizmet bedelleri dolayısıyla hesaplanan ve tahsil edilen 159,925,02 TL KDV’nin düşülmesi suretiyle ödendiğini, davacı Şirket ile, Davalı Şirket arasında düzenlenen sözleşme ve protokollerin Davacı Şirket tarafından 3065 sayılı KDV Kanunun 11/1-C maddesi uyarınca tecil terkin kapsamında teslim edilen 554.506,65 TL tutarındaki mal ve hizmet bedeline isabet eden 99.811,20 TL tutarındaki KDV’nin, Davacı Şirkete iadesinin yapılacağı varsayımına dayandığı, sözleşmelerin düzenlendiği tarihte henüz davacı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından tecil / terkin kapsamında iadenin sonuçlandırılmadığını, bu bağlamda, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve protokollerin vergi yasalarına aykırılık teşkil edemeyeceğini, davalı Şirket adına …Şti. tarafından 22.07.2013 tarih, … sayısı 4 ile düzenlenen ve Davacı Şirketin bağlı bulunduğu …Vergi Dairesine verilen Özel Amaçlı YMM raporu uyarınca, Davacı Şirketin, Davalı Şirkete düzenlemiş olduğu … tarih, … seri no.lu fatura uyarınca tecil terkin kapsamına giren ve girmeyen teslimlerin birlikte yapılması nedeniyle 99.811,20 TL tutarında KDV’nin ödenmek suretiyle tecil / terkin kapsamında iadesi talep edildiğini, tecil-terkin uygulanabilecek malların, tecil / terkin uygulanamayacak mallardan ayrılması sonucunda, tecil / terkin uygulanması gereken mallara isabet eden 47.419,53 TL KDV, vergi dairesi tarafından davacı şirkete iade edilmiş olup, tecil / terkin uygulanmayacak mallar için hesaplanan 52.391,67 TL tutarındaki KDV için ise reddedildiğini, davacı Şirket tarafından, Davacı Şirkete … tarih, … seri no.lu fatura ile tecil terkin kapsamında teslim edilen 554.506,65 TL tutarındaki mal ve hizmetlere isabet eden 99,.811,20 TL tutarındaki KDV, Davacı Şirketin 21.12.2012 tarihinde vermiş olduğunu, Kasım 2012 dönemi KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödendiğinden bahisle, mal ve hizmet bedelinin davalı şirkete teslim tarihinde, Davacı Şirketin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi tarafından reddedilen KDV dolayısıyla 23.044,50 Euro (23.044,50 X 2.2735=52.391,67 TL) tutarında alacağı bulunduğunu, davacı Şirket’in, huzurda görülmekte olan …Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak, 23.044,50 Euro (Mal ve hizmetin Davalı Şirkete teslim tarihi itibariyle 52.391,67 TL) tutarındaki bu alacağına karşılık, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Buro cinsi mevduata vermiş olduğu en yüksek faiz oranındaki gecikme faizinin infaz aşamasında asıl alacağa eklenmesi gerektiğini, huzurda görülmekte olan, … Esas sayılı dava dosya ile birleşen… Esas no.lu dava dosyası ile ilgili olarak, davacının vergi dairesinden tecil terkin kapsamında talep ettiği 6.272,74 TL tutarındaki alacağı dolayısıyla, vergi dairesi tarafından konan blokenin davacı şirketin mal ve hizmet satın aldığı alt mükelleflerinden mi, yoksa tecil terkin kapsamında usulsüz bir teslimden mi kaynaklandığı hususunda dosyasında bir bilgi ve belgeye rastlanılmaması nedeniyle, bu konuda davalı şirketten bir alacağının bulunmadığının kabul edilmesi gerekeceği ve konuda takdirin Sayın Mahkemede olduğunu rapor etmişlerdir.
TÜM DOSYA KAPSAMI BİR BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE:
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince müvekkili şirketin …’da kurulu bulunduğundan bahisle mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin (14/03/2012) 12. Maddesinde ihtilaf halinin düzenlendiği ve uyuşmazlıkların çözümü bakımından İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili kılındığı anlaşılmış, yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Esas ve birleşen dava, icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olup, davaya dayanak … 32. İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında, davacının, taraflar arasındaki muhtelif tarihlerde akdedilmiş olan sözleşmeler gereği, davacının davalı için tedarik ettiği makine ve teçhizata ilişkin faturaların KDV sinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Esas ve birleşen dava konusu icra takip dosyalarının incelenmesinde, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, 15/03/2012 tarih 181.637,40 TL bedelli faturanın 27.707,40 TL tutarındaki KDV si, … Esas sayılı dosyasında 09/11/2012 tarih 278.802,00 Euro ve 02/0/2013 tarih 335.503,50 Euro bedelli faturaların 95.080,50 Euro tutarındaki KDV sinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Makine ve Teçhizat Satış Sözleşmeleri ve ek sözleşme ile “davacı tedarikçi tarafından, davalı alıcıya .. fiyat, adet ve teknik özellikleri ile durumu belirlenen makine ve teçhizatın hangi şartlarda alım satıma konu edileceğinin ” düzenlendiği, sözleşmenin 3. maddesinde süresinin sözleşme tarihinden itibaren malın garanti süresi olan 1 yıl sonuna kadar geçerli olacağının ve sözleşmenin 15. maddesinde “.. Sözlemenin imzalanmasından dolayı mevcut ve ilerde çıkabilecek mevzuat gereğince doğmuş ve doğacak KDV dahil her türlü verginin, resim ve harçların alıcı tarafından ödeneceğinin” hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin bağlı bulunduğu vergi müdürlüğünden celbi sağlanan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, KDV beyannamelerine göre; dava konusu edilen … tarih, … seri numaralı fatura ile tecil terkin kapsamında davalıya teslim edilen 243.000.000,00 Euro mal ve hizmet bedeline isabet eden 43.902,00 Euro KDV nin davacı şirket tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine 21.12.2012 tarihinde KDV beyannamesi ile beyan edilmek suretiyle ödendiği, birinci ve ikinci düzeltme beyannamelerinden sonra davacının davacının KDV ödemesinin 52.391,67 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafça 03/08/2013 tarihli ek sözleşme ile 03.08.2013 tarihli ibranamede belirtilen miktar kadar ödemeler üzerinde mutabakata varıldığını davaya konu edilen ve icra takibinin dayanağı olan faturanın 09.11.2012 tarihli olduğunu, yani ek sözleşmeden önce olduğunu, ayrıca 65.000.Euro ve 9,045 Euro’nun …Şti. tarafından davacıya ödeneceğini beyan ile davacının müvekkilinden ayrıca bir KDV talep etme hakkı bulunmadığını savunmuş ise de, davacının esas davadaki talebine konu 09/11/2012 tarih 278.802,00 Euro ve 02/10/2013 tarih 335.503,50 Euro bedelli faturaların KDV sinin davacı tarafça vergi müdürlüğüne ödendiği dosya kapsamında mevcut vergi müdürlüğü kayıtları ile sabit olup, 03/08/2013 tarihli ek sözleşmenin incelenmesinden, 2.maddesinde ” iş bu sözleşmenin imzalanmasını müteakip alıcı veya 25/02/2013 tarihli sözleşmedeki alıcı kefili …Tic Ltd Şti yukarıda belirtilen 65.000 Euroyu tedarikçiye derhal ödeyecektir…” 4. maddesinde ise ” 2. madde de belirtilen ödemenin yapılması ile birlikte sözleşmelerde öngörülen tüm ödemelerini tedarikçiye yapmış olacak olan alıcı tedarikçi tarafından gayri kabili rücu ibra edilecek ve tedarikçiye hiçbir borcu kalmayacaktır…” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 2015/1104 Esas sayılı dava dosyasında; taraflar arasında düzenlenmiş olan Makine ve Teçhizat Satış Sözleşmelerinin 15. maddesinde sözlemenin imzalanmasından dolayı mevcut ve ilerde çıkabilecek mevzuat gereğince doğmuş ve doğacak KDV dahil her türlü verginin, resim ve harçların alıcı-dosyamız davalısı tarafından ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına karşılık, davacının icra takibine konu ettiği faturaların KDV lerinin davacı tarafça vergi müdürlüğüne ödendiği anlaşılmakla ve 03.08.2013 tarihli ek sözleşmede düzenlenen ibra şartlarının da oluşmadığı da görülmekle, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, davalının … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptali ile takibin 23.044,50 Euro üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen 2015/1105 Esas sayılı dava dosyasında, davacının icra takibi ve davadaki talebine konu 15/03/2012 tarih 181.637,40 TL bedelli faturanın KDV sinin taraflarınca ödendiğine dair kanıt bulunmamakla, celbi sağlanan vergi müdürlüğü kayıtlarından da anılan fatura KDV sine istinaden talep gibi 6.272,74 TL nın davacı tarafça yatırıldığına dair kanaat oluşmamakla, davacının davası ispatlayamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve esas davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada:
Davacının davasının KABULÜNE, davalının … 32. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 23.044,50 Euro üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.471,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.443,57TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.309,23 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
2-Birleşen davada:
Davacının davasının REDDİNE,
Kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”