Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/11 E. 2021/296 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/11 Esas
KARAR NO : 2021/296

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2014
KARAR TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 18/12/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; 21/08/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … sokaktan … Cadde istikametine seyri sırasında No:33 önüne geldiğinde kendisine göre yolun solundan sağına karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya olan müvekkili …’ye aracının sol ön yan kısmıyla çarpması sonucu oluşan kazada müvekkilini ağır yaralandığını ve bu kaza neticesinde sakat kaldığını, kaza sonucunda düzenlenen trafik tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsü 2918 sayılı KTK’nın 52/1-B kuralınca … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilin kazadan sonra tedavisinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldığını, vücut fonksiyonlarını büyük oranda yitirdiğini, kazaya karışan… plakalı aracın ZMMS sigorta poliçesi ile davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, davalı şirketin tam tazminatla mükellef olduğunu bildirerek müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybından doğan halihazırda ve geleceğe dönük maddi kaybının giderilmesi için tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 200,00 TL maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 02/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davada maluliyetin sadece … nezdinde gerçekleştiği göz önüne alındığında … ve …’nün davacı konumunda olamayacağı, bu sebeple … ve … açısından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, söz konusu kaza ile ilgili dava açılmadan önce müvekkil şirkete müracaat edilmediğini ve herhangi bir hasar dosyası açılmadığını, kaza sonucu üçüncü kişinin malul kalması söz konusu olduğu takdirde sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için maluliyet oranı ve orana göre zararın bilirkişilerce tespitinin yapılması gerektiğini, davacıların sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, davacı yanın dava dilekçesi ile kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunduklarını, davacının ticari faiz talebinin mesnetsiz olduğunu, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği ve davacının da gerçek kişi olduğu göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğinin Yargıtay kararları ile sabit olduğunu bildirerek davanın … ve … açısından davanın reddine, davacının avans faizi taleplerinin reddi ile herhalde yasal faiz uygulanabileceğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 12/06/2019 tarihli ara karar uyarınca, dosya ve tedavi evrakları yeniden incelenerek, davacı, …’nün (TC …) 21/08/2014 tarihli kazadan dolayı daimi ve geçici maluliyet oranları ile bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususlarının karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumululuk (trafik) sigortası genel şartlarının “kapsama giren teminat türleri” başlıklı a-5 maddesinin sürekli sakatlık teminatını düzenleneyen c fıkrasında sakatlık zararlarının bu şartlar ve ek 3 deki usuller dahilinde alınacak özürlü raporuna göre yöntemine uygun “özürlülük raporu” düzenlenmesine karar verilmiş olup, ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından ibraz edilen 24/09/2019 tarihli raporunda özetle; “… oğlu 02.06.2002 doğumlu …’nün 21.08.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 29/06/2020 tarihli ara karar uyarınca, davacı …’nün (TCKN:…) 21/08/2014 tarihli kaza sebebiyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maluliyet oranının ve kalıcı iş gücü kaybının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilerek, dosyadaki itirazlar ve diğer raporlar da değerlendirilip davacının muayenesi yapılarak ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından ibraz edilen 12/02/2021 tarihli raporunda özetle; “03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere göre; Savcı oğlu, 02/06/2002 doğumlu Mustafa Sütçü’nün 21/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeni ile oluşan maluliyetten kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının kazaya karışan aracı sigortalayan şirketten tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 21.08.2014 tarihinde … plakalı aracın yaya olan müvekkili Mustafa Sütçü’ye çarptığını, kaza sonucunda davacı …’nün sürekli olarak malul kaldığını beyan ederek kazaya karışan… plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortacısı olan davalıdan sürekli iş göremezlik zararının tazminini talep etmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi baz alınarak 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinlere İçin Engelliler Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza tarihi 21.08.2014 tarihidir. Bu nedenlerle huzurdaki dava açısından gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacının uğramış olduğu sürekli iş gücü kaybı oranının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uygulanarak tespit edilmesi gerekir. Yargılama sırasında davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi konusunda rapor tanzim edilmesi için dosya Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 30/12/2020 tarihli raporda; 03/08/2013 tarihli Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikleri içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarihli Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybının belirlenemeyeceğinden Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirleme yapılması gerektiği, mevcut belgelere göre davacı Mustafa Sütçü’nün 21/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan ve usulüne uygun şekilde tanzim edilmiş raporda, davacının kaza nedeniyle sürekli iş gücü kaybına uğramadığının tespit edildiği, davacının talebinin sadece sürekli iş gücü kaybı nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin, peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 34,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸