Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1084 E. 2019/940 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1084 Esas
KARAR NO : 2019/940

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/05/2009
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalıların bu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu borç ödenmediği için hesabın kat ihtarname ile kat edildiğini ancak yine ödenmediğini bu kez icra takibine gidildiğini ancak davalıların icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini itirazın iptalini, takibin devamını %40 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini talep ve dava ettiği görülmüştür .
Davalı … vekili yazılı cevabında; davanın reddi gerektiğini aynı borçtan dolayı dava dışı icra dosyası ile takip yapıldığını ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte taşınmazın satıldığını, borcun tahsil edildiğini bu nedenle 2. bir takip yapılamayacağını başkada bir borç bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunduğu görülmüş ve kötü niyet tazminatına davacının mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı … vekili yazılı cevabında; alacağa konu borcun dava dışı şirket ile banka arasında imzalanan kredi ilişkisinden kaynaklandığı davalının bu sözleşmede yer almadığını davalının önceki sözleşmede yer aldığını bankaya bu nedenle bir borcu olmadığını bu nedenle davanın reddini savunduğu görülmüş ve davacının karşı tazminata mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce celp edilen … 5. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı Dosyası incelendiğinde; davacı bankaca, borçlular … ve … aleyhinde; 199.450,00 TL Asıl Alacak, asıl alacağa 17.11.2008 takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar % 22,20 gecikme cezası ve gider vergisi, KKDF ile avukatlık ücreti, icra masrafları ile birlikte, tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takibe geçildiği görüldü.
Mahkememizce önceki yargılama 2009/332 esas 2012/136 karar nolu dosyasında yapıldığı tüm delillerin toplandığı bilirkişi incelemesi yapıldığı ve davalıların … 5 İcra Müdürlüğünün … nolu takip dosyasında ki itirazın tahsilde tekerrür olmamak üzere kısmen iptaline karar verildiği takibin toplam 199.437,33 TL üzerinden devamına karar verildiği ve kefil Beyzanın da bu miktarın 153.439 TL sinden sorumlu olmasına karar verildiği ve %40 icra inkar tazminatının da kabul edildiği halde mahkememiz hükmünün davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/14862 esas 2013/12088 karar sayılı ilamı ile HMK 184 maddesine göre tahkikatın bittiği sözlü yargılamaya geçildiği hüküm için tayin olunacak günün iki yana da bildirilmediği bu nedenle de bu maddeye aykırı davranıldığı gerekçe gösterilerek tahkikatın bittiği taraflar tefhim edilmeden hüküm için günü tayin edilmeden HMK 186 maddeye aykırı davranılarak davalılar vekilinin mazeretinin reddedildiği yokluğunda karar kurulduğu bozma nedeni yapılarak mahkememiz kararının bozulmasına karar verilerek 2013/293 Esas sayılı numarası ile kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuş, Mahkememizin 2013/293 Esas 2013/362 Karar numaralı ve 27/12/2013 karar tarihli kararı ile “Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında;Davanın KISMEN KABULÜNE ve davalıların … 5 İcra Müdürlüğünün… nolu icra dosyasına yaptıkları itirazın KISMEN İPTALİNE ve tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin toplam 199.437,33 TL üzerinden devamına” şeklinde karar verilmiş, ancak taraf vekillerince mahkememize sunmuş olduğu dilekçesi ile karar düzeltme talebini bildirdiklerini, ilgili dosyanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/5081 Esas 2015/2214 Karar ve 19/02/2015 karar tarihli kararı ile “dava konusu alacağın dosyaya sunulan sözleşmelerden hangisinden kaynaklandığının tespit ettirilmesi, buna göre o sözleşmede davalının kefaletlerinin ve kefalete dayalı sorumluluklarının bulunup bulunmadığı yönlerinden irdeleme yapılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp tüm deliller ile birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindeki kararı ile bozularak mahkememizin 2015/1084 Esas sayılı numarası ile kaydı yapılıp açık yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi Smmm …, Bankacı … ve hukukçu …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 29/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı Banka’nın Davalı-Kefil …’dan 17.11.2008 takip tarihi itibariyle; toplam 199.450,00-TL alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalının borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, takip tarihinden itibaren asıl alacak 199.450,00-TL’ye yıllık %22,20 oranında gecikme cezası işletilebileceği, Davacı Banka’nın Davalı-Kefil …’dan 17.11.2008 takip tarihi itibariyle; Toplam 154.063,00-TL alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalının borca ve eklentilerine itirazının kısmen iptaline karar verilebileceği, Takip tarihinden itibaren asıl alacak 154.063,00-TL’ye yıllık %22,20 oranında gecikme cezası işletilebileceği, Davacı Banka’nın takip tarihi sonrasında dava dışı asıl borçlu şirket kredi hesaplarından Toplam 122.177,10-TL tutarında tahsilat sağladığı, taraflar arasında akdedilen Kredi Kartı Borç Protokolüne bağlı oluşan ödeme planı düzenleme tarihindeki anapara tutarı, diğer tahsilat tarih ve tutarları gözetilerek … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından mahsup yapılması gerektiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizce … 1. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasının uyap üzerinden celp edildiği görüldü.
Davacı ve davalının itiraz, beyan ve talep dilekçelerinin irdelenmesi ve dosyanın ek rapor için bilirkişi mali müşavir … ve bilirkişi emekli banka müdürü …’e tevdi edildiği, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 10/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı banka ile davalılardan kredi asıl borçlusu … tic.ltd.şti. arasında imzalanan, genel kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kefalet imzası bulunan davalılardan …’ın 424.908,00 tl ve …’ın ise 235.391,00tl sözleşme tutarları kadar kefalet limitinin bulunduğunun tespit edildiği, 09.10.2018 rapor tanzim tarihi itibariyle banka alacağının;172.970,20 tl asıl alacak, % 22,20 temerrüt faiz oranından hesaplanan 233.062,93 temerrüt faizi , 11.653,15 TL % 5 bsmv ve 55.956,56 TL faiz ve eklentileri olmak üzere toplam 473.642,84 TL olduğunun tespit olunduğu, öte yandan; 172.970,20TL asıl alacak borç tutarının tamamen ödeninceye kadar davalılardan, tespitimiz olan %22,20 temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisinin istenebileceği kanaatine varıldığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 13/02/2019 tarihli 8 numaralı celsesinin 2 numaralı ara kararında; “Dosyaya sunulan son bilirkişi raporu incelendiğinde, icra takip tarihi harcın yatırıldığı tarih olan 24/12/2008 tarihi olmasına rağmen farklı bir tarihin esas alındığı, davaya konu genel kredi sözleşmelerinin 2006 tarihli olmasına rağmen 2008 tarihli sözleşmelere atıf yapıldığı ayrıca davalılar müteselsil kefil konumunda olup alacak rehin ve temin edilmiş olsa bile TBK’nın 586. Maddesi gereğince kefiller hakkında ilamsız takip yapılabileceğinden ipotek değerinin toplam alacaktan mahsubu doğru olmayıp ipotekli takip nedeniyle söz konusu dosyadan tahsilde tekerrür olmamak üzere mahsup yapılmaksızın rapor tanzim edilmediğinden ayrıca dosya kapsamında bulunan 21/10/2011 tarihli bankacı bilirkişi …’ın, 29/08/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun ve dosya kapsamında alınan son rapor olan 10/10/2018 tarihli bankacı … ve mali müşavir …’in sunmuş olduğu 3 raporun birbiriyle temerrüt faizi oranları ve faiz başlangıçlarıyla neticeden belirtilen miktarların çelişkili olduğu anlaşılmakla, dosya kapsamında davacının dava dilekçesi ekinde tarihi belli olmayan ancak davalılardan …’ın imzası bulunan kredi limiti 150.000,00 USD olan sözleşmenin 24.1. Kefalet miktarı başlıklı bölümünün 24.1.2 hükmüne göre “bankaya doğmuş ve doğacak borçlardan bu sözleşmenin kefil olunun miktar bölümünde yazılı miktardaki kısmına bu bölümde bir miktar bulunmaması halinde sözleşmede yer alan limit miktarına kadar kefil olduğunu kabul etmiştir. Limitin ve kefaletin arttırılması halinde kefalet miktarı bukere artırılan veya kabul edilen kefalet miktarı kadardır.” hükmü gözetilerek yine davacı vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve davacı …’ın imzasının bulunduğu 16/05/2006 tarihli 60.000,00 USD kefalet bedelli sözleşmenin sunulduğu yine davacı vekilince … numaralı … Ltd. Şti. İle imzalanan 07/03/2008 tarihli müteselsil kefilleri … ve … ‘ın bulunduğu diğer davalı …’ın imzasının bulunmadığı, miktarı belli olmayan bir nüshalık Genel Kredi Sözleşmesi sayfanın ve eki niteliğinde olan yine aynı kişilere ait hesap rehni sözleşmesine ait tek nüsha ile Genel Kredi Sözleşemesi limitinin artırılması başlıklı yine aynı kişilerce imzalanan ancak bedeli belirli olmayan tek nüshanın dosyaya sunulduğu, yine davacı vekilince davalı …’ın müşterek ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu 26/01/2006 tarihli 70.000,00 USD bedelli Genel Kredi sözleşmesinin sunulduğu ve 15/08/2008 tarihli … Ltd. Şti.’ye … ve …’a yapılan ihtarnamenin dosyaya sunulduğu, davacının dosyada bulunduğunu iddia ettiği ancak davalının davalı …’nın imzasının bulunmadığını iddia ettiği, 07/03/2008 tarihli 300.000,00 USD bedelli genel kredi sözleşmesinin dosya kapsamında bulunmadığı gözetilerek dosyadaki tüm belgeler irdeleneyerek hüküm kurmaya elverişli ve yukarıda belirtilen hususlara dikkat edilerek ve raporlar arasındaki çelişkilerin giderilerek rapor tanzimi için dosyanın bankacı bilirkişi …’a GÜNSÜZ olarak tevdiine,” şeklinde karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi …’ın mahkememize sunmuş olduğu 25/06/2019 tarihli raporunda; Hesap Kat İhtarnamesi: davacı Banka tarafından, Muhataplar, taylan … ltd. Şti., …, …’a … 2. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edilerek gönderilmiş olup, ihtarnamede muhataplar ile akdedilen sözleşmeler mucibince ödenede temerrüy sebebiyle- borçların tamamının muaccel hale geldiği, ihtarın keşide tarihi itibariyle hesapların toplam 215.952,00 TL üzerinden kat edildiği, tamamı muaccel hale gelen borçların ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde fiili ödeme tarihine kadar tahakkuk edecek kur farkları, gecikme cezaları, KKDF. BSMV, komisyon, masraf ve ferileriyle birlikte ödenmesi, çek karnelerinden doğan riskin gelir getirmeyen bir hesaba depo edilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının tebliğ edildiği, İhtarnamenin muhataplara 19.08.2008 tarihinde tebliğ edildiği dosya kapsamından tespit edilmştir.(Bkz. İhtarnamenin arka yüzündeki noter şerhi) taraflar arasındaki sözlesmesel ilişkinin tespiti ve değerlendirilmesi: dava dışı asıl kredi borçlusu – dava dışı … ltd. şti. ile davacı banka arasında aşağıda tabloda kapsamı/bilgileri yer alan genel kredi sözleşmeleri imzalanmış ve davalılar … ile …’ın bu gks’lerinden bazılarını müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı belirlenmiştir. 16.05.2006 tarihli GKS’sinin tüm sayfalarında …’ın imzası bulunduğu , ancak sözleşmenin son sayfasında bulunan (md. 39.5.) Sözleşme tarafları” Adresleri ve TATBİK İmzalan başlığının altında bulunan Tablonun TATBİK İMZALARI” kısmında …’ın imzası bulunmadığı tespit edilmiştir. Sayfanın alt kısmında bir adet …’a atfen atılı imza bulunduğu görülmüştür. Davalı …’ın yukarıda tabloda belirtilen ilk 2 sözleşmede, Davalı …’ın her 3 sözleşmede ; müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaları bulundunduğudoaya kapsamından belirlenmiştir.16.05.2006 Tarihli GKS “nin önceki sözleşmelerle bağlantı ve limit artışı başlıklı 37. Maddesinde: Bu sözleşme/ müşterinin daha önce Bankaya vermiş olduğu, genel veya özel nitelikteki tüm taahhüt ve sözleşmeler ile Müşteri ile Banka arasında akdedilmiş olan, tüm fon, finansman kredi sözleşmelerinin eki ve ayrılmaz bir parçası olup, bu söz/eşmede yer alan yeni ve farklı hükümler daha önce imzalanmış tüm sözleşmeler ile ve bu sözleşmelerle iigili olarak yapılan limit artışları ve ek sözleşmeler ve yine bundan sonra kullandırılacak krediler ödendiği aynen geçerlidir. 07.03.2008 Tarihli GKS Limitinin Arttırılması başlıklı 3, Maddesinde ; Kefil arttırılan limit miktarına da müşterek borçlun ve müteselsil kefil olduğunu, kefalet borcunun toplam limit miktarı kadar olduğunu, kefalete ilişkin tüm hükümlerin artırılan bu miktar için de geçerli olduğunu kabul ve taahhüt eder. Kefil, BK 490. Maddesi ile tanınan haklardan feragat etmiş olup, Banka alacakları için tahakkuk eden kar payları ile borçların vadesinde ödenmemesi nedeni ile kanun ve sözleşme gereği ödenmemesi gerekecek ferilerden sorumlu olduğunu kabul ve taahüt etmiştir. Davacı Bankanın Alacak Miktarı: Huzurda görülmekte olan itirazın iptali davası ile İfgifi olarak, davacı bankanın; 15.08.2008 tarihli kat ihtarında davanı banka alacağının toplam 215.952,00 24.12.2008 takip tarihinde alacağın ise toplam 199.450.00 olduğu belirtildiği dosya kapsamından görülmüştür. Kat ihtarında belirtilen toplam borç, kat ihtarından sonra temerrüt faiz başlangıç tarihi göz önüne alınarak davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacak miktarının tespiti için yapılan hesaplamalar ve sonucu aşağıda gösterilmiştir. NOT: Kat ihtarına konu … nolu kredi kartı ile ilgili toplam 19.976,00 TL banka alacağının dava dışı asıl borçlu … Ltd.Şti.’ tarafından yapılandırma sonucu Takip sonrası ödediği için hesaplamalarda eğerlendirmeye alındığı, ancak Takip tarihi itibariyle bulunan Banka alacağından düşüldüğünü belirtmek isteriz.Bu durumda. Takip Tarihi itibariyle (24.12.2008) Banka’nın atacağı Toplam Tutarın; 197.852,00 TL Asıl Alacak 1.561,74 TL Akdi Faiz 78.09 TL BSMV (%5) 14.429,19 TL Temerrüt Faizi 721,46 TL BSMV 8%5) 214.642,48 TL olduğu belirlenmiştir. Davalı Kefil(ler) Kefalet limitinin TESPİTİ; Davalı …’ın toplam 130.000 USD tutarında 2 adet GKS’de kefalet imzası bulunması nedeniyle, kefalet limitinin 430.000 USD olduğu (bkz. Tablo Sıra:1,2.3 sözleşmeler), Belirtilen limitin TL karşılığının; TCMB Satış kuru 1.803 Tl olmakla, (430.000 USD X 1.803TL =775.290,00 TL olduğu, Bu bağlamda, Takip tarihi itibariyle(24.12.2008) davalı -kefil …’ın kefalet limitinin 775.290,00 YL olduğu belirlenmiştir. Davalı …’ın toplam 130.000 USD tutarında 2 adet GKS’de kefalet imzası bulunması nedeniyle, kefalet limitinin 130.000 Usd olduğu (bkz. Tablo Sıra:1,2. Sözleşmeler), davalı …’ın takip tarihi (24.12.2008) tarihinde temerrüde düşmüş olması nedeni ile kefalet limitini 130.000 USD olduğu, …’ın 24.12.2008 takip tarihinde; TCMB Satış kuru 1.1874 Tl olmakla, (130.000 USD X 1.1874TL =154.362,00 TL olduğu, bu bağlamda, Takip tarihi itibariyle(24.12.2008) davalı kefil …’ın kefalet limitinin 154.362,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, müvekkili banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalıların sözleşmenin kefili olduklarını, borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının iptaline, takibin devamına, % 40’tan aşağı olmamak üzerek tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamında alınan hükme elverişli 25/06/2019 tarihli son bankacı bilirkişi raporuna göre asıl alacağın takip tarihi itibariyle 214.642,48 TL olduğu, davacı bankanın davalı-kefil …’dan 24.12.2088 takip tarihi itibariyle kefalet limitinin (bkz. Tablo Sıra: 1,2.3 sözleşmeler), 775.290,00 TL olması nedeniyle, bankanın alacak olarak talep ettiği toplam 199.450,00 TL’yi ödemek durumunda olduğu, davalı …’ın toplam 130.000 USD tutarında 2 adet GKS’de kefalet imzası bulunması nedeniyle, kefalet limitinin 130.000 USD olduğu (bkz. Tablo Sıra: 1,2. Sözleşmeler), davalı …’ın takip tarihi (24.12.2008) tarihinde temerrüde düşmüş olması nedeni ile kefalet limitinin 130.000 USD olduğu bu bağlamda takip tarihi itibariyle (24.12.2008) davalı-kefil …’ın kefalet limitinin 154.362,00 TL olduğu, takip tarihi itibariyle davacı banka’ya 154.362,00 TL ödemek durumunda olduğu, kat ihtarında belirtilen kredi kartından kaynaklı toplam 19.976,00 TL tutarındaki banka alacağını takip tarihinden sonra tahsil edilmesi nedeniyle davalılardan yapılacak tahsilatta söz konusu tutarın mahsup edilmesi gerektiği, dava dosyasına sunulan bilirkişi raporları incelendiğinde, takip tarihinin yanlış alındığı, kısmi tahsilatların hesaplamalarda dikkate alınmadığı, kat ihtarından temerrüt faizi başlangıç tarihine kadar olan kısma akdi faiz yerine temerrüt faizi uygulandığı, hesaplanan tutarların talep edilen tutarla karşılaştırılmadığı, GKS’lerin herhangi bir süreye bağlı olmadığı, GKS’ne bağlı olarak tahsis edilen ve kullandırılan nakdi ve cari hesap şeklinde işleyen kredilerin tamamen tahsil edilmesi durumunda dahi sözleşmenin sona ermediği, aynı sözleşme ile borçluya yeniden kredi kullandırılması, yeni bir borç ilişkisi oluşturmayacağından kefillerin sorumluluğunun aynen devam edeceği, adı geçen davalıların imzaları bulunan GKS’lerde belirlenen kefalet limitleri kapsamında sorumluluklarının devam ettiği, davalıların kefil sıfatı ile imzaları bulunan GKS’lerinin dava dosyası kapsamında bulunduğu, bu sözleşmelerin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, davalı-kefillerin bu yönüyle kefaletten kurtulmak için davacı bankaya noterden ihtarname göndermediği, banka tarafından da ibra edilmedikleri tespit edilmiştir.
Davamıza dayanak olan icra takibinin davalı … yönünden aynı icra Müdürlüğünde aleyhinde yapılan … nolu ipotekli takipten dolayı ve … nolu kambiyo takibinden dolayı tahsilde tekerrür olmamak üzere açıldığı görülmüştür.
Y. 19. HD. 27/06/2018 T. 2017/979 E. 2018/3621 K. Sayılı ilamı; “…müteselsil kefil konumunda olup alacak rehinle temin edilmiş olsa bile TBK’nın 586. maddesi uyarınca kefiller hakkında ilamsız takip yapılabilir. Mahkemece de bu husus kabul edilmiş olmakla birlikte ipotek değerinin toplam alacaktan mahsubu doğru olmayıp ipotekli takip nedeniyle söz konusu dosyadan tahsilde tekerrür olmamak üzere, mahsup yapılmaksızın karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Dolayısıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılan ipotekli takibin bu dosya açısından beklenilmesine gerek olmadığı kanaatine varılarak davalının bu yöndeki itirazları dikkate alınmayarak davacı bankanın davalı-kefil …’dan 24.12.2008 takip tarihi itibariyle 199.450,00 TL ve davalı …’dan 154.362,00 TL alacağının bulunduğu hükme elverişli son bankacı bilirkişi raporundan anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile takibin 199.450,00 TL üzerinden devamına, (davalı …’ın 154.362,00 TL den sorumlu olması kaydıyla) asıl alacak 199.450,00 TL ye (davalı … açısından 154.362,00 TL’ye) takip tarihinden itibaren %22,20 gecikme cezası, KKDF ve % 5 BSMV uygulanmasına, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesap edilen takip tarihi itibariyle %40 oranındaki 79.780,00 icra-inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (davalı …’ın 154.362,00 TL bedel üzerinden belirlenen %40 oranındaki 61.744,80 TL’den sorumlu olması kaydıyla) fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜK ÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 199.450,00 TL üzerinden devamına, (davalı …’ın 154.362,00 TL den sorumlu olması kaydıyla), asıl alacak 199.450,00 TL ye (davalı … açısından 154.362,00 TL’ye) takip tarihinden itibaren %22,20 gecikme cezası, KKDF ve % 5 BSMV uygulanmasına, %40 oranındaki 79.780,00 icra-inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (davalı …’ın 154.362,00 TL bedel üzerinden % 40 oranındaki 61.744,80 TL’den sorumlu olması kaydıyla), fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınmasına gereken 13.624,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.679,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.945,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Davalı …’ın bakiye harçtan 8.865,37 TL’ye kadar sorumlu olmasına)
3-Davacı tarafından yatırılan 1.679,10 tl peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, posta ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 4.500,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Davalı …’ın yargılama giderlerinden 3.482,72 TL’ye kadar sorumlu olmasına)
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT. uyarınca hesap olunan 17.917,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Davalı …’ın vekalet ücretinden 15.098,96 TL’ye kadar sorumlu olmasına)
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”