Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1047 E. 2019/301 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1047 Esas
KARAR NO : 2019/301

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 01/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 28/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından; … Dış Tic. A.Ş.’nin …’ta kullanılmak üzere …’ın özel siparişi üzerine firmaya özel olarak üretilmiş 3 adet RMF … Filtre Sistemleri makineleri için 22.06.2015 tarihli 0352 seri nolu fatura bu faturaya istinaden düzenlenen aynı tarihli 103 ve 104 irsaliye nolu 64.310-TL (KDV Dahil} bedelli makinelerin siparişe göre teslim yeri … … ve … …’a gönderilmek üzere gerekli işlemlerin başlatıldığını, öncelikle 2 nolu davalı sigorta şirketinin … …’a gönderilecek makine için … tarihli … poliçe nolu\ve … …’e gönderilecek diğer 2 makine için … tarihli … poliçe nolu ‘Nakliye Emtia Sigorta Poliçesi’ yaptırdıktan sonra 1 nolu davalı kargo şirketinin üsküdar emniyet mah. şubesine nakiye/kargo için teslim edildiğini, 1 nolu davalı kargo şirketinin … …’a gönderilecek makine için … tarih ve … sıra nolu 798,52 TL kargo bedelli fatura düzenlendiğini, … …’e gönderilecek makine için 30.06.2015 tarih ve … sıra nolu 660,10 TL kargo bedelli fatura düzenlendiğini, ancak davalı kargo şirketinin taşıma sırasında ihmalleri nedeni ile söz konusu makinelerin tamamen kullanılamaz hale gelecek şekilde hasar gördüğünü, makinelerin kargo sırasında hasar gördüğünden … … ve … … makineleri teslim almadığını, sigorta poliçesinde taşımayı yapacak firmanın 1 nolu davalı kargo şirketi olduğunun da bildirilmiş olup poliçede açıkça yer aldığını, … Endüstriyel firması tarafından yazılı bir ihbar ile … hakkında birçok hasarın bulunduğunu, makinelerin hasarlar nedeniyle çalışmasının mümkün olmadığından iade edileceğini bildirdiğini ve akabinde iade edildiğini, meydana gelen hasarın onarımının mümkün olmadığını, makinelerin %100 hasar gördüğünü, özel üretim olması nedeni ile bu makinelerin başka bir firma tarafından kullanımının da mümkün olmadığını, hasar nedeniyle müvekkili şirketin … sertifikasyonunu kaybettiğini, şirketin hasar nedeniyle büyük zarar gördüğünü, zarardan haberdar olduklarında davalılara yazılı bildirim ile zararın giderilmesinin talep edildiğini, 2 nolu davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını ve haksız ve mesnetsiz olarak zararın giderilmeyeceğine dair bildirimde bulunulduğunu, 1 nolu davalı kargo şirketinin zararın giderilmesine ilişkin hiçbir İşlem yapmadığını, bu nedenle … 2. Noterliğinin… tarih ve … nolu ihtarnamesi keşide edilerek fazlaya dair hakların saklı tutularak “müvekkili şirketin makineler bedeli olarak 64.310-TL ve taşıma bedeli 160,77-TL {798,52 toplu kargo bedelinden bu kargoya isabet eden) ve 349,74 TL ( 660,10 toplu kargo bedelinden bu kargoya isabet eden) olmak üzere 64.820,51 TL doğrudan görünen zararın ödenmesinin” ihtar edildiğini, tebliğe rağmen ihtara cevap verilmediğini, herhangi bir giderime bulunulmadığını, ihtarname giderinin 297,65 TL olduğunu, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, … Endüstriyel şirketi tarafından verilen 25 adet makine siparişinin iptali nedeniyle müvekkili şirketin zor durumda kaldığını, 64.820,51 TL doğrudan zararın, davalılardan müştereken ve müteselsilen ihtar tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline hükmedilerek müvekkiline ödenmesine, zarar gideri talebine dair gönderilen ihtarname bedeli 297,65 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen ihtar tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline hükmedilerek müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekiline usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 25/12/2015 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafından dava konusu ürünlerin hasarsız olarak müvekkili şirkete teslim edildiğinin kesin delillerle ispatı gerektiğini, müvekkili şirketin taşıma esnasında kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, kendisine teslim edilen tüm ürünleri layıkıyla alıcısı adına teslim edildiğini, söz konusu iddianın salt davacının tek taraflı beyanlarından ibaret olduğunu ve kolinin içeriğinin ne durumda teslim edildiğinin kesin delil niteliği taşıyan herhangi bir belge içeriğinden anlaşılmasının mümkün olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; göndericinin, ürün teslimi sırasında gönderilerin cinsi, miktarı, niteliği gibi hususları tam ve doğru olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu taşımayla ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, taşınan ürünlerin müvekkili şirket tarafından paketlenmediğini, davacı tarafça süresinde hasar bildirimi yapılmadığını, dava dilekçesinde talep edilen bedelin salt davacı tarafın tek taraflı beyanı ile belirlendiğini, kabulünün mümkün olmadığını, kargoya verilen ürünlerin ne şekilde (hasarlı- hasarsız/arızalı-arızasız/ikinciel-kullanılmamış vs.) teslim edildiği hususunda bîr açıklık bulunmadığını, buna rağmen bahsi geçen ürünlere ilişkin davacı tarafça 64.310 TL emtia bedeli talep edildiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, henüz kargoya teslim edilen ürünlerin ne olduğu, nasıl ve ne durumda teslim edildiğinin belirlenememişken, salt davacı tarafın tek tarafla beyanı ile fatura bedel üzerinden bedel talebinin mümkün olmadığını, davanın usul yönünden müvekkili şirket açısından reddi gerektiğini, davadaki taleplerden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddi gerektiğini, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekiline usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 25/12/2015 tarihli cevap dilekçesinde; somut olayda, dava konusu makinelerin gönderilen tarafından ihtirazı kayıt İleri sürülmeden teslim alınmış olması nedeniyle TTK’nun 389 maddesi hilafına davacının dava açma hakkının bulunduğunu ispatla yükümlü olduğunu, “Nakliyat Emtia Sigorta poliçeleri” taşıma sırasındaki rizikolara karşı emtiaları teminat alan bir sigorta türü olduğunu, TTK 889. Maddesine göre, eşyanın kayıtsız ve şartsız kabulünün, taşıyıcı aleyhine açılacak dava hakkını düşürdüğünü, böyle bir durumda, nakliyat poliçeleri taşıma sırasındaki rizikolara karşı emtiayı sigortaladığına göre, sigorta şirketinin de sorumluluğuna gidilemeyeceğinin açık olduğunu, somut olayda, nakliyat poliçeleri ile teminat altına alınan makinelerin, aras kargo’nun …’daki emniyet adlı şubesine, …’e ve …’a taşınmak üzere teslim edildiğini, … kargo’nun internet kargo takip kayıtlarına göre …’e gönderilen emtianın, 25/06/2015 tarihinde, …’a gönderilen emtianın 24/06/2015 tarihinde alıcıya teslim edildiğini, her iki şehre gönderilen emtiada hasar tespit edildiğine ilişkin olarak alıcı ile nakliyeci arasında düzenlenmiş bir tutanak bulunmadığını, her iki şehre gönderilen makinelerin hasar tespit edildiği iddia edilerek makinelerin 01/07/2015 tarihinde … kargoya teslim edildiğini ve sigortalı firmanın … adresine geri gönderildiğini, dava konusu olayda nakliyesi yapılan makinelerin alıcısı tarafından ihtirazı kayıt ileri sürülmeden teslim alınarak, kayıtsız şartsız kabul edildiğini, makinelerin, ambalajlanmaksızın sadece elektrik panosu strafor ambalaj malzemesiyle kapatılıp etrafı baloncuktu naylonla sarılarak sevk edildiğini, böyle bir durumda makinelerin alıcısı tarafından teslim alındığı esnada eğer bir hasar olsaydı bu hasarın rahatlıkla görülebileceğini, makinelerin üzerindeki hasarın niteliği itibariyle görülmeme ihtimalinin bulunmadığının açık olduğunu, dava konusu olayda, riziko ve hasarın bir an için taşıma esnasında meydana geldiği kabul edilse bile yine de iddia edilen hasarların, poliçe şartı olan … A.4.33 maddesi gereği teminat dışı kalacağını, bu nedenle haksız davanın reddini arz ve talep ettiklerini, her halükarda tazminat miktarı bakımından da davacının taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacının, taşımaya konu makinelerin fatura bedelleri üzerinden sigorta tazminatı talep ettiğini, fatura bedellerinin fahiş olduğunu ve kabul etmediklerini, taşıma konusu makinelerin, tamamen hasara uğramadığını, ekspertiz raporundan görüleceği üzere taşımaya konu makinelerin, … nolu poliçe ile teminat altına alınan ve …’a gönderilen makinelerin toplam 1.868,02 TL’ye onarılabileceğini, … nolu poliçe teminat altına alınan ve …’e gönderilen makinelerin hasarın 6.500,00 TL bedelle giderilebileceğinin tespit edildiğini, davacının ancak makinelerin onarım masraflarını talep edebileceğinin açık olduğunu, bu nedenle de her halükarda tam hasara yönelik davacı taleplerinin kabul edilebilir olmadığını, davacının nakliye ücreti ve noter masrafı gibi dolaylı zararlarının ve ayrıca faiz başlangıcına ilişkin taleplerinin de kabul edilemeyeceğini, davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı sigorta şti tarafından nakliye sigortası ile sigorta edilmiş makinaların davalı kargo şti taşıması sırasında hasarlanması dolayısıyla davacının tazminat talebinde bulunduğunu davalı sigorta şti makinaların itirazı kayıt ileri sürülmeden teslim alındığını, dava açma hakkının bulunduğunu, ispat edilmesine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce, 20/03/2017 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacı, davalı … kargo ve dava dışı …’ın ticari defterleri ve kayıtları ve dosya incelenerek dava konusu emtiyaların ambalaj hatasından mı taşıma sırasında mı hasarlandığı, kusurun kimde olduğu, varsa hasarlı kısımların onarılmasının mümkün olup olmadığı, emtiyaların kullanılamaz durumda olup olmadıkları, … tarafından tutulan tutanakta (makinelerin siparişe uygun olmadığı yönündeki) değerlendirilmesi suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarı tespiti açısından rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, …, …, …, … tarafından ibraz edilen 06/10/2017 tarihli raporda; “davacı ile davalı sigorta şirketi arasında emtia nakliyat sigorta poliçesi hükümlerine göre sigorta sözleşmesi; davalı taşıyıcı arasında TTK 4.kitap hükümlerine göre taşıma sözleşmesi akdedildiği ve bunun dosyada sabit olduğu, taşımacılık sürecinde meydana gelen hasar zararının toplam 15.184,26 TL hesaplandığı, zararın sebebinin ambalaj yetersizliği ve parsiyel yük taşımasına elverişsizliği ile buna ek olarak kargo taşıyıcısının özensizliğinden kaynaklandığı, hasar zararında davacı ve davalı taşıyıcının eşit %50-%50 müterafık kusurlu kabul edilebileceği, meydana gelen zararın tamamında davalı sigortacının sorumlu tutulabileceği; %50 oranı olan 7.592,13 TL kısmından ise davalı taşıyıcının sorumlu tutulabileceği; bu ikinci kısım bakımından her iki davalının müteselsil sorumlu olduğu; ancak nihai sorumluluğun taşıyıcı üstünde kalacağı, davacının aşan zarar iddiasının ve tazminat talebinin somut olaya uygun düşmediği,” şeklindedir.
Mahkememizce verilen 20/11/2017 celse ara kararı uyarınca, tarafların bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların değerlendirilerek, sigorta genel şartlarının A4.3 maddesi gereğince hasarın ambalaj yetersizliğinden meydana geldiği raporda tespit edildiği dikkate alınarak teminat harici olup olmadığının, hasar tespitinin ne zaman yapıldığının ve hasara yönelik ihbarın ne zaman yapıldığının, ihbar zamanları dikkate alınarak rizikonun teminat dışı kalıp kalınmadığının, basınç testi yönelik denemeye ilişkin masrafın davalılardan tahsil edilip edilemeyeceğinin tespiti açısından bilirkişilere tevdi edilerek aldırılan 26/11/2018 tarihli ek raporda özetle; “davacı tarafından, …’ın …’de bulunan C5-16 kompresör istasyonu tesisi için üretilen 2 adet RMF PAM 5400 tipindeki filtreleme ünitesi ile …’ın …’da bulunan CS-14 Kompresör istasyonu tesisi için üretilen 1 adet RMF PAM 10800 tipindeki filtreleme ünitesinin taşınması ile ilgili davalı … Kargo Yurtiçi Yurt Dışı Taş. A.Ş, ile taşıma sözleşmesi akdedildiği, taşımanın parsiyel taşıma şeklinde olduğu, emtiaların taşıyıcının deposuna teslim edildiği, yükleme, istif, sabitleme ve boşaltmanın taşıyıcı tarafından yapıldığı, “ünitelerin 4 adet tekerlek sehpa üzerinde bulunduğu, normal şartlarda yer değiştirmelerini engellemek amacıyla en az iki tekerleğin mandallı kilitlenebilir tip imal edildiği, sevkiyat için taşıta yüklendikten sonra tekerlek frenlerinin kilitlenmesi gerektiği, ünitelerin normal naylona sarılı olduğu, emtianın tahta kafes içerisine alınmadığı, etrafının panel kutular ile çevrelenmediği, panel ve cihaz arasında kalan boşlukların poliüretan malzemeler ile desteklenmediği, tahta palet üzerine monte edilmediği, doğrudan dış temasa açık ve etkilenebilecek durumda olduktan, çevresinde herhangi bir emniyet tedbiri alınmadığa uyarı yazılan bulunmadığı”sebebiyle yetersiz ambalajlamadan bahsedilebileceği, bu yöndeki kök rapor tespitlerimizin korunduğu, ancak, yetersiz ambalajdan bahsedilebilecek ise de, emtiaların taşıma aracına yeterli güvenlik tedbirleri alınmak kaydı ile, yüklenmesi, sabitlemenin yapılması, istifin güvenli yapılması halinde hasarın oluşma ihtimalinin olmayacağı, dolayısıyla ambalaj yetersizliğinin hasarın münhasır etkisi olmadığı, ambalaj yetersizliği ile istif, sabitleme hatasının eşit derecede hasar oluşumuna etkili olduğu, bu sebeple kök raporda… A. 4.3 md. belirtilen teminat dışı halin varlığına işaret edilmediği, kloz düzenlemesinde istif, yükleme sabitleme hatalarının teminat dışı olduğuna ilişkin teminat dışılık durum düzenlenmediği, kloz metninin yorumlanmasının hukuki nitelikte olduğu, sayın, mahkemece münhasıran ambalaj yetersizliğinin aranmayacağı kanaatine varılması halinde davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden talep edilen tazminatın teminat dışı olacağı hususunun değerlendirilebileceği, TTK 900.md düzenlemesi yönünden yapılan incelemede, kargo hasar raporunun düzenlenmediği, davacının satıcı olması nedeniyle, emtiaların tesliminde hazır olmadığı, teslim edilen …’ın kurumsal olarak emtiaları testim alıp, hasarın varlığını tespit edip bildirimde bulunacağı süreç dikkate alındığında davalı nakliyeciye ihbar süresinin 14 olarak kabul edilebileceği, dosya içinde yapılan ihbar ile ilgili yazının tarihsiz olduğu, ancak Aps alındı kartının tebliğ tarihi çok net olmamakla birlikte 03.07.2015 olarak heyetimizce okunduğu, sayın mahkemenin tebliğ ile kartın aslının ya da okunaklı tam tarihin tespitini davacının ispat etmesi yönünde karar oluşturmasının takdirinin sayın hakimliğinize ait olduğu, 03.07.2015 tarihinin kabulü halinde süresinde ihbar yapıldığının kabul edildiği, aksi halde 24.06.2015 tarihli teslimat için 09.07.2015 tarihinde, 25.06.2015 tarihli teslimat için 10.07.2015 tarihi son bulan ihbar tarihlerinin geçirildiğinin anlaşılması halinde davalı taşıyıcı yönünden TTK 900. md. düzenlemesinde yer alan hak düşürücü geçmiş olduğundan davacının dava hakkının düşmesinden bahsedilebileceği, basınç sızdırmazlık testlerinin akredite kuruluşlar nezaretinde yapılması gerektiği ve ortalama ünite başına 1.500,00 TL+KDV tutarında ekstra maliyet yükü getirebileceği, bu gider hasarın tespiti sürecine ilişkin olması nedeniyle davalılar sorumluluğu olacağı, davalılar sorumluluğunun tartışıldığı, sonuç bölümünün 2 ve 3. md. konularda olumlu yönde kanaat oluşması halinde; …’ın …’de bulunan CS-16 kompresör istasyonu tesisi için üretilen 2 adet RMF PAM 5400 tipindeki filtreleme ünitelerindeki hasarın onarım bedelinin 6.500,00 TL+KDV, basınç testi ile birlikte toplam 9.500,00 TL+KDV olduğu, …’ın …’da bulunan CS-14 kompresör istasyonu tesisi için üretilen 1 adet RMF PAM 10800 tipindeki filtreleme ünitesindeki hasarın onarım bedelinin 1.868,02 TL+KDV, basınç testi ile toplam 3.368,02 TL+KDV olduğu, toplam hasarın 15.184,26 TL hesaplandığı, hasar zararında davacı ve davalı taşıyıcının eşit %50-%50 müterafik kusurlu kabul edilebileceğinden yola çıkılarak, meydana gelen zararın %50 oranı olan 7,592,13 TL kısmından davalı taşıyıcının sorumlu tutulabileceği; (TTK 900. Md. de belirtilen 14 günlük sürede ihbar yapıldığının kabulü halinde) emtiaların hazırlanmasında ambalaj yetersizliğinin bulunduğu, … A.4.3 md. de belirtilen teminat dışı halin uygulanabilmesi için hasarın münhasıran ambalaj yetersizliğinden kaynaklanmış olmasının aranacağı, olayda %50 ambalaj yetersizliğinin etkili olduğu kanaatinde olduğumuz, kök raporda bu görüş çerçevesinde sigorta şirketinin tüm zarardan sorumlu olacağı yönünde mütalaada bulunulduğu, sayın mahkemenin klozun yorumunda aksi düşüncede olması halinde … A.4.3 md. de belirtilen teminat dışı düzenleme nedeniyle davalı … Sigorta Anonim şirketi’nin sorumluluğundan bahsedilmeyeceği, noter tarafından gönderilen ihtarname için sarf edilen 297,65 TL masraftan davalıların sorumluluğu bulunmayacağı, zira bu ihtarnamenin süre dikkate alındığında zorunluluk oluşturmadığı, yasal bir sonuç yüklenemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; davacı tarafından dava dışı alıcı …’a teslim edilmek üzere davalı … Kargo A.Ş’ye teslim edilen emtiaların nakliye sırasında uğramış olduğu hasarlardan davalı … Kargo A.Ş’nin taşıma işini gerçekleştiren taşıyıcı sıfatıyla, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise akdedilen Emtia Nakliyatı Sigorta Poliçesi kapsamında sigortacı sıfatıyla sorumlu olup olmadığına ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı şirket, dava dışı … A.Ş’nin … için yapmış olduğu siparişi üzerine üretilen 3 adet RMF … Filtre Sistemleri makinelerin alıcı …’ın şubeleri olan … … ve … Kırşehir’e teslim edilmesi hususunda taşıyıcı davalı … Kargo A.Ş ile anlaşmış, davalı … kargo A.Ş tarafından emtiaların nakliyesi yapılarak alıcıya teslim edilmiş, ancak alıcı tarafından yapılan kontrollerde makinelerin hasar gördüğü tespit edilmiştir. Bu husus tutanak altına alınarak davacıya bildirilmiştir. Dava konusu maddi vakıa buna ilişkindir.
Uyuşmazlık; makinelerin uğradığı hasarların davalı … Kargo AŞ’nin tarafından yapılan nakliyat işlemi sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı taşıyıcı firmanın kusurlu olup olmadığı ve neticeten ortaya çıkan zarardan sorumlu bulunup bulunmadığını noktasında toplanmaktadır.
Davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise uyuşmazlık Emtia Nakliyat Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı, dava konusu olayda teminat dışı bir halin bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesinde davalı … Kargo şirketinin taşıma sırasında ihmalleri nedeniyle makinelerin kullanılamaz hale geldiğini, … … ve … …’in makineleri teslim almadığını, makinelerin %100 hasar gördüğünü, hasara sebebiyet veren taşıma şirketinin sorumlu olduğunu, öte yandan davalı sigorta şirketiyle … …’a gönderilecek makine için 22.06.2015 tarihinde … numaralı, … …’e gönderilevek diğer iki makine için 22.06.2015 tarihli … numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesini yaptırdığını, taşıma sırasındaki rizikoları sigortlayan poliçe kapsamına göre davalı sigorta şirketinin de meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, zararların giderilmesi için her iki davalıya da … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini ancak davalıların zararı gidermediklerini iddia etmiştir.
Davalı … Kargo A.Ş dava konusu makinelerin taşınması sırasında üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, taşınan ürünlerin paketlemesini yapmadıklarını, herhangi bir sorumluluğunun olmadığını savunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş ise hasarın ambalaj yetersizliğinden kaynaklandığını, davacıyla imzalanan poliçelerde … A.4.3 maddesinin poliçe şartı olarak yer aldığı, bu nedenle davacının talebinin teminat dışında kaldığını, taşıma konusu makinelerin tamamının zarara uğramadığını bu nedenle talebin fahiş olduğunu belirterek sorumlu olmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında, dosya kapsamındaki belgeler, tutanaklar, sigorta şirketi tarafından tanzim edilen ekspertiz raporu, fotoğraflar ve tarafların sunduğu tüm delillerin incelenerek dava konusu makinelerin hasar miktarının ve uğranılan zararın, hasar sebebinin ve kusur durumunun saptanılması için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Denetlenebilir, ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli olduğunu kanaatine varılan bilirkişi raporunda; yapılan teknik analizler sonucunda toplam hasarın 15.184,26 TL olarak hesaplandığı, hasarın meydana gelmesinde davacının ambalaj yetersizliği nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu, davalı … Kargo A.Ş’nin ise istifleme, sabitleme, yükleme ve güvenlik tedbirleri konusunda yükümlülüklerini yerine getirmediği için %50 oranında kusurlu olduğu, sonuç olarak davalı … Kargo A.Ş’nin %50 oranında kusurlu olması nedeniyle meydana gelen zarardan kusuru oranında 7.592,13 TL sorumlu olduğu, davalı … Sigorta açısından ise … A.4.3 klozu değerlendirilerek hasar münhasıran ambalaj yetersizliğinden kaynaklanmadığı için teminat dışı bir hal söz konusu olmadığından zararın tamamından 15.184,26 TL’den sorumlu olacağı, klozun yorumunda mahkeme aksi kanaatte ise sorumlu olmayacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı taraf ile davalı … Kargo A.Ş arasındaki hukuki ilişki taşıma sözleşmesidir. Taşıma sözleşmesi Türk Ticaret Kanunu’nun dördüncü kitabında düzenlenmiştir. TTK m.875’de belirtildiği üzere; taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek sürede, eşyanın zıyaından, hasarından veya tesliminden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının tazminat yükümlülüğü ise TTK m.880’de düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, eşyanın hasara uğraması halinde hasar miktarı tazmin edilir. Somut olayda taşıma konusu emtia tamamen kullanılamaz hale gelmediğinden, zıyaı uğramadığından ve sadece belli bir oranda hasar gördüğü tespit edildiğinden davalı … Kargo A.Ş emtia bedellerinin tamamından değil, TTK m.880 gereğince hasar miktarından sorumludur. Bu nedenle davacının emtia bedellerinin tamamını isteme hakkı bulunmamaktadır. Ancak hasar miktarını isteyebilir. Ayrıca eşyanın hasara uğramasından doğan istem hakları TTK m.900 gereğince hasarın açıkça görülmesi halinde teslimi izleyen 3 gün içinde, görülememesi halinde teslimi izleyen ondört gün içerisinde taşıyıcıya bildirilmemişse sona erir. Somut olayda davacı tarafından davalı taşıyıcıya gönderilen kargonun teslim tarihinin yapılan APS sorgusunda 09.07.2015 tarihi olduğu tespit edilmiştir. Kargo hasar raporunun düzenlenmemiş olması, emtiaların teslim alınıp satıcıya bildirilmesi süresi dikkate alındığında ihbar süresinin ondört gün olduğunun kabulü gerekir. 24.06.2015 tarihli teslimat için ihbar süresinin son günü 09.07.2015, 25.06.2015 tarihli teslimat için ihbar süresinin son günü 10.07.2015 tarihidir. Bu nedenlerle davacının ihbara ilişkin bildiriminin 09.07.2015 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında ihbarın yasal süreler içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. Açıklanan hukuki nedenlerle, davalı taşıyıcı … Kargo A.Ş’nin bilirkişi raporunda belirtilen hasar miktarından kusuru oranında sorumlu olduğu, sorumluluğuna ilişkin yasal şartların oluştuğu dolayısıyla bilirkişi raporunda belirtilen 7.592,13 TL için tazmin yükümlülüğü altında olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunun bilimsel verilerle yapmış olduğu teknik analizlere ve kusur durumuna ilişkin tespitler mahkemece muteber görülmüştür. Ancak hukuki nitelendirme hakimin görev ve yetkisi olduğu için davalı sigorta şirketinin sorumluluğu açısından … A.4.3 maddesi çerçevesinde yapılan hukuki yorumlar dikkate alınmamış bilirkişi raporunun bu yönündeki tespitlerinden ayrılarak mahkememizce re’sen değerlendirme yapılmıştır. Buna göre davalı sigorta şirketinin sorumluluğu taraflar arasındaki Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi, … A.4.3 maddesi, Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi Genel Şartları dikkate alınarak değerlendirilmiştir.
Davacı taraf ile davalı … Sigorta A.Ş arasında dava konusu emtialara ilişkin Emtia Nakliyat Sigortası Poliçesi imzalanmıştır. Emtia Nakliyat Sigortası Poliçesi, kara, deniz, hava ve demir yoluyla bir yerden diğer bir yer taşınmakta olan her türlü yükün, taşınmaları sırasında karşılaşabilecekleri tehlikelerden kaynaklanan hasarlara karşı teminat sağlamaktadır. Taraflar arasındaki poliçeler incelendiğinde poliçeden doğacak ihtilaflarda poliçe üzerinde bulunan şartların öncelik olarak uygulanacağını, bu özel şartlarda hüküm bulunmayan hallerde ise Emtia Sigortası Genel Şartlarının uygulanacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Dava konusu poliçe özel şartlarında teminat kapsamı ile ilgili düzenlemeler içerisinde … A. Klozunda belirtilen hallerin teminat dışı olarak bırakıldığı tespit edilmiştir. Uyuşmazlık bakımından önem arz eden konu bilirkişilerce tespit edilen davacı kusurunun ve ambalaj yetersizliğine ilişkindir. Davalı sigortacı … A.4.3 maddesi gereğince ambalaj yetersizliği ve kusur nedeniyle meydana gelen zararın teminat kapsamı dışında olduğunu savunmuştur. … A.4.3 maddesinde; Sigorta edilen şeyin ambalajlanma veya hazırlanmasındaki yetersizlik ya da uygunsuzluğun neden olduğu zıya,hasar veya masraf’ın sigorta kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Ayrıca taraflar arasında poliçe özel şartlarında hüküm bulunmayan haller için Emtia Sigortası Genel Şartlarının uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Emtia Sigortası Genel Şartlarının incelenmesinde 5. maddesinde, sigorta akidinin veya sigortalının veyahut bunların adamlarının vekil veya mümessillerinin fiil veya kusurları teminat kapsamı dışında olduğunun düzenlendiği görülmüştür. Uyuşmazlıkla ilgili tatbiki gereken hukuki düzenlemeler bunlardan ibarettir. İlgili hukuki düzenlemelerde sigortalının kusuru ve ambalaj yetersizliğinin kaynaklanan hasarların teminat dışı bırakıldığı görülmektedir. Somut olayda bilirkişilerce yapılan tespitte davacı tarafın ambalaj yetersizliği nedeniyle zararın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunu, ama hasarın sebebinin münhasıran ambalaj yetersizliğinden kaynaklanmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda klozların yorumlanmasında salt ambalaj yetersizliği söz konusu olmadığı için teminat dışı halin olmadığını, mahkemece salt ambalaj yetersizliğinin aranmaması halinde teminat dışı halin bulunduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Ancak yukarıda açıklanan … A.4.3 maddesi ve Emtia Sigortası Genel Şartlarının ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, ambalaj yetersizliğinin ve sigortalının kusuru nedeniyle meydana gelen hasarların teminat kapsamı dışında bırakıldığı, ancak bu hallerde hasarın oluşumuna münhasıran ambalaj yetersizliğinin veya münhasıran sigortalının kusurunun neden olmasının gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, hasarın oluşumunun münhasıran ambalaj yetersizliğinden kaynaklanması durumunda ilgili klozların devreye gireceği ve münhasıran kusurdan ve ambalaj yetersizliğinden kaynaklanmayan zararlarda klozların devreye girmeyeceğine ilişkin somut bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, bu şekilde yorumlama yapmanın … A.4.3, Emtia Sigortası Genel Şartlarına ve kusur ilkesi ile bağdaşmayacağına kanaat getirilmiştir. Tüm bu nedenlerle ilgili hukuki düzenlemelerin metninde belirtilen hususlar birlikte değerlendirilmiş; hasarın oluşumuna birden fazla etkenin neden olduğu ve müterafık kusurun söz konusu hallerde; ambalaj yetersizliği, kusur gibi nedenlerin hasarın oluşumuna sebebiyet veren etkenlerden biri olması durumunda hasarın bu kısmının teminat kapsamı dışında olduğu, ancak hasarın oluşumuna etken olan ve teminat dışı hallerden olmayan diğer nedenlerin varlığı durumunda bu kısmın teminat kapsamı içinde olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak zarara sebep olan etkenler ve kusur durumu ayrı ayrı dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Dolayısıyla bilirkişi raporunda belirtilen, davacı tarafın ambalaj yetersizliği sebebiyle %50 kusuruyla hasarın oluşumuna neden olduğu kısım poliçe teminatı kapsamı dışında değerlendirilmiş, hasarın oluşumuna sebebiyet veren diğer davalı … A.Ş’nin %50 oranındaki kusurundan kaynaklanan kısmın teminat kapsamı içinde olduğu ve bu kısımdan yani 7.592,13 TL’den davalı … Sigorta A.Ş’nin Nakliyat Emtia Sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
Davacı tarafın ihtarname masrafına ilişkin talebi, ihtarname tarihinden önce zaten davalılara yazılı bildirimde bulunulmuş olması sebebiyle ihtarın zorunlu olmadığı kanaatine varılarak reddedilmiştir. Kargo bedellerine ilişkin talebi ise yapılan taşıma hizmeti için verilmiş olup, taşıma hizmeti alınmıştır. Taşıma hizmeti sırasında emtialara zarar gelmiş olması taşıma bedellerinin iadesini gerektirmez. Ancak oluşan hasarın tazminini talep etme hakkını vermektedir. Bu nedenle kargo bedellerinin iadesine ilişkin talebi de reddedilmiştir. Davacı tarafın faiz talebi açısından yapılan değerlendirmelerde, davacının talebi doğrultusunda ihtarnamelerin tebliğ tarihlerinden itibaren ticari faiz uygulanması bakımından bir engel olmadığından o tarihten önce temerrüt şartları zaten mevcut olduğundan, talep doğrultusunda faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenler dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın kısmen kabulüne, 7.592,13 TL’nin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, davalı … Sigorta yönünden ihtar tarihi olan 24.07.2015 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, davalı … Kargo yönünden ihtar tarihi olan 23.07.2015 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KISMEN KABUL :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 7.592,13 TL’nin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline,
2-Davalı … Sigorta yönünden ihtar tarihi olan 24.07.2015 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Davalı … Kargo yönünden ihtar tarihi olan 23.07.2015 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 518,62 TL nispi karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 1.825,61 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.306,99 TL’nin davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan harçtan mahsup edilerek tahsile edilen 518,62 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 3.421,45 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 398,91 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.677,86 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2019

Katip
¸

Hakim
¸