Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1021 E. 2018/1223 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1021 Esas
KARAR NO : 2018/1223

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/10/2015 tarihli dava dilekçesinde; Davalının müvekkili şirketin eski çalışanı olduğunu, müvekkili şirkete olan şahsi husumeti nedeniyle internet ortamında müvekkili aleyhine karalama kampanyası yürüttüğünü, şirketin ticari itibarına zarar verdiğini, kişilik haklarına saldırdığını ve müşteri kaybetmesine sebep olduğunu, davalının internet ortamındaki saldırılarının nedeni olarak işçilik haklarından bahsettiğini, bu iddiasını dava konusu yapmak yerine, internetten hakaret ve iftiralarla müvekkiline saldırılarını sürdürdüğünü, davalının müvekkilinin sosyal medya ayağındaki paylaşımlarının altına müvekkili aleyhine yorumlar yaptığını, kendi sosyal medya hesaplarında da iftiralarla müvekkiline saldırdığını, davalının amacının müvekkilinin ticari itibarını zedelemek ve müşteri portföyüne zarar vermek olduğunu, davalının rakip … Tekn. Akademisinde çalıştığını, yeni işyerinin müvekkili şirketle aynı alanda faaliyet gösteren rakip bir şirket olmasının da davalının hakaretlerinin gerçek nedenini gösterdiğini, davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına hakaret, şantaj, haksız rekabet ve tehdit suçlarından suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkiline olan haksız saldırılarının rakip firmada işe girdikten sonra başladığını, davalının aldatıcı ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları ile normal rekabet düzeninin bozulmasına yol açtığını, müvekkilinin ticari itibarının ve müşteri çevresinin zarar gördüğünü, haksız rekabete yol açan bu davranışların durdurulması ve haksız rekabetin yarattığı olumsuz tüm etkilerin eski hale iadesi gerektiğini, müşteri kaybı yaşayan ve müşteri portföyü ciddi şekilde zedelenen müvekkilinin bu kayıplarının tazmini için maddi tazminat talep etme zarureti doğduğunu, ticari itibarı zarar gören ve kişilik hakları zedelenen müvekkilinin söz konusu maruz kaldığı davranışlarından dolayı manevi tazminat talep etme zarureti doğduğunu bildirerek davanın kabulü ile şimdilik 1.000,00 TL’lik maddi tazminatın (bilirkişi raporundan sonra ıslah edilmek üzere) müvekkilinin müşteri kaybı ve müşteri portföyünün zarar görmesi nedeniyle dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kişilik hakları ve ticari itibari zedelenen müvekkili lehine 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, haksız rekabetin men’ine ve haksız rekabet teşkil eden internet adreslerinin içeriklerinin kaldırılması ve erişimin engellenmesi suretiyle eski hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkilinin davacı firmada 2014 yılında çalışmaya başladığını, 06.02.2015 tarihinde işten ayrıldığını, kendisine satışlardan prim verileceği sözü verildiğini, ancak satışlardan prim verilmediği için iş akdini tek taraflı feshettiğini, kendisine verilen sözlerin öfkesini yaşayan müvekkilinin, facebook, twitter ve hızlı adam.com sitelerinde mağduriyetini paylaştığını, müvekkilinin yaptığı yorumların mağdur olan bir çalışanın, kendisini mağdur eden işverenine söyleyeceği sözler olduğunu, söylemlerde hakaret ve iftira olmadığını, müvekkilinin yorumları ile iş kaybettiğini söyleyen davacının, müvekkilinin eylemleri ile uğramış olduğunu iddia ettiği zararın nedensellik bağını da ispat etmesi gerektiğini bildirerek izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız rekabet nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi Nermin Arıcı ve bilgisayar mühendisi …’ye tevdii ile, dosya ve davacı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, davalının davacı aleyhine yaptığı eylemler, yayın ve internet ortamındaki yazışmaların neler olduğu, davalının eyleminden dolayı davacının gelirinde bir azalma ve müşteri kaybı olup olmadığı, varsa bunun ne kadar olduğuna dair rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 24.07.2018 tarihli raporda; davacı tarafından ibraz edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından ibraz edilen 2014-2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, dava konusu paylaşımların yapıldığı web sitelerde/sosyal ağ hesaplarında ve bunların web arşiv kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde; davalının internet aracığıyla davacı şirket hakkında yaptığı paylaşımlarda özellikle davacı şirketin personelini mağdur ettiği, personelini mağdur eden bir anlayışın öğrencisini ve müşterisini de mağdur edebileceği, henüz kendisine ödenmemiş 2 aylık prim hak edişinin bulunduğu ve konunun muhatabını bulmanın zor olduğu, eğitim iptallerinde öğrencilerden ağır kesintiler yaparak zorluk çıkardığı iddialarına da artık inanmaya başladığı, şirketin çıkarlarını korumak adına kurumsal kimliğini zedeleyebilecek yaptırımlardan hiç çekinmediği ve kurumsal bir firmaya yakışır uygulamalara sahip olmadığı dile getirildiği, dava konusu yazıların/paylaşımların ciddi sayıda bir okuyucu kitlesine ulaşabilecek niteliğe sahip olmadığı, nitekim yazıların paylaşıldığı platformlardan www…..com isimli web sitesinin trafik bilgisinin (ortalama ziyaretçi sayısının) düşük seviyelerde gerçekleştiği, bu sebeple söz konusu internet sitesinde yayınlanan yazı ve yorumların çok az sayıda okuyucu kitlesi tarafından görüntülenebildiği, ayrıca davalının Twitter ve Facebook isimli sosyal ağ üzerindeki kullanıcı hesaplarının yine az sayıda kişi tarafından takip edildiği gözlemlendiği, bu bağlamda dava konusu paylaşımların konusu itibariyle ilgi çekebilecek bir alanda veya ciddi sayıda bir kitleye hitap edebilecek platformlarda yazılmadığı tespit ve kanaatine ulaşıldığı, davalının, davacı yanında 2014 ve 06.02.2015 tarihleri arasında çalıştığı, davalının ayrılmasından sonraki dönem olan 2015 yılında, davacının gelirlerinde herhangi bir azalma olmadığı gibi 2014 yılına göre %29’luk bir artış olduğu, ancak; inceleme esnasında davacı beyanlarında, gelirlerinin hem verilen eğitim gelirlerinden, hem de verilen bilişim danışmanlığından kaynaklandığı, davalının sosyal medya paylaşımlarının eğitim verilecek kitleye hitaben yapıldığını (şahıslara) bu nedenle eğitim gelirlerinin tek bir kalem olarak ayrı bir şekilde incelenmesi talep edildiği, bu bağlamda yapılan incelemelerde, davacının eğitim gelirlerinde, 2015 yılında 2014 yılına göre %5’lik bir azalma olduğu, 2016 yılında da 2015 yılına göre %43’lük bir azalma olduğu, bir diğer ifade ile davacı eğitim gelirlerindeki en büyük azalmanın 2016 yılında meydana geldiği, bu orandaki bir azalmanın davalının sosyal medya paylaşımları sonucu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünüldüğü, keza davacının eğitim gelirlerindeki azalmanın davalının sosyal medya paylaşımlarından kaynaklandığına dair somut ve objektif bir delil de sunulmadığı, mahkemece, 2014 yılından 2015 yılına gelindiğinde, davacının eğitim gelirlerinden ki %15’lik azalmanın davalının sosyal medya paylaşımlarından kaynaklandığına kanaat edilmesi halinde ise, 2015 yılında hesaplanan davacının kar kaybının 31.612,57 TL olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyada bulunan … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı kararı ve dosya örneği ile internet çıktı örneklerinden, davalının davacı şirketin eski çalışanı olduğu, davalının davacı şirket hakkında internet ortamında yaptığı paylaşımlarıyla davacı şirket hakkında aleyhe ifade ve ithamlarda bulunduğu, bu eyleminden dolayı hakkında açılan davada … 9. Asliye Ceza Mahkemesi …esas ve … karar sayılı kararı ile haksız rekabet suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, davacı davalının haksız rekabetinden dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini dava etmiştir.
Dosya ve davacı defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir ve bilgisayar mühendisi bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davacı, inceleme günü defter ve belgelerini, yapılan ihtaratlı tebligata rağmen hazır etmemiş ve yerinde inceleme yapılması konusunda da inceleme gününden önce geçerli bir mazeret ile dosyaya talebi olmamıştır. Bilirkişiler tarafından inceleme günü hazır edilmeyen davacı defterlerinde inceleme yapılmış ise de ihtarata rağmen davacı defterlerini inceleme günü hazır etmediğinden bu delile dayanmaktan vazgeçmiş olduğu kabul edilmiş ve bilirkişilerin düzenlemiş olduğu rapor delil olarak değerlendirilmemiştir.
TTK ve TBK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerine göre; haksız rekabetle karşılaşan kişi, haksız rekabet nedeniyle uğradığı maddi zararı ve manevi zararı talep edebilir. Davacı, davalının haksız rekabeti nedeniyle zarara uğradığını ispatlayamadığından davacının maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 358,63 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 322,73 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, 1.000 TL maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, reddedilen kısmı aşamayacağından 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, 20.000 TL manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.180-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı maddi tazminat davası yönünden kesin manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/12/2018

Katip …

Hakim …

Harç Beyanı
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 358,63 TL
İ.H.= 322,73 TL