Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/94 E. 2020/233 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/94 Esas
KARAR NO : 2020/233

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 21/03/2014
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili sunmuş olduğu 21/03/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …nin hem ticaret sicil özetlerinde hem de ortaklar pay defterinde kayıtlı hissedarları olduğunu, şirketin adına kayıtlı … 18.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ve yine aynı noterlikçe … tarihli … yevmiye numaralı kapanış tasdiği yapılmış olan tek bir ortaklar pay defterinin mevcut olduğunu, şirket ortağı olduğu iddia edilen …’ın esasen şirket ortağı olmadığını, zira ortada sahte bir ortaklar pay defteri olduğunu, bu sahte ortaklar pay defterinde yer alan kayıtlara göre … ve … isimli şahısların her birinin şirket ortaklarından …’dan 120.000 adet hisse satın aldıklarının görüldüğünü, oysaki o tarihte … adına sadece 25 adet hissesinin bulunduğunu, bu hisselerinde SGK tarafından haciz işlemi yapılmış hisseler olduğunu, ortaklardan … ve … vekili olarak toplantıda hazır bulunmak isteyen vekillerin toplantıya alınmadığını, şirket ortaklarına usulüne uygun olarak toplantı daveti gönderilmediğini ve ortakların toplantıdan haberdar edilmediğini, müvekkillerinin şirketin toplamda %97 hissesini oluşturduğunu, müvekkillerinin genel kurul toplantısına çağrılmadıklarını, şirket adına oluşturulan sahte pay defteri ve yönetim kurulu karar defteri nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını bildirerek; 20/03/2014 tarihinde saat 11.00 de sahte evraklarla düzenlenen ve sahte ortaklar pay defterine göre yapılan genel kurulun batıl olduğunun tespiti ve iptalini, iş bu davada karar verilinceye kadar genel kurul kararlarının icrasının, tescil ve ilanının tedbiren durdurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 30/09/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin eski yönetim kurulunun 25/05/2011 tarihinde yeni ortak alınması ve sermayenin arttırılması, üç yıl süre ile görev yapmak üzere yönetim kurulu ve murakıbının seçimi ile toplantı yapılmasını kararlaştırdığını, alınan bu karar üzerine 09/06/2011 de …, ve …, …A.Ş ve … A.Ş. Arasında Hisse Satış, Devir ve İşletim Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye … A.Ş. Ve …A.Ş’nin %50 hisselerinin devri söz konusu olduğunu, davalı şirket ve …A.Ş.nin hisselerin devrinin …’ın gösterdiği … ve … A.G’ye yapıldığını, hisselerin %30’unun devrinin yapıldığını, …’ın sözleşmenin hisse devri dışındaki hiçbir gereğini yerine getirmediğini, sözleşmede müşterek imza ile temsil kararlaştırılmış olmasına rağmen …’ın tek imza ile şirketi yönettiğini, bunun üzerine …ile arasında tartışma yaşandığını, …’ın 07/02/2013 tarihli sahte yönetim kurulu kararı düzenleyerek noterde tasdik ettirdiğini ve ticaret sicil gazetesinde yayınladığını, davalı şirketin gelir ve faaliyetlerine ulaşılamaması nedeni ile … ve … tarafından genel kurul kararı ile yeni yönetim kurulu üyelerinin ve denetçisinin seçilmesi için karar alındığını, davacılar vekilinin davacıdan toplantıdan haberdar olmadıkları iddialarının doğru olmadığına, davacıların iddia ettiği gibi bir sahtelik söz konusu olmadığını, davacının iddia ettiği gibi bir sermaye oranının kesinlikle söz konusu olmadığını bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar sahte ortaklık pay defteri ile davalı şirkete ortak olarak gözüken kişilerin 20/03/2014 tarihinde yapılan genel kurulda toplantı nisabı sağlanmadan kararlar alındığını, bu genel kurulda alınan kararların iptali gerektiğini bildirmiş olduklarından Mahkememizce davacılara davalı şirketin paydaşlarının ve pay oranlarının tespiti açısından dava açması konusunda süre verilmiş, davacılar tarafından 15/09/2014 tarihinde … 3 ATM’nin … E.sayılı dosyası ile paydaşlığın ve pay oranlarının tespiti davası açılmış, bu davada verilecek olan şirketteki pay sahipliğini ve hisse durumunu etkileyecek olduğundan Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davası açısından bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
… 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası getirtilmiş olup yapılan incelemesinde; davacılarının …, …, …,… , …, davalının …olduğu, davanın 15/09/2014 tarihinde açıldığı, davacılar vekilince müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarının tespiti ile paydaşlığın ve pay oranlarının tespitinin dava konusu edildiği, yapılan yargılama sonucunda; 20/06/2019 tarihinde davanın reddine karar verildiği, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine davanın 21/11/20119 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 05/12/2019 tarihli dilekçesi ile; … 15 ATM de görülmete olan … E, … Karar sayılı, … 3 ATM’nin … E, … Karar sayılı kesinleşmiş kararları doğrultusunda davacının taleplerini kabul ettiklerini beyan etmiş, bu beyanını 12/03/2020 tarihli oturumda da tekrar etmiştir.
Davanın kabulü; HMK.’nun 308. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı, dolayısıyla davayı sona erdiren ve kesin bir mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran taraf işlemidir. Davalının davayı kabul ettiğine ilişkin irade bildiriminin mahkemece saptanması ve hukuksal niteliğince de davanın “kabul” ile sonuçlandırılabilecek davalardan olması halinde mahkemece “kabule” göre karar verilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne, 20/03/2014 tarihli genel kurulda alınan kararların batıl olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, 20/03/2014 tarihli genel kurulda alınan kararların batıl olduğunun tespitine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 29,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL vekalet ücreti ve peşin yatırılan toplam harç olan 25,20 TL ile posta masrafı olan 281,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yanca yatırılan gider avansından kalan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili davacıya iadesine,
Dair davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/03/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.