Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/81 E. 2018/816 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/81 Esas
KARAR NO : 2018/816

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/03/2014
KARAR TARİHİ : 13/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.09.2013 tarihinde davalı … adına kayıtlı, davalı …’ın yönetimindeki … plakalı kamyonetin seyir halindeyken arıza şeridinde bulunan ve yük indiren davalı … adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucu … plakalı araçta bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza nedneiyle sağ tibia şaft kırığı meydana gelerek ameliyat edildiği, hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek şekilde yaralandığı, olayla ilgili olarak … 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile taksirle yaralamaya neden olma suçundan açılan davanın serdest olduğu, kazaya neden olan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş.’ne … nolu, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş.’ne … numaralı ZMS sigortalı poliçeleri ile sigortalı bulundukları, müvekkilinin iş gücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatı talep hakkı bulunduğu, müvekkilinin 1998 doğumlu ve kaza tarihinde 15 yaşında öğreci olduğu, hayati tehlike atlattığı, tedavi süresince eğitimine ara vermek zorunda kaldığı, hem eğitim hayatını hem de ileride çalışma hayatını olumsuz etkilediği, ileride çalışabilmesinin çok güç ve gelir kaybına neden olduğu, şok yaşadığı, psikolojik olarak rahatsızlandığı, kazada hiçbir kusurunun bulunmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek dava kesinleşinceye kadar … ve … plakalı araçların üçüncü kişilere devrini engeller nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına, gayrimenkullerine ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla işgücü kaybından doğan 3.000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, müvekkili için 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine diğer hususlarla birlikte karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 29.08.2013 tarihinde satış gördüğü ve el değiştirdiği, satıştan dolayı poliçenin iptal edildiği, Trafik Poliçesi Genel Şartları uyarınca şatış tarihinden sonra 15 gün daha sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etse de kaza tarihi itibarıyla bu sürenin de geçtiği, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığı, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi arz ve talep edilmiş, deliller sunulmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete … numaralı ZMSS kapsamında 23.05.2013-23.05.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğu, sotumluluğun bedeni zararlarda 250.000,00 TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğu, doğrudan davalılara ödeneceği anlamı taşımadığı, davacı tarafından … plakalı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, sürücü belgesiz …’ın kazaya sebebiyet verdiği, sigortalı aracın arızalanmasından dolayı emniyet şeridinde park halinde bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusur bulunmadığı, KTK 85/1 ve 86 maddelerine atıf yapılarak sigortalı araç sürücüsü …’in kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının belirlenmesi gerektiği, dosyanın ATK Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verilmesini talep ettikleri, belirlenecek maluliyet oranı ile birlikte maluliyet hesabının Hazine Müsteşarlığına kayıtlı aktüer tarafından yapılması gerektiği, tazminat hesaplamasında asgari, CSO 1980 tablosunun kullanılması, teknik faiz oranının ise %3 olmasının öngörüldüğü, tazminat hesabında davacının çocuk olduğu, kaza öncesi ve sonrasında gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer tüm hususların dikkate alınması gerektiği, SGK tarafından davacıya yapılan ödemelerin belirlenerek tazminat tutarından indirilmesi gerektiği, peşin sermaye değerli ödemeler nedeniyle müvekkili şirkete rücu hakkı bulunduğu hususunun gözönüne alınması gerektiği, kaza tutanağına göre kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar gördüğü, teminatın gerçek zararı karşılaması durumunda proporsiyon yapılması ve teminatın paylaştırılması gerektiği, tazminat talebinin haksız fiile ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, aleyhe hüküm kurulması halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabilecekleri diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine diğer hususlarla birlikte karar verilmesi istemiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; herhangi bir belge iletmeden davalı sıfatı ile davaya dahil edildiklerini, kural olarak mecburi dava arkadaşlığı dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemeyeceği, ilgili Yargıtay ilamlarına atıflar yapıldığı, davacı vekilinin talebine muvafakatları bulunmadığı, davada taraf olarak yer alıp haklarında hüküm kurulmasının hukuken geçerli ve mümkün olmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın trafik kazasında %100 kusurlu olduğu, ehliyetsiz araba kullandığı, alkollü olup olmadığının bilinmediği, müvekkilinin kazadan sonra uzunca bir süre yataktan kalkamadığını, kırıklardan dolayı çalışamadığı, müvekkili tarafından … 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile …’ın kazada kusurlu olan tek taraf olduğu, müvekkilinin zaten güvenlik ve bekleme şeridinde olduğu, … 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında … ve …’e karşı dava açıldığı, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve üceti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesi istemiştir.
Diğer davalılar … ile …’e usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da bu davalılar tarafından gelen olmamıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla dosya … Adli Tıp Kurumuna gönderilen dosyaya 27/03/205 tarihinde tanzim olunan maluliyet raporunda; … ve … oğlu, 22/06/1998 … doğumlu, … hakkındaki evrak tetkik edilmesinde;
… Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 18/09/2013 tarihli epikriz raporunda: “ araç içi trafik kazası nedeniyle acile getirildiği, açık tibia şaft kırığı tanısı konulduğu, kapalı redükte edildiği, 2 adet distal 2 adet proksimal vida ile osteosentez sağlandığı,
Kurulumuzun 30/01/2015 tarihli muayenesinde; ortopedi muayenesinde alt ekstremite uzunluk (sağ 87cm, sol 87),kalça fleksiyon ( sağ 110˚, sol 110˚) , diz fleksiyon (sağ 125˚,sol 125˚) , diz ekstansiyon (sağ tam , sol tam), ayak bileği dorsi fleksiyon ( sağ 15˚, sol 15˚), ayakbileği plantar fleksiyon ( sağ 60˚, sol 60˚) tespit edildiği,
Dosyaya ekli grafilerin incelemesinde; “ 27/01/2015 tarihli grafide sağ tibia şaft kırığı kaynadığı, diz ve ayak bileği eklem aralıkları açık, ameliyat materyali olduğu” tespit edilmiştir.
Bu kapsamda sonuç olarak; … oğlu 22/06/1998 doğumlu …’in 18/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızası, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak Gr1 XII (32a……….1)A %5, E cetveline göre % 3,3(yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 18/09/2013 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaların ile celp edilen deliller dosya kapsamında değerlendirilmesi neticesinde bilirkişiler Sigortacı …, Makine Mühendisi … ile Aktüer … tarafından tanzim olunan 09/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı kamyonetin davalı sürücü …’ın % 85 oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç maliki ve işleteni …’ün de aynı oranda sorumlu olduğu, … plakalı kamyonetin davalı sürücü …’in % 15 oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı kamyonun dava dışı sürücü …’nın kusursuz olduğu, … plakalı kamyonette yolcu olarak bulunan davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu, davacının gerçek maddi zararının 8.384,55 TL olduğu ve davalılardan …, … ve … Hesabının müştereken ve müteselsilen zarar bedelinden sorumlu oldukları yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 04/01/2017 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; … plakalı kamyonetin davalı sürücü …’ın % 85 oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç maliki ve işleteni …’ün de aynı oranda sorumlu olduğu, … plakalı kamyonetin davalı sürücü …’in % 15 oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı kamyonun dava dışı sürücü …’nın kusursuz olduğu, … plakalı kamyonette yolcu olarak bulunan davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu, davacının gerçek maddi zararının 26.393,26 TL olduğu ve davalılardan …, … ve … Hesabının müştereken ve müteselsilen zarar bedelinden sorumlu oldukları yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök ve ek raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 17/04/2018 tarihinde tanzim olunan ikinci ek raporda özetle; 22.06.1998 doğumlu olan davacı Mustafa Aydınlık sürekli maluliyetinin başladığı 18.06.2016 tarihi itibariyle (16) yaşında olup, P.M.F-1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (49) yıl ve muhtemelen (65) yaşına kadar yaşayacağı, yaşı itibarı ile davacı küçüğün lise çağında olduğu, davacı bu olay sebebiyle malûl olmasaydı; eğitimini tamamlayacak, kendisiyle birlikte tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile veya kendi namına aktif olarak çalışmasını devam ettirecek ve kazanç sağlayacaktı. O halde; değerlendirme ve hesaplamalarda 5510 sayılı Yasa hükümleri emsal olarak dikkate alınması gerektiği, Yargıtay 17. H.D’ nin 25.12.2014 Tarih, 2013/13485 Esas, 2014/19487 Karar sayılı kararında: “…..Çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeniyle, evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme ve tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarf etmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 18 yaşından itibaren kazanç sağlamaya başlayacağı kabul edilerek, bu yaştan itibaren maddi zarar hesabı yapılmış ise de, yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde tutularak davacının sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten itibaren zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğinden yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir….” denilmek suretiyle hüküm kurulmuş olduğu, bu kapsamda kaza tarihi itibariyle 15 yaşında ve okul çağında olan davacı çocuk, okuluna giderken ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürürken % 100 sağlam olan emsallerine nazaran maluliyetiyle orantılı olarak daha fazla efor ve güç sarf edeceğinden davacının zarar gördüğü dönem 15 yaşından itibaren başlatılması gerektiği, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle (16) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar 1 yıllık askerlik süresi dışında zarar gördüğü bakiye aktif devresi (43) yıl olduğu, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında (60) yaşından sonra devam edecek olan Pasif devreye ait Maddi zararın da hesaplanması gerektiği, davacının (60-65) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (5) yıldır.
Davacının geçici ve sürekli işgücü kaybı ve maluliyet durumunun dava dosyasında mevcut Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 27.03.2015 tarihli raporunda davacı Mustafa Aydınlık’ın geçirdiği trafik kazası sebebiyle, meslekte kazanma gücü kaybı oranının %3,3 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 18.09.2013 tarihinden itibaren (9) aya kadar uzayabileceği belirtilmiş olup, fakat Yargıtay 17 HD’ nin 17.2.2017 T. , 2014/17502 E. , 2017/1121 K. sayılı kararı dikkate alınarak kaza tarihinde 15 yaşında olan davacı çocuk için geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmayacağı, davacının 18.09.2013 kaza tarihinden itibaren %3,3 oranındaki maluliyetine göre maddi zararı hesaplanacaktır.
Kazanç durumu Yargıtay 4., 9., 10., 11., 19. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş İçtihatlarında belirtildiği üzere maddi tazminatların, kazalı davacının gerek kaza tarihindeki gerekse kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre hesaplanması gerektiği, kaza tarihi itibariyle (15) yaşında ve okul çağında olan davacı çocuk, okuluna giderken ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürürken % 100 sağlam olan emsallerine nazaran maluliyetiyle orantılı olarak daha fazla efor ve güç sarf edeceği ve sarf etmesi gereken bu fazla efor ve gücün parasal değerlerinin Yasal asgari ücretlerin net tutarının altında olmayacağı kabul edilerek, “davacının öğrenimi süresince” kazançları asgari ücrete eşit kabul edilerek değerlendirme yapılacağı, davacı bu olay sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen, kalan eğitimini tamamladıktan sonra, aktif devresinde olduğundan kendisiyle birlikte tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir işverene ait işyerinde hizmet akdiyle veya diğer değişik işlerde çalışmasını devam ettirerek kazanç sağlayabilecektir. O halde; kazalının bu şekilde çalışması karşılığı sarf etmesi gereken mesainin parasal değerleri Yasal asgari ücretlerin net tutarının altında olmayacağından kaza tarihinden itibaren günümüze kadar geçen dönem içinde memleketimizde uygulanan Yasal asgari ücretlere göre değerlendirme yapılacağı, brüt yasal asgari ücretlerden %15 sigorta primi, %15 gelir vergisi ve damga resmi tenzil edilip, bekar durumuna göre asgari geçim indirimi ilave edilerek kalan net aylık yasal asgari ücretler hesaba esas alınması gerektiği, davacının 18.09.2013 kaza tarihinden itibaren 18.06.2018 tarihine kadar geçen (3) yıllık işlemiş aktif devredeki net kazanç tespitine dair 18.06.2014-18.06.2018 tarihleri arasındaki (4) yıllık işlemiş aktif ve %3,3 malul dönemdeki kazançlarının toplamda 58.820,31 TL dir.
08.11.2018-den itibaren işleyecek devre sonuna kadar geçecek süre içinde ekonomik konjonktür, iş hayatındaki toplu sözleşme ve pazarlık düzeni, sigortalının zamanla uzmanlaşma ve meslekte ilerleme olasılığı işçi ücretlerinin henüz milletlerarası normların altında olması, ülke gerçekleri, milli gelirdeki artış ve bu artıştan çalışanlara ayrılabilen pay oranları gibi unsurlar ile uygulama ve Yüksek Yargıtay tarafından da benimsendiği üzere, davacının yıllık kazançlarında, işleyecek devre başından sonuna kadar meydana gelecek asgari artış nispetinin ve peşin ödeme nedeniyle yapılacak ıskontonun %10 olarak belirlenmesi gerektiğ,i Yargıtay 9., 10. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki Yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılması gerekmektedir.
Davacının işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 1.603,127 TL ve hesaba esas aylık net pasif devre kazancı 1.450,91 TL olduğuna göre davacının; işleyecek aktif devre hesabına esas yıllık net kazancı = 1.603,12 TL. x 12 Ay = 19.237,44 TL olduğu, işleyecek pasif devre hesabına esas yıllık net kazancı = 1.450,91 TL. x 12 Ay = 17.410,92 TL olup, 39 Yıllık İşleyecek Aktif Devrenin Peşin Değerinin toplamda 750.260,16 TL olduğu, 5 Yıllık İşleyecek Pasif Devrenin Peşin Değerinin 87.054,60 TL dir.
Davacının ilk (4) Yıllık Maddi zararı 18.06.2013 – 18.06.2018 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre geçmiş (4) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararlar herhangi bir Iskontoya tabi tutulmayacağı, davacının maluliyeti nedeniyle maddi zararının toplamda 29.572,46 TL dir.
Olayın meydana gelmesinde davacı dacacı …’ ın kusuru bulunmamaktadır. Bununla birlkte; Taraf ikrar ve beyanların ile dosyadaki sulh protokolünden davcı ve davalı … Sigorta A.Ş’ nin sulh oldukları, ve Axa Sigorta A.Ş yönünden davadan feragat edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı … Hesabının %85 oranında kusur sorumluluğu olduğundan %85 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacı yararına maddi tazminat tutarı olarak dikkate alınacağı, kazalıya rücuya tabi gelir bağlanıp-bağlanmadığına dair bilgi bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu olay trafik iş kazası olmadığından ve davacının kaza tarihinde 15 yaşında öğrenci olduğu ve malûliyet derecesinin %10 oranının altında kaldığı dikkate alındığında 5510 sayılı yasanın 19. Maddesine göre rücuya tabi gelir bağlanması mümkün olmadığından hesaplanan maddi tazminat tutarından bu hususta indirime yer bulunmadığı, davalı … Hesabı tarafından davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına ilişkin bilgi ve belge olmadığından hesaplanan maddi zarar tutarından davalı … Hesabı yararına indirime yer bulunmamaktadır.
Davacı …’ ın nihai ve gerçek maddi zararı (29.572,46 TL x %85 kusur) = (25.136,59)TL olduğu, dosyada mevcut 06.02.2015 tarihli sulh protokolü ile taraf beyanlarından anlaşıldığı üzere davaı ile davalı … Sigorta A.Ş sulh olup, davalı … Sigorta A.Ş yönünden davadan feragat edildiğinden davalı .. Sigorta A.Ş’ nin davacının maddi zararı yönünden sorumluluğu kalmadığı, davacı tarafından açılan davada davalı … Hesabına sorumluluk yöneltilmesinin gerekçesi kazaya karışan … plakalı ARACIN davaya konu 18.09.2013 kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi bulunmamasıdır. 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14. maddesinde … Hesabının oluşturulma amacı ve hangi hallerde başvuru yapılacağı, kanunun 14/2/b maddesinde “(b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,” … hesabına başvuru yapılacağının düzenlendiği, … Hesabına yapılan başvurular sebebiyle yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınması gerektiği, … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli trafik poliçesi bulunmadığı hususu sabit olup, dava konusu edilen talep, …’ ın maluliyet tazminatı talebine ilişkin olup, bedensel zarar kapsamında olduğu, davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, … Hesabına başvuru şartları oluştuğu, dava konusu olayda sözkonusu olan zorunlu poliçe, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi olup, tazminatın varlığının değerlendirilmesinde Trafik Poliçesi genel şartları ve KTK hükümleri dikkate alınmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde (250.000,00)TL olduğu, olayın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü %85 oranında kusurlu olup, davalı … Hesabı … plakalı araç sürücüsü ve işleteninin kusuru oranında maddi zarardan sorumlu olduğu, davacının maddi zararın %85 sorumluluğa isabet eden tutarı (25.136,59)TL. olup, (250.000,00)TL tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı, dava öncesinde davalı … Hasabına ihtar/ihbarda bulunulduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davalı … Hesabının taraf değişikliği ile davaya dahil edildiği ve davanın 14.07.2014 tarihinde … Hesabına tebliğ edildiği, bu kapsamda 14.07.2014 tarihinin davalı … Hesabı yönüden temerrüt başlangıcını teşkil edeceği davalı … Hesabı dışındaki diğer davalılar yönünden ise temerrüt başlangıç tarihi haksız ffilin başlangıcı olan 18.09.2013 tarihidir.
Sonuç olarak; … plaka sayılı kamyonetin davalı sürücü …’ın % 85 (yüzde seksenbeş) oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç maliki ve işleteni …’ün de aynı oranda sorumlu bulunduğu, … plaka sayılı kamyonetin davalı sürücüsü …’in % 15 (yüzde onbeş) oranında tali kusurlu olduğu, … plaka sayılı kamyonun dava dışı sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, … plaka sayılı kamyonette yolcu olarak bulunan davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu, davacı vekilinin davalı Axa Sigorta A.Ş. ile sulh olduğu ve şirketi ibra ettiği, … Sigorta A.Ş. yönünden taleplerinden feragat ettikleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebinin olmadığı, davacının talep edebileceği nihai ve gerçek maddi zararının (25.136,59)TL olduğu, davacının (25.136,59)TL tutarındaki nihai ve gerçek maddi zararını davalı …, davalı … ve davalı … Hesabından müştereken ve müteselsilen talep edebileceği, davalı Güvence Hesabı yönüden temerrüt başlangıç tarihinin 14.07.2014 tarihi, diğer davalılar yönünden ise 18.09.2013 kaza tarihi olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı …’ya velayeten, annesi ve babası tarafından açılan ve fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 3.000 TL lik maluliyet tazminatı ile 50.000 TL lik manevi tazminatın talep edildiği, maddi tazminatın davalıların tamamından, manevi tazminatın ise 3, 4 ve 5 nolu davalılardan tahsiline yönelik olarak açılan bir maddi ve manevi tazminat davasıdır.
18/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasındaki davacıya ait maluliyet oranının tespiti amacıyla 27/03/205 tarihli ATK raporunda belirlenen maluliyet oranları gözetilerek rapor hazırlanması için dosya aktüer sigorta uzmanı ve makine bilirkişisine sevk edilmiş olup, bu bilirkişilerce düzenlenen 01/03/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporuna itiraz üzerine aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda kusur oranının tespiti yönünden kök rapordaki görüşler korunarak sürücü …’ın % 85, davalı sürücü …’in % 15, dava dışı kamyon sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, kamyonette yolcu olarak bulunan davacı yolu …’ın kusursuz olduğu, davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. Nin sulh olduğu, davalı sigorta şirketine ibra ettiği, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat edildiği tespitlerinin yapıldığı, davalı … Hesabının itirazı üzerine dosya ek rapor alınmak üzere aynı bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetince dosyaya sunulan 16/04/2018 tarihli ayrıntılı, irdeleyici ve hüküm kurmaya elverişli raporda, kusur yönünden görüşler muhafaza edilmiş olup, davacının talep edebileceği gerçek maddi zararının 25.136,59 TL olduğu dikkate alınarak ve davacı vekili davalı … sigorta A.Ş. Vekili ile düzenlenen sulh protokolü ile taraflar birbirlerini ibra edip, davadan feragat ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerine dair sulh oldukları anlaşıldığından ve ATK maluliyet raporundaki davacının uğramış olduğu maluliyet dereceğinin yoğunluğu, davalıların kusur durumları ve tarafların kişisel, sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacılar lehine takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile 25.136,59 TL’nin davalı güvence hesabı yönünden 14.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte olmak üzere ve diğer davalılar …., … ve … yönünden ise 18.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … Hesabı, diğer davalılar …, … ve …. müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile 25.136,59 TL’nin davalı … Hesabı yönünden 14.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte olmak üzere ve diğer davalılar …, … ve … yönünden ise 18.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … Hesabı, diğer davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine,
2-Davacının davasının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden REDDİNE,
3-5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.09.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.058,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 181,05 TL + 79,89 TL ıslah harcından oluşan toplam 260,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.797,69 TL harcın davalılardan … Hesabı, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Hesabı yönünden harcın 1.717,08 TL sine kadar müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla)
5-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 181,05 TL + 79,89 TL ıslah harcından oluşan toplam 260,94 TL harcın davalılardan … Hesabı, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.117,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretlerinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 835,14 TL yargılama giderinin davalılardan … Hesabı, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Hesabı yönünden yargılama giderinin 696,58 TL sine kadar müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla)
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … A.Ş. Duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, davanın niteliği itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalı … A.Ş. Tarafında verilmesine,
8-Davalı … A.Ş. Tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalı …. Sigorta A.Ş. ile davacı arasında yapılan sulh kapsamında tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraflar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.016,39 TL vekalet ücretinin davalılardan … Hesabı, …, …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı taraflara verilmesine,
11-Davacı taraflar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan …, …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
12-Davalı … Hesabı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen maddi tazminat değeri itibariyle AAÜT uyarınca 1.256,67 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalı … Hesabı tarafına verilmesine,
13-Davalı … Hesabı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
14-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/07/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”