Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/777 E. 2023/619 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/777 Esas
KARAR NO : 2023/619

DAVAI : Tespit
DAVA TARİHİ : 24/07/2012
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekilinin dilekçesinde özetle, Müvekkilin mesleğinin öğretmenlik olduğunu, hiçbir zaman ticari bir faaliyetinin olmadığını, müvekkil adına sahte belge tanzim ve imza etmek sureti ile hazırlanan sahte belgelerle müvekkil adına şirketler kurulduğunu, hisse devirleri yapıldığını, müvekkilin bu sahtecilik işlemlerinden ilk kez … Ltd.Şti ile … Ltd.Şti. Ortağı ve mesul müdürü olduğu iddiası ile … ve … Ağır Ceza mahkemelerinde açılan davalar nedeni ile haberdar olduğunu, Müvekkilin anılan şirketler ile ilgili her iki davada da yargılandığını ve Ticaret Sicil Memurluğundan getirtilen kuruluş evraklarındaki imzalarının müvekkile ait olmadığının tebeyyün ettiğini, müvekkilin internet ortamından başka şirketlere de ortak edildiğini öğrendiğini, bu öğrenme üzerine müvekkilin ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunduğunu ve anılan savcılıkların bir bölümünün yaptıkları tahkikat sonucunda zaman aşımı nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini anılan kararlara itiraz edildiğini ancak kararın değişmediğini, bu işlemleri yapanlara ulaşılamadan dosyaların işlemden kaldırıldığını, şirket kuruluşlarında ve sonrasındaki imzaların müvekkile ait olmadığına işaret edildiğini, müvekkilin bu süreçte şahsi çaba ve araştırmalarına devam ettiğini ve İTO’nun web sitesinden tesadüfen başka şirketler ve ortaklıkları olduğu bilgisini aldığını, bu bilgi üzerine bunu yapanların cezalandırılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunduktan sonra öncesinde olduğu gibi öğretmenlik mesleğini icraya devam ettiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına hüviyet bilgileri ve hüviyetini kullanarak sahte imzalarla bu işlemlerin yapıldığını bildirdiğini, müvekkilin kendisine ait olmayan bu imzadan dolayı şirket kurarak hisse devri yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilin sosyal, mesleki ve aile hayatında daha büyük olumsuzluklar ve travmalara sebep olmasını önlemek için Ticaret Sicilinde mevcut kayıtların, müstenidatı olan belgelerdeki imzaların müvekkile ait olmadığı ile müvekkil bu sahte imza ve belgelerle oluşturulan şirketlerde ortak olmadığının tespiti talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle, Müvekkil sicil memurluğunun, davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü .28 hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Memurluğu, Tİcaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasa ve tüzüğün kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirildiğini ve sonuca bağlandığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, Sicil Memurluğunun yapılan tescillerde bir ihmali bulunmadığını, davada müvekkilin memurluğa husumet teveccüh edilemeyeceğini, davacının kendisine ait nüfus cüzdanı vs. Belgelerin taklit edilerek bilgisi dışında ortağı olduğu şirketlerin kurulduğunu belirttiğini, davaya konu şirketlerin kuruluş ve hisse devirlerine ilişkin olarak da, müvekkil memurluk, ilgili mevzuattan kaynaklanan görevlerini eksiksiz olarak yerine getirerek ilgili evrakı incelediğini, tüm şirket kuruluş işlemlerinde ve limited şirketlere ilişkin tescile tabi ortaklar kurulu kararlarında olduğu üzere de, noter onayı da bulunan noter imzası ve onayı bulunan ortaklar kurulu kararına istinaden, şirketlerin kuruluş ve hisse devirlerine ilişkin tescil işlemlerini gerçekleştiren müvekkilin, imza uzmanı gibi imzaları incelemenin, noterlik kanunu gereği olarak, ilgili noterlerce yapılması gerektiğinden, davacının iddialarının doğru olması ve zararın varlığının tespiti halinde dahi sorumluluk, hiç kuşkuşuz sahte evrakı düzenleyen şahıslara ait olacağını, bu nedenlerle müvekkil açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kendisi tarafından atılmayan kendisine ait olmayan bir imza ve kendisi tarafından yapılmayan bir seri işlemin kendisi tarafından verilmeyen bir talimat ve kendisi tarafından verilmeyen sahte bir vekaletname ile şirketlere ortak edildiğini ve ortak olduğu gerekçesi ile çeşitli olumsuzluk, müeyyide ve sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını ve mağdur olduğunu, müvekkilinin anılan şirketler ile ilgili her iki davada da yargılandığını belirterek imzaların müvekkile ait olmadığının tespitine ve … 38. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosyada davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dosyalarda davanın, davacının, davalı şirketlerde ortak olmadığının tespitine, şirket kuruluşundaki imzaların davacıya ait olmadığının tespitine, ticaret sicildeki davacı adına kayıtlarının terkinine ilişkin olduğu görülmüştür.
Davacı asilinin imza örneklerinin alındığı, ATK rapor gereği, davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları, tüm şirketlerin ıslak imzalı kuruluş belgeleri Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilerek, dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ıslak imzalarını içerir belge asılları bankalardan, noterlerden istenmiş, cevapları dosya arasına alınarak kasa evrakları oluşturulmuştur.
Dosyanın bu hali ile ATK’ya gönderilerek şirket kuruluş belgelerindeki imzalar ile mahkememizce celp edilmiş olan imza asılları incelenerek, şirket kuruluş belgesindeki imzanın …’na ait olup olmadığına dair rapor düzenlenmesinin istendiği, ATK’nın 26/01/2021 tarihli raporunda; Tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğitim, doğrultu bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu …Tarih, … yevmiye no.lu vekaletname fotokopisi ve … tarih, … yevmiye no.lu vekaletname fotokopisinde …’na atfen atılı imzaları ile …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğitim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu diğer belgede …’na atfen atılı imzalar ile …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibatın tespit edilemediği yönünde rapor düzenlendiği, 17/05/2022 yılında alınan ATK raporunda da; 16/02/1999 tarihli vekaletnamedeki imzanın davacı …’na ait olmadığı rapor edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2007 tarih, …Esas, … karar sayılı kararında, dosyamız davacısı … hakkında … 16. Noterliğinin …tarihli vekaletnamedeki imzanın ATK ve grafoloji uzmanı raporuyla eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden beraatine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı şirketlerin Ticaret Sicil ve İTO kayıtlarına göre; Davalı şirketlerinin 1996-1999 yılları arasında aynı kişiler tarafından kurulmuş olduğu, davacının bu şirketlere …. 16. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesiyle ortak yapılmış olduğu, davalı şirketlerin aynı nedenle ticaret sicilinden terkin edilmiş oldukları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;
Davanın, davacının, davalı şirketlerde ortak olmadığının tespitine, şirket kuruluşundaki imzaların davacıya ait olmadığının tespitine, ticaret sicildeki davacı adına kayıtlarının terkinine ilişkin olduğu görülmüştür.
Asıl ve Birleşen dosyada, dosya kapsamında bulunan davalı şirketlere ait ticaret sicil kayıtları, şirket kuruluş belgelerinden davacının … 16. Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı vekaletname kullanılarak şirket ortağı yapıldığının anlaşılmış olması, ATK’dan aldırılan imza incelemesi raporlarında vekaletname ve şirket kuruluş belgesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edilmiş olmasından ve … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2007 tarih, … Esas – … karar sayılı kararından … 16. Noterliğinin … tarihli vekaletnamedeki imzanın dosyamız davacısına ait olmadığının tespiti ve berat kararı verilmiş olması nedeniyle, davacının davalı şirketlerin kuruluşundan itibaren ortağı ve yöneticisi olmadığının tespitine ve Ticaret Sicil Müdürlüğündeki davacı adına olan kayıtlarının terkinine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurumuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının asıl ve birleşen (… 32. ATM … Esas) dosyalarında davasının kabulüne,
Davacı … sahte imza ile davalı şirketlere ortak yapıldığını … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numaralı …ne tescil tarihi olan 19/04/1999 tarihinden itibaren, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numaralı … Ticaret Limited Şirketine tescil tarihi olan 31/05/1996 tarihinden itibaren, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numaralı …Şirketine tescil tarihi olan 14/10/1998 tarihinden itibaren, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numaralı … Limited Şirketine tescil tarihi olan 16/11/1999 tarihinden itibaren , … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında olan … Şirketine, tescil tarihi olan 18/11/1999 tarihinden itibaren , … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı …, tescil tarihi olan 27/05/1999 tarihinden itibaren, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … şirketine tescil tarihi olan 14/10/1998 tarihinden itibaren, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı …ne tescil tarihi olan 14/03/1997 tarihinden itibaren şirket ortağı ve yöneticisi olmadığının tespitine, ticaret sicil müdürlüğündeki davacı adına olan kayıtların terkinine,
2-Asıl dava yönünden; alınması gereken 269,85 TL karar harcından peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 248,70 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Birleşen dava yönünden; alınması gereken 269,85 TL karar harcından peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 245,55 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından asıl davada yatırılan 21,15 TL ile birleşen davada yatırılan 24,30 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Asıl davada, davalı … Müdürlüğü yasal hasım olduğundan bu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Birleşen davada, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince davacı vekiline takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Asıl ve birleşen dosyada davacı tarafından sarf edilen toplam 1.641,65 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır