Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/765 E. 2018/193 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/765 Esas
KARAR NO : 2018/193

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/04/2012
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/04/2012 tarihli dava dilekçesinde; Davalıların haksız fiilleri neticesinde müvekkili şirkete ait … İli, … ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No:… adresinde bulunan taşınmazında meydana getirdikleri maddi zarar ile tadilat süresince taşınmazın kullanım kaybından doğacak zararlar, belirsiz alacak niteliğinde olduğunu, ancak mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağı belirtilerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce, 31.10.2012 tarihli ara kararında “…davacı vekilinin dava dilekçesinden ve … 11 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından belirlenen zararın en az 202.440,00 TL olduğu anlaşıldığından, HMK 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davasının söz konusu olmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, bakiye 192,400 TL üzerinden peşin harcın HMK 120/1 ve Harçlar Kanunu 30.maddesi gereğince 2.857,14 TL’nin yatırılması” konusunda davacıya süre verildiği ve davacı tarafından 06.12.2012 tarihinde 202.440,00 TL toplam üzerinden tamamlama harcı olarak 2.857,14 TL’nin yatırıldığı anlaşılmıştır.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacıya ait binanın mühendislik hizmeti görmediğini, deprem yönetmeliğine göre de yapılmamış bir yapı olarak hasarlanmasında müvekkilinin gerekli tüm önlemleri almış olduğunu, Belediyeden inşaat ruhsatı alındığını, zemin etütleri ve projelerinin uzman ve akademik kariyeri de bulunan mühendislerce yapılmış olduğunu, 3.şahıslarca inşaatın durdurulması için tespitler yaptırıldığını, ancak İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişilerince inşaatın ruhsat ve projelere uygunluğu nedeni ile inşaatın devamında bir sakınca bulunmadığını, zararın davacının ağır kusuru ile oluştuğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; davalı … Ticaret A.Ş’ye ait arsa üzerinde yüklenici … Ticaret A.Ş tarafından yapılan hafriyat ile ilgili çalışması ve bina yapımı sırasında davacıya ait binada meydana gelen zararın tazminine yönelik ve maddi tazminat taleplidir.
Mahkememizce, refakata alınacak 2 inşaat ve 1 mimar ve 1 emlakçı bilirkişiler ile birlikte taşınmaz başında keşfen inceleme yapılarak davalıya ait arsada yapılan inşaat nedeniyle davacıya ait taşınmazın ve binanın zarar görüp görmediğinin tespiti , zarar görmüş ise zararın giderilmesine ilişkin bedel ve süresinin tespiti ile taşınmazın kullanılmaması nedeniyle davacının uğramış olduğu zarar miktarının tespiti yönünde rapor alınmasına karar verilmiş olup, inşaat mühendisi bilirkişi …, inşaat mühendisi bilirkişi …, mimar bilirkişi …, emlakçı bilirkişi … tarafından ibraz edilen 13.11.2013 tarihli raporda; Binada meydana gelen zarann 30 günde, 26.719,00 TL bedelle giderilebileceği, taşınmazın kullanılmaması nedeniyle davacının uğramış olduğu zarar miktarının 44.500,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, tarafların itirazları teknik olmakla bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına, raporda özellikle davacının itirazı olan ”binada kayma olup olmadığının tespiti kayma var ise önlem ve maliyetinin tespiti” değerlendirilmek ve tarafların itirazları incelenmek suretiyle ek rapor alınmasına, gerektiği takdirde kaymanın tespiti için ve inceleme yapılması için heyete uzman bilirkişi dahil edilmesine karar verilmiş olup, …. tarafından ibraz edilen 10.02.2014 tarihli raporda; Kök raporlarında yapılan tespit ve değerlendirmede herhangi bir değişiklik bulunmadığını, ancak davacının talep ettiği “binada kayma olup olmadığının tespiti kayma var ise önlem ve maliyetinin tespiti’ hususunda gerekli ölçme ve değerlendirmenin heyetlerince teknik imkanları ile mümkün olmadığından, ilgili Teknik Üniversitelerin Yapı ve Deprem Uygulama Araştırma Merkezi birimleri veya benzeri kuruluşlar tarafından gerekli inceleme yapılmasını, zemin ve binada deplasman olup olmadığı, beton basınç dayanımı, demir donatı ve çekme dayanımı hususlarında gerekli numuneler alınarak test edilmesi neticesine göre güçlendirme gerektirmesi halinde maliyetinin tespit edilmesinin daha uygun olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce, 28/01/2014 tarihli ara kararının l.nci maddesi gereğince “binada kayma olup olmadığının tespiti kayma var ise önlem ve maliyetinin tespitinin değerlendirilmesi konusunda bilirkişi olarak Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden Geoteknik Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. …, Yapı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi … ile Yapı Malzemeleri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. …’in bilirkişi olarak atanmalarına karar verilmiş olup, ibraz edilen 02.04.2014 tarihli raporda; Anılan hasarlar deprem hasarı olmamasına rağmen mevcut bir yapının hazırdaki durumu (hasarlı elemanlarla beraber) ile güvenli olup olmayacağının (kullanılabilirliğinin) belirlenebilmesi için yapının en kötü senaryo dahilinde deprem performansının bilinmesi gerektiği, şekil değiştirme esaslı yapı analizleri sonucunda her bir taşıyıcı elemana ait kesit hasar bölgeleri dikkate alınarak yapı güvenliğinin değerlendirileceğini, bunun için a) bilgi düzeyinin belirlenmesi, malzeme ve geoteknik özelliklerin belirlenmesi, b) eleman kritik kesitlerinin eğilme ve kesme dayanımlarının hesaplanması, c) betonarme elemanların kırılma türlerinin belirlenmesi, d) eleman kesit hasar oranlarının tespitinde gerekli olan eğilme ve sargı donatısı miktarlarınını ve detay larının belirlenmesi gerektiği, taraflarınca dava konusu yapı ile ilgili yukarıda belirtildiği üzere gerek taşıyıcı sistem boyııt gerekse donatı detayları verilmediğinden öncelikli olarak saha çalışması ile binanın taşıyıcı sistem plan rülevesi çıkarılacaği, mimari projeler mevcut olduğundan, röleve çalışmalarına yardımcı olarak kullanılacak, elde edilen bilgilerin tüm betonarme elemanların ve dolgu duvarlarının her kattaki yerini, eksen açıklıklarını, yüksekliklerini ve boyutlarını içereceğini, tüm bu bilgiler ışığında binanın hesap modeli oluşturulacağını, ayrıca temel sistemi bina içinde veya dışında açılacak yeterli sayıda inceleme çukuru ile belirleneceğini, tüm bu işlemlerden sonra, hesap modelim belirleyen taşıyıcı elemanlara ait donatı belirlemeleri yapılacağını, betonarme elemanlardaki donatı miktarları ve detaylarının binanın yapıldığı tarihteki minimum donatı koşullarını sağladığının varsayılabilir olduğunu, ancak bu varsayımın doğrulanması için heı katta en az birer adet olmak üzere perde ve kolonların %10’unun ve kirişlerin %5’inin pas payları sıyrılarak donatı ve donatı bindirme boyu tespiti yapılacağı, sıyrılan yüzeylerin daha sonra yüksek dayanımlı tamir harcı ile kapatılacağı, ayrıca pas payı sıyrılamayan elemanların %20’sinde enine ve boyuna donatı sayısı vc yerleşimi donatı tespit cihazları ile belirleneceği, donatı tespiti yapılan betonarme kolon ve kirişlerde bulunan mevcut donatının minimum donatıya oranını ifade eden donatı gerçekleşme katsayısı kolonlar ve kirişler için ayrı ayrı belirleneceği, bu katsayı donatı tespiti yapılmayan diğer tüm elemanlara uygulanarak olası donatı miktarları belirleneceği, son olarak mevcut binanın hesap modelinde dikkate alınmak üzere malzeme özellikleri belirleneceği, her katta kolonlardan veya perdelerden TS-10465’de belirtilen koşullara uygun şekilde en az 2 adet beton örneği (karot) alınarak deney yapılacak ve örneklerden elde edilen en düşük basınç dayanımı mevcut beton dayanımı olarak alınacağı, donatı sınıfı, yukaııdaki paragrafta açıklandığı şekilde sıyrılan yüzeylerde yapılan görsel inceleme ile tespit edilecek, bu sınıftaki çeliğin karakteristik akma dayanımı mevcut çelik dayanımı olarak alınacağı, bu incelemede, donatısında korozyon gözlenen elemanlar planda işaretlenecek ve bu durum eleman kapasite hesaplarında dikkate alınacağı, tüm bu bina bilgi düzeylerinin belirlenmesi ile ilgili çalışmaların ardından yapı sistemi mevcut yönetmeliklerde ön görülen düşey+yatay yük birleşimleri için çözümlenerek kesit bazında hasar oranları belirlenecek kısacası hasar miktarı sayısallaştırılacağı, elde edilen veriler yardımıyla mevcut yapı geneli için performans hedefine ulaşılıp ulaşılamayacağının kararlaştırılacağı, yukarıda detaylı olarak tarif edilen malzeme tespitleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca akredite olmuş yetkin bir firma tarafından, yapısal çözümlemeler ise ehil bir mühendislik bürosu tarafından gerçekleştirilmesi gerektiği, ayrıca, nıalıkemece 28.01.2014 tarihli ara kararın 1.maddesi gereğince binada kayma olup olmadığının tespitinin değerlendirilmesi İçin ölçüm yapılımsı gerektiği, bu ölçümün üniversitelerin Harita Mühendisliği Bölümü, Fotogrametri ABD öğretim üyelerince Döner Sermaye Yönetmeliği çerçevesinde yapılabildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, dava konusu taşınmazın 30.10.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtilen yapısal çözümlemeler ve malzeme tespiti, binanın taşıyıcı sistem plan rölevesinin hazırlanması ve binada kayma olup olmadığının tespiti ve rapor düzenlenmesi için keşfen inceleme yapılmasına, bilirkişi olarak YTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. …, Prof. Dr. … ve YTÜ Öğretim Elemanı …’ın tayinine, bilirkişilerden … ve … için 43.300 TL ücret takdirine, Taylan Öcalan için 12.210 TL ücret takdirine karar verilmiş olup, ibraz edilen 16/06/2016 tarihli raporda; … İli, … İlçesi, …., … Cad., No:…, … Ada, … Parsel Adresinde bulunan yapının mevcut haliyle 50 yılda aşılma olasılığı %10 olan depremde “Can Güvenliği Performans Düzeyini” sağlamadığının anlaşıldığı, ayrıca bitişik nizama sahip yapının dış ön cephe ve iç zemin katında yapılan ölçme çalışması sonucunda binanın dış ön cephesi sol tarafında zemininden yukarı doğru çıkıldığında (1 .kat ve 2. kat arasında kalan bölüm) minimum 1 cm, maksimum 2 cm değerinde iki yapı arasında boşluk olduğu gözlemlendiği, bina zemin kat girişinde iç bölümde ise girişten yaklaşık 5 m mesafe doğrultudaki yüzeyde düşey yönde kot değerlerinin farklılaştığı, bu değerin maksimum 17 cm seviyeye ulaştığı bulgusunun elde edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, dava konusu taşınmazın 30.10.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtilen yapısal çözümlemeler ve malzeme tespiti, binanın taşıyıcı sistem plan rölevesinin hazırlanması ve binada kayma olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişilerden rapor alınmış olup, bu rapor doğrultusunda zarar tespiti konusunda rapor düzenlenmesi için dosyanın önceki bilirkişiler Prof. Dr. …, Doç. Dr. …, Doc. Dr. …’e tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 11.01.2017 tarihli raporda; … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … cad. üzerinde inşa edilen yapı için yaklaşık 18.Om derinliğinde bir kazı yapılmıştır. Yapılan kazı sırasında … caddesi üzerinde yer alan üç binada bazı şekil değiştirmelerin meydana geldiği bildirilmiştir. Bu bildirim üzerine, kazıyı ve ankraj lı iksa sistemini yapan … Ltd. Şti yetkililerinin İ.T.Ü. Yapı ve Deprem Uygar Merkezi Müdürlüğü’ne 18.04.2016 tarihinde yapmış oldukları başvuru üzerine İ.T.Ü. öğretim üyelerinden Doç.Dr. … ve Doç. Dr. … tarafından … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait bina ile aynı cadde üzerinde yer alan üç binada meydana gelen hasarlar tespit edilerek, Haziran 2011 tarihli bir rapor hazırlanmıştır (Bknz Bölüm 2). Raporda genel hatları ile üç yığma binanın genel durumu hakkında bilgi verilmiş ve yapılan iş merkezinin kazısı sırasında meydana gelen hasarlar hakkında detaylar verilmiştir. Heyetimiz … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait binadaki hasarın bina ile aynı cadde (… caddesi) üzerinde bulunan plaza inşaatından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenebilmesi için yapılan derin temel kazısına ait iksa projelerini ve hesap raporunda yer alan Kİ kesiti için yapılan iksa hesaplarını ve İTÜ öğretim üyelerince … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait bina aile aynı cadde (… caddesi) üzerinde yer alan olan üç adet yığma bina için hazırlanmış teknik rapor (EK-3) inceleyerek, aşağıdaki değerlendirme ve sonuçlara ulaşmıştır. Kazıyı ve ankrajlı iksa sistemini yapan … Ltd. Şti yetkililerinin İ.T.Ü. Yapı ve Deprem Uygar Merkezi Müdürlüğü’ne 18.04.2016 tarihinde yapmış oldukları başvuru, kazı sırasında … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait bina ile aynı cadde (… caddesi) üzerinde yer alan üç yığma binada hasarlar meydana geldiğini göstermektedir. Kazı sırasında zeminde oluşabilecek şekil değişikliklerini gözlemlemek amacı ile … sistemine iksa projesinde gösterildiği üzere 7 adet inklinometre yerleştirilmiştir (inklinometre raporlarında ise 12 adet inklonometreye ait yer değiştirme-zaman ilişkisi verilmiştir). Ancak tarafımıza iletilen bilgi ve belgelerde kazı çevresindeki yollara ve hasarın meydana geldiği söz konusu binanın bulunduğu çevrede yapılmış jeodezik ölçüme ve/veya bu lokasyonlara yerleştirilmiş inklinometre bilgisine rastlanmamıştır. Bu nedenle hasarın meydana geldiği söz konusu binanın bulunduğu kesimde meydana gelen yer değiştirmelerin mertebesi hakkında bir bilgi edinilememiştir. Taraflarınca iletilen inklinometre ölçüm raporlarında (EK-7 ve EK-8), inklinometre ölçümlerinin 11 Nisan 2011 tarihinde başladığı, Öngermeli ankraj kanıt testi ve Germe raporunda ise ilk ankraj enjeksiyonunun 20.03.2011 tarihinde, ankraj öngerme testinin ise 02.04.2011 tarihinde yapıldığı belirtilmektedir. Verilen bu tarihlerden, kazı çalışmalarının Mart ayı itibari ile yani inklinometre ölçümlerinden daha önce başladığı anlaşılmaktadır. Nisan 2011- Temmuz 2011 ayları arasında verilen ölçüm değerlerinden, bu süre zarfında iksa sisteminde meydana gelen yer değiştirmelerin 4-6 cm mertebesinde olduğu anlaşılmaktadır. Meydana gelen bu yer değiştirmelerin iksa sisteminde göçmeye neden olabilecek mertebelerde olmadığı düşünülmektedir. Ancak, anılan yer değiştirmelerin iksa çalışmalarının başlangıcından itibaren oluşan hareketleri yansıtmadığı düşünülmektedir. İ.T.Ü. öğretim üyelerinden Doç.Dr. … ve Doç.Dr. …tarafından İ.T.Ü. Yapı ve Deprem Uygar Merkezi Müdürlüğü’nce hazırlanması uygun görülen Haziran 2011 tarihli Teknik Rapor/Ek l’de gösterilen kesitten … caddesi üzerinde yer alan iksa sisteminin yakınındaki üç adet binanın şevli bir arazide konumlandığı görülmektedir. Heyetimiz, iksa projesi bilgilerine dayanarak yapılan iksa çalışmalarının bu şevin topuk kesiminde yapıldığı ve bunun neticesinde üç adet yığma binanın ve … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait binanın yer aldığı şevde harekete neden olmuş olabileceği kanısına varmıştır. Ancak, iksa sistemi hesap raporlarında bu şevin güvenliğini tahkik eden ve iksa projesinde yer alan diğer kesitlerin (Kİ, K2, K2 yol iksa kazıkları kesiti, K3 ve K4) toptan göçmeye karşı güvenliğini tahkik eden bir analiz sonucuna tarafınıza sunulan bilgi ve belgelerde rastlanmamıştır. Taraflarınca iletilen bilgi ve belgelerde iksa sistemini projelendirilmesinde kullanılan zemin parametrelerine ait bir bilgiye rastlanmamıştır. Bu nedenle iksa sisteminin tasarımında kullanılan zemin parametrelerinin arazi koşullarını doğru olarak temsil edip etmediğine ilişkin bir yargıya ulaşılamamıştır. … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … cad. No:.. adresinde yer alan … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait binada meydana gelen hasarın bina ile aynı sokakta bulunan plaza inşaatından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen ve Dava Dosyasında yeralan bilgi ve belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapılmış ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. Kazıyı ve ankrajlı iksa sistemini yapan … Ltd. Şti yetkililerinin İ.T.Ü. Yapı ve Deprem Uygar Merkezi Müdürlüğü’ne 18.04.2016 tarihinde yapmış oldukları başvuru, kazı sırasında … caddesi üzerinde yer alan üç yığma binada hasarlar meydana geldiğini göstermektedir. Kazı sırasında oluşabilecek zemin yer değiştirmelerini gözlemlemek amacı ile iksa sistemine iksa projesinde gösterildiği üzere 7 adet inklinometre yerleştirilmiştir. Ancak, bu inklinometrelerin konumlan hakmda bilgi verilmediğinden hasarın meydana geldiği söz konusu binanın bulunduğu kesimde meydana gelen yer değiştirmelerin mertebesi hakkında bir bilgi edinilememiştir. Ancak, tarafımıza iletilen inklinometre ölçüm raporlarında ve Öngermeli ankraj kanıt testi ve Germe raporunda verilen tarihlerden kazı çalışmalarının Mart ayı itibari ile yani inklinometre ölçümlerinden daha önce başladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kazının başlangıcından sonra alınmış inklinometre ölçümlerinin kazı neticesinde meydana gelen hareketler hakkında sağlıklı bilgi vermediği düşünülmektedir. Taraflarınca sunulan bilgi ve belgeler iksa sisteminin yakınındaki üç adet binanın şevli bir arazide konumlandığını göstermektedir. Heyetimiz, iksa projesi bilgilerine dayanarak yapılan iksa çalışmalarının bu şevin topuk kesiminde yapıldığı ve bunun neticesinde üç adet yığma binanın ve … Soğutma Isıtma ve Elektrik Malz. San.ve Tic. Ltd.’ne ait binanın da yer aldığı şevde harekete neden olmuş olabileceği kanısına varmıştır. Bununla birlikte tarafımıza sunulan bilgi ve belgelerde, iksa sistemi hesap raporlarında bu şevin güvenliğini tahkik eden ve iksa projesinde yer alan diğer kesitlerin (Kİ, K2, K2 yol iksa kazıkları kesiti, K3 ve K4) toptan göçmeye karşı güvenliğini tahkik eden bir analiz sonucuna rastlanmamıştır. Taraflarınca iletilen bilgi ve belgelerde iksa sistemini projelendirilmesinde kullanılan zemin parametrelerine ait bir bilgiye rastlanmamıştır. Bu nedenle iksa sisteminin tasarımında kullanılan zemin parametrelerinin arazi koşullarını doğru olarak temsil edip etmediğine ilişkin bir yargıya ulaşılamamıştır. Plaza inşaatı nedeni ile her ne kadar yapısal elemanlarda gözle görülür bir hasar meydana gelmemiş olsa da bazı yapısal olmayan elemanlarda kılcal çatlaklar ve komşu binalar ile birleşim kesimlerinde (derzler) ayrılmaların meydana geldiği önceki Bilirkişi raporları ve teknik raporda belgelenmiştir. Ayrıca 16.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda bina zemin kat girişinde iç bölümde ise girişten yaklaşık 5 m mesafe doğrultudaki yüzeyde düşey yönde kot değerlerinin farklılaştığı, bu değerin maksimum 17 cm seviyeye ulaştığı vurgulanmıştır. Ayrıca projeleri mevcut olmayan dava konusu binaya ait 13.06.2016 tarihli Teknik Raporda “binanın mevcut hali ile “Can Güvenliği Performans Düzeyini” sağlamadığı” sismik performans analizleri doğrultusunda görülmüştür. Ancak burada mevcut hal binanın en son durumu yani şekil değiştirmiş hali olmalıdır ki anılan raporda jeodezik ölçümler ile belirlenmiş yer değiştirmeler/şekil değiştirmeler (ki bu yer değiştirmelerin hangi referans noktasına göre belirlendiği açık değildir) analizlerde dikkate alınmamıştır. Oysaki 30.10.2014 tarihli bir ön raporda belirtildiği üzere binada kayma olup olmadığının tespitinin değerlendirilmesi için ölçüm yapılması gerektiği vurgulanmıştır. 16.06.2016 tarihli yine aynı öğretim üyeleri tarafından kaleme alınmış olan Bilirkişi Raporunda binada kayma olup olmadığına ilişkin ölçme çalışmalarının 11.06.2016 tarihinde bitişik nizam tipinde olan yapının ön cephesinde ve zemin kat yüzeyinde jeodezik ölçme yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiş olduğu belirtilmektedir. Ne yazık ki ölçülen bu yer değiştirmeler performans analizleri kapsamında değerlendirilmemiştir. Hali ile 13.06.2016 tarihli Teknik Raporda binanın (şekil değiştirmemiş durumu üzerinde) sadece yürürlükteki deprem yönetmeliği çerçevesinde sismik performansı incelenmiştir. Sonuç olarak, binada meydana gelen hasarlarda aynı sokakta inşa edilen plaza inşaatının etkisinin olduğu anlaşılmaktadır; ancak binanın hasar öncesi durumu belgelenemediği için ne kadarının kazı çalışmaları kaynaklı olduğunu söylemek mümkün değildir. Binada 16.06.2016 tarihli Bilirkişi Raporuna istinaden bazı kesimlerde yatay ve düşey doğrultuda yer değiştirmelerin olduğu belirtilmiş olsa da binayı hasar öncesindeki güvenlik seviyesine ulaştırmak, uygun bir onarım yöntemi belirleyebilmek için yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere analizlerde bu yer değiştirmeler ile olası deprem etkilerinin beraberce dikkate alınması gerekmektedir. Oysa anılan raporda sismik performans sadece deprem etkileri altında belirlenmiştir. Bununla beraber sadece tasarım depremi altında gerçekleştirilen performans analizlerinde bile binada “Can Güvenliği Performans Düzeyinin” sağlanmamış olması dava konusu binanın bu hali ile kullanımının uygun olmayacağını işaret edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, bilirkişilerin talep ettiği; 1-Derin kazı için hazırlanan iksa projesi, 2-Derin kazı iksa hesap raporu, 3-Kazı sırasında kazı ve civarında yapılmış inklinometre ölçümleri, 4-Kazı sırasında kazı ve civarında yapılmış varsa diğer ölçümler (duvar arkası oturma ölçümü vb), 5-Ankraj yük ölçümleri, buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulması için taraf vekillerine tebliğden itibaren iki haftalık süre verilmesine, ara karar yerine getirildiğinde bilirkişilere raporunu sunması için tebliğine, dosyanın 13/11/2013 tarihli raporu düzenleyen bilirkişilere günsüz olarak verilip, raporları sonrası tüm eksik incelemelerin yapılıp bu konudaki raporlarının aldırılmış olması nedeni ile ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 08.09.2017 tarihli raporda; 25.04.2012 tarihi itibariyle, Binanm Toplam Yapı Değeri= 267.187,50 TL, Taşınmazın Kullanılmaması Nedeniyle Davacının Uğramış Olduğu Zarar Miktarı= 44.500,00 TL, Binanın Güçlendirme Maliyeti= 66.798,00 TL olarak hesaplandığı, meydana gelen hasarın ne kadarının kazı çalışması kaynaklı olduğu kesin olarak belirlenememiş olması, binanın 1980’li yıllarda inşa edilmiş olduğu ve 2007 yılı deprem yönetmeliği kriterlerini sağlamadığı hususları da dikkate alınarak, bina güçlendirme maliyetinin %50’sinin nispetine isabet eden (66.798,00TLx 0.50) = 33.399,00 TL bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Davacı, mülkiyetinde olan … Mah. … adresindeki binanın, komşu parselde bulunan davalı … Eğitimcilik ve Metal San. Tic. A.Ş.’ye ait arsada davalı … İnşaat Tur. Tic. San. A.Ş. Tarafından başlatılan inşaat çalışması sonucunda davacıya ait binada zeminde ayrışma, kısmi çökme, binalarda çatlaklar oluştuğu, bu durum nedeniyle binadan nüfus ve eşya tahliyesinde karar verildiği … Belediyesi imar tahliyesine karar verildiği … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce düzenlenen 26 Temmuz 2011 tarihli teknik rapor ile tespit edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından 09/08/2011 tarihinde yaptırılan tespitte bilirkişi tarafından … 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına sunduğu raporda; binada eğilme ve çekme, duvarlarda çatlaklar, döşeme duvar birleşim yerlerinde hasarlı çatlaklar, kirişlerde eğilme ve çatlarlar, kolonlarda korozyon olduğunun tespit edildiği, binanın değerinin 289.200,00 TL, güçlendirme maliyetinin 202.440,00 TL olduğu, güçlendirme süresinin 4,5 ayda bitirileceğini rapor etmiştir.
… 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosya üzerinden yaptırılan tespit ve aldırılan raporda bilirkişiler; davacıya ait binanın kazı alanına 15-65 metre mesafede olduğunu, inşaat alanında uygulanan fore kazık imalatları için ağır titreşimli makineler çalıştırıldığını, bunun zeminde sıvılaşma ve büyütme oluşturabileceği, bunun sonucunda binadan içe göçme ve yan yatma oluşabileceğini rapor etmişlerdir.
Mahkememizce Beyoğlu Belediyesine yazılan müzekkereye verilen cevapta; hafriyat ankrajı ve kuyu çalışmaları nedeniyle zeminde kayma ve oturma meydana gelmiş. Çevredeki binaların nüfus ve eşya tahliyesinin yapıldığı bildirilmiştir.
… Tapu Müdürlüğüne yazılan yazılarda dava konusu binanın tapu kayıtları dosyaya getirilmiştir. … Belediyesine yazılan müzekkere ile davalıların yaptırmakta olduğu plaza inşaatına ilişkin projeler ve geoteknik kronoloji raporu dosyaya getirilmiştir. Dosya içerisinde bulunan … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından kazı sonrasında tespit yaptırılmış ve rapor alınmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Yıldız teknik Üniversitesi Yapı ve Malzeme Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden oluşan bilirkişi kurulundan aldırılan 02/04/2014 tarihli ön raporlarında bilirkişiler; malzeme ve geoteknik özelliklerin kırılma türlerinin belirlenmesi için malzeme tespiti, binada kayma olup olmadığının tespit için ölçüm yapılması gerektiğini rapor etmişlerdir. Bilirkişi heyeti dosyaya sundukları 30/10/2014 tarihli raporlarında ise öncelikle ehil bir mühendislik bürosundan binanın yapısal çözümlemelerinin, taşıyıcı sistem plan rölevesi ve fotogrametri bölümünce binada kayma olup olmadığının tespitinin gerekli olduğunu rapor etmişlerdir.
Bilirkişi kurulunun ön raporları doğrultusunda dava konusu binanın jeolojik/geoteknik etüt raporu, binada kayma olup olmadığına dair rapor, taşıyıcı sistem röleveleri ve binanın yapısal performansına ilişkin raporlar aldırılıp dosyaya eklenmiştir.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulu dosyaya sundukları 13/11/2013 tarihli raporlarında; binada meydana gelen zararların 26.719,00 TL bedelle 30 günde giderilebileceği, binanın kullanılamamasından doğan zararın 44.500,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememize Yıldız Teknik Üniversitesinden oluşturulan bilirkişi kurulu; binanın can güvenliği performansının karşılamadığını, 16/06/2016 tarihli raporlarıyla rapor etmişlerdir. Aynı bilirkişi kurulunun dosyaya sundukları 11/01/2017 tarihli raporlarında; binada meydana gelen hasarın aynı sokakta inşa edilen plaza inşaatının etkisinin olduğu bu etkinin binanın önceki durumu belgelenemediğinden hasarın ne kadarının bu etkiden kaynaklandığının hesabının yapılamadığını, bu durum itibariyle binanın kullanılamayacağını rapor etmişlerdir.
İnşaat Mühendisi, Mimar Mühendisi ve Emlakçı bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu dosyaya sundukları 28/07/2017 tarihli raporlarında; binanın güçlendirme bedelinin 66.798,00 TL olduğunu, binadaki hasarın kazı çalışmasından kaynaklandığının kesin olarak belirlenemediğini, binanın deprem yönetmeliği kriterlerini taşımaması nedeniyle güçlendirme maliyetinin %50’sinin davalı tarafından karşılanması gerektiği, taşınmazın kullanılmadığı süredeki zararının 44.500,00 TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 16/05/2017 tarihli duruşmada, dava dilekçesindeki 10.000,00 TL taleplerinin 100,00 TL’sinin binanın kullanılamamasından doğan zararı, 9.900,00 TL’nin de binadaki kaymadan doğan zararları olduğunu, kaymadan doğan zararlarına ilişkin taleplerini ıslah ederek 202.340,00 TL yaptıklarını, kira kaybına dair zararlarından doğan davalarını atiye bıraktıklarını beyan etmişlerdir. Davalılar vekilleri davacının atiye bırakma talebini kabul etmediklerini bildirmiştir.
Dosyaya getirilen tapu kayıtları, Beyoğlu Belediyesi cevabi yazısı, teknik rapor ve bina tahliyesine ilişkin tutanak örneklerinden, davacının maliki olduğu binada aynı sokakta davalıların yaptırdığı plaza inşaatı nedeniyle hasar oluştuğu, binanın tahliyesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının binasında teknik bilirkişi ve kurumlardan aldırılan raporlar, incelenmiş davalılara ait parseldeki plaza projesi dosyaya aldırılmış, oluşturulan bilirkişi kurulundan aldırılan raporda; davacıya ait binada hasar oluştuğu, bu hasarın davalıların yaptırdığı plaza inşaatı çalışmasından kaynaklandığının tam olarak belirlenemediğini, davacıya ait binanın deprem yönetmeliği özelliklerine sahip bir bina olmaması nedeniyle, hasarın oluşumunda ortak kusurun tespit edildiği, bu tespit itibariyle davacının binasındaki hasarın değerinin 33.399,00 TL kısmının davalılar tarafından karşılanması gerektiği rapor edilmiş, bilirkişi raporunun bilimsel, dosyadaki delillerle uyumlu ve denetime açık olması nedeniyle bilirkişi raporu hükme esas alınmış, davacının hasar sonrası binayı kullandığı ve bu nedenle kira kaybı zararının oluşmadığı sonucuna varılarak davacının davasının kısmen kabulüne, 33.399,00 TL’nin 28.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 33.399,00 TL’nin 28.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 2.281,49 TL’nin, peşin alınan 3.005,65 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 724,16 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.281,49 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 75.168,30 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 12.402,77 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.007,88 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.092,46 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, dair davacı ile davalılar ve ihbar olunanlar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
27/02/2018

Katip …

Hakim …

HARÇ BEYANI
K.H.= 2.281,49 TL
P.H.= 3.005,65 TL
İ.H.= 724,16 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
74.360,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
170,80 TL KEŞİF HARCI
637,50 TL POSTA GİDERİ
75.168,30 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ