Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/763 E. 2019/221 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/763 Esas
KARAR NO : 2019/221

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 16.04.2012
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/04/2012 tarihli dava dilekçesinde; sıra cetvelinin 1.sırasında yer alan … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya alacaklısının …’in gerçek borçlusunun …’ın müteveffa eşi olduğunu, muvazalı olarak …’ın borçlu olarak gösterildiğini, borcu dosya borçlusu …’ın müteveffa eşinin ödediğini, ödeme yapıldıktan sonra alacaklının dosyada bulunan tüm hacizleri fek ettiğini, dosyayı takipsiz bırakıp düşürdüğünü, borçlunun eşi öldükten sonra davalının/alacaklının borçluyla anlaştığını, alacaklılarının zararına olarak takibi yenilediğini, dosya borçlusundan alacağı olmayan davalının, dosyadan parayı tahsil edeceğini, borçlu ile paylaşacağını, sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı/alacaklıda olduğunu, bononun varlığının tek başına yeterli delil olduğunu, borçlu mirasçıları ile alacaklı arasındaki hukuka aykırı anlaşma ile muvazalı bir şekilde devam ettirilen icra takibi nedeni ile dosya alacaklısının alacağı olmaması nedeniyle sıra cetvelinden çıkarılması gerektiğni, sıra cetvelinin iptali ile listeden davalının/alacaklının çıkarılmasına, buna göre yeni sıra cetvelinin yapılmasına, mahkeme masraflarıyla vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin 2006 yılında başlamış olan takibinde parasını almadığını, borçlunun müvekkilini kandırdığını, ilk konulan hacizin …, … Mahallesi, … Sokak, Pafta:186 ada 155 parsel 55’te bulunan taşınmaz üzerine olduğunu, borçlunun müvekkiline haczi kaldırması için yalvardığını, taşınmazı satıp borcunu ödeyeceğini söylediğini, müvekkilinin bu söylem üzerine hacizleri fek ettiğini, herhangi bir ödemenin gerçekleşmediğini, icra takip borcunun borçlunun eşi tarafından ödenmediğini, …bank’ın herhangi bir şubesine borçlunun eşi tarafından yatırılan bir 400.000 TL’lik ödeme olmadığını, müvekkilinin ödeme olmayınca aynı borç için aynı taşınmaza 02/04/2008 tarihinde yeniden haciz konulmasını istediğini, 07/04/2008 tarihli gelen cevapta borçlunun taşınmazı kayınbiraderi …’a sattığını öğrendiğini, müvekkilinin 08/04/2009 tarihinde dosyayı yenileyerek … Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nden borçlunun kimlik bilgileri ile üzerine kayıtlı taşınmaz varsa haciz konulmasını talep ettiğini, borçlunun kayınbiraderine devrettiği taşınmazı satarak 05/10/2007 tarihinde dava konusu taşınmazı satın aldığını, borçlunun eşi …’ın 14/11/2009 tarihinde öldüğünü, müvekkilinin takibi yenileme tarihinin 08/04/2009 olup hacizin de 10/04/2009 tarihinde konulduğunu, yani müvekkilinin borçlunun eşi …’ın ölümünden yaklaşık yedi ay önce takibi yenileyerek haciz koydurduğunu, muvazaalı bir anlaşmanın olamayacağı sıra cetvelinde alacaklının söz konusu taşınmaza ilk haczi koyan kişi olduğunu, borçlunun dava dilekçesine koyduğu yargıtay kararlarının olayla ilgisi olmadığını, borçluyla alacaklının arasında husumet olduğu ve muvazaalı anlaşma yapmayacaklarını, müvekkilinin dolandırıldığını, haksız ve mesnetsiz açılmış davanın reddine ve yargılama giderleri, vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Mahkememizce, icra dosyası ve gerekli tüm belgeler incelenerek davacının sıra cetveline itiraz da haklı olup olmadığının belirlenmesi için dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Salih Yıldırım tarafından ibraz edilen 04/03/2013 havale tarihli raporda; … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından … İlçesi … Köyü 52 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin paylaştırılmasına yönelik düzenlenen bila tarihli sıra cetvelinin iptaline yönelik olarak mahkememizde açılan davada, davacı tarafın, davalının icra takibine konu ettiği borcun ödendiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığını, söz konusu takip dosyasında 09/10/2006 tarihinde borçlunun başkaca gayrimenkullerine konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edilmesinin takip konusu olan alacağın özünden feragat olarak yorumlanmasına olanak bulunmadığını bildirmiştir.
Mahkememizce, dosyanın günsüz olarak mali müşavir bilirkişi …’ya verilip dosya üzerinden inceleme yapıp, … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki borca ilişkin, borçlu …’ın kocası tarafından veya borçlu veya 3.bir kişi tarafından icra dosyasına veya haricen bir ödeme yapıp yapmadığı, yapmış ise miktarı ve tarihinin tespiti, dosya içerisindeki banka kayıtları ve PTT havale makbuzları incelenerek rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 11/12/2018 tarihli raporda; davalı tarafından yapılan takipte 16/02/2009 tarihinde ipotek fekki yapıldığını, davalının iddiasına göre, takipteki alacağını tahsil etmeden davalının kendi aleyhine ipoteğin fekki yapmasının mümkün olmadığı belirtilmekle birlikte bu hususların takdiri elbetteki doğrudan temas eden mahkememize ait olduğunu, banka hesaplarının, özellikle eşi …’ın(vekaletname ile para çekmeler var olduğunu) ve annesi …’ın banka hesaplarının vefat eden … tarafından sevk ve idare edildiğinin düşünüldüğünü, ….’ın ipotek fekki öncesinde kayınbiradeki …’ın …bank … Şubesi’nden 50.000 TL çekildiği, … ‘ın … Bankası hesabında …’ın annesi Veciye Daşdan tarafından 185.600,00 TL gönderildiğini, bu tutardan 65.554,17 ve 70.731,21 TL olmak üzere 136.285,40 TL nakit çekildiğini, …ın … Bankası hesabına 21/02/2007 tarihinde gelen +250.000,00 TL’nin 23/02/2007 tarihinde yine … tarafından vekaleten nakit çekildiğini, buna göre yapılan nakit çekimlerin; (250.000 TL+ 65.554,17 TL +70.731,21 TL + 50.000 TL) toplamda 436.285,00 TL olduğunu, ancak bu tutarın icra takibindeki 4 adet 400.000,00 TL ve ferileri ile birlikte 431.350,00 TL olan davalı/takip alacaklısı …’e ödendiğine/ödeme yapıldığına dair dava dosyası kapsamında herhangi bir tevsik edici/somut yazılı belge görülmediğini, PTTbank’ın davale listelerine göre; davalı …’in takip borçlusu …dına PTT kanalıyla bir ödeme yaptığına ilişkin bir hareket görülemediğini, nihai takdirin mahkememize ait olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı davasında … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, davalı …’in alacaklı, borçluların ise … olduğunu, gerçek borçlu olan …’ın ölen eşinin icra dosyasına borcu ödediğini, bu nedenle de icra dosyasını takipsiz bıraktığını, davalının …’ın muvazalı olarak takibi yenileyip sıra cetvelinin birinci sırasına kaydettirdiğinin takip dosyasında borçlu …’ın kocasının borcu banka kanalı ile alacaklının hesabına ödediğini, buna karşın …’ın takibi yenilediğini savunmuş, davalı ise herhangi bir ödeme yapılmadığını savunmuştur.
Davacı vekili icra takip dosyasına ve alacaklıya banka kanalı ile ve PTT kanalı ile ödemeler yapıldığını, bu kayıtların celbini talep etmiş, bankalar ve PTT’ye yazılan müzekkereler ile ödeme kayıtları dosyaya celp edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 4 adet kambiyo senedine istinaden toplam 431.350,00 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, dosyada borçlunun ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra borcu kabul ettiğnii ve mal beyanında bulunduğu buna dayanılarak … mah.’deki 155 parsel üzerine haciz konulduğu görülmüş, dosya içerisinde bulunan … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde dosyamız davacısının borçlu … hakkında 20.000 TL bedelli bonoya istinaden takip yaptığı görülmüştür.
Dosya üzerinden icra müdürü bilirkişiden rapor aldırılmış, düzenlenen 04/03/2013 tarihli raporda; sıra cetveline itiraz edilen takibe ilişkin borcun ödendiğine ilişkin icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının rapor edilmiş olduğu görülmüş, dosya üzerinden mali müşavir bilirkişiden aldırılan 11/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; banka kayıtları üzerinden ödeme yapıldığına dair yapılan yazışmalar sonucunda bankalardan gelen cevap yazıları, PTT Müdürlüğüne yazılan ve dosyaya celp edilen kayıtların ayrı ayrı incelendiği, banka kayıtlarındaki para transferi ve çekiminin takip alacaklısı …’e ödendiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, PTT havale listesine göre ise …’in …’a PTT kanalı ile bir ödeme yaptığına dair bir kaydın bulunmadığının rapor edilmiş olduğu görülmüştür. Davacı icra takip dosyasında takip konusu borcun ödendiği, buna rağmen takibin yenilendiği ve takip kapsamındaki gayrimenkulün satışına ilişkin sıra cetveline kayıt yaptırıldığını savunmuş, davacının ödemelerin yapıldığına dair beyan ettiği bankalardan getirtilen kayıtlar PTT kayıtları ve icra dosyası bilirkişi incelemesine sunulmuş, düzenlenen her iki bilirkişi raporunda icra dosyasındaki borcun ödendiğine dair kaydın bulunmadığı rapor edilmiş, düzenlenen her iki raporun dosya kapsamındaki delillerle uyumlu ve denetime açık olduğu görülmüş, davacının davasının ispatlayamadığı sonucuna varılmış ve davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 21,15 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 24,30 TL olmak üzere toplam 45,45 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 750 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin ve feri müdahale talep edenlerin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/03/2019

Katip …

Hakim …