Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/717 Esas
KARAR NO : 2018/456
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 05/10/2005
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 05/10/2005 tarihli dava dilekçeside; Müvekkillerinin %50 ortağı bulunduğu … Ltd. Şti.’nin diğer %50 ortaklarınında … ve şirket müdürü … olduğunu, gerek müvekkillerinin gerekse diğer hissedarların baba oğul olduklarını, (400 hisseyi temsilen …, 200 hisseyi temsilen …, 400 hisseyi temsilen … ve 200 hisseyi temsilen müdür …), Şirketin %50 hissedarı olan müvekkillerinin aynı zamanda şirket müdürü aleyhine şirketi keyfi ve diğer ortakları zarara soktuğu gerekçeleri ile müdürlüğün azli için … 1.Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davanın devam ettiğini, Şirketin %50 hissedarı olan müvekkillerinin şirketlerinden alacakları olduğunu, işbu alacaklarıyla ilgili olarak da; müvekkili …’in 24.05.2004 tarihli … l.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile 137.000.000.000.-TL, yine diğer müvekkili …’in de … l.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile 68.500.000.000.-TL. takip yaptıklarını, Müvekkillerinden … ile ilgili olan davanın kazanıldığını ve icra işlemi için ortağı oldukları … Ltd. Şti.’ne 21.09.2005 tarihinde gidilerek bir kısım menkul malların (7 adet bilgisayar, yazıcıları, can simitleri, can yelekleri vs.) haczedilerek iki bilgisayarın muhafaza altına alındığını, haczedilecek başka mal bulunamadığını, Haciz sırasında şirket işçilerinden …’ün, şirketin tüm malzemelerinin, bilgisayarlarının, araçlarının ve gayri menkullerinin hacizli olduğunu, hatta satışının dahi yapıldığını belirterek haciz tutanaklarını icra memuruna ibraz ettiğini, İbraz edilen belgelerin tetkikinde de müvekkillerinin ortağı oldukları şirketin tüm mallarının 08.12.2004 tarihli takip sonucunda haczedildiğini, gayri menkul ve diğer araç ve menkullerinin de satış işlemlerinin Temmuz sonu ve Ağustos ayı başlarında gerçekleştirilmiş olduğunun görüldüğünü, müvekkillerinin alacakları ile ilgili takip tarihlerinin 24.05.2004 olduğunu, muvazaalı takibin ise 08.12.2004 olduğunu ve sözde şirketten alacaklı olan şahısın icra işlemini haciz tutanağından da görüleceği üzere 12.07.2005 tarihinde yaptığını ve yediemin olarakda tüm malları şirket müdürüne bıraktığını, yine dosyaya sunmuş oldukları Yediemin Mal teslim başlıklı tutanağa göre de, alacaklı vekilinin 09.08.2005 tarihinde şirket merkezine gelerek yediemin olan şirket müdüründen malların alındığını ve alacaklı vekiline teslim edildiğini, müvekkillerinin alacaklarını tahsil için şirket merkezine hacze gidildiğinde (21.09.2005) satışının dahi yapıldığını ve teslim alınmış malların satış tarihinden 1,5 -2 ay sonra dahi şirket merkezinde olduğunu ve haciz tutanağına bu hususunda geçirildiğini ve satışı yapılan şirket merkezinin de yine … Ltd. Şti. olarak faaliyet gösterdiğini; Ayrıca ilk olarak şirket merkezinin bulunduğu gayri menkulün sözde borç yüzünden Mayıs 2005 tarihinde sattırıldığı, şirketin iki aracının da haciz konularak sattırıldığı ve satılan mallar ihaleye girenlere kaptırılmamak için fiyat arttırılarak alacağa mahsuben alındığını,tüm malvarlığı satılan hatta satılan binanın şirket merkezi olması bakımından da dikkatle şirketin hala faaliyette, aynı binayı yani satışı tapudan sözde alacaklıya yapılmış olan binayı aynı şirketin kullandığını, çalışanların iş yapmadığını, tüm menkul malların şirket merkezinde bulunduğunu, üstelik borçlu olan şirketin diğer %50 hissedarı oldukları müvekkillerinin şirketinin tüm malvarlığının muvazaalı olarak satıldığından, kendi alacaklarını almak için yapılan haciz esnasında yani 21.09.2005 tarihinde, Kartal’daki dükkanların satışından ise esas dosyaya bakıldığında haberlerinin olduğunu, Şirketin diğer hissedarları … ve müdür …’nun …a 200.000.000.000.-TL’.lik bono verildiğini ve sözde borç doğumunun gerçekleştiği, şirketin değil ortağı ve aynı zamanda müdürü olan şahısların sözde borcu yüzünden, şirkete haciz ihbarnameleri gönderilerek şirketin tüm malvarlığının adeta gasp edildiğini, şirket müdürünün kötü niyetli olarak müvekkillerinin şirketten alacaklarını tahsil etmemesi için tezgah kurulduğunu, üstelik şirket ortağının şahsi borcu için şirketi satışa çıkarttığı araç ve tüm menkul mallarının değerinin altında satılarak alacağa mahsuben alacaklı vekili tarafından alındığını, şahsi borç için yapılan satışlardan müvekkillerinin haberdar edilmediğini, muvazaalı bu satışlarla ilgili müvekkillerinin hukuken korunmalarına ve işbu hile ve düzenin ortadan kaldırılması için tedbir talebinde bulunulmaya ivedi bir şekilde zaruret duyulduğunu, Son derece kötü tezgahlanmış ve şirketin diğer ortakları zarara sokma kastının yüksek tutulmuş olan sözde borçla ilgili, şirket ortağının kişisel alacaklısının, ortağın kar payına haciz koyması gerekir iken ( TTK m.553), şirketin diğer hissedarları ile birlikte takibe, hacze, satışa itiraz edilmeden, zaman kaybedilmeden, şirketi ele geçirme, diğer % 50 hissedar olan müvekkillerinin haklarını gasp etme yöntemi kullanılmış ve kanun dışı ve kötü niyetli olarak malvarlığı gizli kapaklı -yangından mal kaçırırcasına yok edildiğini, el değiştirmiş olduğunu, Bu nedenlerden dolayı, … ili, … ilçesi, … Mahallesi … Mevkii, Ada 68, Parsel 2, Cilt 1, Sayfa 61 de kayıtlı 79.00 m2 yüzölçümlü gayri menkul ile, … plaka sayılı… kapalı kasa, 2004 model kamyonet ile, … plaka sayılı Hyundai 2004 açık sac kasa kamyonetin başkalarına devrini, satışını, teslimini engellemek için verilmiş olan tedbir kararının huzurdaki dava neticeleninceye kadar devamına karar verilmesini ve icra işlemleri ve satışlarına yönelik tüm tasarrufların iptali ile birlikte ihtiyati haczine karar verilmesini, …, …, …, 108/1 pafta, 2707 ada, 3 parsel bodrum kat, 12, 13, 14 nolu bağımsız bölüm olan 3 adet dükkan için başkalarına devir ve satışını engellemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve icra işlemleri ile satışa yönelik tasarrufların iptali ile birlikte ihtiyati hacizlerine karar verilmesini, şirketin diğer menkulleri (bilgisayar, fotokopi faks, şirketin faaliyet konusuna ilişkin denizcilik malzemeleri) ile ilgili yapılan tüm icra takipleri ve satışlara yönelik tasarrufların iptali ile ihtiyati hacizlerine karar verilmesini, şirketin lA hissesinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile, tasarrufun iptaline konu olan tüm gayri menkul ve menkullerin gerçek değerlerinin tespitini, masraf ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini ,fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, … vekili tarafından verilen 23.11.2005 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İstanbul, …, … sk.120 pafta, 68 ada, 2 parsel nolu gayrimenkul ve dava dilekçesinde müfredatı yazılı iki adet araç üzerine dava açmadan önce … 2.Asliye Hukuk mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir koydurarak işbu davayı açtıklarını, … mahkemelerinin yargı yetkisi bulunmadığını, Tedbir kararından sonra bu dava açıldığından ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin satın aldığı …’daki üç adet dükkanı sattığını ve tapudan devrinin yapıldığını, ancak … 2.Asliye Hukuk Mahkemesince bu gayri menkullerle 2 adet otonun kayıtları üzerine ihtiyati tedbir kararı verildiğinden, işbu tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, tasarrufun iptali davasının koşulları bulunmadığını, kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığını, Davacıların herhangi bir haciz belgesi sunmadıklarını, davacılann iddia ettiği gibi şirketin mallarını gasp etmek gibi durumların olmadığını, gayri menkul ve menkul malların icra ihalesi ile müvekkiline satışının yapıldığı ve kesinleştiğini, davacıların 21.09.2005 günü haberleri olduğu göz önüne alınırsa müvekkili kötü niyetli olsa bu malları haber vermeden başkasına devrini yapabileceğini, Bu nedenlerden dolayı, öncelikle dava dilekçesinin müvekkiline tebliğini, ihtiyati tedbir karannın kaldınlmasım, eksik harem tamamlattınlmasını, haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın reddini, dava giderleri ile avukatlık ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılardan … Ltd. Şti. vekili tarafından verilen 05.12.2005 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Dava harcının tamamlanması gerektiğini, müvekkili şirketin şirket ortaklan … ve …’na mevcut borçları sonucu bu ortaklardan alacaklı olan …’ın alacağının tahsilini istediğini ve yasal işlemler sonucu alacağını tahsil ettiğini, keza davacılarında şirketten alacaklarının tahsili için şirket aleyhinde icra müdürlüğüne başvurduklarını, müvekkili şirketin borçlarından dolayı alacaklının şirketin menkul ve gayri menkul malları üzerine haciz koydurduğunu ve daha sonra icra açık arttırması sonucu paraya çevirerek tahsil ettiğini, Yasaya aykırı bir durumun olmadığını, cebri icra yolu ile yapılan satışların iptal davasına konu olamayacağını, borçlunun yaptığı herhangi bir tasarruf işleminin söz konusu olmadığını, davacı tarafın elinde aciz belgesi bulunmadığı gibi yanlar arasındaki davalarında devam ettiğini, davaya dayanak olan icra takiplerinin kesinleşmediğini, aciz belgesinin iptal davası şartı olduğunu, iddiaların varit olmadığını, açılan işbu tasarrufun iptali davası ve daha önce verilmiş olan tedbir karannm müvekkili şirketin zararına neden olacağı, hukuka aykırı alınan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerden dolayı, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddini, haksız , dayanaksız ve koşulları oluşmayan davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan (şirket ortakları) … ve … vekili tarafından verilen 05.12.2005 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Davalı şirketten müvekkilleri …’nun 137.067.657.489-TL. ve …’nun 68.569.857.536 TL. alacaklı olduğunu, ortağı oldukları aynı şirketten davacılarında alacaklı olduklarını, müvekkillerinin mali sıkıntı nedeniyle …’a 20.01.2004 vadeli bonodan doğan borcu ödeyememesi üzerine bu kişinin de … 12.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, borcun ödenmemesi üzerine şirketin gayri menkul ve menkul mallarının haczedilerek satıldığını, Davacılarında şirket aleyhinde … l.İcra Müdürlüğünün … ve … sayılı dosyaları ile icra takibi başlatarak şirket mallarını haczederek alacaklarının tahsili yoluna gittiklerini, davacıların işbu davayı yasa gereği açma koşullarının bulunmadığını, alacaklının kesinleşen bir icra takibinin bulunmadığını, borçlunun mallarının haczedilerek cebri icra yolu ile satıldığını, borçlunun yaptığı tasarrufu bir işlemin olmadığını, Bu nedenlerden dolayı, eksik harcın tamamlanmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, masraf ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesinin talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. Vekili 27/05/2014 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirketin iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, icradan yapılan ihale neticesinde … 2770 ada 3 parselde kayıtlı 12-13-14 nolu gayrimenkullerin ihale neticesinde … tarafından alındığını, daha sonradan …’a satıldığını, …’dan satın alındığı 3 sene sonrada müvekkili şirket tarafından alındığını, muvaza ve kötü niyetin bulunmadığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 08/04/2009 tarihli raporda: Dosyadaki verilere göre, alacaklının başlattığı takipte, alacaklı takibin kesinleştiği tespit edilememektedir), alınmış bir aciz vesikası veya aciz vesikası işlevini haiz haciz tutanağı mevcut olmadığı, davacının ibraz etmiş olduğu 21.9.2005 tarihli, bazı malların haczedildiğine ilişkin haciz tutanağının İİK.m.277 anlamında aciz vesikası şartını sağlamayacağı, aciz vesikası ibraz edilmezse, bu dava şartının gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddi yoluna gidilebileceği mütalaa olunduğunu, Davacılardan … ile ilgili takipte itirazın iptali davasının kazanıldığı, takibin kesinleştiği; buna karşılık Şirketin diğer bir hissedarı olan …’in 24.05.2004 tarihli … l.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile 137.000.000.000.-TL, yaptıkları takipte, 31.5.2004 tarihli borçlu itirazda bulunduğu, itirazın daha sonra kaldırıldığı, iptal edildiği hususunda dosyada bir veri, ilam bulunmadığı, bu son takibin kesinleştiğinin tespit edilemediği görülmektedir. İkinci takip alacaklısı bakımından aciz vesikası temin edilemeyeceği düşünülmekte olduğunu, İlk alacaklının kesinleşen alacağı bakımından dava dinlenebileceğini, Esas bakımından Olayda davalılardan …’ın kötüniyetinin subutunu sağlayacak deliller olarak nitelendirilebileceği ve hak iktisap etmesine yol açan cebri satışların İİK. m. 280’e dayanılarak tasarrufların iptal edilebileceği mütalaa olunmaktadır. Dördüncü kişi konumunda bulunan son alıcılar … ve … A.Ş. bakımından ise bunların davaya dahil edilmeleri halinde sorumlu tutulabileceklerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 21/07/2015 tarihli dilekçesi ile davasını sorumluluk davasına çevirdiğini beyan etmiş, HMK 180. Maddesi anlamında bu beyanı davanın tamamen ıslahı olup, davasını sorumluluk davasına çevirdiğini bildiren davacı tarafın bu bildirimden itibaren 1 hafta içinde yeni bir dava dilekçesi sunmadığı, yeni dava dilekçesinin sunulmaması nedeni ile ıslah hakkının kullanılmış olduğu kabul edilerek, ıslah hiç yapılmamış gibi yargılamaya tasarrufun iptali davası olarak devam olunmasına karar verilmiştir.
Davalı … vekili tarafından … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … D.iş Esas, … D.iş karar sayılı dosyası ile … adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin 18/10/2017 tarihli ara karar ile reddine karar verilmiş, red kararımız üzerine davalı … vekili tarafından süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvurulmuştur. Bölge İstinaf Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın İİK nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline ilişkin bulunduğu , ayni değil şahsi nitelikte dava olduğu, davalı adına tapuya kayıtlı taşınmazın aynının dava konusu olmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı üzerine tedbir konulamayacağı gerekçesi ile tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı … Malz. Ltd. şirketine 400 hissesine karşılık …’nin 400 hissesine karşılık … , 200 hisseye karşılık …, 200 Hisseye Karşılık …’nun ortak oldukları, davalı şirketin ticaret sicil özetinin incelemesinden anlaşılmış olduğundan davacının müvekkillerinin davalı şirketin ortakları olduğunun tespiti yolundaki davayı açmakta hukuki menfaati bulunmadığından bu yöne ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan … şirket ortakları olan … ve … hakkında 20/11/2003 tanzim tarihli, 20/01/2004 vadeli, 200.000-TL’lik senede dayalı …. 12. İcra Müd.’nün … e sayılı dosyası ile 08/12/2004 tarihinde takibe geçmiş, davalı şirket ortakları … ve …’nun borcu ödeyememesi üzerine davalı … Malz. Ltd şirketindeki hisselerinin haczine karar verilmiş ve … Ltd. şirketi adına kayıtlı … köyü 108 /1 pafta 2707 ada , 3 parselde kayıtlı 12-13-14 nolu bağımsız bölümlerin satışına karar verilmiş, yapılan kıymet taktiri sonucunda; ..’daki taşınmazların 108.000-YTL.’lik değerleri alacaklı …’ın alacağına yetmediğinden … Ltd şirketinin İst. …’nda bulunan 79m2 yüz ölçümlü 4 katlı kagir binanın açık arttırma sonucu 110.000-TL bedel ile dosya alacaklısı …’a ihale edildiği, yine hacizli bulunan … Plakalı ,… Plakalı araçlar ile 14 kalem muhtelif mahçuz menkul malın 50.130,00-TL bedel ile dosya alacaklısı … adına ihale edildiği görülmüştür.
Davacılardan … … 1. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 24/05/2004 tarihli icra takibi ile davalı … Malz ltd. Şirketinden olan 137.067,65-TL lik alacağı için ilamsız icra takibi yapmış, Davacı ortak …’de davalı … Malz. Ltd. şirketinden 68.569,85-TL alacağı olduğu gerekçesi ile … 1. icra müd’nün … e sayılı dosyası ile 24/05/2004 tarihi itibari ile icra takibi yaptığı görülmüştür.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacılar hissedarı oldukları şirketten alacaklı olduklarını alacaklarını açılmış olan itirazın iptali davaları sonucu ilama bağlandıklarını şirket yöneticilerinin mal kaçırmak amacıyla takiplere ve cebri satışlara maruz bıraktıklarını ve malların 3. kişiye satılmak sureti ile elden çıkartıldığını, bu tasarrufların iptali gerektiğini iddia etmişlerdir.
Davacının iptalini talep ettiği tasarruflar borçlunun borcundan dolayı cebri icra yoluyla satılmış olup, bu satışlardan dolayı davalı borçlunun elinde her hangi bir bedel kalmamış olduğundan alacaklı …’ın yapmış olduğu takip sonucunda; cebri icra sureti hacizli bulunan taşınmazları ve taşınırları satın aldığı görüldüğünden tasarrufun iptaline ilişkin koşulların gerçekleşmediği, borçlunun borcundan dolayı taşınır veya taşınmazların cebri icra yolu ile satılması halinde davalı 3. kişinin elinde bir bedel kalması ve davanın diğer koşullarının bulunması halinde davalı 3. kişinin bedelden sorumlu tutulabileceği, somut olayda davaya konu taşınır ve taşınmazların borçlu … Ltd. Şti nin borcundan dolayı alacaklı …’ın yapmış olduğu icra takibi sonucunda cebri icra sureti ile satıldığı, satış sonrasında alacaklının alacağını aldıktan sonra dosya içerisinde her hangi bir paranın kalmadığı, cebri icra yolu ile gerçekleşen satışların İİK nun 278-280. anlamındaki tasarruflarından olmadığı tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturamayacağı, cebri icra yolu ile yapılan satış borçlu ile 3. Şahıs arasında yapılmış hukuki bir işlem olmadığı gibi borçlununda tasarrufu olmadığından icra marifeti ile satılan taşınmazlar ve taşınırlar için tasarrufun iptali davası açılamayacağı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1- Davacının tasarrufun iptali davasının reddine,
2-Davacıların şirketin 1/2 hissesinin davacılara ait olduğu talebinin hukuki menfaat yokluğu nedeni ile reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90-TL’nin, peşin alınan 925,70-TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 889,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.892,70-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/04/2018
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …