Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/712 E. 2022/123 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/712 Esas
KARAR NO : 2022/123

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2014
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müvekkilinin temsilcisi bulunduğu … Ltd. Şti. Ve davalı şirket arasında, 16.09.2013 tarihinde, … Ltd. Şti. Adına hareket edeceğinin belirtildiği ve aynı işyerinde faaliyet gösteren …’un da yönetici olarak gösterildiği ve sözleşmeye taraf olduğu bir ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, taraflarca imzalanan sözleşmenin özetle; müvekkili şirket tarafından …’dan gönderilen araç-taşıt lastiklerinin davalı şirket depolarında tutulması, teslimattan sorumlu personel, stok kontrolü, satış, muhasebe, güvenlik ve rehberlik hizmetlerinin davalı tarafından sağlanması, buna karşılık davalı şirketin müvekkili şirketten sipariş edeceği lastiklerde, satış fiyatlarının belirli yüzdeleri oranında indirim yapılmasını, ve satışı yapılan lastik paralarının en geç 35 gün içerisinde müvekkili şirkete ödenmesini kapsadığını, Aynı sözleşmenin 6, maddesi gereği, sözleşmenin imzalanmasından itibaren ve taraflarca müştereken alınan fesih kararı olmadığı takdirde 3 yıl boyunca …’un … Ltd. Şti’nin adına işlem yapmaya ve kontak kişi olmaya yetkili olduğunun davalının beyanı ile kabul edip taraflarca imzalandığını, İşbu sözleşmenin imzalanmasının hemen ardından 1185 adet lastiğin davalı şirketin depolarına müvekkili şirketçe gönderildiğini ve …Şti. yetkililerince teslim alındığını, davalı şirketin, kendi hesabına işlem yapmak için tayin ettiği … müvekkili şirkete müracaatla gönderilen lastiklerin 1173 tanesinin davalı şirkete satıldığını, satışı yapılan lastiklerin faturalarının kesilmesini ve paralarının sözleşme gereği 35 gün sonra ödeneceğini belirterek müvekkili şirketten 5 adet açık fatura düzenlendiğini, davalı şirketin yetkilisi …’a teslim edildiğini, …’un davalı şirketin e-mail adresinden müvekkili şirkete bilgi maili attığını, Müvekkilinin, iş bu faturaların ödenme tarihinde, fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiğinde davalı tarafın …’un iş akdinin fesih edildiğini ve artık davalı şirketle çalışmadığını, bu sebeple aralarındaki sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiklerini ancak bunu müvekkili şirkete bildirmeyi unuttuklarını, …’un yaptığı işlemlerin şirketlerini bağlamayacağını belirtip ödemeden kaçındıklarını, sözleşmenin 7, 9, 10 ve 13. maddeleri gereği …’un davalı adına yaptığı işlemlerinden, davalı şirketin aslen sorumlu olduğunu, sözleşmeye konu edimlerin yerine getirilmesi amacıyla .. tarihinde … 2.Noterliği’nin … yev. nolu ihtamamesiyle ihtar çekildiğini, akabinde davalı tarafça … 44. Noterliği … yev. no.lu ihtarnamesi ile gelen cevapta; Sözlü beyanlarının aksine, …’un şirket adına işlem yapma yetkisinin olmadığını, bu sebeple davalı şirketten habersiz yapılan işlemlerin kendilerini bağlamadığını, davalı şirketin depolarına davaya konu lastiklerin hiç girmediğini ve bu bahisle ödemeden çekindiklerini beyan ettiklerini, …’un sözleşmede yer alan adresinin davalı şirket ile aynı plazada göründüğünü ve şirkete ait e-mail adresi olan … adresini kullanmasının karşı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini,Müvekkili şirketin, söz konusu lastikleri davalı şirketin depolarına gönderdiğini, lastikleri … isimli şahsın teslim aldığının, … seri numaralı gümrük beyannamesinde göründüğünü, Davalı şirketin deposundayken satılan 12 adet lastiğin … ile davalı şirketin deposundan alındığı ve lastikleri satın alan muhataplara teslim edildiğinin kargo barkotlarında görüldüğünü beyan ettiğini bildirerek; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile, davalının müvekkili ile yapmış olduğu sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle doğan 218,952,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak 912.75 ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; Davacının iddialarırın asılsız olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa yazılı veya sözlü beyanda bulunmadığını, Taraflar arasında yapılan sözleşmenin amacına uygun olarak hayata geçirilmediğini ve aktifleştirilmediğini, davacı tarafça müvekkili şirkete hiçbir zaman lastik sevkiyatı ve teslimi yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından 3. şahıslara davacının lastiklerinin satılmadığını ve pazarlanmadığını, Müvekkili şirkete ait yerin davacı tarafından kiralanacağının, davacı tarafından gönderilen lastiklerin burada muhafaza edileceğinin ön şart olarak belirtildiğini ancak hayata geçirilmediğini, hiçbir kira bedelinin ödenmediğini, kira bedeli ödemeyi gerektirir lastik sevkiyatının yapılmadığını, sözleşmenin ön şartı olan, sevkiyat öncesi müvekkili şirketçe verilmesi şart koşulan banka teminat mektubu talebinde bulunulmadığını, teminat mektubu vermeyi gerektirir bir sevkiyat olmadığından müvekkili şirketin davacı tarafa teminat mektubu vermediğini, davacı tarafın teminatsız lastik sevkiyatı gerçekleştirdiğinden söz ettiğini, sözleşmede …’un müvekkili şirket adına hareket etme yetkisine haiz olmadığını, sözleşme kapsamındaki sorumluluklarının yalnızca sözleşmenin kuruluşu, koordinasyonu ve sözleşmenin devamı ile sınırlı olduğunu, bu sorumlulukların günlük işleri ve işlemleri kapsadığını, şirket ve işbirliğini temsil yetkisini kapsamadığını, Müvekkilinin huzurdaki davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında işbirliği sözleşmesinin imzalanmasından sonra hiçbir ticari emtia, mal alışverişi olmadığını, …’un müvekkili şirketin haberi olmaksızın gerçekleştirmiş olabileceği işlemlerden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, …’un müvekkili şirkette çalışmadığını, Davacının, düzenlediğini iddia ettiği faturaların müvekkili şirkete tebliğ ve teslim edilmediğini, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan faturaların tamamunın tek taraflı irade ile hazırlanmış düzmece faturalar olduğunu, faturaların teslim alınmadığını, Satıldığı iddia olunan lastiklerin müvekkili şirket yetkilisine imza karşılığı teslim irsaliyesinin olmadığını, irsaliyeli faturanın müvekkili şirket yetkilisine sunulmadığını ve Davacının müvekkili depolarına gönderdiğini iddia ettiği ticari emtialara ilişkin hiçbir belge, teslim tutanağının mevcut olmadığını, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine Gümrük Beyannamesi’nde müvekkilinin adresinin olmadığını, muhatap olarak davacı şirketin gösterildiğini ve beyannamenin davacının adresine teslim edildiğini, İşbirliği sözleşmesi kapsamında ticari emtia alışverişinin mevcut olmadığını, sözleşmenin 2. Maddesinde teslimat öncesi satış bedelinin tamamının ödeneceği, vadeli ödemelerde ise banka teminat mektubunun verilmesi gerektiğinin hükme bağlandığını, teminat mektubuna ilişkin ise muhtemel sevkiyat öncesinde müvekkili şirketin davacıya banka teminat mektubu vereceğinin sözleşmeye bağlandığını, dava dilekçesinde ise banka mektubu verilmesi gerekliliğinin bahsinden özellikle kaçınıldığını, Sözleşmenin 12. Maddesinde, sevkiyattan hemen sonra davacının müvekkil şirkete depo kiralama ücreti olarak 2500 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, stoklandığı iddia edilen lastikler bakımından davacının müvekkili şirkete, kiralama ücreti vermediğini, müvekkili şirketin de herhangi bir fatura düzenlemediği göz önüne alındığında davacının iddia ettiği sevkiyatın olmadığının açıkça görüleceğini, Müvekkili şirketçe gönderilmiş kargo olmadığını, kargo gönderimi yapanın davacının kendisi olduğunu, …’un müvekkili şirketi temsil yetkisine sahip olmadığının davacı şirket tarafından açıkça bilindiğini, davacı şirket ile … arasında 03.03.2014 tarihinde “…” adı altında işbirliği sözleşmesi imza edildiğini, söz konusu sözleşmenin taraflarının davacı şirketi temsilen …, … ve … olduğunu, sözleşmenin ana konusunun lastik ticareti işbirliği kurmak ve geliştirmek suretiyle taşıma ve teslimat hizmeti sunmak olduğunu, Gerek 16,09,2013 tarihli sözleşmenin, gerekse 03.03.2014 tarihli sözleşmenin yabancı dilde tanzim edilmiş olması, davacı tarafça muteber tercümelerinin ibraz edilmemiş olması karşısında muteber sözleşme tercümelerinin davacı tarafça ibraz edilmeşini talep ettiklerini, bu tercümelerin yapılıp taraflarına tebliğ edildiğinde cevap haklarınt saklı tuttuklarını, Davacının faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve reddi gerektiğini bildirerek; pasif husumet eksikliği nedeniyle davanın reddine, davacının haksız ve hukuka aykırı dava ve taleplerinin reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… 22.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas, 2014/187 Karar sayılı 26/05/2014 tarihli ilamı ile taraflar tacir olduğu, davanın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan ve ticari ilişkiden kaynaklanan alacak davası olduğu, 6102 sayılı yasanın 4. Maddesi gereğince davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetileceği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
İhbar olunan … 23/05/2016 tarihli dilekçesi ile; … grubunun şirketlerinde imza yetkilisi veya temsilcisi olarak çalışmadığını, aslen veya vekaleten görev yapmadığını, … grubuna ait otomotiv şirketleri için profosyonel danışman olarak 18/02/2013 tarihinde çalışmaya başlandığını, çalıştığı dönem boyunca tüm işlemlerin ilgili şirketlerin yetkili müdürü ve hakim ortağı …’in bilgi ve onayı ile yürütüldüğünü, … Ltd Şti nin faaliyetlerine katkı sağlaması için … şirketi ile iş birliği sözleşmesi imzalandığını, kendisinin bu işbirliğinin kurulması, koordinasyonu ve devamından sorumlu kişi olduğunu, protokolde …’un … adına işlem yapması gibi bir madde bulunmadığını, …’un sorumluluklarının kuruluş, koordinasyon ve anlaşmanın devamı ile sınırlı olduğunu, … şirketinin söz konusu iş birliğinde temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığını, … lastik şirketinin resmi müdürü ve hakim ortağı …’e karşı sorumlu olduğunu, sözleşmenin 12.maddesi uyarınca ilk 3 ay için davacı …’nun 2.500 TL kira + toplam ithal faturasının yüzdesini ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının şirketin fatura ödemeleri için ek süre talep ettiği ve bu süreye karşılık 3 aylık kira bedelini müvekkili şirketten talep edilmeyeceği şeklindeki beyanının gerçeğe aykırı olduğunu, sözleşmeye göre ilk 3 aydan sonra kira ödeme yükümlülüğünün 2.500 TL ve ithal fatura değerinin yüzdesi olarak ödeneceğinin belirlendiğini, protokolün başlangıcının 16/09/2013 olduğu, bu tarihten itibaren 73 gün sonra 3 aylık süre dolmadan işten çıkartıldığını, stok lastikleri için kira bedeli olarak 73 günlük süre zarfında … tarafından …’ya herhangi bir fatura kesilmediğini, gerek depo kirası gerekse de sözleşmenin 12.maddesi uyarınca satış komisyonunun birikmesi sebebiyle tarafların mutabık kalmasıyla ilk kira ödemesi ile birlikte 3 ay sonra faturalaşmanın kararlaştırıldığı, çalışmasının kısa sürmesi sebebiyle taraflar arasındaki faturalaşmanın kendisi tarafından bilinebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu edilen 26/09/2013 gümrük beyannamesi ile gümrük işlemleri tamamlanan lastiklerin 28/09/2013 de depo adresine gönderildiği bilgisinin alındığı, 1135 adet lastiğin … Ltd Şti’nin depo adresine teslim edildiğini, teslim alan personelin lastik şirketinin elemanı olmadığını, boşaltma personeline nezaret etmek için depoya gittiğini, beyanname kopyasının bu eleman tarafından yanında getirildiğini, kopya üzerindeki imzanın kime ait olduğunu bilmediğini, Mahkeme dosyasındaki kopyada …’in imzasının bulunduğunun görüldüğünü, ancak fotokopideki belge üzerindeki imzanın …’in imzası olmadığını, … da kalan kopyanın imzasız olduğunu, bu imzanın sonradan konulduğunu, şirket yetkilisi…’e 1185 adet lastik ithalatının … Türkiye adına tamamlandığı ve depoya indirtildiğine ilişkin mesajın kendisi tarafından gönderildiğini, bu mesaja karşılık da şirket yetkilisi tarafından hayırlı olsun içerikli mesajın gönderildiğini, lastiklerin depoya gelmediği ifadesinin gerçeğe aykırı olduğunu, bu lastiklerin bir başka …. şirketi olan …Şti’ne satışının …’in talimatı üzerine yapıldığını, 13/11/2013 tarihli proforma faturanın düzenlendiğini, …Ltd Şti tarafından da bir başka alıcıya satılışı gibi bir işlem planlandığını, tüm bu işlemlerin kendinin çalıştığı süre içerisinde gerçekleştirilmediğini, depoda mevcut kalan lastiklerin satışını doğrulayan belgelinin… Ltd Şti tarafından ihracat amaçlı olarak yapılan 14/03/2014 tarihli … sıra numaralı fatura olduğunu, … deposu içinde bulunan emtianın sigorta kapsamı içerisinde olduğu, sigorta poliçesinin sigorta aracılık hizmetleri A.Ş tarafından düzenlendiğini ve kendisine elden ulaştırıldığını, poliçe kopyasının da … ‘ya aktarıldığını, … satış yapması durumunda satışa konu fatura ödemesinin 35 gün sonra …’ya yapılacağı kararlaştırıldığından … banka teminat mektubu vermesinin gerektiğini, lastik sevkiyatı öncesinde teminat mektubu talep edilmesinin söz konusu olmadığını, … ayrıldığının … tarafından ayrılış tarihinden birkaç gün sonra öğrenildiğini, … ile 03/03/2014 de … ayrıldıktan 95 gün sonra bir toplantı yapıldığını, yeni bir iş birliği kurmak amacıyla yapılan toplantıda … ya ait … adet lastiğin halen … uhdesinde olduğu düşüncesiyle uygun fiyatla satışına aracılık etmesi için bu toplantının yapıldığı, bu toplantının ticaret doğasına ve etik kurallara uygun olduğunu ve yeni bir anlaşma olarak yapıldığını, dava kapsamında masum olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar arasında 16/09/2013 tarihli iş ortaklığı protokolü akdedildiği, protokolün 1.maddesinde; tarafların lastik sanayinde faaliyet göstermekle birlikte farklı tedarikçilerden ve kaynaklardan tedarik edilen çeşitli marka lastiklerin pazarlanması, satışı ve dağıtımı ile iştigal ettikleri, 2.maddesinde; davalının şirket politikası çerçevesinde sipariş bedellerinin tamamının teslimat öncesinde ödenmesi gerektiği, geciken ödemelerin kredi kartı veya banka güvencesi ile tahsil edileceği, 3.maddesinde; tarafların Türkiye de lastik satışı için birbirleri ile işbirliği yapmaya karar verdikleri, 5.maddesinde; iş birliğinde adres olarak … /…’ın kabul edileceği, depo olarak da … numaralı … kain yerlerin kabul edileceği, 6.maddesinde; protokolün süresinin imzalanmasından itibaren 49 yıl olduğu, 7.maddesinde; davalının 20.000 lastiği muhafaza edebilecek bir depoyu … da temin edeceği, davacının ilk aşamada 3.000 lastiği davalının deposuna göndermek ve burada muhafaza etmek istediği, 3.000 lastikle başlayan iş birliğinin davacı tarafından 50.000 lastiğe çıkartılacağı ve davalının deposunda tutulacağı, davalının deposunda muhafaza edilen lastiklerin faturalandırılıp satılana kadar davacıya ait olduğu, 9.maddesinde; protokole konu olan iş birliği çerçevesinde yapılması gereken günlük işlemler ve çalışmaların her bir tarafı temsil eden iki yönetici tarafından yürütüleceği, davalı … iş birliğine taraf olan her iki firmada aksini belirtmedikçe ilk 3 yıllık süre için işlerin idaresinde …’u yetkilendirdiği, davacı …’nun iş birliğinde taraf olan her iki firmada aksini belirtmedikçe ilk 3 yıllık süre için … yetkilendirdiği , 10.maddesinde; müdürlerin iş birliği çerçevesinde günlük faaliyetleri yürütüp kontrol etmek ve şirketlerin resmi müdürlerine hissedarlarına rapor vermekle yükümlü oldukları , gerekli görülen durumlarda protokole konu iş birliğini temsil edecek olan yetkililer adına vekaletname çıkartılacağı, 12.maddesinde; iş birliği kapsamında faturalandırmanın nasıl yapılacağının belirlendiği, buna göre davalının davacı stoklarından veya bayi stoklarından lastik sipariş etmesi durumundan 20 lastiğe kadar … adresinde belirtilen satış fiyatı üzerinden %2 indirim, 20-50 lastik için %3 indirim, 50 lastiğin üzerinde sipariş oluşması halinde davacının davalı tarafa özel indirim sunacağı, her siparişte lastik fiyatının davacı tarafından yazılı bir şekilde veya e-mail yoluyla onaylanması gerektiği, lastik faturalarının davacı tarafından davalı adına kesileceği, davalı … davacı stoklarından lastik satabileceği, ancak bu satış için öncelikle davacı stokları ve fiyatları ile ilgili olarak davacı tarafından yazılı onay alınması gerektiği, ödenmeyen faturalardan veya satışlardan kaynaklanan sıkıntılardan davalının sorumlu olduğu, ödemenin davalı .. tarafından fatura tarihi itibariyle 35 gün içerisinde davacı tarafından ödeneceği, ödemenin fatura meblağının tamamı için banka havalesi yoluyla yapılacağı, davalı … söz konusu ödeme için davacı … tarafından banka teminat mektubu sunacağı, iş birliği stoku içerisinde yer alan lastikler davalı … veya … tarafından satılamadığından stok olarak kalması durumunda ilk 3 ay için …’nun 2.500 TL kira bedeli + ithalat faturasındaki toplam meblağ üzerinden bir yüzde ödeyeceği, 3 ay sonrasındaki aşamada davacı …’nun söz konusu stok 3001 i aşana kadar masraflara katkıda bulunmak amacı ile 2.500 TL ‘nin minimum katkı bedeli içerisinde davalı … ödeyeceği, 13.maddesinde; tarafların iş birliğini korumak adına bağlayıcı kurallara ve koşullara uymayı peşinen kabul edecekleri … ve … arasındaki ilişkinin sorumluluklar ve kar dağılımının … ve … arasında bağımsız olarak kararlaştırılacağı, bu konuda davacı … ‘nun herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, 14.maddesinde; lastiklerin davalı … tarafından sigortalanacağı ve sigortalama aşamasında … ‘nun lastiklerin sahibi olarak gösterileceği, protokolün taraflarının davacı … Şti , … Şti ve … olarak gösterildiği, bu sözleşmenin ingilizce olarak düzenlendiği ve … adına …, … adına … ve … tarafından imzalanmış olduğu görülmüştür.
Ortaklık sözleşmesi ile kendisine kanunda belirtilen idare yetkisi tanınan kişi, ortak ya da üçüncü bir kişi olabileceği, bu nedenle bu kişinin, TBK’nın 42. ve 46. maddeleri ile daha geniş anlamını bulan 637. maddesinde açıklanan ortaklığı temsil yetkisi olduğunun kabulü gerektiği, adi ortaklığın yönetimi ve temsili birbiriyle bağlantılı iki kavram olduğu, temsilin sadece yönetimin özel bir fonksiyonu olduğu, temsil yetkisi ortaklardan birine veya her ikisine tanınabileceği gibi üçüncü bir kişiye de verilebileceğini, temsil yetkisinin Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre zımnen, icazeten, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararıyla verilebileceği, ( Yargıtay 12.HD. 18.12.2014, E. 2014/31784, K. 2014/30762) somut olayda da ihbar olunan …’a iş birliği sözleşmesinin 9. Ve 10 .maddesi gereğince iş birliği çerçevesinde günlük faaliyetleri yürütüp çalışma yapmak ve bu faaliyetleri kontrol etmek üzere yetki verildiği, 10.madde gereğince sözleşmeye konu iş birliğini temsil edecek yetkililer adına vekaletname verilmediği ve resmi olarak ilan yapılmadığı, davalı Çiftkurtlar ile ihbar olunan … arasındaki ilişki, sorumluluk, kar dağıtımının bağımsız olduğu, bu konuda davacı tarafın herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığı tespit edildiğinden …’un TBK.nun 637.maddesi kapsamında ortaklığı ve ortakları her konuda en geniş şekilde temsil ve ilzam yetkisine sahip olmadığı sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 16/09/2013 iş birliği protokolü değerlendirildiğinde adi ortaklık sözleşmesi TBK.nun 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olan adi ortaklık kurulduğu tespit edilmiştir.Adi ortaklık ; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK md 620/1). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (katılım paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur. Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba , katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir. Adi ortaklık sözleşmelerinin kuruluşu bakımından, ortakların esaslı noktalarda uyuşması gerekir (TBK md 2/1). Eş söyleyişle, ortakların şahsı, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba, katılım payının türü ve kapsamı, ortaklık açısından esaslı unsurlar olup, bunlarda uyuşulması ortaklık sözleşmesinin kurulması için yeterlidir. Ortaklar, ikinci derecedeki noktalarda uyuşmamış olsalar bile, ortaklık kurulmuş sayılır.
Taraflar arasında 6098 Sayılı TBK nın 620 ve devam eden maddeleri uyarınca adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunda davacının ortaklık faaliyeti dolayısıyla uğradığı zararı talep etmesi aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesinde kapsar,
Adi ortaklık ilişkisi, TBK’nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK’nın 644. maddesi gereğince, ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir. Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oy birliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır. Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.
Mahkememizce ortaklığın sona erdiği tarih itibari ile ortaklığın tüm varlığının aktif ve pasifi ile birlikte belirlenmesi, yönetici ve idareci ortaklardan ortaklık hesaplarını gösterir hesapların istenmesi, hesapta uyuşmazlık çıkması durumunda taraflardan delilleri sorularak tarafların mal varlığı bilançosunun hazırlanması ve mahkemeye ibrazı açısından tasfiye memuru olarak görev yapacak mali müşavir …, finans sektöründen …, sektör bilirkişisi …, hukukçu …in seçilmesine, tasfiyenin 1.aşamasını oluşturan mal varlığı bilançosunun taraflara tebliğinden sonra tasfiye memurlarınca ortaklığın mal varlığına ilişkin satış ve nakde çevirme işlemlerinin gerçekleştirilmesine, bu mallar mevcut değilse değerlerinin bilirkişi marifetiyle saptanmasına, 3.aşamada ise 1.ve2. Aşamada oluşan değerden varsa öncelikle ortaklığın borçların ödenmesine ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklar için yaptığı giderler ve katılım payının ne olduğunun tespitine, bundan birşey artarsa bu kazancın zararda belirlenerek ortaklara paylaştırılmak üzere son bilançonun düzenlenmesinin tasfiye memurlarından istenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 17/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Tasfiyeye ilişkin 1. Aşama Hesaplamalarında Mal Varlığı Bilançosu 1185 adet Gümrükten alınan emtia sebebiyle aktif toplamının 71.741,49 Euro , pasif toplamının 71.741,49 Euro olarak hesaplandığı, Mal varlığına ilişkin satış ve nakde çevirme işlemlerinin tespiti ve belirlemeler uyarınca 61.709,16 Euro olarak yapıldığı, ancak maliyet ve davalının % 2 payı ödemesi değerlendirildiğinde giderler sebebiyle ortaklığın 61.056,00 Euro gelir elde ettiği, 11.266,51 Euro zarar ettiği, Davacının satılan mal maliyetini ödediğini, Davalı tarafın emtianın satışını gerçekleştirdiğini, davalı taraf tahsilat yapmış olarak kabul edildiğini, aksini gösterir delil belge sunulmadığını, Davalı tarafın %2 giderler sebebiyle kararlaştırıları ortaklıktan alacağının mevcut olduğunu, Tasfiyeye İlişkin 3. Aşama Hesaplamalarında ortaklığın borçlarının ödenmesi, ortakların verdiği avanslar ve ortaklık için yapılan gider katılım payı hesabı yapıldığını, buna göre davacının lastik bedellerini ödediği tespit edildiğini, Ortaklık için yapılan gider lastik bedelleri 71.741,49 Euro olduğunu, Davalı tarafın satıştan kaynaklı 61.709,16 Euro menfaat elde ettiği, bu durum karşısında 60.474,98 Euro karşılığı dava tarihindeki değeri 174.899,69 TL tutar davacının ortaklıktan alacağı hesaplandığı, Verilen avanslar ve diğer gelir gider tahsilat durumları mevcut kapsamında gider gelirden daha fazla olması sebebiyle zarar hesaplanmış olmakla maliyetin büyük kısmını karşılayan davacının sözleşme kapsamında davalının lastik bedellerine ilişkin 61.709,16 Euro kazancından % 2 komisoyn düşüldükten sonra 60.474,98 Euro alacaklı kaldığı bildirilmiştir.
Davalı şirket vekili rapora itiraz dilekçesinde; davacının kayıtlarında yapılan incelemelerde hesapların … Oto olarak tutulduğunu, müvekkilinin … Tic Ltd Şti olduğunu, davacı tarafından lastiklerin … şirketine satıldığı ve …’ nin de İtalya ya ihracat yaptığı iddia edilmiş ise de; bu satışa ilişkin … Ve … Numaralı fatularaların akıbetinin belli olmadığını, lastikleri teslim aldığı iddia olunan …’in müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, …A.Ş’nin çalışanı olduğunu, İhbar olunan … aleyhine de suç duyurusunda bulunulduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili de rapora karşı beyan dilekçesinde; müvekkili şirkete ait defterlerin incelenmesinde faturaların kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, dava konusu lastiklerin davalı şirket depolarına girdiğini, lastiklerin teslim alındığı, 26/09/2013 tarihli gümrük beyannamesinde davalı şirket çalışanı …’nin imzasının olduğu, depo için yapılan sigorta poliçelerinin müvekkili şirkete gönderildiğini, lastiklerin çıktığı adresin davalı şirkete ait depolar olduğunu beyan etmiştir.
Davalı şirketin depolarına teslim edildiği bildirilen lastiklerin dava dışı … şirketi tarafından satışının yapılarak yurtdışına gönderildiği iddia edildiğinden bu satışa konu olduğu bildirilen 14/03/2014 tarihli … numaralı faturaya ilişkin … Serbest Bölge Müdürlüğüne müzekkere yazılarak gümrük işlemi yapılıp yapılmadığı sorulmuş, verilen cevapta;… Ltd Şti’nin bölge müdürlüğüne ibraz ettiği serbest bölge işlem formları ekinde bu faturaya rastlanmadığı bildirildiği görülmüştür.
Dava dışı tasfiye halinde …Ltd Şti’nin BA ve BS formları vergi dairesinden istenmiş, Mahkememize sunulan vergi denetim raporunda; dava dışı şirkete ait fatura koçanı içerisinde … ve … numaralı faturaların yer almadığı, bu durumun tasfiye memurundan sorulduğu, tasfiye memuru tarafından şirketin bilgi, onay ve tasarrufları dışında haberleri olmaksızın fatura koçanında tüm nüshalarla birlikte aradan koparılmak suretiyle gizlice alındığı, kayıp olan … numaralı faturanın Mahkememize ait …E.sayılı davada davacı …firması tarafından sunulan evraklar arasında varlığının iddia edildiği, bu iddialar üzerine şirket kayıtları ve faturalarının incelendiği, bu faturaların bilgileri dışında alındığının tespit edildiği ve bununla ilgili tutanak tutulduğuna ilişkin bilginin yer aldığı görülmüştür.
Mahkememizce Vergi denetim raporu ve … Serbet Bölge Gümrük Müdürlüğünden gelen 29/03/2019 tarihli yazı, dava dışı tasfiye halinde …Şirketi ve davalı … Ltd Şti’nin ticari defter kayıtları incelenerek tasfiye memurlarından ek tasfiye raporu alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 26/04/2021 tarihli ek raporda; İş bu ek rapora konu davalı ve dava dışı şirketlerin defter incelemelerinde 2013 yılı fotokopisinde ve 2014 sunuları defterlerinde davacının faturalarına ilişkin kayıt mevcut olmadığı, yine … nolu 14.03.2014 tarihli … ticaret limited şirketi faturası olarak sunulan ve … firmasına tanzim edildiği şekilde düzenlenmiş ve sureti sunulmuş faturaya istinaden davadışı …’nin 2014 yılı kayıtlarında faturanın yer almadığı hususlarının belirlendiğini, Davacının bildirdiği yurt dışına bu faturayla ihracat yapıldığı hususunda … Serbest Bölge Müdürlüğü 29,03.2019 tarihli müzekkereye cevap yazısı içeriğinde 14.03.2014 tarih ve …numaralı faturaya, bölgenin eski kullanıcısı …Şti. ‘nin Bölge Müdürlüğüne ibraz ettiği Serbest Bölge İşlem Formları ekinde rastlanmadığı bildirildiğini, Keza 04.10.2019 tarihli Vergi Denetim Raporu İçeriğinde de …Ltd.Şti. ‘ne ilişkin Mükellef kurumun BA/BS formları , … Serbest Bölge Yazıları ,defter kayıtları ve harici incelemeler neticesinde 2014 hesap döneminde herhangi bir satışı olmadığı, lastik alışı yapmadığı ve ihracatının bulunmadığının tespit edildiğinin bildirildiğini, dolayısıyla davacı kayıtlarında tespit edilen davalı şirkete tanzim edilen faturaların davalının sunulan 2013 fotokopi suret defter dökümünde mevcut olmadığı ve Lastiklerin ihraç edildiğine dair dava dışı …Ltd.Şti. tarafından tanzim edildiği bildirilen 14.03.2014 tarih ve … numaralı faturanın da …Şti. 2014 yılı defterlerinde mevcut olmadığı, defterde kayıtlı olmamakla birlikte Serbest Bölge ve Vergi Denetim Raporuna göre de böyle bir ihracatın yapılmadığı hususları dosyaya gelen ve ek inceleme konusu yapılan bilgi belgelerde görüldüğünü, dosyadaki tüm delillerin taraflar arasındaki sözleşme ve davaya konu belgelerin nihai hukuki tavsifi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı kayıtları ve deliller arasında yer alan dava dışı … Ltd.Şti. tarafından tanzim edildiği bildirilen … tarih ve… numaralı fatura esas alınmak suretiyle daha önce tasfiye hesaplamaları yapılmış ise de iddia edilen ortaklığın iş ve işlemlerinin salt davacı kayıtları ve kayıtlarında yer alan fatura konusu ürünlerin davalı adresine teslimine ilişkin daha önce kök ve ek raporda belirlenen hususların ortaklığın gerçekleştiğine yönelik yeterli sayılmaması ve teslimden sonraki kısımda davalı şirketin ortaklığa konu lastikler ile ilgili gelir elde edip etmediği noktasında dolayısıyla adi ortaklık adına bir kazanç olmadığının değerlendirilmesi dışında bir değerlendirme yapılması halinde kök rapor hesaplamaları gibi tasfiye hesabı söz konusu olacağı ve ortaklığın satış yapmadığı değerlendirildiğinde tasfiyeye konu gelir /kazanç olmadığı sonucuna ulaşılacağı, nihai takdirin mahkemeye ait olacağı, davaya konu lastiklerin bedeli gümrük beyannamesi kıymetinin 179.174,91 TL davacının tanzim ettiği faturalara göre KDV dahil 218.925 TL belirlendiğini, lastiklerin gümrük beyannamesinde isim ve imzası bulunan …’in SGK dökümleri uyarınca dava dışı … A.Ş çalışanı olması ve diğer hususlarda tarafların bildirdiklerinin taktirinin Mahkemeye ait olacağı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu lastiklerin davalı şirket çalışanı olmayan …’in imzasına teslim edildiği, davalıya teslim edildiği iddia olunan lastiklerin dava dışı … firması tarafından yurt dışına ihraç edildiği iddia edilmiş ise de; … Serbest Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından ve yine 04/10/2019 tarihli vergi denetim raporundan ve bu şirkete ait BA ve BS formlarından 2014 hesap döneminde yurt dışına herhangi bir satış olmadığı, bu firmanın lastik alışı yapmadığı gibi ihracatında bulunmadığı, davacı kayıtlarında tespit edilen davalı şirkete ait faturaların davalının sunulan kayıtlarında yer almadığı, ayrıca dava dışı …Tic Ltd Şti tarafından tanzim edildiği bildirilen …tarihli … numaralı faturanın da …Ltd Şti’nin 2014 yılı defterlerinde yer almadığı gibi … Serbest Bölge ve Vergi Denetim Raporlarına göre böyle bir ihracatın yapılmadığının da tespit edildiği, adi ortaklık ilişkisinin gerçekleşmediği, adi ortaklık adına herhangi bir kazanç bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 3.739,20 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 3. 658,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 23.776,64 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 110,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. Maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H: 80,70 TL
P.H: 3.739,20 TL
İ.H: 3. 658,50 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.