Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/542 E. 2019/92 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/542 Esas
KARAR NO : 2019/92

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2014
KARAR TARİHİ : 11/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 12.02.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı banka arasında 01.03.2009 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müşteri çekleri karşılığında kredi kullandırdığını, bu nedenle müvekkillerinden 28.762,52 TL C/H alacağının olduğunu, davalı banka işbu kredi sözleşmesi nedeni ile … 10. Noterliği … gün ve … yevmiye no’lu ihtar ile ihtarname çekildiğini, kredi kullanılırken alacaklıya kullanılan krediye teminat olarak ve karşılık olarak ciro edilmiş olan müşteri çeklerinin karşılıksız çıktığını, davalı tarafın çekler için keşidecilerini, cirantalarını ve müvekkillerini de kapsar şekilde icra takibi başlatmadığını, böylece müvekkillerinin, kullandıkları kredi karşılığı verdikleri müşteri çeklerini, hem zaman aşımı hem de borçlularının geçen zamanda ödeme güçlerini kaybetmiş olmaları nedeni ile tahsil etmelerinin de engellendiğini, kredi sözleşmesi imzalanırken, davalı banka, müvekkillerinden teminat olarak, taşınmaz tapu kayıtlarına ipotek şerh ettirdiğini, ayrıca 200.000,00 TL tutarında bono aldığını, davalı banka teminat olarak almış olduğu bonoya dayanarak müvekkilleri aleyhine … 4. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının kendi kusur ve ihmali ile tahsil imkanı kalmayan çeklerin tüm sorumluluğunun davalıda olduğunu, müvekkillerinden alacak talebinde bulunamayacağını, bu nedenle davanın kabulüne, davalıya borcunun olmadığının tespitine, icra takibinin karar kesinleşinceye kadar durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 31.10.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde; Dava konusu alacağın müvekkili … Yönetimi A.Ş. Davalı … A.Ş.’den devir ve temlik aldığını, davacı temlik eden bankadan 01.03.2009 tarihli kredi sözleşmesine dayanarak kredi kullandığını, kredinin zamanında ödenmemesi üzerine ihtarname gönderilerek hesap kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerinde de icra takibi başlattığını, davacı karşı tarafın bugüne kadar borcunu ödemediği gibi haksız ve mesnetsiz bir şekilde huzurdaki davayı ikame ettiğini, arz edilen sebeplerle haksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce, 03/11/2014 tarihli celse ara kararı uyarınca dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Mehmet Haznedar tarafından ibraz edilen 27.01.2015 tarihli raporda; davacı borçluların, alacaklı bankaya 01.07.2009 takip tarihi itibariyle 28.762,52 TL asıl alacak, 335,56 TL temerrüt faizi, 200,00 TL İht. Hac. Gideri, 200,00 TL İht. Hac. Vk. Ücreti ve 100,00 TL de protesto masrafı olmak üzere toplam 29.598,08 TL borçlu bulunduğu, davalı bankanın tespitlerimiz üzerinde talep ettiği 29.630,04 TL’lik talebinin yerinde olmadığı, tarafların masraf, ücreti vekalet, tazminat ve benzeri diğer taleplerinni ise mahkememiz takdirine bırakıldığı yönündedir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davalı banka tarafından davalılar asıl borçlu ve kefiller hakkında … 4. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası üzerinden yürütülen 08.04.2008 tanzim tarihli 06.06.2009 vade tarihli 200.000,00 TL tutarındaki kambiyo senedinden, davacıların ödeme sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerine açılan alacak davasıdır.
Dava konusu kredi sözleşmesi 1.03.2009 tarihinde … bank ile davacılar arasında akdedilmiştir. Fortis Bank’ın kredi sözleşmesinden doğan alacağı daha sonra davalı tarafından temlik alınmıştır. Yargılama sırasında dava dışı … Bank’ın tüzel kişiliği sona erdirilerek … Bankası ile birleştiği ve tüm hak ve alacaklarını kül halinde … bankasına devrettiği anlaşıldığından dava konusu kredilere ilişkin kayıtlar ve belgeler … Bankasından temin edilmiştir. Davalı da temlik alan sıfatıyla … A.Ş’dir.
Davacılar dava dilekçesinde; genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullanırken davalı bankaya kredinin teminat olmak üzere çek verdiğini, davalının çekleri zamanında icra takibi yapmamak suretiyle tahsil imkanını ortadan kaldırdığını, takibe konu kambiyo senedini kredi sözleşmesi imzalanırken davalıya teminat olarak verildiğini, davacılar tarafından verilmiş müşteri çeklerinden dolayı davalıya borçlu bulunmadıklarını ve bu nedenle teminat mahiyetinde verilen kambiyo senedinden dolayı da borçlu bulunmadıklarını iddia etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kredi sözleşmesinden dolayı davacıların davalıya borçlu bulunup bulunmadığına ve takip konusu bononun bu borcun teminatı niteliğinde olup olmadığına ilişkindir. Esasında davacılar da krediden dolayı bocun varlığını kabul etmektedir ve bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur. İhtilaf verilen müşteri çekleri ile bu borcun sona erip ermediğine ilişkindir. Davacılar kredi borcunun karşılığında teminat olarak kendine ait olan müşteri çeklerini davalıya verdiği için borcun sona erdiğini ve davalının herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağını iddia etmektedir.
Mahkememizin 17.09.2018 tarihli duruşmasında(16. Celse), davacılar vekiline davayı dayandıkları hukuki sebep sorulmuş; davacılar vekili huzurdaki davada bankaya vermiş oldukları çeklerin kullanılmasından dolayı bankanın kusuruna dayalı herhangi bir talepleri olmadığını beyan etmiştir. Bu nedenle davacılar tarafından verilmiş müşteri çeklerinin tahsil edilmemesi nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususu araştırılmamıştır.
Uyuşmazlık takip konusu senede ilişkindir. Davanın aydınlatılması için, davacıların davalıya vermiş oldukları çeklere ilişkin davacının herhangi bir tahsilat yapıp yapmadığı, tahsilat yapılmışsa bunun asıl borçtan mahsup edilip edilmediği hususunun irdelenmesi gerekmektedir. Mahkememizce bankanın kayıtları üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, incelenen kayıtlarda verilmiş olan çeklere ilişkin yapılan tahsilatların alacaktan mahsup edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafından verildiği iddia edilen diğer çekler bakımından herhangi bir tahsilat sağlanıp sağlanmadığı mahkememizce tespit edilememiştir. Kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacaklarda kural olarak kredi kullandıran ispat yükü altındadır. Somut olayda banka kayıtlarından ve sunulan belgelerden davalı bankanın alacağının varlığı ispatlanmıştır. Kaldı ki bu durum davacılar tarafından da kabul edilmektedir. Bu durumda davacıların, asıl borcun sona erdiğine ilişkin iddiasını belge ve delillerle ispatlaması gerekmektedir. Banka kayıtlarında tahsil edilen çeklere ilişkin bedellerin asıl alacaktan düşürüldüğü görülmektedir. Banka kayıtlarında bulunmayan ve dosya içerisinde tahsil edildiğine ilişkin hiçbir belge bulunmayan çeklere ilişkin ise asıl borçtan indirilmesi gereken bir tahsilat yapıldığının iddiasının davacılar tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacılar tarafından bu iddiaları ispata elverişli deliller sunulmadığından ve dosya kapsamında buna ilişkin başkaca bir delil bulunmadığından davacılar tarafından davalıya verilen ve banka kayıtlarında tahsil olunan çekler arasında yer almayan çeklerden dolayı asıl alacaktan indirilmesi gereken bir tahsilatın yapılmadığı kabul edilmiştir. Bu sebeple davalı bankanın verilen teminatlardan alacağını elde edemediği sonucuna varılmıştır. Kaldı ki davalı alacağının teminatı için takip konusu kambiyo senedini de almıştır. Ayrıca verilen teminatlar gereği borcun sona erdirildiğine dair taraflar arasında bir mutabakat bulunmadığı gibi davacılar tarafından borcun sona erdiğine ilişkin bir delil de sunulmamıştır.
Tüm bu nedenlerle davacılar tarafından kredi kullanırken teminat olmak üzere davalıya verilen müşteri çeklerinden davalının alacağının tamamını karşılamadığı, davalının verilen teminatlarla alacağını tahsil edemediği, davalı tarafından tahsil edilen çeklerin ise asıl alacaktan indirildiği ve sonuç olarak davalının bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 29.598,08 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davacıların, … 4. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından dolayı yargılamada belirlenen borç miktarından fazla olan 31,96 TL borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,kısmen kabulü ile … 4. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasındaki icra takibinden dolayı borçluların 31,96 TL borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KISMEN KABULÜ ile … 4. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasındaki icra takibinden dolayı borçluların 31,96 TL borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Harçlar yasası uyarınca nispi olarak hesaplanan karar harcı maktu harcın altında kaldığı için harçlar tarifesine göre alınması gereken maktu karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 491,20 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 446,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL maktu karar harcının davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından hesaplanan 751,80 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 0,007 TL’nin tahsil kabiliyeti olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, kabul edilen kısmı aşamayacağından 31,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.447,67 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, taraf vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/02/2019

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.