Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/487 E. 2023/172 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/487 Esas
KARAR NO : 2023/172

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 04/12/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle, Müvekkile ait … plakalı araç müvekkilin oğlu … idaresinde iken kimliği sonradan öğrenilen şahıslarca 24.02.2013 tarihinde gasp edildiğini, Gasp edenlerden … isimli şahıs araç ile …Karayolunu takiben … istikametinden … istikametine sol şeritte seyrederken … …. alışveriş merkezi karşısına gelindiğinde aracın – direksiyon hakimiyetini kaybederek bir kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan tek taraflı trafik kazasına neden olduğunu, Kaza ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası kapsamında yürütülen soruşturma devam ettiğini, Müvekkile ait olan araç “…” numaralı poliçe ile … Sigorta A.Ş nezdinde Sigortalı olduğunu, Kaza nedeniyle müvekkilin aracı pert olmuştur.(EK 3 İş Emri Kabul Formu) Müvekkile ait araç hali hazırda “…” adresinde yer alan …A.Ş nezaretinde olduğunu, Kaza sonrasında müvekkilim, davalı sigorta şirketine sözlü olarak başvuruda bulunduğunu, sigorta şirketi 03.04.2012 tarihli cevabi yazısında; araç sürücüsü olarak belirtilen …’ın savcılıktan ifade tutanağının ve savcılığa intikal etmiş olan kaza ile ilgili tüm evrakların birer nüshasının taraflarına gönderilmesini istediğini, Müvekkil tarafından bu evraklar hazırlanarak sigorta şirketine ibraz edildiğini, Sigorta şirketi 31.05.2013 tarihli nihai cevabında; “İrade dışı bir kullanım olup olmadığının bu aşamada tespiti mümkün olmadığı” gerekçesiyle ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesi gerektiğine bu sebeple de herhangi bir ödemenin yapılamayacağını belirttiğini, Müvekkilin zararının bir an önce karşılanması ve uyuşmazlığın çözümü için taraflarına 12.06.2013 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu, ancak, yürütülmekte olan soruşturma dosyasında alınan ifadeler ve kaza anında polis memurları tarafından tutulmuş tutanaklar doğrultusunda, müvekkilimin oğlu …’nun “iradesi dışı kullanım” sabittir. Şöyle ki; Resmi memurlarca düzenlenen trafik kazası tutanağında; kaza saatinin 21:20 olduğu ve araç sürücüsünün … olduğu; Müvekkilin oğlu …’nun Emniyette alınan ifadesinde; tanımadığı … ve …’nin diğer birkaç kişi ile birlikte kendisini darp ederek, babasına ait aracı gasp ettiklerini; Olay anında araç içerisinde bulunan ve …’ın arkadaşı olan … kaza tarihinde … Hastanesinde alınan ifadesinde, kaza sırasında aracı … isimli kişinin kullandığını belirtildiğini, Müvekkilin oğlu …’nun darp edildiğine ilişkin beyanını aldığı doktor raporunu doğrulamadığını, Müvekkilin oğlu …’nun darp edildiğini olay anında orada bulunan ve bilgisine başvurulan … da ifadesinde; 6 veya 7 kişinin ellerindeki beyzbol sopaları ile …’na vurmaya başladıklarını, sonra ikisini de araçtan indirip darp etmeye başladıklarını belirttiğini, aracı kullanan ve kazada yaralanarak …’ne götürülen …’ın hastaneden kaçtığı da polis memurlarınca tutulan tutanakla sabit olduğunu, bu nedenlerle müvekkilin uğradığı şimdilik 10.000,00 TL maddi zararının kaza tarihi olan 24.02.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte belirsiz alacak davasıyla tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 08/01/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davacı taraf müvekkil şirket nezdinde … Nolu poliçe ile kasko sigortalı bulunan … plakalı aracın oğlu … idaresinde iken 24.02.2013 tarihinde kimliği sonradan öğrenilen şahıslar tarafından gasp edildiğini, aracın gasp edenlerden … yönetiminde iken direksiyon hakimlyetini kaybederek trafik kazasına sebep olduğu, müvekkil şirket tarafından hasarının ödenmediği İddiası ile talepte bulunmadığını, davacı tarafın iddiası ve ibraz edilen Savcılık Soruşturma evraklarından kazanın … isimli Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.4 maddesi gereğince sürücü belgesi bulunmayan şahıslar tarafından kullarılması durumunda meydana gelecek hasarlar kaşko sigorta teminatı dışında bulunduğunu, davacı tarafın hasar talebi teminata girmediğinderi müvekkil şirket tarafından reddedildiğini, davacı tarafın aracın gasp edildiği beyanının gerçek dışı olduğunu, sigortalının oğlu olan …’nun beyanlarında da ifade edildiği gibi kendisinin de araç içerisinde bulunduğu, … isimli şahısla aralarında tartışma olmuş ise de bunun başka bir konudan kaynaklandığı, aracın çalınması veya gasp edilmesine yönelik bir eylemin bulunmadığının anlaşıldığını, … İsimli şahsın amacı araci gasp etmek olsa idi … ile birlikte seyahat etmesi düşünülemezdi. Yine …’nun ifadelerinde … isimli şahsın aracı çok süratli ve tehlikeli kullanması nedeni ile uyardığı ve bu şahsın “korkma oğlum bir şey olmaz” şeklinde karşılık verdiği ifade edildiğini, bu diyaloglar ve araçta bu iki şahıs dışında iki kişinin de bulunuyor olması … isimli şatısın araçtaki diğer şahıslarla olan tanışıklığı dolayısı ile ve aralarındakl sorun nedeni İle aynı araca binerek seyahat ettiklerini ve hadisede bir gaspın söz konusu olmadığını ortaya koyduğunu, belirtilen hususlarla ilgili olarak savcılık soruşturması yürütülmekte olup bir gasp söz konusu ise ancak bu soruşturma ve yargılama sonucunda ortaya çıkabileceğini, ancak soruşturmanın bu aşamasındaki hali ile ortada bir gasp hadisesinin olmadığı anlaşılmadığını, yargılama sonucunda aksl kanaate vanlarak … isimli şahsın aracı gasp etmekten ceza alması durumunda elbette ki müvekkil şirket tarafından hasar ödemesi gerçekleştirileceğini, böyle bir durum yokken ve tüm verilen aksini işaret etmekte iken müvekkil şirketin ödeme yükümlülüğünden bahsetmek ise hukuk ve hakkaniyet kurallarına aykırı bir durum olduğunu, davacı tarafça dava konusu edilen hasarla ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuştur. Hakem Heyeti tarafından uyuşmazlığın 4 aylık sürede sonuçlandırılması gerektiğini, hadisede gasp unsurunun olup olmadığının soruşturma sonucu belirlenebilecek olması nedeni ile Hakem Heyeti tarafından tahkim süresinin uzatılması hususunda tarafların muvafakatinin sorulduğunu, taraflarınca bu konuda muvafakat verilmiş olduğu halde davacı tarafça muvafakat verilmediğinden Hakem Heyeti tarafından dosyanın kabulü veya reddi konusunda bir karar vermeksizin dosyadan el çekme kararı verildiğini, belirtilen hasar miktarının da gerçeği yansıtmadığını, sigortacının gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğu, poliçede daha yüksek bir meblağ belirlenmiş olsa dahi aşkın sigorta söz konusu olduğunu, hasar tarihi itibarı ile aracın gerçek rayiç bedeli üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, Eksper raporu ile sigortalı aracın hasar tarihi itibarı ile rayiç bedeli 28.000.-TL olarak belirlenmiştir. Müvekkil şirketin pert araç thale sistemi üzerinden sigortalı araca hasarlı hali ile 4.000.-TL sovtaj teklifi alındığını, bu duruma göre gerçek hasar miktarı 24.000,-TL olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi İle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kasko sigorta sözleşmesi kapsamında hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde Müvekkiline ait … plakalı aracın, müvekkilinin oğlu … idaresinde iken kimliği sonradan öğrenilen şahıslarca 24.02.2013 tarihinde gasp edildiğini, Gasp edenlerden … isimli şahıs araç ile … Karayolunu takiben … istikametinden … istikametine sol şeritte seyrederken … … alışveriş merkezi karşısına gelindiğinde aracın – direksiyon hakimiyetini kaybederek bir kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan tek taraflı trafik kazasına neden olduğunu, Kaza ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası kapsamında yürütülen soruşturma devam ettiğini beyan ederek hasar bedelinin tazmini istemiş olup, dava açılmasından evvel davalı sigorta şirketinden talepte bulunulduğunda sigorta şirketi 31.05.2013 tarihli nihai cevabında; “İrade dışı bir kullanım olup olmadığının bu aşamada tespiti mümkün olmadığı” gerekçesiyle ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesi gerektiğine bu sebeple de herhangi bir ödemenin yapılamayacağını belirttiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce 11/05/2015 tarihli celse ara kararında, gasp suçunun oluşup oluşmadığı aracın … tarafından zorla kullanılıp kullanılmadığı yapılacak ceza yargılaması sonucunda belirleneceğinden C.Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyasının mahkememiz dosyası açısından bekletici mesele yapılmasına, bekletici mesele yapıldığının … C.Başsavcılığına bildirilmesine karar verilmiştir.
Bekletici mesele yapılan soruşturma dosyasında kamu davasının açılması üzerine, … 7. Ağır Ceza Mahkemesi …Esas – …Karar sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda, ” tüm dosya kapsamına göre sanık …’ın olaydan önce …’yu darp ederek otomobilin sürücü kısmından sağ tarafa doğru iteleyip bu müştekinin … plaka sayılı otosunun direksiyonuna geçtiği, rızası hilafına aracı müştekinin hakimiyetinden aldığı, … karayolunu takiben … yönünden … yönüne doğru seyir halinde iken yolda ilerlerken gereken dikkat ve özeni göstermeyerek sevk ve idaresindeki aracı kusuru sonucunda önce beton bodur taşlarına ardından da üst geçit merdivenlerine çarparak otomobil içerisinde bulunan …’ın ölümüne, …’nun da yaralanmasına sebebiyet verdiği” saptamalarında bulunularak sanık …’ın neticeten 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 14/02/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 27/09/2022 tarihli ara kararı gereği, Dosyadaki bilgi ve belgeler mevcut hasar dosyası değerlendirilerek davacının talep etmiş olduğu alacağa yönelik olarak rapor alınmasına karar verilmiş olup, Sigorta bilirkişisi … ‘ın 07/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Dosyadaki bilgi ve belgeler mevcut hasar dosyası değerlendirilerek, Davacının talep etmiş olduğu alacağa yönelik olarak yapılan tetkiklerde, … plaka sayılı aracın, 24.02.2013 tarihinde karıştığı trafik kazasında meydana gelen hasar tazminat miktarı 24.500,00 TL olarak hesap edildiği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin 01/02/2023 tarihli dava arttırım dilekçesinde, 04.11. 2022 tarihli bilirkişi raporunda; müvekkile ait aracın tam hasarlı (pert) olarak değerledirilmesi gerektiğini belirterek aracın kaza tarihinde piyasa rayiç değerinini (28.000 TL) baz alarak araçtaki hasar tazminat miktarını 24.500 TL olarak belirtildiğini, araç pert olduğundan müvekkilin hasar tarihi itibarıyla zararının 24.500 TL olduğunu, davanın 10.000 TL bedelle belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve harcının 10.000 TL üzerinden yatırıldığını, dava değerini 24.500 TLye artırmakta ( dolayısıyla 14.500 TL üzerinden harç ödemekte) ve dava dilekçesini tamamen ıslah ettiklerini ve tamamlama harcını yatırdıkları görülmüştür.
Davacı vekilinin talep arttırım dilekçesinde davanın tamamen ıslahına dair beyanlarının bulunması üzerine 07/03/2023 tarihli duruşmada açıklamada bulunması hususu kendisine hatırlatılmış olup, davacı vekili tarafından esas iradelerinin talep arttırım olduğu, davanın tamamen ıslahında bulunmadıklarını beyan etmeleri üzerine yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacıya ait … plakalı aracın, davacının oğlu … idaresinde iken kimliği sonradan öğrenilen şahıslarca 24.02.2013 tarihinde gasp edildiği, Gasp edenlerden … isimli şahsın, araç ile … Karayolunu takiben … istikametinden … istikametine sol şeritte seyrederken … … alışveriş merkezi karşısına gelindiğinde aracın – direksiyon hakimiyetini kaybederek bir kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan tek taraflı trafik kazasına neden olduğu, bu olay sonucunda davacıya ait … plakalı aracın da hasara uğradığı, kasko poliçesi kapsamında hasar bedelinin davalıdan istendiği, davalı tarafın 31/05/2013 tarihinde talebe cevaben ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle ödeme talebinin reddedildiği, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ceza mahkemesinin maddi vakıa tespiti ile bağlı olunacağından ceza mahkemesi dosyası bekletici mesele yapılmış olup, … 7. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas -…Karar sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda davacıya ait aracın … isimli şahıs tarafından gasp edilerek aracın hasar görmesine sebebiyet verdiği tespit edildiğinden, meydana gelen hasardan dolayı davalı tarafın sorumluluğunun mevcut olduğu kanaatine varılmış olup, hasara ilişkin olarak Yargıtay içtihatları ile uyumlu şekilde hazırlanan bilirkişi raporunda hasar bedelinin 24.500,00 TL olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça da bu bedel üzerinden talep arttırımı yapıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne, 24.500 TL’nin, davalı tarafça ödemenin yapılmayacağının bildirildiği tarihte temerrüde düşmesi nedeniyle 31/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜNE, 24.500,00 TL ‘nin 31/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.673,59-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 170,80-TL peşin harç + tamamlama harcı olan 250,00 TL harcın mahsubu ile bakiye ‬ 1.252,79‬‬-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,80-TL peşin harç, 24,30-TL başvurma harcı ve 250,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 445,10‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 180,05-TL posta ve tebligat gideri ile 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olan toplamı olan 1.380,05‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı asil ve davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/03/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.