Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/341 E. 2018/167 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/341 Esas
KARAR NO : 2018/167

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/03/2012
KARAR TARİHİ : 19/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 07/03/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının 01/02/2009 tarihli 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ile sıvılaştırılmış petrol gazları (…) dağıtım şirketi olan müvekkili şirketin bayiliğini yaptığını, 15/07/2012 tarihinde müvekkilin çağrı merkezine tüketici … tarafından davalı ile ilgili şikayette bulunulduğunu, tüketicinin şikayetinde davalıdan tüplü … sipariş ettiğinde kendisine … markalı … tüpü teslim edildiğini ve bu durumdan kaynaklanan memnuniyetsizliğini dile getirdiğini, bunun üzerinde davalıya bayilik sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği ve bu davranışlarına son vermesi gerektiğini bildirir ihtarname keşide edildiğini, davalı yanın müvekkili şirketten gerçekleştiği … alımlarında anormal bir düşüş meydana geldiğini, davalı yanın haksız gerekçeler ve gerçek dışı dayanaklar ileri sürerek 19/09/2011 tarihli ihtarname ile bayiilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini, ihtarnamenin 30/09/2011 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, bu esnada davalı yanın ihtarnamesi tebliğ edilmeden önce müvekkilinin de 28/09/2011 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesini haklı sebep ile tek taraflı feshettiğini, davalının bayilik sözleşmesine aykırı davrandığını, davalının bayilik sözleşmesini haksız yere feshetmesi üzerine müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu, davalının zilyetliğinde mülkiyeti müvekkile ait 22.075 adet 2kg’lık, 12.005 adet 12 kg’lık, 38 adet 24 kg’lık ve 730 adet 45 kg’lık olmak üzere toplam 34.848 adet … tüpü mevcut olduğunu, sözleşmenin sona ermesine rağmen davalının tüpleri müvekkiline teslim etmediğini, bu nedenle iade edilmeyen tüpler için toplam 920.658,65 TL cezai şart taleplerinin bulunduğunu, müvekkili şirketin 489.686,32 TL mahrum kaldığı karının mevcut olduğunu, bayinin son 1 yılda en yüksek gaz alımını yaptığı ay 80.056 kg ile Eylül 2010 yılı olduğu, sözleşmenin fesih tarihi olan 28/09/2011 tarihinde ise 12 kg.lık … tüpünün …’da perakende satış fiyatının 64.00 TL olduğundan toplam 426.965, 12 TL cezai şart taleplerinin bulunduğunu bildirerek: şimdilik toplam 50.000 TL nin fesih ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 05/04/2012 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davada, müvekkili şirketin … ilinde davacı şirketin bayiliğine başladığını ve 1994 senesinden fesih tarihinde kadar yaklaşık olarak 20 sene ve toplamda ise 40 sene boyunca davacı karşı davalı şirketin tüplü … bayiliğini yaptığını, davacı şirketin müvekkili şirketin satışlarının düşmesi, sair bir şirketin tüplerini sattığını iddia ettiğini, … iline 2009 yılından itibaren doğalgaz girdiğini ve 2010-2011 senesinde doğalgaz kullanımının yaygınlaşmış olması nedeniyle … sektöründeki genel daralmaya paralel olarak azaldığını, davacı şirketin 2011 yılı Temmuz ayı ortalarında … adı verilen ve davacı şirket tarafnıdan kontrol edilen bayilere kullanma zorunluluğu getirilen ve bayinin tüm abone bilgileri, veresiye kayıtları, vs. Bilgileri olan programı kapattığını, müvekkili şirketin davacı tarafından iş yapamaz hale getirildiğini, bu nedenle 17/08/2011 tarihinden itibaren satışların durduğu iddiasının iyi niyetli olmadığını, müvekkili şirket tarafından 19/09/2011 tarihinde haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğini, arkasından davacı şirket te 28/09/2011 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi fesih ettiği yönünde müvekkiline ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin davacıya gönderdiği fesih ihtarnamesi ile davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, teminatların iadesini talep ettiğini bildirmiş ancak davacı yanın müvekkilinin verdiği 80.000 TL bedelli teminat mektubunu tahvil ettiğini, halen davacının elinde müvekkiline ait 150.000 TL tutarlı taşınmaz ipoteğinin bulunduğunu, davacı karşı davalı şirketin kar mahrumiyetinin söz konusu olmadığını, davacı yanın talep ettiği cezai şart tazminatı şartlarının oluşmadığını, müvekkiline dava dilekçesinde belirttiği miktarda tüp teslimatı yapılmadığını, davacının taleplerinin fahiş olup, müvekkili şirketin mahvına sebep olacağını, karşı davada; müvekkili şirket tarafından davacı şirkete verilen 80.000 TL bedelli teminat mektubunu nakde çevirdiğini ve uhdesinde tuttuğunu bildirerek; fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 80.000 TL’nin 29/9/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketin itibarının zedelenmesinden dolayı 20.000 TL manevi tazminatın işleyecek avans faizi ile davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmiş olup ibraz edilen 25/07/2013 tarihli raporda: davacı tarafından istenen 1.837.310,09 TL’lik cezai şart 31/12/2011 tarihi itibariyle 582.419,39 TL’lik öz varlığa sahip davalı şirketin ekonomik çöküşüne sebep olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 21/04/2014tarihli raporda; Dava konusunun, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davacı yanca haklı nedenle feshi nedeniyle, davalının uhdesindeki tüplerin iade edilmemesi, kar mahrumiyeti ve cezai şart bedellerinin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinden ibaret olduğu, Karşı dava konusunun ise davacı-karşı davalı tarafından haksız olarak nakde tahvil edilen ve haksız olarak irat kaydedilen teminat tutarı olan 80.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile 29.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talebinden ibaret olduğu, Davacı yan ile davalı yan arasında 01.02.2009 tarihli Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (…) Tüplü Bayiliği Sözleşmesi’nin akdedilmiş olduğu, Sözleşmenin davalı-karşı davacı tarafından 19.09.2011 tarihinde feshedildiği, ancak bu feshin haksız olduğu; sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce feshi ve davalının gerekli alımları yapmamasının sözleşmeye aykırılık oluşturmasından dolayı sözleşmenin davacı-karşı davalı tarafından 28.09.2011 tarihinde feshinin haklı olduğu, Davalı yan tarafından davacı yana 80.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun verilmiş olduğu, Davacı yanca sözleşmenin feshi ile … Bankası … Merkez Şb muhataplı 07.04.2008 tarih 420207 nolu 80.000,00 TL tutarlı Teminat Mektubunun 29.09.2011 tarihinde nakde çevrildiği, Asıl dava yönünden davacının dava konusu yapmış olduğu 3 kalemden müteşekkil taleplerine ilişkin olarak sözleşme ve ek protokol hükümleri, mübrez evraklar ve ibraz edilen ticari defterler çerçevesinde yapılan incelemelerde, Davacının birinci talebi olan Mülkiyeti Davacıya Ait Olan Tüp Bedellerine İlişkin Cezai Şart Alacağı yönünden, dosya kapsamından davacının bir kısım tüplerin davalıya teslimine ilişkin belgelerin sunulu olduğu görülmüş ise de sözleşmenin feshi tarihinde ne kadarının halen davalıda olduğu uzmanlık alanlarına girmediğinden tespit edilememekle birlikte, bu hususta davalı yan tarafından da kendisine teslim edilen tüplerden ne miktarının iade edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından, davacının iddia ettiği miktar üzerinden mülkiyeti davacıya ait tüp bedellerinin tazmini için 737.877,65 TL asıl alacak ve 999,25 TL işlemiş temerrüt faizi, Davacının İkinci Talebi, Sözleşmenin Bitiş Tarihine Kadar Oluşan Kar Mahrumiyetine İlişkin Cezai Şart Alacağı yönünden 492.352,37 TL asıl alacak ve 999,25 TL işlemiş temerrüt faizi, Davacının Üçüncü Talebi, Sözleşmenin Erken Feshi Nedeniyle Oluşan Cezai Şart Alacağı yönünden sözleşme bitiş tarihine olan kar mahrumiyeti alacağı 426.965,12 TL asıl alacak ve 1.332,33 TL işlemiş temerrüt faizi, Karşı dava yönünden; dava tarafların takas-mahsup talebi olmadığı da göz önünde bulundurularak, davalı-karşı davacının nakde çevrilen 80.000. 00 TL lik Teminat Mektubu nedeniyle davacı-karşı davalıdan 80.000,00 TL alacağının bulunduğu , faizi yönünden: Davalı-karşı davacının talebi ile bağlı olarak 80.000,00 TL’nin teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih olan 29/09/2011 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi 5.625,20 TL olarak hesap edildiği bildirilmiştir.
Davacı karşı davalı vekili vermiş olduğu 09/06/2014 tarihli dilekçesi ile; 15.000 TL’lik tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan cezai şart talebini 35.000 TL arttırarak 50.000 TL’ye , 15.000 TL’lik kar mahrumiyeti talebini 35.000 TL arttırarak 50.000 TL7ye 20.000 TL haksız fesih ve cezai şart talebini 80.000 TL arttırarak 100.000 TL’ye çıkarmış, 50.000 TL üzerinden açmış oldukları davasını 150.000 TL arttırdıklarını bildirerek: toplam 200.000 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda tüp depozitolarının davalıdan istenebilmesi için davacının tüpleri davalıya teslim ettiğine dair belgelerin sunulu olduğu, ancak fesih tarihinde ne kadarının halen davalıda olduğunun bilinemediğine ilişkin beyanda bulunulmuş olduğundan teslim edilen tüplerin ne kadarının iade edildiğine ilişkin davacının ve davalının elinde belgeleri var ise sunmaları konusunda taraflara süre verilmiş, taraflarca belgeler sunulduktan sonra defter kayıtlarıyla karşılaştırılmak suretiyle davacının tüp depozitolarından kaynaklanan ne kadar cezai şart talep edebileceğinin hesap edilmesi ve davacı ve davalının kök rapora yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi açısından bilirkişilerden Ek rapor alınmasına karar verilmiş, ibraz edilen 16/12/2014 tarihli ek raporda davacı tarafından sözleşmenin feshinin haklılığı sonucunu değiştirecek herhangi bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 23.maddesinde kar mahrumiyeti ve 17/a ve 24.maddesinde ise cezai şarta ilişkin düzenleme yapıldığı, bu durumda hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti istenebileceği kök raporlarındaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Davalılarca teslim belgelerindeki imzaya itiraz edilmiş olduğundan tüp teslim fişlerindeki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırılmış ibraz edilen 23/01/2017 tarihli kök bilirkişi raporu ve 10/04/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda ibraz edilen giriş fişlerindeki teslim alan ve teslim eden şahıslara ait imzaların … ve …’a ait olmadığı, bayilik sözleşmesi ve borç ödeme taahhütnamesindeki imzaların …’ın elinden çıktığı bildirilmiştir.
Davacının aynı bölgede yeniden bir bayilik ilişkisi kurulabilmesi için geçecek makul sürenin ne olduğunun tespiti ile davacının sözleşmenin haksız feshinden dolayı talep edebileceği kar mahrumiyetinin ne olabileceği ve imza incelemesi sonucu tüp teslim fişlerindeki imzaların davalıya ait olmadığı tespit edildiğinden; davacının talep edebileceği iade tüp bedeline ilişkin cezai şart alacağı olup olmadığının tespiti açısından bilirkişiler mali müşavir … ve sektörel bilirkişi …’tan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 11/01/2018 tarihli raporlarında; Yargıtay kararları doğrultusunda Davacının mahalde yeniden bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için geçecek makul sürenin 6 Ay olarak kabul edilebileceği,Davacının sözleşmeden bakiye 180 günde satış yapacağı 406.008,00 Kg … için ton başına 255 TL/Ton kar payı üzerinden mahrum kaldığı ve kar mahrumiyetinin 103.532,4 TL olduğu, Davalı bayilik sözleşmesine göre personeli, nakliyecisi veya ortakları gibi elemanlarına, … tarafından yapılan teslimatın kendisine teslim ve tevdi hükmünde olduğunu ve kendisi için bağlayıcı olduğunu kabul ettiği, Bu kapsamda iade edilmeyen tüpler ile ilgili hesaplamanın davacının defter ve kayıtlarına uygun olarak yapılması gerekeceği,Davalı taraf imza incelemesi sonucunda tüp teslim fişlerindeki imzanın davalıya ait olmadığının tespit edildiği,Davacı yan tarafından dava konusu emtianın davalı yana teslim edildiği iddiasının ispatı neticesinde; davacının kendi uhdesinde olup davalı yanda bulunduğu ve davacıya geri teslim edilmediği durumda böyle bir cezai şartın uygulanabileceği, ispat edilemediği takdirde sözleşmede yer alan cezai şartın uygulanamayacağı, Ancak davalının elinde davacı yana ait hiçbir tüp bulunmadığı yönündeki bir kanaatinde kabul edilemeyeceği; davalının, davacının bayisi olduğu ve davacı uhdesinde bulunan dava konusu tüplerle ticari faaliyette bulunduğu, Açıklanan bu nedenlerle de davalının elinde, davacıya ait tüp bulunmadığı yönünde bir kanaatin de afaki olacağı, ancak tüp miktarının net olarak tespitinin de mümkün olmadığı, sonuç olarak davacının aynı bölgede 6 ay (180 gün) makul süre içerisinde yeni bayilik sözleşmesi kurabileceği dikkate alındığında;Davacının bu süre zarfında mahrum kaldığı karın 103.532,04 TL olduğu,Davacı yana ait davalı elinde bulunan dava konusu emtia miktarının tespit edilemediği ancak davalıda davacıya ait tüp bulunmadığı yönünde bir kanaatin de afaki olacağı,Davacı yana ait olan ve kayıtlarında yer alan 737.877,65 TL tutarındaki emtianın/tüpün ne kadarlık bir kısmının davalı yan elinde bulunduğu hususunun net olarak tespitinin de yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 01/02/2009 tarihli sıvılaştırılmış petrol gazları tüplü bayilik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 3-e maddesinde bayinin 30 gün süre ile …’dan … almaması,fiilen işlemini kapatması, …’a yazılı bilgi vermeden iş yeri adresini terketmesi veya başka yere nakletmesi, tüketici tarafından bilinen telefon numaralarını …’ın onayını almadan 3.şahıslara devretmesi durumunda bayiliğin fiilen bırakıldığının kabul edileceği, sözleşmenin 17-a maddesinde;bayilik anlaşmasının her ne sebeple olursa olsun feshi üzerine bayiinin 15 gün içerisinde elinde mevcut veya tali bayiilerinde bulunan dolu ve boş depozitolu tüpleri …’a iade ve teslim etmekle yükümlü olduğu, sözleşmenin 23.maddesinde …’ın akdin ihlali sebebiyle anlaşmayı feshetmesi halinde bayiden maruz kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilecek mahrum kalınan karının isteyebileceği, 24.maddesinde bayinin akde muhalefeti sebebiyle akdin feshine sebebiyet verilmesi halinde 23.maddeden ayrı olarak son 1 yıl içerisinde …’dan aldığı …’nin en yüksek aya ait son miktarının sözleşmenin fesih tarihindeki 12 kg’lık tüplü …’nin perakende satış fiyatı baz alınarak bulunacak … perakende satış fiyatı ile çarpımı sonucu bulunan bedeli, …’a cezai şart olarak ödeyeceği, sözleşmenin 25.maddesinde bayiinin tazminat ve cezai şartı karşılamak üzere 80.000 TL banka teminat mektubunu …’a vereceği kararlaştırılmıştır.
… 1 Asliye hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında reklam panolarında 12 kg’lık tüplerin 45 TL olduğu, sipariş için … bayiisi olan … Ticaretin telefon numarasının yazılı olduğu, davalının 12 kg’lık tüplerin kendisine 58,85 TL’den satıldığını iddia ettiği, delil olarak 17/08/2011 tarihli faturasını gösterdiği, faturanın yapılan incelemesinde 12V ve 12S ölçü birimli tüplerin birim fiyatının 35,12 TL olarak hesap edildiği, bu tutar üzerinden KDV hesap edildiğinde davalının iddia ettiği 58.85 TL’lik tutara ulaşılamayacağı, davacının davalıyı destekleme yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiasının ispatlanamadığı, davacı …ye yazılan 19/06/2012 tarihli müzekkeremize verilen yanıtta davalı … A.Ş’nin en son işlem tarihinin 28/09/2011 olduğu, … programının kapatılma tarihinin sözleşmeyi feshettiği 19/09/2011 tarihinden sonrası olduğu, davalının iddia ettiği gibi 2011 Temmuz ayında davalının müşterileri ile irtibatının kesildiğine ilişkin herhangi bir ispat vasıtasının dosyaya sunulamadığı, davacının satışlarındaki düşüşün 2011 Temmuz ayından önce başladığı, 2011 Haziran , Temmuz ve Ağustos aylarında davacının alımlarında ciddi bir düşüş yaşandığı, sözleşmenin 3.maddesi uyarınca davalının akde aykırı davrandığının tespit edildiği, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği sonucuna ulaşılmıştır. Sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesinden dolayı davacının sözleşmenin 17-a , 23 ve 24.maddeleri kapsamında tazminat talep etme hakkının olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından davalıya teslim edilen tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan cezai şart talebinde bulunulmuş, davalı da davacının kendilerine tüp teslim etmediğini iddia etmiştir. Teslim belgelerinde yaptırılan inceleme sonucunda teslim alan kısmındaki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilmiş ise de; borç ödeme ve borç yüklenim taahhütnamesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğu, bu taahhütnamede davalıya 208 adet 2 kg’lık, 2797 adet 12 kg’lık , 1 adet 24 kg’lık, 51 adet 45 kg’lık tüpün davalıya verildiğinin kabul edildiği anlaşıldığından; davacının sözleşmenin haksız feshedilmesi sebebiyle 17-a maddesi uyarınca taahhütnamede belirtilen tüp sayıları üzerinden hesap edilecek cezai şart tutarını talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
12 -24-45 kg’lık tüplerin imalat fiyatlarının ne olabileceği konusunda mahkememizce yapılan araştırmaya verilen yanıtlarda; bedelin davacının talep ettiğinden yüksek olduğu görüldüğünden bu tüpler açısından davacının talebi doğrultusunda 2 kg’lık tüp bedeli açısından ise müzekkereye verilen 9.17 TL’lik bedel üzerinden hesaplama yapılmıştır. Buna göre tahhütnamede belirtilen rakamlar dikkate alındığında 2 kg tüp için 9.17 TL’den 208 adet için 1.907,36 TL , 12 kg’lık tüp için 37,60 TL’den 2797 adet için 105.167,02 TL, 24 kg’lık bir adet tüp için 67,30 TL, 45 adet 51 kg’lık tüp için 111.65 TL’den 5.024,25 TL olmak üzere toplam 112.165,93 TL talep edilebileceği davacının 50.000 TL’lik talebi ile bağlı olduğu sonucuna varılmıştır.
Sözleşmenin haklı feshi nedeniyle 23.maddesi uyarınca davacının talep edebileceği mahrum kaldığı karın yeniden aynı şartlarda 6 ay içerisinde bayilik anlaşması yapılabileceği dikkate alınarak 406.008 kg … için ton başına 255 TL /ton kar payı üzerinden 103.532,04 TL mahrum kalınan kar payı talep edilebileceği, davacının 50.000 TL’lik talebi ile bağlı olduğu , davacının sözleşmenin 24.maddesi kapsamında sözleşmenin haklı nedenle feshinden kaynaklanan 426.965,12 TL talep edebileceği , 100.000 TL’lik talebi ile bağlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafından davalıya gönderilen fesih ihtarnamesinde fesihten kaynaklı ödenmesi gerekli olan bedeller açıkça yazılmamış olduğundan davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü ıslahla arttırılan kısımlar açısından da ıslah ile temerrüde düştüğü sonucuna varılmıştır.
Davacının talep ettiği 200.000 TL’lik haksız fesih tazminatları dolayısıyla davalı da iktisaden mahvolmayacağı davalının ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda anlaşılmış olup talep edilen cezai şart miktarları açısından tenkis yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Asıl davada; davanın kabulüne, tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan 50.000 TL tazminatın 15.000 TL’sine dava, 35.000 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile , 50.000 TL kar mahrumiyetinden kaynaklanan tazminatın 15.000 TL sine dava, 35.000 TLsine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile , 100.000 TL haksız fesihten kaynaklanan cezai şart alacağının 20.000 TL sine dava, 80.000 TL sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Karşılık davada; davalı karşı davacı 29/09/2011 tarihinde nakde çevrilen teminat mektubunun bedelinin tahsilini ve manevi tazminatın takdir edilmesi talebinde bulunmuştur.
Davacının cezai şart alacaklarının teminatı olmak üzere sözleşmenin 25.maddesi kapsamında davalı tarafından davacıya verilen 80.000 TL’lik teminat mektubu 29/09/2011 tarihinde nakde çevrilmiştir. Nakde çevrildiği tarih itibariyle davacının davalıdan kesinleşmiş ve muaccel hale gelmiş cezai şart alacağı bulunmamaktadır. Bu sebeple TBK.nun 100, 102 ve 103 maddeleri uyarınca davacının teminat mektubunu paraya çevirme hakkı bulunmadığından karşılık davanın kısmen kabulüne, nakde çevrilen 80.000 TL teminatın ödeme tarihi olan 29/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı karşı davalıdan tahsiline , teminat mektubunun nakde çevrilmesi dolayısıyla davalı şirketin ticari itibariyle zedelendiği ispat edilemediğinden koşulları bulunmayan manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
Asıl davada;
1- davanın kabulüne, tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan 50.000 TL tazminatın 15.000 TL’sine dava, 35.000 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile , 50.000 TL kar mahrumiyetinden kaynaklanan tazminatın 15.000 TL sine dava, 35.000 TLsine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile , 100.000 TL haksız fesihten kaynaklanan cezai şart alacağının 20.000 TL sine dava, 80.000 TL sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 13,662,00 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 742,50 TL ile ıslah harcı olan 2.565,00 TL harcın toplamı 3.307,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.354,50 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.307,50 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 3.509 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, taraflara iadesine,
Karşılık davada;
1-Davanın kabulüne, 80.000 TL nin ödeme tarihi olan 29/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 5.464,80 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.485,00 TL mahsubu ile bakiye 3979,80 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.485,00 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 220 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap edilen 176,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat açısından hesaplanan 9.150,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10.maddesinin 2.fıkrası gereğince 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, taraflara iadesine,
Dair davacı karşı davalı vekili ile davalı karşı davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/02/2018

Katip …

Hakim …

ASIL DAVA
HARÇ BEYANI
K.H. 13.662,00 TL
P.H. 3.307,50 TL
B.H 10.354,50 TL

Davacı gideri toplam: 3.509 TL

KARŞILIK DAVADA
HARÇ BEYANI
K.H. 5.464,80 TL
P.H. 1.485,00TL
B.H 3.979,80 TL

Davacı gideri : 220 TL