Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/282 E. 2020/664 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/282 Esas
KARAR NO : 2020/664

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile … A.Ş. Arasında 17/06/2013 tarihinde Otogaz Bayilik Anlaşması imzalandığını, müvekkili firmanın ise anlaşmaya halefiyet yoluyla taraf olduğunu, davalı tarafın geçerli bir gerekçesi olmaksızın kusurlu davranışıyla anlaşmayı haksız olarak feshettiğini, davalı tarafın anlaşmayı haksız olarak feshetmesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zarar ve ziyanı tazmin ile ceza-i şart, cari hesap borcu, kar mahrumiyet zararı ile demirbaşların bedellerinin tazmini ve iade edilmediği her gün için ceza-i şart ödeme yükümlülüğü doğduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 116.013,71 TL bedelin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/09/2020 havale tarihli beyan dilekçesi ile dava değerini ıslah ederek harcını yatırdığı tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin işletmekte olduğu akaryakıt istasyonunun mülkiyeti … İlçe Belediyesini ait olduğunu, … firması ile intifa sözleşmesi imzalanarak istasyonun 10 yıl süre ile kullanım hakkının verildiğini, … A.Ş. Kullanım hakkını devredebilir olması sebebiyle istasyonu taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında 5 yıllığına müvekkiline kiraladığını, müvekkili ile davacı arasındaki müvekkilinin yapmış olduğu sözleşmenin müvekkilinin yapmış olduğu sözleşme kapsamında peşin olarak sona ereceğinin kabul edilmiş olduğundan sona erdiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla hukukçu, mali müşavir ile akaryakıt uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 15/11/2017 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; mahkemece davalının sözleşmeye aykırı davrandığı takdir edilecek olursa davacının bir zararı olmasa da 17.06.2013 t. sözleşme ile (50.000 USD) ve bila tarihli davalı imzasını havi … Belgesi ile kararlaştırılan (7.200 USD) olmak üzere toplam (50.000+7.200=) 57.200 USD tutarında cezai şartı talep edebileceği, davacının (50.000+100=) 50.100 USD tutarındaki talebi ile bağlı bulunduğu, talep edilen 57.200 USD tutarındaki ceza-i şart bedelinin 43.389,05 USD tutarında özvarlığa sahip davalı firmanın ticari mahfına sebebiyet verebilecek boyutta olduğu, ancak TTK. 24. md. hükmüne karşın tacirler açısından da ceza-i şartın tenkisine belli koşullarda imkân veren yüce Yargıtay uygulamasının somut olayda tatbikinin mümkün olup olmadığının yüce mahkemenin münhasır takdiri içinde kaldığı, mahkemece tayin ve takdir edilecek ceza-i şart tutarına temerrüt tarihinden (30.05.2014) itibaren 3095 s.K.m.4/a hükmüne göre faiz uygulanması gerektiği, davalının haklı feshe sebep olduğu takdir edilecek olursa ve sözleşme ile cezai şartın dışında her türlü zararın tahsilinin de talep edebileceğinin benimsenmesi halinde, davacının sözleşmenin (6). maddesine istinaden sözleşmenin nihayetine kadar (30.05.2014-17.06.2018) arasında kalan (1479) günlük süre için şimdilik kaydıyla 5.000,00 TL olarak talep ettiği kar mahrumiyeti tutarının ispata muhtaç bulunduğu, ticari defter kayıtlarına göre davacının 30.05.2014 t. itibariyle davalıdan 453,71 TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu, işbu alacağını temerrüt tarihinden (30.05.2014) itibaren sözleşme m.6/a da belirli yıllık %14,40 akdi faiz oranının tatbiki suretiyle hesaplanacak akdi faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Akaryakıt uzmanı bilirkişinin 15/11/2017 tarihli ayrık raporunda özetle; sektörel inceleme ve değerlendirmelerim doğrultusunda, davalının taraflar arasında bulunan sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği doğrultusunda hüküm kurması halinde; davacının cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edemeyeceği, ariyet olarak teslim edilen malzemelerin aynen iade alınması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla hukukçu bilirkişinin yerine yeni mali müşavir ile akaryakıt uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 15/02/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacının sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle 50.000 USD cezai şart tazminatı, 453,71 TL cari hesap alacağı, 5.000,00 TL kar kaybından kaynaklanan cezai şart tazminatı ve ariyat alınan malların iade edilmemesi nedeniyle de 100 USD cezai şart tazminatı talep ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiği, dolayısıyla davacının sözleşmeden kaynaklanan cezai şart tazminatı taleplerinin ve cari hesaptan kaynaklanan alacağının ödenmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 6/c hükmü uyarınca davacının 50.000-USD cezai şart tazminatı talep edebileceği, davacının ayrıca 453,71 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davacının kar mahrumiyeti de talep edebileceği, ancak dosya içerisinde alım tonaj bilgileri ve satış fiyatları mevcut olmadığından kar mahrumiyetinin hesaplanamadığı, yapılacak hesaplamanın üç aylık makul bir süreyle sınırlı tutulması gerektiği, davacının ayrıca ariyet alınan malların iade edilmemesi nedeniyle de cezai şart tazminatı talep edebileceği, bu yüzden isteyebileceği tazminat tutarının dava tarihi itibariyle 2.700 USD olarak belirlendiği, belirlenen cezai şart tazminatlarının tahsil edilmesi halinde davalının sermayesinin üçte ikisinin kaybına yol açacağı ve davalının mahvına sebebiyet vereceği, bu nedenle cezai şart tazminatının tenkis edilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 25/10/2019 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; Mahkeme ara kararı kapsamında gelen amortisman hesap kayıtları uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 07.08.2014 tarihi itibariye net değerinin 24.545,71 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 14/07/2020 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; 3 aylık kar kaybının 29.456,56 TL olduğu, ariyete konusu hesaplamalardaki itirazlar neticesinde 14.336,93 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davalı tarafın bayilik sözleşmesini haksız olarak fesih etmesi nedeniyle davacı tarafın cezai şart, kar mahrumiyeti, cari hesap alacağı, ariyet olarak verilen malzemelerin bedeli ile teslim edilmeyen ariyet malzemeleri için kararlaştırılan cezai şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davalının, dava dışı … A.Ş’nin akaryakıt istasyon işleticisi/bayisi olduğu, dava dışı … A.Ş ile davacı … A.Ş arasında sektörel uygulama olarak …’in bayilerinde satılacak Otogaz LPG satışına yönelik bir Partnerlik Sözleşmesi bulunduğu, taraflar arasında 17.06.2013 tarihinde akdedilmiş bulunan “… Bayilik Anlaşmasının” … ile … arasında akdedilen partnerlik anlaşması kapsamında yapıldığı, dava dışı … A.Ş ile malik “… Belediyesi” arasında yapılan intifa tesisi kapsamında dava konusu istasyonun kullanım hakkının 10 yıl süre ile …’in tasarrufu altında olduğunun tapu kaydından anlaşıldığı, davalının alt kiracı sıfatıyla imzalamış bulunduğu kira sözleşmesinin “Sözleşmenin Süresi” başlığı altında “… alt kiracı, akaryakıt servis ve satış işlemini …, LPG satış ve servis işlemini … olarak yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir.” şeklinde düzenlenmeye yer verildiğinden … A.Ş hisselerinin … A.Ş’ye satışına ilişkin … tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili kaydındaki tespit kapsamında dava dışı … A.ş ile Davacı … A.Ş arasındaki sözleşme’nin sona erme başlıklı 14. Maddesi “… sermayedarları ileride bir lpg dağıtım şirketi kurup/satın alıp faaliyet göstermeye başlaması durumunda ya da … şirketinin satılması durumunda …’in tasarruf hakkına sahip olduğu istasyonlarla ilgili olarak … ile yapılan otogaz bayilik sözleşmeleri bitiş tarihleri beklemeksizin altı ay içinde sona erer.” hükmü gereğince lehine tesis edilen 10 yıllık intifa kapsamında ilgili akaryakıt istasyonunun, dava dışı … A.Ş’nin tasarruf hakkına sahip olduğu, bu kapsamda taraflar arasında akdedilen Otogaz Bayilik Sözleşmesinin davalı tarafından 30.05.2014 tarihinde … Noterliği’nin … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle feshinin …’in satımından kaynaklı olarak haklı nedene dayalı olarak yapılmış bir fesih ihbarı olduğu şeklinde kök raporda akaryakıt bayii sektör uzmanı tarafından görüş belirtilmiş ise de bu görüşe itibar edilmemiştir. Şöyle ki, taraflar tacir olup sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince taraf arasındaki sözleşme haricindeki dava dışı … firmasıyla davalının yaptığı sözleşmenin 14. maddesine dayanılarak sektörel uygulamadaki partnerlik anlaşması uygulaması gerekçe gösterilerek davanın tarafları arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshine dayanak teşkil edemez. Davacı şirketin onayının olmadığı başka bir sözleşmedeki hüküm haklı nedenle feshin bir gerekçesi olamayacaktır. Davanın tarafları arasındaki sözleşmenin incelenmesinde, bu sözleşmenin geçerliliğinin dava dışı … A.Ş. ile … A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin geçerliliğine bağlı olduğuna ilişkin herhangi bir hüküm de bulunmadığından davalının fesih bildiriminin haksız olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Davacı şirket, 17.06.2013 tarihli sözleşmenin 6. maddesi hükmüne dayanarak cezai şart ile birlikte kar mahrumiyeti alacağını talep etmektedir. Tarafların anlaşması halinde hem müspet zarar hem de cezai şart talep edilebilecektir. Bu durumda davacı tarafından sözleşmenin 6. maddesinin b bendi ile kararlaştırılmış 50.000 USD cezai şart ile bila tarihli davalı imzasını havi Ariyet Demirbaş Belgesi mucibi 72 günlük gecikmeye ait ceza-i şart tutarı 7.200 USD olmak üzere toplam 57.200 USD talep edilmesi mümkündür.
Talep edilen 57.200 USD tutarındaki ceza-i şart bedelinin, mali bilirkişi tespitine göre 43.389,05 USD tutarında özvarlığa sahip davalı firmanın ticari mahvına sebebiyet verebilecek boyutta olduğu, dava konusu belirlenen cezai şart miktarının tahsil edilmesi halinde davalının sermayesinin üçte ikisinin kaybına yol açacağı ve davalının mahvına sebebiyet vereceği tespit edilmekle ceza-i şartın tenkisine karar verilmesi kanaatine varılmakla davalı öz varlığı miktarı itibariyle belirlenen cezai şart miktarının fahiş olacağı dikkate alınarak cezai şart miktarlarında %80 oranında takdiren mahkememizce indirim yapılmıştır.
Mali incelemeler neticesinde, ticari defter kayıtlarına göre davacının 30.05.2014 tarihi itibariyle davalıdan 453,71 TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu, bu alacağa ilişkin olarak dava tarihinden sözleşmenin m. 6/a hükmü gereğince yıllık %14,40 akdi faiz oranının uygulanması gerekeceğinden 453,71 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 14,40 faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Ariyet bedellerine ilişkin mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı taraf, davalı firmaya ariyet olarak teslim ettiği (80) kalem emtiaya ait alış faturalarını veya Burdur Mahkemeleri tarafından tayin edilmiş bilirkişi marifetiyle (80) kalem emtianın durumunu ve rayiç bedellerini gösteren herhangi bir tespit raporunu dosyaya sunmadığından davacının davalıya ariyet olarak teslim etmiş bulunduğu (80) kalem malzemenin TL ve/veya USD cinsinden bedelinin tespitinin ispata muhtaç olduğunun teknik heyetçe tespit edilmesinden sonra mahkememiz ara kararı gereğince … A.Ş.-… A.Ş.ye yazılan müzekkere cevap yazısı ile müzekkere ekinde gönderilen “Ariyet Demirbaş Belgesi” dikkate alınarak ariyet amortisman değerlerine ilişkin bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde ariyetlerin amortisman değerlerine ilişkin sunulan kayıt dökümleri uyarınca …’a devir tarihinde net değerin 31.739,67 TL olduğu, kısmi bölünme ile …’a 31.01.2013 tarihinde geçen iktisadi kıymetlerin net değerinin 31.739,67 TL olduğu, kısmi bölünme tescil tarihi olan 31.01.2013 tarihinden ariyet malların iadesinin davacı tarafından talep edildiği 07.08.2014 tarihine kadar olan amortisman bedellerinin düşümü neticesinde net değerin 07.08.2014 tarihi itibariyle 24.545,71 TL olduğu teknik heyet tarafından belirlenmiş ise de davalının bu bedele itirazı haklı bulunmuş olup davacı kayıtlarında sunulan ariyete ilişkin kayıtlar kapsamında yapılan hesaplamalara itirazların değerlendirilmesi neticesinde taraflar arasındaki sözleşmenin 3/4. sayfanın c maddesi ve 3. paragrafı ile devamında yer aldığı şekilde madde kapsamında olmayan hususlarda hesaplamaya dahil edildiği anlaşılmakla sözleşmeye göre yapılan hesaplama neticesinde ariyet bedeli hükme elverişli teknik heyet raporunda 14.336,93 TL olarak tespit edilmekle 1.000 TL ariyet bedelinin dava tarihinden itibaren olmak üzere ve 13.336,93 TL ariyet bedelinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte toplam 14.336,93 TL ariyet bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı şirketin, davalıya ariyet olarak teslim ettiği (80) kalem malzemenin aynen iadesi davacı tarafından ilk defa 23.06.2014/11542 yevmiye nolu ihtarname ile talep edilmekle 23.06.2014-03.09.2014 (dava tarihi) arasında geçen gün sayısı (72 gün) olmakla davacının ariyet malzemelerinin iade edilmemesi nedeniyle taraflar arasında bu konuya ilişkin cezai şart kararlaştırıldığından davacının talep edebileceği ceza-i şart tutarının (100 USDx72 gün=) 7.200 USD olduğu tespit edilmekle birlikte cezai şartın tenkisine ilişkin yukarıda belirtilen gerekçelerle %80 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmakla 460,57 USD ceza-i şart bedeline dava tarihinden itibaren olmak üzere ve 79,43 USD cezai şart bedeline ise ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın feshinin yukarıda belirtilen gerekçelerle haksız olması nedeniyle sözleşme ile cezai şartın dışında her türlü zararın tahsilinin de talep edebileceği kararlaştırılmış olduğundan davacının sözleşmenin 6. maddesine istinaden sözleşmenin sona ermesine kadar (30.05.2014-17.06.2018) arasında kalan (1479) günlük süre için şimdilik kaydıyla 5.000 TL talep ettiği kar mahrumiyeti bedeli talebinin değerlendirilmesinde, davacı tarafından kar kaybına ilişkin tazminatın sözleşme süresinin sonuna kadar hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de bu yönde sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığından yapılacak kar mahrumiyetine ilişkin hesaplamanın makul bir süreyle sınırlı tutulması gerekeceğinden teknik heyetçe belirlenen 3 aylık makul süre mahkememizce de yerinde bulunmuştur.
Davacının kayıtlamış olduğu Otogaz Satış Maliyetlerinin ton başına birim maliyetleri ile …’ın Mahkemeye sunmuş olduğu Rafineri Satış fiyatları karşılaştırıldığında, davalının … rafineri alım fiyatlarının uyumlu olduğu, … fiyatlarının üzerine diğer maliyetleri ile yüklemelerin yapıldığı, sözleşmenin 6/d maddesi uyarınca davacının sunmuş olduğu satış ve maliyet verileri ve …’ın mahkemeye sunmuş olduğu rafineri fiyatları kapsamında davacının sözleşmenin ayakta kaldığı süre içinde otogaz satışından ortalama 1 aylık brüt karının 9.818,85 TL olduğu, 30.05.2014 fesih tarihinden sözleşme süresinin sonuna kadar kar mahrumiyetinin 484.069,43 TL olacağı ancak 3 aylık makul süre için kar mahrumiyetinin 29.456,56 TL olacağı teknik heyet bilirkişi son raporundan anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak 5.000 TL kar kaybının dava tarihinden olmak üzere ve 19.456,56 TL kar kaybının ise ıslah tarihinden olmak üzere işleyecek reeskont faiziyle birlikte toplam 24.456,56 TL kar kaybı tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı taraf en son … tarihli … 29. Noterliği’nin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cezai şart bedellerini, cari hesap alacağını açıkça miktar belirterek ve kar mahrumiyeti bedeli ile ariyet bedelini ise miktar belirtmeyerek talep etmiş ise de bu ihtarnamenin davalıya ne zaman tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatasının dosyada bulunmaması nedeniyle dava tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü mahkememizce tespit edildiğinden yukarıda belirlenen bedellerden cezai şarta ilişkin yabancı para alacaklarına 3095 S. Kanun 4-a maddesi gereğince, cari hesap alacağına sözleşmede kararlaştırılan oran gereğince, kar kaybı bedeli ile ariyet bedeline ise tarafların tacir olduğu gözetilerek taleple bağlılık ilkesi gereğince reeskont faiz oranı uygulanması gerekeceğinden hükümde açıklanan temerrüd tarihi ve faiz oranları bu gerekçelerle esas alınmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-10.000 USD ceza-i şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-453,71 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 14,40 faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-5.000 TL kar kaybının dava tarihinden olmak üzere ve 19.456,56 TL kar kaybının ise ıslah tarihinden olmak üzere işleyecek reeskont faiziyle birlikte toplam 24.456,56 TL kar kaybı tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-1.000 TL ariyet bedelinin dava tarihinden itibaren olmak üzere ve 13.336,93 TL ariyet bedeline ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte toplam 14.336,93TL ariyet bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-460,57 USD ceza-i şartın dava tarihinden itibaren olmak üzere ve 79,43 USD ceza-i şart bedeline ise ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.244,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.981,25 TL + 888,38 TL ıslah harcından oluşan toplam 2.869,63‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.374,58 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan; 1.981,25 TL peşin harç ile 888,38 TL ıslah harcından oluşan toplam 2.869,63‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 4.404,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 8.877,11 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”