Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/225 E. 2020/831 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/225 Esas
KARAR NO : 2020/831

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/07/2014
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin plakasını alamadığı bir aracın kendisine çarpması neticesinde yaralanarak sakat kalmasına neden olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/11/2020 havale tarihli beyan dilekçesi ile dava değerini toplamda 5.285,07 TL bedele yükselterek süresinde harcını yatırdığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin dava dilekçesinde tam ve ayrıntılı olarak delillerde gösterilmediğinden kabul edilemeyeceğini, kazanın 23/06/2009 tarihinde meydana geldiği belirtildiğinden talebin zamanaşımına uğradığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 20/02/2019 tarihli raporda özetle; mevcut belgelere göre; … ve … oğlu, 01/01/1949 doğumlu, …’ın 23/06/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik 15.maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süreci içinde 9 aylık dönemde ilk 3 ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 12/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamı itibariyle kazada, plakası meçhul kalan aracın sürücünün %60, davacı yaya …’ın %40 oranlarında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla … 2. Asliye Ticaret Mahkemesince kusur durumunun tespiti amacıyla Makine Mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 30/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; plakası meçhul kalan araç sürücüsünün asli ve %60 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın tali ve %40 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 21/02/2020 tarihli raporda özetle;
1.Durum; kazanın, davacı yaya …’ın yaya olarak yolun sağına 3 metre mesafede kaplama üzerinde yürüdüğü sırada gerisinden gelen kimliği belirsiz sürücünün idaresindeki plakası belirsiz araç ile çarpması neticesi meydana geldiğinin kabulü halinde kimliği belirsiz sürücünün, %80 oranında kusurlu, davaacı yaya …’ın, %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği,
2. Durum;
Kazanın, davacı yaya …’ın bisikleti üzerinde seyri sırasında gerisinden gelen kimliği belirsiz sürücünün idaresindeki plakası belirsiz araç ile çarpması neticesi meydana geldiğinin kabulü halinde; kimliği belirsiz sürücünün, %100 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın, kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 07/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 23.06.2009 tarihinde meydana trafik kazasında yaralanan davacının geçici ve kalıcı iş göremezliğe dayalı açmış olduğu bedensel zararlarının tazminine ve bakıcı giderine ilişkin zararlarının tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Dosya kapsamında 3 farklı kusur raporu alınmış olup talimat yoluyla alınan kusur raporunda kaza tarihi itibariyle yolda kaldırımın bulunmadığının tespit edilmesi ve soruşturma aşamasında da davacının yaya olduğunu beyan etmesi karşısında ATK tarafından sunulan davacının yaya olduğu ihtimale göre belirlenen kimliği belirsiz sürücünün %80 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın %20 oranında kusurlu olduğu yönündeki görüşe mahkememizce itibar edilmiştir.
20/02/2019 tarihli ATK raporunda, davacı …’ın 23/06/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik 15. maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süreci içinde 9 aylık dönemde ilk 3 ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği tespit edilmiştir.
Davalının %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 3.627,54 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının sakatlık teminatı limiti içinde kaldığı, davalı tarafından sakatlık teminatı kapsamında 29.03.2013 tarihinde yapılan 13.670,00 TL bedelli ödemenin davacının uğradığı zararın üzerinde olması nedeniyle davacının geçici iş göremezliğe dayalı olarak başkaca talep edilebilir zararının bulunmayacağı, davacının bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 1.658,16 TL olduğu, davacının bakıcı gideri zararının tedavi gideri teminatı kapsamında olup poliçe limitini aşmadığı, ancak davalı tarafından daha önce yapılan 13.670,00 TL bedelli ödemeden, geçici iş göremezlik zararının tenzili sonucu geriye kalan ve fazladan ödenen (13.670,00- 3.627,54)= 10.042,46 TL bedelli tutarın davacının bakıcı gideri zararının üzerinde olması nedeniyle ödemenin bakıcı gideri zararından tenzili halinde davacının bakıcı gideri zararı nedeniyle de talep edilebilir alacağının bulunmayacağı hükme elverişli aktüer raporuyla belirlenmiştir. Ancak mahkememizce yanılgılı değerlendirme yapılarak davadan önce yapılan tüm ödeme ile davacının tüm zararlarının karşılandığı aktüer raporuyla tespit edilmesine rağmen 3.627,54 TL geçici iş göremezlik tazminatı bedeline sehven hükmedilmiştir. Bu yanılgılı kabule göre de davalı sigorta şirketine başvuru tarihi itibariyle temerrüt tarihinin 16.04.2012 olduğu gözetilerek plakası belli olmayan aracın kullanım amacının tespiti mümkün gözükmediğinden yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile 3.627,54 TL tazminatın 16/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketince yapılan ödeme ile davacı zararları karşılanmış olduğundan davacı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 3.627,54 TL tazminatın 16/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL + 14,68 TL tamamlama harcından oluşan toplam 39,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,52 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 16/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”