Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/16 E. 2019/522 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/16 Esas
KARAR NO : 2019/522

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2014
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay tarihinde … caddesi üzerinde …’in yönetimindeki motosiklet ile …’a çarparak sağ bacağına platin takılmasına neden olduğunu bu nedenle 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememiz dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya neden olan aracın motorlu bisiklet olması halinde güvence hesabının sorumluluğunun bulunmadığı, KTK’nda belirtilen kriterlere göre kazaya neden olan aracın silindir hacminin 50 cc olup olmadığının sorulması gerektiği, 50 cc silindir altında kalan araçların ZMMS yaptırması zorunda olmadığından … Hesabının hiç bir hukuki sorumluluğu bulunmadığı, öncelikle bu hususun tespit edilmesini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/10/2013 tarihinde … Cad. Üzerinde … sevk ve idaresindeki tescilsiz motorsiklet ile davacı …’a çarptığını ve sağ bacağının hem aşağı kısmına hem de yukarı kısmına platin takılmasına sebep olduğunu, dalağında yırtıklar ve karaciğerde zedelenmeler meydana geldiğini, kaza sonrasında davacının … Devlet Hastanesi, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, kaza sebebiyle davacının sürekli iş göremezlik maddi tazminatı alacağı için … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu dava dosyasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınan 03/05/2017 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %10,3 olarak, geçici iş göremezlik oranı ise 9 ay olarak belirlendiğini, birleştirilmesi talep edilen … 5. Asliye Ticeret Mahkemesince dosya daha sonra tarafların kusur durumu ve davacının maddi tazminatının hesaplanması için heyet bilirkişisine gönderildiğini, 06/05/2018 tarihli raporda geçerli zmms poliçesi bulunmayan motorsikletin sürücüsü İlhan Engiz’in olayda % 100 oranında kusurlu bulunduğunu, davacının olayda kusursuz olduğunu tespit edildiğini, aynı raporda yapılan hesaplamaya göre, davacının 6.925,84-TL geçisi iş göremezlik maddi tazminatının, 104.309,17-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı hesaplandığını, birleştirilmesi talep edilen dosyada sadece sürekli iş göremezlik maddi tazminatı talep edildiğinden ve adli tıp kurumu raporunda davacının 9 aylık iyileşme süresinin çıkması nedeniyle mahkemeden geçici iş göremezlik maddi tazminatı talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle, yaralamalı trafik kazası sebebi ile davacının fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 6.925,84-TL’lik geçisi iş göremezlik maddi tazminatının davalıdan ilk dava tarihi 14/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına ve dosyanın … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya ile mahkememiz dosyasını birleştirilmesinin gerektiğini, davacı(küçük) … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı talep edilemeyeceğini, zira küçüklerin gelirinin 18 yaşından itibaren hesaplanması gerektiğini, davacı tarafça dava konusu olaya karışan motosiklet sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tartışmasız belgelerle ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, bu doğrultuda dava konusu olayda motosiklet sürücüsünün kusursuz olması veya kısmen kusurlu olması durumunda güvence hesabının sorumluluğunun da o oranda azalacağından olayla ilgili açılan ceza dosyasının celbinden sonra zararın trafik kazası sonucu oluştuğu kamera kayıtları ile, tanıkların ifadeleri ile ve ayrıntılı kaza yeri inceleme tutanağı ile ispat edilmesi gerektiğini, kazaya neden olan araç motorlu bisiklet ise güvence hesabının sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu olaya arışan tescilsiz aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırma yükümlülüğü olmadığından dava konusu tazminat talebinden … hesabının hiçbir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, aleyhe karar verilirse geçici iş göremezlik tazminatı tutarına, ancak ek dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu, bu sebeplerle, mahkememizin dosyası ile … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının birleştirilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dosyada davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla dosya İstanbul ATK İkinci İhtisas Daire Başkanlığının 03/05/2017 tarihli raporda özetle; 11.03.2007 doğumlu …’ın 06.10.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak Gr 1 XII (33Aa…..10) A %14, E cetveline göre %10.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisleri …, …, … ile Aktüer …’ya tevdii edilen dosyaya 07/05/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dosya içinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcuttur. Mevcut delillerden, olay yerinin şehir içi meskun mahal olduğu, olayın kavşakta meydana geldiği, motosikletin yol kenarında duran çocuğa çarpmış olduğu, anlaşılmaktadır. Motosiklet sürücüsü … kazanın oluşu ile ilgili verdiği ifadesinde, yönetimindeki motosikleti ile 30-40 km hızla ilerlemesi sırasında motorun önünde sebze satan bir aracın gitmekte olduğunu, bu araca çarpmamak için direksiyonu sağa kırdığını ve yol kenarındaki 6*7 yaşlarındaki çocuğa çarptığını beyan etmiştir.
Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde;
a)sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”,
b) “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”,
c) bendinde, “diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak”, zorunda oldukları belirtilmiştir.
Geçerli trafik sigorta poliçesi bulunmayan motosikletin sürücüsü … belirtilen kurallara uymadan yönetimindeki motosiklet ile süratli seyrederek hızını yol şartlarına ve aracının teknik özeliklerine göre ayarlamadığından, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından, kavşak içinde önündeki aracı sollama teşebbüsünde bulunarak yol kenarında bulunan çocuğa çarptığından kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurludur.
Davacıların çocuğu olan … olay sırasında yol kenarında bulunması nedeni ile ve yola aniden çıkmasının söz konusu olmaması nedeni ile olayda kusuru ve etkenliği söz konusu değildir.
Tazminat hesabı, ilgili yasa hükümlerine, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına ve yargıda geçerli hesaplama yöntem ve formüllerine göre yapılacaktır. Hazine Müsteşarlığı’nın 2010/4 sayılı Genelgesine dayanılarak, sigorta şirketleri ve aktüerler, yargıda geçerli olmayan ve Yargıtay’ca belirlenen ilkelere uymayan formüllere göre tazminat hesaplamakta ısrarlı iseler de, ölüm nedeniyle tazminat hesaplarında matematiksel formüller önemli olmayıp, aslolan “hukuksal nitelemeler”dir. Çünkü 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/2 ve yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3.maddelerinin anlam ve amacı, her olayın özelliğine göre, hesap öncesi, bazı (hukuksal) değerlendirmeleri zorunlu kılmaktadır.
Sigorta Şirketlerinin kullandıkları “devre başı ödemeli belirli süreli rant” formülü ve %3 teknik faiz yargıda geçerli değildir. Söz konusu formül 1993 Ankara Sempozyumunda sigorta temsilcileri tarafından önerilip kabul edilmediği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumu gelir bağlama işlemlerinde de bu formül kullanılmamakta ve peşin değer hesabı, 12.05.2010 gün 27579 sayılı RG’de yayınlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği 46.maddesine göre yapılmakta, maddede belirtildiği üzere “yüzde beş iskonto oranı”na göre peşin sermaye değeri tabloları hazırlanıp bu tabloların demografik ve ekonomik değişiklikler nedeniyle Kurumca gerekli görülen hallerde güncellenmesi öngörülmekte; peşin sermaye değeri hesaplamalarıyla ilgili usul ve esaslar Kurumca 28 Eylül 2008 gün 27011 RG’de yayınlanan Peşin Sermaye Değerlerinin Hesaplanmasıyla ilgili Tebliğ hükümlerinde açıklanmış bulunmakta ve eki tablolar kullanılmaktadır. Yargıdaki uygulamalara ve Yargıtay’ca öngörülen yöntemlere gelince: Hesap formülü konusunda, Yargıtay’ca, açık ve anlaşılır “denetime elverişli” basit bir formül yeğlenmektedir. 1993 Ankara Sempozyumunda kabul edilen “progressif rant” formülünün basitliği, açık ve anlaşılır olması, bu formülün öngörülme nedenidir. Her ne kadar bu formüle göre, kazançlar hiç artmayıp hep aynı kalmakta, her yıl için ayrı ayrı eşit oranda artırım ve iskonto aynı sonucu vermekte, bunun için gereksiz tablolar düzenlenmekte ise de, Yargıtay görüş değiştirinceye kadar, bilirkişilerin tazminat hesaplarını buna göre yapmaları bir zorunluluktur. Ancak, “matematiksel” gerçeklik dikkate alınarak her yıl için aynı sonucu veren gereksiz tablolardan vazgeçilmeli; işleyecek dönem hesabı için “Kazanç x Zarar süresi = İşleyecek dönem kazançları” kısa formülünden yararlanılmalıdır.Yaşam (bakiye ömür-mortalite) tablolarına gelince: Her ne kadar Bakanlar Kurulu 2006/ 11345 sayılı kararının 2/d maddesinde ve Hazine Müsteşarlığı Genelgesinde (ülkemizdeki ortalama ömür sürelerine uygun olmayan) CSO-1980 Amerikan tablolarından sözedilmiş ise de, SGK’nun 25.09.2012 gün 2012/32 sayılı Genelgesi ekinde Türkiye koşullarına göre düzenlendiği açıklanan TRH-2010 (Kadın Erkek Hayat) tabloları yer almış ve peşin değerlerin buna göre hesaplandığı açıklanmıştır. Yargıtay uygulamasında ise PMF-1931 yaşam tablosundan vazgeçildiğine ilişkin bir işaret henüz alınmamıştır.
Bu durumlar karşısında, kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve Yargıtay’ca görüş değişikliği yapılıncaya kadar PMF-1931 yaşam tablosunu kullanmamız gerektiği düşüncesindeyiz.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm kazançların ve en son yürürlüğe giren veya girecek olan yasal asgari ücretlerin hesaplamada gözetilmesi; en son kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi gerekmektedir
06.10.2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacı yaralandığı, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren tescilsiz motosikletin kusuru nispetinde sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesap yapılacaktır. KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihinde cari 250.000,00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu esası benimsenerek, teminatı aşan miktarlarda davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyecektir. Davacının 06.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 03.05.2017 tarih ve 7746 sayılı raporu incelendiğinde; Davacının engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %10,3 oranında olduğu, davacının geçici iş göremezlik süresiniin 9 ay olduğu mütalaa olunmuştur.
Davacının 06.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 03.05.2017 tarih ve 7746 sayılı raporu incelendiğinde; Davacının engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %10,3 oranında olduğu, davacının geçici iş göremezlik süresiniin 9 ay olduğu mütalaa olunmuştur.
Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde, Kazazedenin gelirinin asgari düzey olarak hesaplamaya tabi tutulması kanaatinin hasıl olduğu, kazazedenin kazancının daha fazla olduğuna ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya ibrazı halinde olay/hesap tarihleri arasında asgari ücretin uyarlanması sonucu yeni bir hesabın yapılabileceği, bu bilgiler ışığında kazazedinin olay tarihinde asgari ücret düzeyinde kazancının olduğu varsayılarak hesaplama yapılacaktır.
11.03.2007 doğumlu davacı kaza tarihi olan 06.05.2018 tarihinde (6 yıl yıl 6 aylık) olup, PMF – 1931 tablosuna göre kalan yaşam süresi 57 yıl 6 aylık ömrü vardır, muhtemelen 64 yıla kadar yaşayacaktır. Davacının 11 yıl 6 ay efor dönem 42 yıl aktif dönem hesabı ve 4 aylık pasif dönem hesabı yapılacaktır.
Sonuç olarak; geçerli ZMMS poliçesi bulunmayan motosikletin sürücüsü … olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıların çocuğu … olayda kusursuz olduğu, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 6.925,84 TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 104.309,17 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının 06/10/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik maluliyet oranının tespit edilerek bedensel zararlarının tazminine ilişkin açmış olduğu tazminat davasıdır.
KTK.’nın 52. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda geçerli trafik sigorta poliçesi bulunmayan motosikletin sürücüsü … belirtilen kurallara uymadan yönetimindeki motosiklet ile süratli seyrederek hızını yol şartlarına ve aracının teknik özeliklerine göre ayarlamadığından, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından, kavşak içinde önündeki aracı sollama teşebbüsünde bulunarak yol kenarında bulunan çocuğa çarptığından kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacıların çocuğu olan …’ın olay sırasında yol kenarında bulunması nedeni ile ve yola aniden çıkmasının söz konusu olmaması nedeni ile olayda kusurunun bulunmadığı, dosyamız kapsamına sunulan hükme elverişli üçlü makina bilirkişi heyet raporundan anlaşılmış olup yine bu rapora göre dosya içerisinde kazaya konu olan motosikletin motorunun 50 cc den daha küçük olduğu hususunda herhangi bir delilin bulunmadığı yine dosyamız kapsamında alınan 03/05/2017 tarihli ATK raporuna göre davacının meslekte kazanma gücünü kaybetme oranının %10,3 iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu dikkate alınarak yapılan hükme elverişli aktüer bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 6.925,84 TL ve sürekli iş göremezlik zararının 104.309,17 TL olduğu anlaşılmış olup, belirlenen bu zarar miktarının sigorta tazminatı kapsamında olduğu anlaşılmakla ana dava yönünden davanın kabulüne, 104.309,17 TL sürekli iş görememezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -birleşen dava yönünden davanın kabulüne, 6.925,84 TL geçici iş görememezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda 114.309,17 TL sürekli iş görememezlik tazminatı yazılmış ise de maddi hata olarak 0 rakamı 1 rakamının sehven yazılmış olduğu anlaşılmakla iş bu maddi hata bilirkişi raporunda belirtilen miktar olan 104.309,17 TL olarak düzeltilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana dava yönünden davanın KABULÜNE, 104.309,17 TL sürekli iş görememezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.125,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,00 TL + 322,12 TL tamamlama harcından oluşan toplam 356,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.769,24 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 34,00 TL peşin harç, 322,12 TL tamamlama harcından oluşan toplam 356,12 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.479,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 11.094,73 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen dava yönünden davanın KABULÜNE, 6.925,84 TL geçici iş görememezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 473,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 437,20 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere masraflarından oluşan toplam 121,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/05/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”