Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1452 E. 2021/223 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1452 Esas
KARAR NO : 2021/223

DAVA TARİHİ : 16/12/2014
DAVA TARİHİ : 23/12/2014
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında … Bankası … Şubesine ait … numaralı, 30/01/2015 keşide tarihli, 55.000,00 TL bedelli çekin teminat olarak davalı …’e verdiğini, davalıların müvekkiline çeki iade etmediği gibi çek konusu malları da teslim etmediğini, çeke istinaden müvekkili tarafından davalı …’e … 9. Noterliğinin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini ancak şifahi görüşmeler ve ihtarnamelere rağmen çekin ve malların müvekkiline teslim edilmediğini, dava konusu teminat çekinin bankaya ibrazı ya da çekin icra takibine konulması durumunda müvekkilinin zarara uğrayacağını bildirmekle çekin ödenmesinin durdurulmasını, müvekkilinin çekten borçlu olmadığının tespiti ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalılar … ve … Ltd. Şti.’nin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı … arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı …’in müvekkili şirketten değişik tarihlerde mal satın aldığını, fatura içeriği belirtilen mallar nedeniyle dava konusu çekin teslim alındığını, müvekkili şirketin yasal hamil olduğunu, müvekkili ile davalı … arasında resmi ve gayri resmi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davalı …’in müvekkili şirketin müşterisi olduğunu, müvekkili … bakımından ise davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davada taraf olamayacağını, …’un müvekkili şirketin ortağı olduğunu ve … arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığını beyan etmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalı …’in cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin …, kozmetik ve temizlik işleri ticareti yaptığını, davalı ile bir kısım ürünlerin alımı konusunda davacı şirketin anlaştıklarını ve anlaşmaya istinaden 15/07/2014 tarihli sipariş ve çek teslim formunun imzalandığını, forma istinaden davalı …’e 45.000 TL bedelli 30/01/2015 keşide tarihli çek verildiğini, davalı tarafça davacıya ürün teslimatı yapılmadığı gibi teslim edilen çekin de iade edilmediğini beyan ederek, öncelikle dava konusu çek için icra takibi yapılmasının tedbiren durdurulmasına, ayrıca çek ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı …’nın cevap dilekçesi özetle; davalı …’in dava konusu çek karşılığında kendisinden mal aldığını, çekin teminat çeki olduğu konusunda bilgisinin bulunmadığını, çekin mal karşılığından dolayı babası …’ya cirosuz olarak verildiğini, çek nedeniyle … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerine bıkarılmasını talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı …’in cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar ve 17/03/2015 tarihli kararı ile dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 08/04/2019 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi mali müşavir …’na tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 31/05/2019 tarihli raporunda; davalının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapıldığını, davalı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davalının diğer davalı …’e 24/03/2014 ve 25/03/2014 tarihinde düzenlendiği 2 adet fatura ile 25.272,30 TL ile alacaklı hale geldiği, bu alacağa karşı 37.500,00 TL bedelli çek alındığı, bu çekin iade edildiği ve 16/07/2014 tarihinde 55.000,00 TL bedelli dava konusu çekin alındığı …’e 03/09/2014 tarihinde düzenlenen 29.726,68 TL bedelli fatura ile taraflar arasındaki alışverişin sonlandığı ve hesabın kapatıldığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Asıl davada uyuşmazlık; davacının … Bankası … Şubesine ait … numaralı, 30/01/2015 keşide tarihli, 55.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Birleşen davada uyuşmazlık; davacının … Bankası … Şubesine ait … numaralı, 30/01/2015 keşide tarihli, 45.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada; davacı taraf, davalı … ile bir takım malların satın alınması konusunda anlaşıldığını, bu kapsamda 15/07/2014 tarihli Sipariş ve Çek Teslim Formu’nun imzalandığını ve asıl ve birleşen davaya konu edilen çeklerin siparişlerin karşılığında ödeme aracı olarak davalıya verildiğini, davalının siparişleri teslim etmediğini, çeklerin bedelsiz kaldığını, çeklerin siparişlerin teminatı olarak verildiğini, çeklerin iade edilmesi konusunda davalıya … 3. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bunun üzerine davalı … tarafından … 9. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ve … 9. Noterliği’nin 1… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin keşide edildiğini, ihtarnamelerde davalı …’in … bankası … Şubesinin … numaralı 30/01/2015 keşide tarihli 55.000,00 TL bedelli çeki haricen kar ortağı olan birlikte iş yaptığı … Tic Ltd.ŞTİ’den … aracılığıyla iade edilmesi için gönderdiğini, … bankası … Şubesinin … numaralı 30/01/2015 keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli çekin haricen kar ortağı olan birlikte iş yaptığı …’tan … aracılığı ile davacıya iade edilmesi için gönderdiğini ve iş ortaklarının çekin teminat olarak verildiğinden haberdar olduğunu bildirdiğini beyan ederek asıl ve birleşen davaya konu çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Asıl davada davalı … Tic Ltd.ŞTİ ve … savunmalarında, davalı …’e mal satılması karşılığında dava konusu çeki alındığını, bu ticari ilişki kapsamında 3 adet fatura düzenlendiği, malların davalı …’e teslim edildiğini, iyi niyetli hamil olduğunu, davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir. Birleşen davada davalı …; dava konusu çeki ticari ilişki kapsamında devir aldığını, çeki babası …’ya devrettiğini, … tarafından çekin … 3. İcra Müdürlüğünün .. E. Sayılı icra takibine konu edildiğini beyan ederek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dışı … müdahale dilekçesi ile 45.000,00 TL bedelli çekin hamili olduğunu, çekin … 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu edildiğini beyan etmiştir.
… 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; dava dışı … tarafından … ve … aleyhine 45.000 TL bedelli birleşen davaya konu çekin takip konusu edilerek kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, daha sonra yetkisizlik kararı üzerine … 3. İcra … E.sayılı dosyasından takibin devam ettiği görülmüştür.
Yargılama sırasında asıl ve birleşen davaya konu edilen çeklerin davacı tarafından ödendiği, her iki davanın da istirdat davasına dönüştüğü görülmüştür.
Dosya kapsamında bulunan 15.07.2014 tarihli Sipariş ve Çek Teslim Formu’nun incelenmesinde, davalı … ile davacı arasında imzalandığı, davalı …’in satıcı, davacının alıcı olduğu, siparişler karşılığında ödeme için davacı tarafından … bankası … Şubesinin … numaralı 30/01/2015 keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli ve … bankası … Şubesinin … numaralı 30/01/2015 keşide tarihli 55.000,00 TL bedelli çeklerin davalıya …’e teslim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 20/04/2015 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı ile davacıya …’ya karşı dava açıp birleştirmesi konusunda 2 haftalık kesin süre verilmiş, ancak davacı tarafından birleşen davaya konu olan 45.000 TL bedelli çekin hamili olan …’ya dava açılmamıştır.
Mahkememizin 22/06/2015 tarihli celsesinde, davacı vekili söz alarak kötü niyet iddiasını davalı … tarafından keşide edilen ihtarnamelere dayandırdığını, tanık deliline dayanmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizin 22/02/2016 tarihli celsesinde, davalı … Tic Ltd.ŞTİ’nin tanıkları dinlenilmiştir. Tanık … özetle; davalı … Tic Ltd.ŞTİ’de üretim müdürü olarak çalıştığını, müşteri ile görüşmelerin huzurunda yapıldığını, davalı …’in alıp satmak amacıyla … Ltd.ŞTİ’den plastik ambalaj üretilmesini istediğini, firma sahibi … ile …’in üretim konusunda anlaştığını, …’in istediği ürünlerin yapılıp teslim edildiğini, ürünler için fatura düzenlendiğini ve bunun karşılığında dava konusu çekin verildiğini, …’in davalı … Ltd.ŞTİ ile herhangi bir ilişkisinin veya ortaklığının bulunmadığını beyan etmiştir. Tanık SERKAN EVİM özetle; …Tic Ltd.ŞTİ’de grafik tasarımcısı olarak çalıştığını, davalı …’i müşteri olarak bildiğini, …ŞTİ ile davalı …’in herhangi bir ortaklığının bulunmadığını, …’in sipariş ettiği ürünlerin tasarımını kendisinin yaptığını beyan etmiştir.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan … 37. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Ve …K. Sayılı ilamında; asıl dava davalısı … ve birleşen dava davalısı … hakkında birleşen davaya konu … bankası … Şubesinin … numaralı 30/01/2015 keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli çekin, hatır çeki olmasına rağmen aralarında ticari ilişki bulunmaksızın icra takibinde bulunarak tahsil etmeye çalışmalarından dolayı TCK m.156/1 uyarınca Bedelsiz Senedi Kullanma suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında, davalı … Ltd.ŞTİ’nin ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davalı … Tic Ltd.ŞTİ’nin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalının … tarihin … numaralı sevk irsaliyesi ile mal teslimi yaptığı, bu irsaliyeye istinaden … tarihli, … numaralı 6.889,49 TL bedelli faturanın düzenlendiği, davalının … tarihin … numaralı sevk irsaliyesi ile mal teslimi yaptığı, bu irsaliyeye istinaden … tarihli, … numaralı 18.383,81 TL bedelli faturanın düzenlendiği, davalının … tarihin … numaralı sevk irsaliyesi ile mal teslimi yaptığı, bu irsaliyeye istinaden … tarihli, … numaralı 29.726,68 TL bedelli faturanın düzenlendiği, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı … tarafından 37.500,00 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı, ancak bu çekin ödenmemesi üzerine 55.000,00 TL bedelli dava konusu çekin verildiği tespit edilmiştir.
TTK’nın 687/1 maddesi “ Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü haizdir. Aynı yasanın 818/1-e maddesi uyarınca aynı hüküm çekler hakkında da geçerlidir.
Asıl dava açısından yukarıda açıklanan hususlar ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından ticari ilişki kapsamında davaya konu çekin davalı …’e ödeme aracı olarak verildiği, çekin üzerinde teminat olarak verildiğine dair bir ibare bulunmadığı, davalı … tarafından ürünler teslim edilmediğinden dava konusu çekin bedelsiz kaldığı, ancak dava konusu çekin davalı … tarafından diğer davalı … Ltd.ŞTİ’ye ciro edildiği, dava tarihi itibariyle dava konusu çekin hamilinin … Ltd.ŞTİ olduğu, davalı … Tic Ltd.ŞTİ’nin dava konusu çeki davalı …’den fatura alacağı karşılığında aldığı, çek karşılığında davalı …’e mal satıldığı ve malların teslim edildiği, davalı … ile davalı … Ltd.ŞTİ arasında herhangi bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı, davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile mahkememizce dinlenen tanıkların bu durumu doğruladığı, her ne kadar davalı … tarafından keşide edilen ihtarnamede davalı … Tic Ltd.ŞTİ’nin dava konusu çekin teminat olarak verildiği bildiği belirtilmiş ise de dosyada bu durumu kanıtlayan bir delil bulunmadığı, davacının sadece bu ihtarnameye dayandığı başkaca bir delil sunmadığı, davalı … Ltd.ŞTİ’nin dava konusu çeki ticari ilişki kapsamında devir aldığı, adı geçen davalının çeki bile bile borçlunun zararına hareket ederek iktisap ettiğine dair somut bir delil bulunmadığı, bu nedenle davacının şahsi defileri davalı … Tic Ltd.ŞTİ’ye karşı ileri süremeyeceği, davalı … Ltd.ŞTİ’nin iyiniyetli ve meşru hamil olduğu, hakkında bu konuya ilişkin ceza yargılaması yapılmadığı, davacı tarafından kötüniyet iddiasının ispatlanmadığı anlaşılmakla davalı … Tic Ltd.ŞTİ açısından davanın esastan reddine, diğer davalılar … ve … açısından dava konusu çekin hamili olmamaları sebebiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava açısından yukarıda açıklanan hususlar ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalılar hakkında … 37. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Ve … K. Sayılı ilamı ile dava konusu çek nedeniyle Bedelsiz Senedi Kullanma suçundan mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet kararının kesinleştiği, dosya kapsamı itibariyle davalıların gerçek bir ticari ilişki olmaksızın hatır çeki olan davaya konu çeki icra takibine koyarak tahsil etmeye çalıştıklarının sabit olduğu anlaşılmış ise davaya konu çekin hamilinin dava dışı … olduğu, … tarafından dava konusu çekin tahsili için … ve … aleyhine … 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinin başlatıldığı, daha sonra yetkisizlik kararı üzerine … 3. İcra … E.sayılı dosyasından takibin devam ettiği, davacı tarafından dava konusu çeke ilişkin olarak icra aşamasında …’ya ödeme yapıldığı, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebinin ancak çek hamiline yöneltilebileceği, dava dışı … hakkında açılmış bir dava bulunmadığı gibi mahkememizin 20/04/2015 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı ile davacıya …’ya karşı dava açıp birleştirmesi konusunda 2 haftalık kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafından davaya konu olan 45.000 TL bedelli çekin hamili olan …’ya dava açılmadığı anlaşılmakla pasif husumet sıfatı bulunmayan davalılar hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; Asıl davada; davanın davalı … Ltd. Şti. açısından esastan reddine, diğer davalılar … ve … yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, Birleşen davada; davanın her iki davalı açısından pasif husumet nedeniyle reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada;
-Davanın davalı … Şti. açısından ESASTAN REDDİNE,
-Diğer davalılar … ve … yönünden PASİF HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin peşin alınan 939,30 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 880,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … Şti. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Amb. Kuy. San. Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
-Davalı … ve … tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı … Şti. Tarafından posta, tebligat, müzekkere ücretinden oluşan toplam 100,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
2-Birleşen davada;
-Davanın her iki davalı açısından PASİF HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin peşin alınan 768,50 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 709,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalılar … ve … vekili yüzlerine karşı, davalılar … ve … yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸