Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1358 E. 2019/382 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1358 Esas
KARAR NO : 2019/382

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 19/11/2014
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile 11.05.2009 tarihinde … nolu doğal gaz abonesi sözleşmesi imzaladığını, almış olduğu doğal gazın bedelini düzenli ödediğini, Haziran – Temmuz döneminde sayacı okumaya gelen görevlilerin sayaç mührüne dokundukları ve doğal gaz sayacına müdahale ettiklerini tespit edince personele kimlik bilgisi sorulmuş ve neden tutanak tutmadan sayaca müdahale ettiklerinin sorulduğunu, davalı personelin olay yerinden uzaklaştığını, daha sonraki sayaç okumalarında davacının davalı personeline kimlik sormaya ve sayaç okunurken yanlarında bulunmaya başladığını, davalının 09.09.2014 tarihinde sebep yokken sayacı sökerek başka bir sayaç taktığını, Sayaç sökme takma tutanağından anlaşılacağına göre davalı çalışanlarının herhangi bir neden göstermeden sayacı değiştirdiklerini, davacının işlem yapan personel hakkında 12.09.2014 tarihinde davalı kuruma şikayette bulunduğunu, davalı tarafından davacıya 16.10.2014 tarih ve 30.04/73552 sayılı yazı ile 21.07.2014 tarihli kontrolde sayaca müdahale edilerek kaçak doğal gaz kullanıldığını tespit ettiğinden 158.899,38 TL kaçak doğal gaz faturası tahakkuk ettirilen fatura bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; avacının doğal gaz abonesi olduğunu, tesisat numarasının … olduğunu, EPDK’na ulaşan ve ilgili kurumca davalıya ulaştırılan davacının gaz sayacına müdahale edildiğine dair başvuru üzerine mahallinde davalı tarafından yapılan kontrollerde kaçak doğal gaz kullandığını tespit ettiğini, 158.899,388 TL kaçak doğal gaz faturası tahakkuk ettirildiğini, Kaçak doğal gaz faturasının taraflar arsındaki sözleşmeye ve doğal gaz piyasası mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, davacı ile akdedilen sözleşmede davacının tesisatına …’ın onayı olmadan müdahale edilmeyeceğini, müdahale edilmesi halinde meri mevzuat hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alınacağını, davacının 24.04.2009 tarihinde sözleşme yaparak gaz kullanmaya başladığını, davacının ticari faaliyetinde üretim ve ısınma amaçlı doğal gaz kullandığını, dava konusu … numaralı sayaca 06.09.2010 tarihinde ambalaj yapıldığını, 21.07.2014 tarihinde yapılan kontrolde sayaca yapılan kaplama sökülerek sayaç mührüne müdahale edildiğinin tespit edildiğini, 09.09.2014 tarihinde 167302m3 sayaç göstergesi üzerinden sayaç değişim işlemi yapıldığını, davacının sayaca tüketimi gösteren sayaç üzerindeki numaralara müdahalede bulunmak suretiyle gerçekleştirdiğini, davacının sayaca yaptığı müdahalenin yapılan tespitler sonucu tutulan tutanaklar, sayacın fotoğrafları, tüketimlerin geriye doğru incelenmesi ve sayacın incelenmesi sonucu tespit edildiğini, 21.07.2014 tarihinde yapılan sayaç kontrolünde göstergenin 1667772 m3 olarak tespit edildiğini, numaratör kısmındaki kurşun mühür tahrip edilerek sayaca müdahale edildiğini, sayacın önceki kurşun mührünün paslı, yeni resimlerindeki mührün yeni olduğunun tespit edildiğini, değiştirilen sayaç yerine G65 tip 75064122 nolu sayacın takıldığını, müdahaleli .. nolu eski sayacı değerlendirme komisyonunun incelediğini, 29.09.2014 tarihli komisyon toplantı tutanağı formunda “sayacın numaratör kısmındaki kurşun mühür (damga) tahrip edilmiş, yerinde alınan fotoğraflarda sayacın önceki kurşun mührünün paslı, yeni resimlerdeki kurşun mührün yeni olduğunun gözlemlendiği, 07.04.2012 tarihinden itibaren tüketimlerde belirgin bir şekilde düşüş tespit edildiği, yapılan tespitler doğrultusunda sayaca müdahale edildiğine” oy birliği ile karar verildiğini, 07.04.2012 tarihinden tüketimde ciddi düşüklük olduğunu, davalının Doğal Gaz Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 42. Maddesine göre kaçak doğal gaz miktarını hesapladığını, kontroller sırasında düzenlenen belgelere dayanılarak hesaplanmak suretiyle kullanım süresi ve bu süre içerisinde tüketilen doğal gaz miktarı dikkate alınarak madde 52’ye göre davacıya tahakkuk ettirildiğini, geriye dönük 1 yıl üzerinden abonenin sağlıklı dönem tüketimlerinin ortalaması (47653 m3) esas alınıp, ilgili dönemde ödenmiş 6713 m3 düşürüldükten sonra kalan tüketim %200 kaçak doğal gaz kullanım bedeli toplamının faturalandığını, davacının tesisatında takılı olan … tipi … numaralı sayaca müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle kaçak doğal gaz kullandığının tespit edildiğini, yapılan işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisleri … ile … ile Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya 21/12/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dosyada bulunan abone ve fatura bilgileri ekstresinde davacının 25.09.2008 tarihi ile 02.07.2015 tarihleri arasındaki doğal gaz tüketiminin aylık bazda değerleri yer almaktadır. 05.08.2012 – 08.10.2014 tarihleri arasında aylık tüketimin daha önceki tüketimlerine göre önemli miktarda düştüğü, dosyada verilen fotograflarda; 06.09.2010 tarihinde saat 12:41 de çekilmiş fotografta sayaç etrafında ambalaj yoktur. Aynı gün saat 12:44 çekilen fotograf sayaca bantlama işleminin yapılmış olduğu gösterdiği, 17.11.2012 tarihinde çekilmiş fotografta ise bantın yerinde olduğu, 21.07.2014 tarihinde çekilmiş fotograflarda bantın yerinde olmadığı, sayaç etrafına davalı tarafından bant sarılmasının sebebi numratöre erişimi ve sayaca müdahaleyi engellemekte olduğu, dosyadaki fotograflarda davalı tarafından uygulanan bantın sökülmüş olduğu tespit edilmiştir.
Numaratör kafasının sol ve sağ yanlarında birer adet kurşun mühür yer aldığı, mühürler tarafından numaratörün sökülmesini sağlayan vidalara müdahalenin yapılması, vidaların sökülerek numaratöre müdahale edilmesi önlenmekte olduğu, sayaç üzerinde yapılan incelemede mühürlerin “08” olan yüzeyinde çizikler oluştuğu, mührün erişimi engellediği vidalar üzerinde çizik ve vida yarığı üzerinde zedelenmeler, vidayı muhafaza eden yuva etrafındaki fabrikasyon kaplamanın aşındığı, numaratör kafasının sayaç gövdesine monte edildiği kısımda ise boya taşma izlerinin olduğu, sayacın imalatında tarafından bu tip boya izlerin oluşması mümkün olmadığı, davacı şirkete ait sunulan Kurumlar Vergisi beyannameleri ve Geçici Vergi Beyannamesi uyarınca şirketin 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarına ilişkin gelir – gider durumuna göre şirketin 2011 yılında 407.704,54 TL net satış geliri, 2012 yılında 412.936,36 TL net satış geliri mevcut iken 2013 yılında 217.068,65 TL olarak net satış geliri gerçekleştiği, 2013 yılında satış gelirlerinde 2012 yılına göre % 48 düşüş olduğu ve yeni 2014 yılında 2012 yılına göre satış gelirinde % 25 düşüş olduğu, şirketin dönem karınında 2012 yılında satışların % 8 oranında, 2013 yılında ise % 3 ü oranında kayıtlandığı, şirketin otel hizmetleri alanında faaliyet gösterdiği, hizmet satışı geliri olduğu, gelirin 2013 yılında 2012 yılına göre % 48 düştüğü, faaliyet giderlerinin 135.204,47 TL den 69.193,82 TL olarak gelire bağlı düşüş gösterdiği, 2014 yılında ise giderlerde artış mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; inceleme sonuçlarına göre davacının sayaca müdahale ettiği, davalının kaçak doğal gaz bedelinin tespiti için hesaplama yönteminin doğru olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Kaçak veya Usulsüz Doğal Gaz Kullanımı Durumunda Uygulanacak Usul ve Esaslar yönetmeliğine uygun olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 11/12/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle;
Davacının Mali Kısım İtirazlarına İlişkin Ek İncelemeler:
Davacı 07.01.2017 tarihli rapora itiraz dilekçesinde mali kısma ilişkin ekonomik sıkıntılardan dolayı tasarruf eğilime yöneldiklerini, kömür sobaları kurmuş, sadece gerekli yerleri ısıtmak için amaçlı kaloriferleri yakmış olduklarını, müşteri az olması nedeniyle alanları kısıtlamış olduğunu, bu durumun göz önünde bulundurulmayarak gelir kazanç ve gider masraf durumlarına göre aleyhe tespitler kabul etmediklerini, tasarruf yapmalarının kanunen bir suç oluşturmadığını,
Davacı 02.03.2017 tarihi rapora beyan dilekçesinde Toplu gelir gider hesapları istenerek rapor hazırlanmasını kabul etmediklerini, dikkat edilmesi gereken hususların, gaz kullanımı ile işletmenin gelirinin yükselmesi arasında ile bir değerlendirme yapılamayacağını, aşağıdaki hususlara dikkat etmesi gerektiğini, hangi bölümlerde hasılatın yüksek hangi bölümlerde zamanları belirlemek, hasılata orantılı olarak o zaman ki hava koşullarını incelemek, tesiste kullanılan diğer sayaçların artışının da göz önünde bulundurmak, toplam hasılatta gaz kullanılan ve kullanılmayan yerleri ayırmak, kampanya ve toplu grup satışlarının haricinde normal satışların yüksek görüleceğin, ancak gaz oranında artış anlamına gelmediğini, dolayısıyla aynı hasılat yapıldı diye 5 oda ısıtılması ile 10 oda ısıtılmasında aynı hesaplamanın yapılamayacağı, bu hususu göz önünde tutulması gerektiği,
Davacının mali itirazlarına ilişkin;
Davacı tarafından kök rapor incelemesinde yerinde inceleme talebinde bulunmuş olup, herkes iddiasının ispatlamakla mükellef olup, muhasebeden istediğimiz evraklardan tamamlananlar ile rapor yazılmıştır. Gelir gider durumuna bakılmıştır.
Bu kapsamda şirketin 2011 yılında 407.704,54 TL net satış geliri, 2012 yılında 412.936,36 TL net satış geliri mevcut iken, 2013 yılında 217.068,65 TL olarak net satış geliri gerçekleştiği, 2013 yılında satış gelirlerinde 2012 yılına göre %48 düşüş olduğu ve yine 2014 yılında 2012 yılına göre satış gelirlerinde %25 düşüş olduğu hususları mevcut olduğu görülmüştür.
Keza şirketin dönem karının da 2012 yılında satışların %8 oranında, 2013 yılında ise %3 ü oranında kayıtlandığı hususları mevcuttur. Şirketin Otel hizmetleri alanında faaliyet gösterdiği, bilgisi muhasebe tarafından verilmiş olup, hizmet satışı (konaklama vs.) geliri olduğu, gelirin 2013 yılında 2012 yılına göre %48 düştüğü hususları ve faaliyet giderlerinin 135.204,47 TL den 69.193,82 TL olarak gelire bağlı düşüş gösterdiği, 2014 yılında ise giderlerde artış mevcut olduğu belirlenmiştir.
Davaya konu ilgili dönemde davacının faaliyet gösterdiği alanda satış gelirlerinde düşüş olduğu ve yine buna bağlı giderlerinde de düşüş olduğu tespiti yapılmıştır. Davalının tespit edilen hususta aksi bir itirazı görülememiştir. Yetersiz olduğunu bildirdiği kısım için ise uzmanlık alanımız kapsamında sektörel değerlendirme yapılması mümkün olacağı izahtan varestedir. Hava koşulları, toplu grup satışları gibi unsurlara bakılmadığına ilişkin itirazların tarafımdan değerlendirilmesi mümkün olmamakla tespitlerine yeni bir ilave husus itiraz ile birlikte sunulmadığından bulunmamıştır.
Davacının Teknik Kısım İtirazlarına İlişkin Ek İncelemeler:
Davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 2. sayfasının (a) maddesinde belirtilen kalibrasyon hakkındaki itirazın değerlendirilmesi: Kök raporumuzda Sayın Mahkeme Hakimliği tarafından incelenmesi istenen husus “kaçak kullanım iddiası” dır. Sayaçlar gaz dağıtım şirketinin mülkündedir ve dağıtım şirketi tarafından temin edilmektedir. Doğal Gaz Piyasası Dağıtım Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre kalibrasyonlarının yaptırmakla yükümlüdür. Bu husus ilgili yönetmeliğin aşağıdaki maddesinde verilmiştir.
Madde 40- Sayaçlar, dağıtım şirketinin mülkiyetinde olup abone bağlantı bedeli dışında hiçbir bedel alınmadan dağıtım şirketince temin edilerek sisteme dahil edilir. Sayaçların ayar ve muayenesi 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılır.
Sayaçların takılması, sökülmesi, değiştirilmesi, kontrolü ve benzeri her türlü işlem, dağıtım şirketince gerçekleştirilir. Müşteri, sayaca hiçbir şekilde müdahale edemez. Sayaçlara dışarıdan yapılan müdahale sonucu oluşacak zarar ve ziyan müşteri tarafından karşılanır.
Müşterinin (burada davacının) sayaç arızası veya ölçme hassasiyeti konusunda şüphesi varsa aynı yönetmeliğin 43. maddesi gereği talepte bulunma hakkını belirtir madde aşağıda verilmiştir. Sayaç takıldığı tarihten söküldüğü tarihe kadar davacının böyle bir talepte bulunduğunu belirtir bilgi ve belge dosyada mevcut değildir.
Madde 43- ….. Sayaçların arızalanması veya ölçme hassasiyetinden şüphe edilmesi halinde müşteri sayacın muayenesini talep edebilir. Bu talep, dağıtım şirketi tarafından 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu hükümleri çerçevesinde karşılanır. Müşterinin haklı olduğu durumlarda muayene bedeli dağıtım şirketi tarafından ödenir.
Davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 3. sayfasının (d) maddesinde belirtilen ambalajlama hakkındaki itirazın değerlendirilmesi: Yukarıda verilen ilgili yönetmeliğin 40. maddesinin ikinci paragrafında “Sayaçların takılması, sökülmesi, değiştirilmesi, kontrolü ve benzeri her türlü işlem, dağıtım şirketince gerçekleştirilir. Müşteri, sayaca hiçbir şekilde müdahale edemez. Sayaçlara dışarıdan yapılan müdahale sonucu oluşacak zarar ve ziyan müşteri tarafından karşılanır.”ifadesi yer almaktadır. Bu ifadeye göre davalının “ambalajlama” için haberi olmak zorunda olup olmaması hususu hukuki değerlendirmedir. Bilirkişi heyetimizin bu değerlendirmeyi yapmaya yetkisi yoktur. Davacının ambalaj ve poşet olarak belirttiği kısım, davalı tarafından sayaca müdahale edilmesini önleme için sayaç numaratörü etrafına mühürleri için alacak şekilde sardığı ve sayacın tesisata bağlantı flanşının etrafına sardığı davalının logosunu taşıyan yapışkan özellikli banttır. Bu koruyucu bant sayacın bir parçasıdır. Davacı (d) maddesinde bandın sorumluğu hakkında itiraz etmiştir. Yukarıda belirtilen sözleşmenin 40. maddesinin ikinci parafına göre “Müşteri, sayaca hiçbir şekilde müdahale edemez. Sayaçlara dışarıdan yapılan müdahale sonucu oluşacak zarar ve ziyan müşteri tarafından karşılanır.” ifadesi yer almaktadır. Buna göre koruma sorumluğun davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda da takdir Sayın Mahkeme Hâkimliğinin takdirindedir. Davacı (d) maddesinde bandın dışarıda doğa şartlarında dayanamayacağını ifade etmiştir. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmeye göre “iç tesisat haricindeki bağlantı hattı, servis hattı, servis kutusu, sayaç, basınç düşürme ve ölçüm istasyonu, otomatik hacim düzeltici vb. ekipmanların mülkiyeti, …’a aittir. Bu ekipmanların muhafazasından MÜŞTERİ sorumludur. MÜŞTERİ, bu ekipmanlar üzerinde herhangi bir işlem ve değişiklik yapamaz”. Davalının 15.01.2015 tarihli davaya cevap dilekçesinin ekinde yer alan Ek-2-b fotoğrafının tarihi 06.09.2010 dur. Bu fotoğrafta koruyucu bant mevcuttur. 17.11.2012 tarihli Ek-2-c de verilen fotoğrafta da koruyucu bant mevcuttur ve herhangi bir yıpranma görülmektedir. Ancak 21.07.2014 tarihli Ek-4-a da verilen fotoğrafta koruyucu bandın tamamı yoktur. 2010 – 2012 yılları arasında iyi şekilde muhafaza edilmiş olan bant, 2014 yılında tamamen ortadan kaybolmuştur. Bu tespit koruyucu bandın kaybolmasının doğa şartlarından kaynaklanmadığını göstermektedir. Doğal şartlardan kaynaklansa bile koruyucu bandın yok olmasının sebebinin davacının, sorumluluğunda olmasına rağmen sayacı gerektiği gibi muhafaza edemediği anlamına gelmektedir. Koruyucu bandın doğal yolardan tahrip olması durumunda davacının bu hususu davalıya bildirmesi gerekirdi. Mahkeme dosyasında bulunan tüm fotoğraflar, sayaç sökülmeden önce davacının mahallinde yerinde takılı iken çekilmiş fotoğraflardır.
Davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 3. sayfasının (e) maddesinde belirtilen mühür hakkındaki itirazın değerlendirilmesi: Mührün sahte olup olmadığının değerlendirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılabilmektedir. Davalı vekili dosyadaki dilekçelerinde mühürdeki pastan bahsetmiştir. Davalının 15.01.2015 tarihli davaya cevap dilekçesinin ekinde yer alan Ek-2-a fotoğrafının tarihi 06.09.2010 dur. Bu fotoğrafta iki adet mührü numaratöre bağlayan tellerin paslı olduğu görülmektedir. Mühürlerin kendilerinde pas görülmektedir. Bu fotoğraf davalı tarafından koruyucu bant uygulanmadan hemen önce çekilmiştir. Aynı tarihte ilk fotoğraftan sonra çekilen ve Ek-2-b de verilen fotoğrafta koruyucu bant uygulamasının yapılmış olduğu görülmektedir. Davacının itirazlarında bahsettiği gibi mührün kendisinde pas yoktur ancak mührü sayaca bağlayan teller paslıdır. Ek-4-a da verilen fotoğrafın tarihi 21.07.2014 dür. Bu fotoğraf sayacın davalı tarafından söküldüğü tarihtir. Bu fotoğrafta koruyucu bant yoktur. Gerek mühür gerekse mührü sayaca bağlayan telde pas yoktur. 2010 yıllında çekilen fotoğrafta görülen paslı tel, 2014 yılındaki fotoğrafta görülmemektedir.
Davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 3. sayfasının (f) maddesinde belirtilen sayaç değiştirildikten sonra tüketimde artış olmadığının belirtildiği itirazın değerlendirilmesi: Tabloda dosyada bulunan ekstredeki gaz tüketim değerleri alınarak hazırlanmış tüketimler değerleri verilmiştir.
Sayaç değiştirildikten sonraki dönemde günlük ortalama doğal tüketiminin %36 artmış olduğu görülmektedir. Sayaç değişimi öncesi ve sonrası arasındaki tüketim değerinin değişmesi veya değişmemesi sayaç üzerinde müdahale olup olmadığı hususunda tek başına gösterge değildir. Kök raporda ve bu ek raporda belirtildiği gibi mühür ile ilgili vidalardaki izlerden, mühür telinin önce paslı sonraki fotoğraflarda passız olması, koruyucu bandın mevcut olmaması gibi hususlar sayaca müdahale edildiğini göstermektedir.
Davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 4. sayfasının (h) maddesinde belirtilen dış ortamda duran sayaçta orijinallik beklenmeyeceği, (davalıyı kastederek) kendi laboratuarlarında söküp takmış oldukları mühürde izlerin oluşmuş olduğunun belirtildiği itirazın değerlendirilmesi: Sayacın tamamen dış ortamda olup olmadığı dosyadaki bilgilerden anlaşılmamaktadır. Taraflar arasındaki doğal gaz abonelik sözleşmesine göre sayaç davalının mülküdür ve davacı tarafından korunmak zorundadır. Sayacın korunması konusundaki sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğun değerlendirilmesi hukuk alanına girmekte olup, dosyada sayaç mührünün laboratuar ortamında davalı tarafından sökülüp takıldığını gösteren bir belge olmadığı için davacının bu konudaki itirazı teknik olarak değerlendirilememiştir.
Davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 4. sayfasının (l) maddesinde belirtilen itirazlara, sayaç mührü söküp takma işlemi yapmadığından cevap veremeyecekleri şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davanın, davalı Gaz Dağıtım Şirketi tarafından davacı şirketin kaçak gaz kullanmasından dolayı kesilmiş ceza faturasından dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememiz dosyasından alınan yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan 21/12/2016 tarihli makina mühendisleri ve mali bilirkişi heyet raporuna göre davacının sayaca müdahale ettiği, davalının kaçak doğalgaz bedel hesaplama yönteminin EPDK kaçak ve usulsüz doğalgaz kullanımı yönetmeliğine uygun olduğunun belirtildiğini, davacı tarafın itirazı üzerine alınan 11/12/2018 tarihli yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan taraf itirazlarını tek tek irdeleyen aynı bilirkişi heyetine ait rapora göre davaya konu dönemde davacının faaliyet gösterdiği alanda satış gelirlerinde düşüş olduğu buna bağlı olarak giderlerininde düştüğü davalının bu hususa ilişkin aksi yönde bir itirazının bulunmadığı, yine davalının hava koşulları, toplu grup satışları gibi unsurlara bakılmadığına tespitine ilişkin yeni bir belge sunmaksızın itiraz edildiğinden değerlendirilme yapılamadığı, müşterinin sayaç arızası veya ölçme hassasiyeti konusunda şüphesi olması halinde doğalgaz piyasası yönetmeliğinin 43. Maddesine göre talepte bulunma hakkının bulunduğu, sayacın takıldığı tarihten söküldüğü tarihe kadar davacının bu yönde talebinin olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, ambalajlama hakkında yapılan itirazın değerlendirilmesinde yönetmeliğin 40. Maddesine göre davalının ambalaj ve poşet olarak belirttiği kısmın davalı tarafından sayaca müdahale edilmesini önlemesi için sayaç numaratörü etrafına mühürleri için alacak şekilde sardığı ve sayacın tesisata bağlantı flanşının etrafına sardığı davalının logosunu taşıyan yapışkan koruyucu bandın bir parçası olduğu, bandın sorumluluğu hakkında ilgili yönetmeliğe göre koruma sorumluluğunu davacıya ait olduğu, bandın dışarıda doğa şartlarına dayanamayacağı şeklindeki itirazının yapılan değerlendirilmesinde ekipmanların muhafazasında müşterinin sorumluğu olduğu, müşterinin bunlar üzerinde herhangi bir işlem ya da değişiklik yapamayacağı, davalının ek 2 b delili olarak dosyaya sunduğu fotoğraf tarihinin 06/09/2010 tarihi olduğu, bu fotoğrafta koruyucu bandın mevcut olduğu, 17/11/2012 tarihli ek 2 c olarak sunulan fotoğrafta da korucuyu bandın mevcut olduğu ve yıpranma görüldüğü, 21/07/2014 tarihli ek 4 a olarak sunulan fotoğrafta ise koruyucu bandın ise bulunmadığı, 2010-2012 yılları arasında muhafaza edilen bandın 2014 yılında tamamen ortadan kaybolduğu, bunun doğa şartlarından kaynaklanmadığı, böyle olsa bile korucuyu bandın yok olmasının sebebinin davacının sorumluluğunda olmasına rağmen sayacı gerektiği gibi davacının muhafaza edemediği, bandın tahrip olması durumunda bu hususu davacının davalıya bildirmesi gerektiği, mahkeme dosyasına sunulan fotoğrafların sayaç sökülmeden önce davacının yerinde takılı iken çekilen fotoğraflar olduğu, davalının mühür hakkındaki itirazının değerlendirilmesin de ise mührün sahteliğinin genel müdürlük tarafından değerlendirildiği, davalının mühürdeki pas nedeniyle itirazının değerlendirilmesinde ek 2 a delil olarak sunduğu fotoğraf tarihinin 06/09/2010 olduğu, 2 adet mührü numaratöre bağlayan tellerin paslı olduğu, mühürlerin kendilerinin paslı olduğu, fotoğrafın davalı tarafından koruyucu bant uygulanmadan önce çekildiği, aynı tarihli ilk fotoğraftan sonra çekilen ek 2 b deki fotoğrafta koruyucu bant uygulamasının yapılmış olduğu, dolayısıyla davacının itirazında belirttiği gibi mührün kendisinde pasın bulunmadığı ancak mührü sayaca bağlayan tellerin paslı olduğu, ek 4 -a verilen fotoğraf tarihinin 21/07/2014 tarihi olduğu, yani davalı tarafından sayacın söküldüğü tarih olduğu ve fotoğrafta koruyucu bandın bulunmadığı gerek mühürde gerekse mührü sayaca bağlayan telde pasın bulunmadığı, 2010 yılında çekilen fotoğrafta görülen paslı telin 2014 yılındaki fotoğrafta görülmediği, davalının sayaç değiştirildikten sonra tüketimde artış olmadığı yönündeki itirazının değerlendirilmesinde dosyaya sunulan ekstredeki tüketim değerleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde sayaç değiştirildikten sonraki dönemde günlük ortalama doğal tüketiminin %36 artmış olduğu, sayaç değişimi öncesi ve sonrası arasındaki tüketim değerinin değişmesi veya değişmemesini sayaç üzerinde müdahale olup olmadığını tek başına göstermediği, mühür ile ilgili vidalardaki izlerden, mühür telinin önce paslı sonraki fotoğraflarda passız olması, koruyucu bandın mevcut olmaması gibi hususların sayaca müdahale edildiğini gösterdiğini, davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 4. sayfasının (h) maddesinde belirtilen dış ortamda duran sayaçta orijinallik beklenmeyeceği, (davalıyı kastederek) kendi laboratuarlarında söküp takmış oldukları mühürde izlerin oluşmuş olduğunun belirtildiği itirazının değerlendirilerek sayacın tamamen dış ortamda olup olmadığının dosyadaki bilgilerden anlaşılmadığı, taraflar arasındaki doğal gaz abonelik sözleşmesine göre sayacın davalının mülkü olduğu ve davacı tarafından korunmak zorunda olduğu, dosyada sayaç mührünün laboratuar ortamında davalı tarafından sökülüp takıldığını gösteren bir belge olmadığı için teknik değerlendirmenin yapılamayacağı, davacı vekilinin 2.3.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin 4. sayfasının (l) maddesinde belirtilen itiraz hususunda yetkili kişi ve kuruluşlardan başka kişilerin sayaç mührü söküp ve takma işlemi bilimsel bir süreç olmadığından değerlendirme yapılamayacağı, sayacın davacı tarafından hazır bulunduğu ortamda incelendiği yönündeki hükme elverişli ayrıntılı ve irdeleyici kök ve ek bilirkişi heyeti raporundan anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.713,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.669,25 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 15.461,95 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”