Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1351 E. 2018/503 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1351 Esas
KARAR NO : 2018/503

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2014
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı asıl davada, 18/11/2014 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili …’in 05.04.2013 tarihinde yetkilisi olduğu işyerinde gerçekleşen hırsızlık olayı sonucu 2 . 650 TL nakit para ve ciranta … tarafından kendisine 20.03.2013 tarihinde, gayrimenkul satışının kaparosu olarak verilen 3 adet çekin çalındığını, hırsızlık olayı ile ilgili olarak … Polis Merkezi Amirliği’ne aynı gün gerekli şikayette bulunulduğunu, tüm bankalara işbu çeklerin çalındığına ilişkin bildirim yapıldığını, … Cumhuriyet Başsavcılığı … (yeni soruşturma numarası …) soruşturma numarası ile soruşturma başlattığını, müvekkil müşteki sıfatıyla savcılıkta ifade verdiğini, davaya konu çekin de içinde bulunduğu işbu 3 adet çekin zayi oİması sebebiyle … 8 ATM … E. Sayılı kıymetii evrak iptali davası açıldığını, işbu çeklere ödemeden men yasağı konulduğunu, bankalara bildirildiğini ve usulüne uygun olarak gerekli ilanların yapılmış olduğunu, dosyaya herhangi bir müracaata bulunulmadığından zayi nedeniyle davaya konu çekinde içinde bulunduğu işbu 3 çekin iptaline karar verdiğini, davalının, çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu, çeki aldığını, arkasının yazdırılmasından sonra çek iptali dosyasına bildirimde bulunmadığını, yaklaşık 5 ay sonra çeki … 11. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, iyi niyetli ciranta … ve çek sahibi tarafından iptal ettirildiğini,davalının ardından müvekkili aleyhine … 6. Asliye ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile çek iptaline ilişkin mah keme kararının iptaline ilişkin tespit davası açtığını, … 6. A.T.M. 2014/593 E. 2014/290 K. Sayılı ilamıyla vermiş olduğu kararlar çerçevesinde müvekkilinin davaya konu çekin yet kili hami1i olduğu iddiasında ise müvekki1inin yetkili olmasından dolayı davalı aleyhine işbu menfi tespit ve çekin istirdadı davası açılması zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin dava öncesi tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya i kt isapta ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, davaya konu çek üzerinde cirosu bulunan …’in müvekkilinin yetkilisi olduğu … Yapı şirketinden 20.03.2013 tarihli Gayrimenkul satış sözleşmesi çerçevesinde 05.04.2013 tarihinde 1 adet daire satın aldığını, davaya konu …bank /… Şubesi’nin … seri nolu 30.06.2013 ve diğer çekler ile … tarafından 20.03.2013 tarihli sözleşme çerçevesinde müvekkiline teslim edildiğini, tapu kaydı ve satış faturasını sunduklarını, işyerine teslim edilmeden müvekkili elinde çalındığını, çekin iptali davası açılmış ve ilanların yapılmış olduğunu, yasal süresinde herhangi bir başvuru olmadığından iptal kararı verildiğini, davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu, gerekli kontrolleri yapmadığını, dosyaya başvurmadıklarını, bankaya sormadıklarını, davalının davaya konu çeki tahsil etmesinin önüne geçilmesi amacıyla çekin takibinin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, davanın kabulüyle çekin müvekkili … elindeyken kaybolmuş olmasından dolayı müvekkilinin yetkili hami1 olduğunun tespitine, çekin istirdatı ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı-karşı davacı asıl davada vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Taraflarına ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibi başlatıldığını, çek lehtarı olan dava dışı … ve keşidecisi olan … Aks. Hırd. înş. Elekt. Gıda. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından takibin iptali talebiyle 17.12.2013 tarihinde dava ikame edildiğini, bu davaya dayanak olarak çek iptalinin kararı gösterildiğini, … 20.İcra Hukuk Mah. … E. … K. Sayılı dosya sında takibin iptaline karar verildiğini, mahkemece, çek iptali kararının çeki e1inde bulunduran yetkili hamili bağlamadığını, çekin ibrazı ile hamillik durumunun tartışmalı hale geldiği ve müvekkili şirketin çeki düzgün bir ciro silsilesine uygun olarak almış olduğunu ve çeki elinde bulunduran yetkili hami1i oIduğu gözetilmeksizin tarafına çek iptali kararının kaldırılması için dava açmak için süre verilmesi yerine takibin iptali yoluna gidildiğini, kararın kesin olması itibariyle temyiz edilemediğini, Yüksek Yargı Kararları mahkemece verilen kararın hukuka aykırılığını açıkça ortaya koyduğunu, Yüksek Yargı Kararına göre İcra Mahkemesince verilen kararın hatalı olma kla birlikte temyizi kabil olmadığından takibin iptal edildiğini, bunun üzerine çek iptali kararının kaldırılması için dava ikame edildiğini, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, huzurdaki davada ise davacı tarafça müvekkilinin çeki elde etmekte ağır kusurlu olduğu, çekin müvekkili şirket tarafından çalıntı olduğu bilindiği halde alındığını, müvekkili şirketin çekin yetkili ve meşru hamili olmadığının iddia edildiğini, davacının çekin hamili olduğunun çekten anlaşıİmadığını, davacı tarafça sunulu belgelerin davacının yetkili hamili olduğunun ispata yarar olmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın iddialarının bir an için doğru olduğu düşünülür ise çekin yet kili ve me şru hamilinin … San. Ltd. Şti. oİma sı gerektiğinin anlaşıldığını, müvekkili şirketin kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğuna, çekin çalıntı olduğunu bildiğine ilişkin iddiaların da gerçek durumu yansıtmaktan uzak olduğunu, davacı tarafça, yasal olarak yüklenilmeyen yükümlülüklerin müvekkili şirkete yüklenmeye çalışıldığını, müvekkili şirketin işbu çek ve dayanağı faturanın karşılığında müşterisine ödeme yaptığını, müvekkili şirketin çekin çalıntı olduğunu bile bile işlem yaptığı iddiasının bu nedenle hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafça yetkili hamil olduğu iddiasının yazılı delil ile ispat olunması gerektiğini, müvekkili şirketin çeki düzgün bir ciro silsilesine dayanarak, dayanağında fatura ile birlikte almış olduğunu, müvekkili şirketin ağır kusurlu ve kötüniyetli olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, davacı tarafın da çekin hamili olduğuna ilişkin hiçbir delil bulunmadığının açık olduğunu bildirerek davacının haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı karşı davada, 18/12/2014 tarihli dava dilekçesinde; Davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine menfi tespit ve istirdat davası ikame edildiğini, buna karşılık işbu dilekçe ile çek bedelini haksız olarak tahsil eden karşı davalıdan çek bedelinin tahsil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için karşı dava ikame etme zarureti doğduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı … Tekstil San. Dış Tic. Ltd. Şti. arasında kabul ve imza edilen faktöring sözleşmesi uyarınca dava konusu 30 .06.2013 keşide tarihli 4.250,00-TL’lik çekin … İnş. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne müşteri şirket tarafından kesilen 31.12.2012 fatura tarihli … numaralı 111.618,00 TL’lik faturaya istinaden alındığını, çekin vadesi geldiğinde müvekkili şirketi tarafından çekin muhatap bankaya ibraz edildiğini, muhatap bankaca çekin karşılığının bulunmadığının belirtilmekle, çek hakkında ödeme yasağı bulunduğunun belirtilerek çekin 01.07.2013 tarihinde yazıldığını, çek iptali davasının hasımsız açılan bir dava olduğundan, çek iptali davasında verilen karar hamili bağlamayacağından tarafınca ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibi başlatıldığını, çek lehtarı olan dava dışı … ve keşidecisi olan … Aks. Hırd. İnş. Elekt . Gıda . San. Tic. Ltd. Şti. tarafından takibin iptali talebiyle 17.12.2013 tarihinde dava ikame edildiğini, bu davaya dayanak olarak çek iptalinin kararı gösterildiğini, … 20. İcra Hukuk Mah. … E. … K. Sayılı dosyasında takibin iptaline karar verildiğini, mahkemece, çek iptali kararının çeki elinde bulunduran yetkili hamili bağlamadığı, çekin ibrazı ile hamillik durumunun tartışmalı hale geldiği ve müvekkili şirketin çeki düzgün bir ciro silsilesine uzun uygun olarak almış olduğunu ve çeki elinde bulunduran yetkili hamili olduğu gözetilmeksizin, tarafına çek iptali kararının kaldırılması için dava açmak için süre verilmesi yerine takibin iptali yoluna gidildiğini, kararın kesin olması itibariyle temyiz edilemediğini, Yüksek Yargı Kararları Sayın mahkemece verilen kararın hukuka aykırılığını açıkça ortaya koyduğunu, Yüksek Yargı Kararma göre İcra Mahkemesince verilen kararın hatalı olmakla birlikte temyizi kabil olmadığından takibin iptal edildiğini, bunun üzerine çek iptali kararının kaldırılması için dava ikame edildiğini, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan çek bedelinin iadesini talep etme hakkı bulunduğunu, müvekkili şirketin … 6 A TM’nin … E. … K. Sayılı dosyasında da belirtildiği üzere çeki elinde bulunduran iyiniyet1i 3. Kişi hamil olup yetkili ve meşru hamil olduğunu, çeki tahsil etme hakkına müvekkili şirketin sahip olduğunu, karşı davalının çekin hamili olduğunun çekten anlaşılmamakta olduğunu, karşı davalı tarafça sunulu belgelerin karşı davalının yetkili hamili olduğunun ispata yarar olmasının mümkün olmadığını, karşı tarafın anlatımlarından, iddialarının bir an için doğru olduğu düşünülür ise çekin yetkili ve meşru hamilinin … San. Ltd. Şti. olması gerektiğinin anlaşılacağını, sunulan tapu fotokopisi incelendiğinde tapunun … San. Tic. Ltd. Şti’nin adına kayıtlı taşınmazın …’e 04.04.2013 tarihinde satıldığı, her zaman düzen1enebi1ecek nitelikteki adi yazılı belgeden gayrimenkul alım satım sözleşmesinin şirket ve … arasında kabul ve imza edildiği, faturanın şirket tarafından … adına kesildiği, yine çekin davalı beyanına göre şirketin kasasından çalındığının anlaşıldığını, bu durumda karşı davalı …’in hiçbir şekilde çekin yetkili ve meşru hamili olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, buna rağmen karşı davalı çeki tahsil etmiş olup, keşideci tarafından ikame edilen davada çekin …’e ödendiğinin ifade edildiğini, oysaki ne karşı davalı tarafından sunulan belgelerden ne de çekten karşı davalının yetkili ve meşru hamili olduğunun ispata yarar hiçbir unsur bulunmamakta olduğunu, karşı davalı tarafın hırsızlık iddiasının samimi olmadığını, müvekkili şirketin fatura konusu alacağı ve ödeme aracı çeki temlik alırken BDDK tebliği gereği faturanın üzerine bir etiket yapıştırmak ve bu etiket üzerinde temlik alman fatura meblağını, temlik tarihini ve alacağın kime temlik edildiğini ya zma kla yü kümlü olduğunu, müvekki1i şirketin de fatura üzerine söz konusu etiketi yapıştırmış ve alacağın 4.250,00 TL’lik kısmının 08.03.2013 tarihinde 10.500,00 TL’lik ve 13.900,00 TL’lik kısmının 03.04.2013 tarihinde temlik alındığının yazıldığını, karşı davalı tarafın ise hırsızlık olayının 05.04.2013 tarihinde gerçekleştiğini iddia ettiğini, bu tarihten çok önce müvekkili şirkete verilen bir çekin nasıl olup da 04.04.2013 tarihinde gerçekleşen satışta karşı davalıya verilmiş olabileceğinin anlaşılabilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafça kötü niyetli bir şekilde tahsilat yapıldığını, mevcut durumda müvekkili şirketin karşı davalıdan, çek bedelinin tahsilini isteme hakkı bulunmakta olduğunu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2011/637 E. 2011/11594 K. 28.09.2011 tarihli kararında, yine Yargıtay 11. Hu kuk Dai res i 2001/5674 E. 2001/8724 K. 05. 11.2001 tarihli kararında, çek iptalinin kararının kaldırılmasından sonra senede dayanarak ödeme talebinde bulunulmasının mümkün olduğunun belirtilmekte o1duğunu, müvekkili şirketin çeki düzgün bir ciro silsilesine dayanarak, dayanağında fatura ile birlikte almış olup, müvekkili şirketin çekin yetkili veya meşru hamili olduğunu, dolayısıyla çekin müve kkili şirket tarafından tahsili gerekirken karşı davalı tarafın çekin yet kili ve me ş ru hami1i olduğunun çekten anlaşıİmamasma rağmen çek bedelinin tahsil edildiğini ve yapılan iş bu tahsilatın haksız olduğunu bildirerek davanın kabulüne, 30.06.2013 tarihli …bank … Şubesi’nin … numaralı çeki nedeniyle karşı davalı tarafça haksız olarak tahsil edilen 4.250,00 TL’nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı asıl davada vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davalı-karşı davacının tamamen kendi şirketi bünyesinde, sonradan düzenlenebilir nitelikte adi olarak düzenlenmiş olduğunun belgelere göre çekin yetkili hami1i olduğu iddiasına itibar edilemeyeceğinin son dilekçesiyle daha net bir şekilde ortaya çıktığını, davalı-karşı davacının uygun ciro silsilesinden bahsedilecekse müvekkilinin davaya konu çeki ciro …’den 20.03.2013 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi çerçevesinde teslim aldığı, çekin müvekkili …’in elindeyken çalındığı ve bu sebeple ciranta …’e taşınmaz devrinin yapıldığının bir maddi gerçek olduğunu, Davalı-karşı davacının faktoring şirketinin bu çeki teslim aldığı “aslında gerçek tarihte” çekin çalıntı olduğunu mutlaka banka kayıtlarından öğrenmiş olduğunu, ancak genellikle ticari piyasada yapıldığı gibi hukuki boşluklardan yararlanarak çeki bir şekiİde tahsil edeceğini düşünerek temiik aldığını dava dosyasına sundukları delillerin gösterdiğini, davalı karşı davacının bu zamana kadar bir an bile duraksamadan davaya konu çekin 08.03.2013 tarihinde temlik aldığını iddia ettiğini, fakat şimdi cevap dilekçesinde maddi hata yaptıklarını söyleyerek 08.04.2013 tarihinde temlik aldığını, iddia ettiğini, halbuki; davalı karşı davacının tarafın iş bu dava dosyasına ve … 6. ATM’nin 2014/593 E. sayılı dava dosyasına sunduğu ve çek üzerinde cirosu olan … San Dış Tic. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu faktöring sözleşmesinde 13.02.2015 tarihi yazdığını, davalının, karşı davacının çek üzerinde cirosu bulunan … Tekstil San Dış Tic. Ltd. Şti.nin muhtemelen yetkilisi … ile yapmış olduğu kefalet sözleşmesinin 13.02.2015 tarihi yazdığını, davalı-karşı davacının dosyaya sunduğu ve … San Dış Tic. Ltd. Şti.’ne ait olan 31.12.2012 tarihli fatura üzerine yapıştırılan formda çekin 08.03.2013 tarihinde temiik alındığı yazmakta olup görüldüğü gibi ortada maddi bir hata bulunmadığını, davalı-karşı davacının faktoring şirketinin yaptığı bütün sözleşmelerin ve çeki teslim aldığını gösteren formun görüldüğü üzere çekin çalınma tarihinden önce olduğunu, çeki kötü niyetle iktisap etmiş veya iktisapta ağır kusurlu olan davalının müvekkili …’in yetkili hamili olamayacağının iddia etmesinin abesle iştigal olduğunu, müvekkili …’in davaya konu çekin yetkili ve iyi niyetli hamili olduğunu, davalı karşı davacı tarafın davaya konu çekin … tarafından keşide edilerek müvekkili …’e 20.03.2013 tarihli gayrimenkul satım sözleşmesi çerçevesinde tes1im edildiğinin tanıkla ispat edilemeyeceğini iddia ettiğini, çekin çalındığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; çalınma maddi vakıasına dayalı iddia, haksız fiil niteliğinde olup, usul hükümlerine göre ispatının mümkün olduğunu, davalı, karşı davacı tarafın çekin çalındığına ilişkin iddialarını s amimi bulmadığını beyan ettiğini fakat dosyaya sunulan belgeler ve savcılık dosyasının aksini gösterdiğini, davalının, karşı davacının iddia ve savunmasını değiştirmesine muvafakat1eri olmadığını, iddia ve savunmayı değiştirmeye çalışmalarının bile kötü niyetli ve haksız olduklarının kanıtı olduğunu, açıklanan nedenlerle, çekin iptaline kendi kusuru ile neden olmuş olup hiç kimse kendi kusuruna dayanarak bir hak talep edemeyeceğinden, davanın kabulüyle çekin müvekkili …’in yetki1i hamil olduğunun tespitine, çekin istirdatı ile tarafına iadesine karar verilmesine, davalı karşı davacının aleyhlerine ikame etmiş olduğu karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; menfi tespit ve istirdat davası olduğu, karşı davanın ise haksız tahsil edilen çek bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek, her iki davada ki taraf defter ve kayıtları ile dosyadaki bilgi, belge ve dosyalar üzerinde inceleme yaparak; davaya konu çekin taraf defter ve kayıtlarında yer almadığı ve davaya konu çekin ciro silsilesi itibariyle davaya konu çekten dolayı bir alacak ve borcun bulunup bulunmadığına ilişkin rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 21.10.2016 tarihli raporda; Davacı …’in bildirdiği hususların dosya kapsamı itibariyle ve … 8 ATM’nin … esas sayılı dosyasında toplanan delil ve beyanlar kapsamında daire satışı karşılığında çekte yetkili hamili olduğu değerlendirilmekle ve 12.11.2013 tarihli çek iptali kararına binaen çekte kendinden önceki ciranta … Men 19.11.2013 tarihinde çek bedelini tahsil ettiği hususları belirlenmiştir. mahkemenize konu davada söz konusu çek ile ilgili borçlu olunmadığı ve çeki elinde bulunduran, davalıdan çekin istirdatının 18.11.2014 tarihinde talep edildiği görülmüş olup, davacının 19.11.2013 tarihinde çek bedelini tahsil ettiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının tahsil ettiği çek sebebiyle ve iptale konu … 8.ATM’nin kararının 17.11.2014 tarihinde … Faktoring’in talebi ile … 6 ATM … esas sayılı dosyasından 17.11.2014 tarihinde ortadan kaldırıİması kapsamında menfi tespit ve istirdat talebiyle işbu davayı açtığı, karşı davaya konu … Faktoring firmasının dosyaya sunulu temlike konu faturaya dayalı olarak çeki elinde bulundurduğu, ancak çekin iyi niyetle iktisap edilip edilmediği hususunda başka bir ifade ile çeki iktisap ederken ağır kusurlu olup olmadığı hususunda dosyaya sunulan 13.02.2013 tarihli faktoring sözleşmesinin, tarihsiz alacak bildirim Formu ve Kambiyo Senetlerinin Tevdii Sözleşmesi’nin, 08.03.2013 tarih ve 4.250,00 TL tutara ilişkin faktoring etiketi bulunan fatura sureti ve 08.04.2013 tarihli ödeme yapılmasına ilişkin talimat, Faktoring şirketi tarafından bankaya yazılan 08.04.2013 tarihli talimat sureti incelenmiştir. İncelenenler kapsamında davalı … şirketi tarafından çekin iktisap tarihinin faktoring müşterisine ödemenin yapıldığı 08.04.2013 tarihi olarak değerlendirilebileceği durumda aynı tarihte davacı tarafından …bank’ın yukarıda incelenen yazısına istinaden bankaya bildirim yapıldığı ve faktoring şirketinin araştırma görevi kapsamında haberdar olduğu kanaatine varılması halinde ağır kusur değerlendirmesinin mahkemece kabul gördüğü durumda, davacının taleplerinin kabulünde takdirin mahkemeye ait olacağı, aksine ağır kusur değerlendirmesi yapılmadığı durumda karşı davaya konu …’in tahsil ettiği, bedeli faktoring şirketinin talep edebileceği sonucuna varılacağı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı gayrimenkul satışı kaporası olarak aldığı çekin, iş yerinden çalındığını, açtıkları çek iptal davası sonucunda … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davamız konusu çekin iptaline karar verdiğini, davalının kötü niyetli olarak çeki iktisap edip takibe koyduğunu, çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve çekin istirdatını dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap ve karşı davasında, çek iptali davasında verilen kararın kendilerini bağlamayacağını, davanın reddini, karşı davalarında ise tahsil edilen çek bedelinin davacı karşı davalarında ise tahsil edilen çek bedelinin davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı … Faktorıng A.Ş.’nin 30/06/2013 keşide tarihli 4.250 TL bedelli çekten dolayı dosyamız davacısı dışındaki borçlulara karşı takip yaptığı görülmüştür.
Finansbank Kağıthane şubesinden alınan cevabi yazıda davamız konusu çekin ibrazının yapılmış olduğu, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından, dava konusu çekin iptaline ilişkin … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/117 esas, 2013/241 karar sayılı, çek iptali kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup taraflar defter ve belgelerini incelemeye sunmamıştır.
Dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapor ve dosya içerisindeki kayıtlardan asıl davanın 18/11/2014 tarihinde açılmış olduğu, davacının ise dava konusu çekin bedelini 19/11/2013 tarihinde tahsil etmiş olduğu tespit edildiğinden, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından asıl davada davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dosyada bulunan soruşturma dosyası örneğinden dava konusu çekin çalınma yoluyla davacının elinden çıkmış olduğu, davacı tarafından açılan dava sonucunda … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından dava konusu çekin … esas, … karar sayılı karar ile iptaline karar verildiği, bankadan alınan cevabı yazıda, dava konusu çekin ibrazının yapıldığı ve … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına istinaden karşılıksız işlemine tabi tutulmadığının bildirildiği, davalı karşı davacının bankaya yazılan talimat itibariyle davalı karşı davacının dava konusu çeki iktisabında ağır kusurunun bulunduğu bu nedenle davalı karşı davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl davada; dava konusu çekin bedeli dava açılmadan önce davacı tarafından tahsil edilmiş olduğundan, davacının dava açmakta hukuki yararınını bulunmaması nedeniyle davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 72,60 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 36,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.180-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karşı davada; davalı karşı davacının davasının REDDİNE,
7-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 72,60 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 36,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.180-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
dair davacı karşı davalı vekilinin ve davalı karşı davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/05/2018

Katip …

Hakim …

Asıl davada harç beyanı
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 72,60 TL
İ.H.= 36,70 TL

Birleşen davada harç beyanı
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 72,60 TL
İ.H.= 36,70 TL