Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1336 E. 2018/457 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1336 Esas
KARAR NO : 2018/457

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/11/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 13/11/2014 tarihli dava dilekçeside, Müvekkilin ortağı olduğu davalı Şirketin, müvekkili ve babası olan … tarafından kurulduğunu, 14 yaşından itibaren müvekkilinin çalışma hayatında olduğunu, çalışkan, güvenilir, hoşgörülü kişilik yapısı ile sevildiğini, itibar, dolayısı ile ekonomik gelir elde ettiğini ve bütün bunları babası ile paylaştığını, önceleri adî ortaklık olarak ticarî hayatlarını devam ettirdiklerini, baba-oğul, sonrasında bu ortaklıklarını limited şirkete dönüştürdüklerini ve davalı Şirket’i kurduklarını, Müvekkilinin 1980’li yıllardan beri KOAH hastası olan babasını korumak ve üzmemek adına ve O’na olan saygısından, Şirket temsil müdürü olarak babasının gösterilmesini talebini kabul ettiğini, müvekkilinin kazanımları/ kazandırımlarıyla birden fazla gayrimenkulun iktisap edildiğini ve müvekkilinin babasına olan saygısından, müvekkilin babası üzerine kayıtlandığını, ancak Şirket’in merkezinin bulunduğu taşınmazın 1997 yılında müvekkili tarafından satın alındığını ve üzerindeki binanın inşa edilmiş olduğunu, Şirketin merkezininde bu binanın bodrum+ zemin+ 1. ve 2. ve 3. normal katlarında kurulmuş olduğunu; faaliyetine bu binada devam ettiğini, Müvekkilinin birkaç yıl önce böbrek rahatsızlığı geçirdiğini ve kendisine böbrek nakli yapıldığını, ancak tüm rahatsızlıklarına rağmen ticari hayatı terk etmediğini, ameliyat dışında işinin başında olduğunu ve işlerini sürekli takip ettiğini, 2013 yılında rahatsızlığının artması üzerine diyalize girmeye başladığını, Ağustos ayında, babası ile ortak hesabından para kullanmak için bankaya gittiğinde, paranın tamamının babası tarafmdan çekildiğini öğrendiğini, durumu araştırdığında, 80 yaşlarına gelen babasının, müvekkile ait taşınmazda birlikte ikâmet ettiği kız kardeşi ve O’nun çocuğunun yönlendirmesi ile böyle bir eylemde bulunduğunu öğrendiğini, durumun rızaen halli mümkün olmadığını, … (1). Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında alacak davası açtıklarını, Ancak, haksız ve kötü niyetli davranışların bununla kalmadığını, Şirket’in faaliyette bulunduğu taşınmazın müvekkil adına olan tapu kaydının Vasinin iptali için, müvekkilin alacak davasından önce, … (4). Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, Her iki dava halen derdest olduğunu, Şirket’in ortağı olan müvekkilinin babasının, oğlunun canı ile uğraştığı dönemde ve halen, Şirket’te satışı yapılan ürünlerden kendisine pay vermediğini, bir kısım alım- satımları kayıtlarda göstermediğini, hesaplar konusunda bilgi almak istediğinde O’nu kovduğunu, bu arada, Şirket’e ait araçların muayenelerinin dahî yaptırılmadığını; araçların sigortalarını ve vergilerini; yine Ticaret Odası’na ödenmesi gereken aidatları ödemediğini; belli miktarın altındaki satışlara ilişkin olarak kesilmesi gereken yazar kasa fişlerinin, yazar kasa arızalandığı halde tamir ettirilmediğinden kesilmediğini, her gün sonunda alınması gereken Z raporlarının alınmadığını; Şirket’te çalışan müvekkilin oğullarının maaşlarını ödemediği ve Şirket’in ticarî itibar ve devamlılığını engelleyici eylemlerini devam ettirdiğini, müvekkilinin de zarara uğratmaya devam ettiği öğrenildiğini, Şirket’in diğer ortağı ve müvekkilin babası …”ın Kişisel menfaatleri uğruna Şirket’in ticarî ünvamnı ve mallarını kötüye kullandığını, Şirket’in yönetim ve işlerinde ve hesaplarının çıkarılmasında, Şirket aleyhine hareket ettiğini, Kendisine düşen aslî görevlerlerini yerine getirmediğini, Yaşı ve rahatsızlığı nedeniyle, kızı ve O’nun çocuğunun etkisinde kalarak hareket ettiğini, Böylece güven ilişkisini ortadan kaldırarak, aynı amaç için birlikte çalışma isteğini ortadan kaldırdığını, tedbiren, dava sonuna kadar Şirket’in, Mahkemenizce görevlendirilecek bir kayyım tarafından idaresini; ve nihayetinde, davanın kabulü ile davalı Şirket’in haklı nedenle feshine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde; … Ticaret Limited Şirketi’nin 49 pay sahibi olan … tarafından Şirketin Haklı Sebeple Feshi iddiasıyla açmış olduğunu işbu derdest davada haklı sebep olarak ileri sürdüğü hususların hiçbiri haklı sebeple feshinin Şirketin %51 hisse sahibi olan ve müdür durumunda olan ortağının davacının 80 yaşında bulunan babası olduğunu, Davacı ile babası arasındaki gayrimenkul davası şirketin feshi talebi için haklı sebep olarak gösterilemeyeceğini, Şirketin ortağı olan davacının davranış ve faaliyetleri şirket aleyhine olduğunu, Şirketin merkezinin bulunduğu … adresindeki mekanda dayanıklı tüketim maddelerinin satışı yapıldığını, Ancak şirketin %49 hisse ortağı davacı … kendisine ait firmasını şirket merkezinin bulunduğu mekana 2014 yılı şubat ayı taşıyarak aynı mahalde, şirket ile aynı işi, tüketim maddelerinin satışını yapmakta olduğunu, Davacının adına kayıtlı ticari müessesenin unvanı … olarak koymak suretiyle müvekkilim şirketin unvanı ile aynı unvanı kullanarak aynı tüketici kitlesine yanıltıcı olgu yaratarak şirket adına haksız rekabet yapmakta ve bu durumu bütün ikazlara rağmen devam ettirdiğini, Yine davacının çocukları olan ve şirkette çalışan … ve … hem babaları olan davacıların kendi firmalarını satışlarını hem de müvekkilim şirketin satışlarını aynı mekanda (katta) yaparak şirket aleyhine ve zararına sebebiyet verecek satışlar yapma suretiyle işveren vekili olan çocuklarının bu davranışlarından dolayı şirket ortağı olan davacının ikazlara rağmen müdahale etmemesi sebebiyle çocuklarının iş akitleri noterden feshedildiğini, Şirketin %51 ortağı ve müdürü olan ve davacının da babası olan 80 yaşındaki …’ın yaşlılığı sebebiyle şirketin tüm çalışma ve ticaretine davacı ve çocukları şirket aleyhine ve kendi özel ticaretlerin lehine faaliyetlerde bulunmalarını ve şirkete ait bazı kayıt ve defterlerin gizlenmesi ve kaybedilmesi sebebiyle sıkıntılar yaratmaları gibi tamamen kusurlu faaliyetlerde bulunmasına rağmen şirket ortakları arasındaki (baba-oğul) gayrimenkul ihtilafının şirketin feshi için haklı sebep olarak ileri sürmesi inandırıcı ve anlaşılır olmadığını diyerek, davacı şirket ortağının TTK’nm 636’ncı maddesine göre şirketin feshini haklı kılacak hiçbir sebep mevcut olmayıp talebin reddi ile muhterem mahkemenin yasa hükmünde öngörülen davacı ortağa payının ödenmesi ve davacı ortağın şirketten çıkarılması veya mahkemenin takdir edeceği diğer bir çözüme hükmedilmesini ayrıca davacı tarafın kayyım tayini talebinin reddi ile haksız açılan davanın reddine, masraf ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 08/01/2016 tarihli raporda: Davalı şirkette %1 pay ile ortak olan … ile %49 ortak olan davacı arasında anlaşmazlık bulunduğu, bir araya gelemedikleri ve karşılıklı güven ortamının kaybolduğu, T.T.K.m.636/3 hükmüne göre ortaklardan birinin isteği üzerine ve haklı nedenlerden dolayı mahkemenin Limited şirketin feshine ve tasfiyesine karar verebileceği, dava konusu olayda şirketin feshi ve tasfiyesi için T.T.K.m.636/3’de belirli muhik sebeplerin mevcut bulunduğu,” yolunda oluştuğunu bildirmişlerdir.
Davalı şirketin sermayesinin 240.000-TL olduğu, 122.400,00-TL lik kısmının %51 oranında şirket ortağı … , 117.600,00-TL lik kısmının %49 oranında ortağının davacı … olduğu, …’ın şirket ünvanı altına atacak münferit imzası ile davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olarak tayin edilmiş olduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde 182.990,25-TL tutarındaki akdifinin fiilen şirkette mevcut olduğunun görüldüğü tespit edilmiştir.
Yargılama Sırasında davalı şirketin yetkili temsilcisi olarak bulunan … vefat etmiş davalı şirketin yetkili temsilcisinin vefatı üzerine taraf teşkilini sağlamak açısından davacıya davalı şirketin mahkememizde temsil ettirmek üzere kayyum tayin ettirmek açısından süre verilmiş, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı 25/05/2017 tarihli dosyası üzerinden davalı şirketin tek yetkili müdürü …’ ın vefatı üzerine şirketin organsız kaldığı, devam eden yargılamada şirketin temsil edilebilmesi açısından kayyum atanması gerekçesi ile Av. …’ın kayyum olarak atanmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Kayyum Olarak Atanan Av. …’a tebligat yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı müvekkilinin davalı şirkette %49 oranında paydaş olduğunu, %51 paydaşının dava dışı … ile müvekkili arasında uyuşmazlık bulunduğunu, davalı şirketi zararlandırıcı eylemlerde bulunan müdür … sebebi ile ortaklığın çekilmez bir hal aldığını ileri sürerek fesih ve tasfiye talebinde bulunmuştur.
Limited Şirketlerde Son erme ve ayrılma TTK’nun 636. Maddesinde “…Limited Şirketin a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle b) Genel kurul kararı ile c) İflasın açılması ile d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde (2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. (3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. (4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. (5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır…”şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı TTK nun 636/3 maddesine dayalı olarak haklı sebeple davalı şirketin fesihin talep etmiştir. Davalı şirketin iki ortağı baba oğul olup, temsil yetkisi baba …’da iken …’ın vefatı ile birlikte ortaklık hakları, mirasçıları çocuklarına geçmiş olup,Davacının hem kendi ortaklığından hemde babasından kalan miras payı nedeni ile davalı şirkette büyük ortak olduğu, taraflar arasındaki akrabalıktan kaynaklanan çatışmalar nedeni ile şirket ortaklığının devam ettirilemeyeceği iddiasında bulunulmuş isede şirketin feshinin haklı neden ile gerçekleşebilmesi için ortaklar arasındaki ailesel çatışmaların gerekçe olamayacağı, şirketin borca batıklığı olmadığı, diğer ortağın yargılama aşamasında vefat ettiği, fesih için haklı sebeplerin oluşmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının Davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90-TL’nin, peşin alınan 25,20-TL. harçtan mahsubu ile eksik harç olan 10,70-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 9,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı şirket kayyumun yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi 19/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …