Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1326 E. 2018/513 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1326 Esas
KARAR NO : 2018/513

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/11/2014
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/09/2014 günü saat 18:00 sıralarında …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yazlık köprüsü istikametinden gelip yazlık istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin araçta yolcu konumunda olduğundan bir kusurunun bulunmadığını, aracın zorunlu karayolları sorumluluk sigorta poliçesi bulunmadığından, sorumluluğun …nda olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde sol el parmakları 2. Boğumdan itibaren kesildiğini, psikolojisinin bozularak tedavi gördüğünü, müvekkilinin kazadan önce kuaför olarak çalıştığını, poliçe teminatı kapsamında müvekkilinin zararlarının tahsili amacıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın tek taraflı olarak gerçekleştiğini, kazaya sebebiyet veren …’ye davanın ihbarı gerektiğini, öncelikle davada kusur ve maluliyet oranının tespiti gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce toplanan deliller kapsamında davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumunun 31/10/2016 tarihli raporunda özetle; mevcut belgelere göre; Mustafa kızı 1995 doğumlu …’ın 03/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya bağlı sol el 3 ve 4. Parmak amputasyonu arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grupl kabul olunarak: Gr1 IX(13Acca….3) A %7 x 0.8 =%5.6 (sol taraf), E cetveline göre %4.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, celp edilen delillerin dosya kapsamında kusur durumunun değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi Makine Mühendisi …’ya tevdii dosyaya tanzim olunan 24/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kazanın mahal içi olup yol düz, iki yönlü trafiğe açık ve 7,0 m genişlikte, zemini asfalt, kaza sırasında kurudur, Araç … kavşağım geçtiği sırada kontrofdan çıkarak sağdaki bahçe beton direği ve demir tel örgülere ön sağı ile çarpıp yanı üzerine devrildiği, aracın sürücüsü …, kazadan sonra … Polis Merkezinde alınan ifadesinde; … Köprübaşı mevkiinde normal hızla giderken girmek istediği sokaktan ani olarak çıkış yapan bir kamyona çarpmamak için sağ sol yapıp yalpaladığını ve aracının yan yattığını, kazada araçta yolcu olarak bulunan …’ın yaralandıklarını, İsmet Saft’in yaralanmadığını, araçta yolcu olarak bulunanlardan…, davalının beyanına benzer ifade vermiş, davacı … aracın arka koltuğunda olduğunu, bir ara aracın sarsılıp takla attığını beyan etmiş olup, Trafik Kazası Tespit Tutanağında aracın sürücüsü …, kaza yerinde hızlı seyri sebebiyle kusurlu gösterilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza, dava dışı sürücü …’nin yönetimindeki ZMSS (Trafik) Poliçesi olmayan otomobilin olay yerinde 22,0 m lik fren izi bıraktıktan sonra sağ tarafta bulunan bahçe duvarına ait demir el örgüler ile beton direğe ön sağı ile çarpıp devrilmesi şeklinde meydana geldiği, aracın sürücüsü … ifadesinde; gireceği sokaktan önüne çıkan kamyon türü bir araca çarpmamak için sağ sol yaparken sevk ve idare hakimiyetini kaybettiğini beyan etmiş ise de, araç seyir istikametine göre sağda bulunan sokak karşısında başlayıp sağına kavis çizen 22,0 m fren izi bırakarak beton direğe demir tel örgülere çarprp devrildiği, ancak, olaya ait Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki krokiye göre aracın seyrine göre sof tarafta sokak bulunmamaktadır. Bu durumda sol taraftan çıkıp araç sürücüsünün sağ tarafa direksiyon kırmasını gerektirecek bir araç girişi söz konusu olamaz, Kaldı ki; böyle de olsa, kaza yeri meskun mahal içi olup 50 km/sa’lık azami hız sınırlaması vardır, bu hız ile seyreden bir aracın bırakacağı fren izi uzunluğu 15,0 m dolayında olup aracın 22,0 m fren izi sonunda duramayıp beton direğe ve tel demirlere çarpıp devrilmesi hızının 50 km/sa’ın oldukça üzerinde olduğu, kaza, aracın sürücüsü …’nin Trafik Kanununun 51. ve 52/b maddelerine aykırı davranışla mevcut sınırlamanın ve mahal şartlarının gerektirdiği üzerinde bir hızla seyri sebebiyle meydana gelmiş görüşüne varılarak tam kusurlu bulunmaktadır.
Kazada yaralanan davacı … araçta yolcu olup arka koltukta oturmaktadır. Kazada her hangi bir rolü olmayan davacının yolculuğu sırasında emniyet kemeri katıp takmadığı hakkında bir tespit ve beyan bulunmamaktadır. Ancak, sol el parmaklarından yaralanan davacının emniyet kemeri takıp takmaması ile maluliyetine sebep olan yaralanması şekli arasında illiyet bağı kurulamadığı için kusursuz sayılmasının uygun olup, kaza tutanağında ayrıca … Üniversitesi Hastanesine ait Genel Adli Muayene Raporunda araç sürücüsünün alkolsüz olduğu belirtilmiş olup davacının alkollü olduğu hususunda bir tespit olmadığı, davacının alkollü olarak alkollü bir kimsenin kullandığı araca binmesi gibi bir durum olmadığı, bu olayda hatır taşıması olup olmadığı teknik bir konu olmadığı, netice olarak kazada, davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobilin sürücüsü …’nin tam (%100) kusurlu olduğu, davacı …’ın kusursuz sayılması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının dosya kapsamınca celp edilen deliller incelenmesi neticesinde bilirkişiler Sigorta uzmanı … ile Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya tanzim olunan 15/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı araç sürücüsü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karayolları trafik kanunu zorunlu mad sorumluluk sigortası ile sigortalı olmadığından zorunlu mali sorumluluk sigortası olmayan araçların zarar verici bedensel eylemlerinden dolayı davalının sorumluluğu söz konusudur.
Uyuşmazlık konusu kaza 03.09.2014 tarihinde meydana gelmiş olup, kaza tarihi KTK 93. Maddesi uyarınca kişi başına Ölüm/sakatlık için 266.000.-TL, kaza başına ölüm/sakatlık 2.680.000,00 TL, kişi başına sağlık gideri 268.000,00 TL sağlık gideri kaza başına 268.000,00 TL bedelle teminat sunulmaktadır. Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda İşletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı İşletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilînde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. Zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mail Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları uygulanır.
ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alındığı, ZMSS de rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar İle kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlan’ nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 hükmü uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kan unu’na göre İşletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1 deki sorumluluğu ile eşdeğer olduğu, KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olması gerektiği, ZMSS’ de zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
ZMSS’ ye ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir. Motorlu aracın nadan olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere alt şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak karşılaması gerektiği, ZMSS ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmış olup, … plakalı araan karayolları trafik kanunu zorunlu mail sorumluluk sigortası ile sigortalı olmadığı dosya kapsamında anlaşıldığından davalı … zararın %100 kusur nispetinde tamamından sorumlu olduğu, KTK.m.91/1 uyarınca işletenin aynı yasanın 85/1 maddesinde öngörülen hukuki sorumluluğunu üzerine aldığından oluşan riziko nedeniyle sigorta ettiren, zarar görenlere karşı hangi oranda faiz ödemesi gerekiyor ise onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan sigortacı davalı … da aynı oranda faiz ödemesi gerekmektedir.
Yargıtay içtihatları doğrultusunda PMF yaşama tablosuna göre değerlendirme ve hesaplama yapılması gerektiği, 17.08.1995 doğumlu olan davacı …’ın 03.09.2014 kaza tarihi itibariyle 19 yıl (16) günlük olup, (19) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (46) yıl ve muhtemelen (65) yaşına kadar yaşayacağı, davacının yaptığı İş ve kazanç durumuyla İlgili dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belge mevcut değilse de;
Davacı bu olay sebebiyle uğradığı maluliyete rağmen yaşının da müsait olması hasebiyle kendisiyle birlikte desteğine ihtiyacı olan tüm Aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ya bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile ya da diğer değişik işlerde çalışacağı ve kazanç sağlayacağı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılması gerektiği, kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu İtibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek kaza tarihi itibariyle (19) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye Aktif hayat süresi (41) yıl olduğu, (60) yaşından sonra geçecek olan emeklilik ve pasif devre zararının da hesaplanması gerektiği, davacının (60-65) yaşlan arası geçecek olan pasif devresi (5) yıldır.
Adli tıp kurumu tarafından dava konusu kaza neticesinde davacının % 4,2 oranında meslekten kazanma gücünün bulunduğu, 2 aya kadarda iyileşme süresinin olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi tarafından bildirilen kusur raporunda ise davacı …’ın kusursuz olduğu, zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmayan (54 AR 598) Plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nin tamamen ve % 100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacının zararının tespiti hususunda yasal asgari ücretlerin hesaplamada esas alındığı, bu kapsamda 2 aylık geçici iş görememezlik dönemindeki iskontosuz maddi zararının 1.621,40 TL olduğu, 3 yıl 10 aylık işlemiş devrede iskontosuz maddi zararının 2.468,14 TL, 37 yıllık işleyecek aktif devrede % 10 artış ve % 10 istontolu maddi zararının 29.894,98 TL olduğu, 5 yıllık işleyecek pasif devrede % 10 artış ve % 36 iskontolu maddi zararının 3.656,29 TL olmak üzere toplamda davacının 46 yıllık maddi zararı tutarı toplamının 37.640.81 TL olduğu, bedelin davalının poliçe teminatı kapsamında kaldığından davacının maddi zararının tümünden davalının sorumluluğunun bulunduğu yönünden görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davanın; sürekli ve geçici iş görememezliğe dayalı bedensel zararlara ilişkin tazminat davasıdır.
Dosya kapsamındaki 24/05/2017 tarihli Makine Mühendisi bilirkişi raporunda kazada yaralanan davacı … araçta yolcu olup arka koltukta oturmaktadır. Kazada her hangi bir rolü olmayan davacının yolculuğu sırasında emniyet kemeri katıp takmadığı hakkında bir tespit ve beyan bulunmadığı, ancak, sol el parmaklarından yaralanan davacının emniyet kemeri takıp takmaması ile maluliyetine sebep olan yaralanması şekli arasında illiyet bağı kurulamadığı için kusursuz sayılmasının uygun olup, kaza tutanağında ayrıca … Üniversitesi Hastanesine ait Genel Adli Muayene Raporunda araç sürücüsünün alkolsüz olduğu belirtilmiş olup davacının alkollü olduğu hususunda bir tespit olmadığı, davacının alkollü olarak alkollü bir kimsenin kullandığı araca binmesi gibi bir durum olmadığı, bu olayda hatır taşıması olup olmadığı teknik bir konu olmadığı, netice olarak kazada, davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobilin sürücüsü …’nin tam (%100) kusurlu olduğu, davacı …’ın kusursuz olduğu, davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumunun 31/10/2016 tarihli raporunda mevcut belgelere göre; … kızı 1995 doğumlu …’ın 03/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya bağlı sol el 3 ve 4. Parmak amputasyonu arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grupl kabul olunarak: Gr1 IX(13Acca….3) A %7 x 0.8 =%5.6 (sol taraf), E cetveline göre %4.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği şeklindeki tespitten sonra dosya kapsamına alınan hüküm kurmaya elverişli ayrıntılı ve irdeleyici sigorta ve aktüer bilirkişi raporuna göre davacının zararının 37.640,81 TL olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-37.640,81 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.571,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL + 122,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 147,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.424,04 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 25,20 TL peşin harç, 122,00 TL ıslah harcı, 1.827,80 TL tebligat, posta, müzekkere, bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.975,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.490,49 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”