Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1219 E. 2018/60 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1219 Esas
KARAR NO : 2018/60

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21.09.2012
KARAR TARİHİ : 24/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı bankaya ait 3 adet çekin karşılıksız çıkması üzerine banka sorumluluk tutarlarının tahsili için bankaya başvurulduğunu, ancak davalının yasal bir gerekçe göstermeden bu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, ancak takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetini, zira 6273 sayılı kanun ile değişik 5941 sayılı çek kanunun 3. maddesine göre davalı bankanın ibraz edilen çekin ödemek zorunda olduğu miktarını ödemeye mecbur olduğu hususunun yasa maddesi ile düzenlendiğini ve kanun hükmünün istinasının bulunmadığını, karşılıksız çıkan çekler için hamile ödenen sorumluluk tutarının dayanağının hesap sahibi ile banka arasındaki gayri nakdi kredi sözleşmesi olduğunu ve bankanın ibraz edilen çekler karşısında çeklerin karşılığının olup olmadığının ve süresinde ibraz edilip edilmediğinin bakarak ödemekle yükümlü olduğu bedeli ödemeye mecbur olduğunu, hesap sahibinin banka nezdinde ki imzası ile çek üzerindeki imzanın birbirini tutmamasının bankanın sorumlu olduğu tutarı ödeme yükümlülüğünün ortadan kaldırmadığını, bu ödemenin dayanağını çekin değil çeklerin ödenmesine dair yasanın düzenlemesini teşkil ettiğini, tüm görüşmelere rağmen bankanın ödemeye yanaşmadığını, çekin arkasına karşılıksız kaşesi basıldığı andan itibaren her çek yaprağı için sorumluluk bedelini ödemek mecburiyetinde olduğunu, ayrıca 5941 sayılı kanunun 3/b. Maddesi gereğince bankanın ödemeyi geciktirmesi halinde çek hamilini her geçen gün için %003 gecikme cezası ödeyeceği hükmünün de amir olduğunu, bu nedenle açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür

Davalı banka vekili yazılı cevabında; açılan davanın reddi gerektiğini, 5941 sayılı çek kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasına göre “karşılıksızdır” işleminin muhatap bankanın hamile kanunen ödeme yükümlü olduğu miktarın dışında çek bedelinin karşılanamayan kısmı ile sınırlı olarak yapılacağını, bu yasanın 3. maddesine göre ödeme şartlarının doğmadığını, çünkü davacının takip yapma, çeki ibraz etme yetkisinin bulunmadığını, çekte lehtar veya ciranta olarak kaydının bulunmadığını, kaldı ki 3 adet çekteki keşidecisi imzasının da kendilerinde mevcut imza ile benzerlik göstermediğini, bu nedenle de ödeme yükümlülüğünün doğmadığını ve çekin arkasına da keşidecisi imzası tutmadığından işlem yapılmamıştır şerhinin düşüldüğünü, icra takibine yapılan itirazın bu nedenle haklı ve yerinde olduğunu ve açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yasaya uygun araştırma ve inceleme yapılmış, taraf vekilleri, iddia ve savunmalarını duruşmalarda aynen tekrar etmişler, yazılı delillerini sunmuşlar, deliller toplanmış ve tetkikinden;
Davacının esasını teşkil eden … 34. İcra Müd. … sayılı dosyasının tetkikinden; Davcının takip alacaklısı olduğu, davalı bankanın takip borçlusu olduğu ve toplam 1.831,95 TL lık alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı ve çek tazminatına dayalı olarak takibin yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 03.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal süresi olan 09.08.2012 tarihinde itirazın sunulduğu, takibin durduğu davanın süresinde açıldığı ve davanın İİK.nun 67. maddesi kapsamında itirazın iptaline yönelik olduğu anlaşılmış,
Mahkememizin … E. … K. Sayılı davanın kabulüne dair kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/4100 E.-2014/7741 K. Sayılı ilamı ile;
“…TTK’nun 724. maddesi, sahte ve tahrif edilmiş çekin ödenmiş olmasından doğan zararın muhatap bankaya ait olacağını hükme bağlamıştır. 3167 sayılı Yasa’nın değişik 10.maddesi uyarınca hamile ödeme yapan muhatap banka da aynı yasal düzenleme kapsamında sorumlu olacaktır.
Nitekim muhatap banka ödediği bu meblağı keşideciden rücuen talep edebilecek, rücu sırasında keşidecinin çekin sahte olduğu savunmasıyla karşılaşabilecek ve keşideci bu tutarı ödemekten kaçınabilecektir.
Bu durumda mahkemece 3167 sayılı Yasanın değişik 10.maddesi uyarınca ödeme talebiyle karşılaşan muhatap bankanın da imza kontrolü yapmak hak ve mükellefiyetinin bulunduğu kabul edilip, mahkemece dava konusu çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyularak dava konusu çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Uzmanı grafolog bilirkişi Dr. … tarafından ibraz edilen 29.05.2017 tarihli raporda; tetkik konusu çek asıllarındaki keşideci …-…’ye atfen atılı imzaların …’ın eli ürünü olmadığını bildirildiğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 27,25 TL harçtan mahsubu bakiye 8,65 TL’nin tahsil kabliyeti bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, reddedilen kısmı aşamayacağından 1.831,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2018

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.