Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1207 E. 2018/157 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1137 Esas
KARAR NO : 2018/27

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/09/2012
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/09/2012 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili firma ile davalı firma arasında aktedilen 01/03/2010 tarihli “… Abone Merkezi Teknik Servis ve Satış Sözleşmesi”nin davalı firma tarafından … 31.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi uyarınca feshedildiğini, davalı yanın taraflar arasındaki belirli süreli tek satıcılık, bayilik sözleşmesini haklı bir nedene dayanmadan ve hiçbir haklı ihbar ve ihtarda bulunmaksızın sona erdirmesinden dolayı müvekkilinin uğramış olduğu portföy tazminatı, yoksun kalınan karın ve bugüne kadar yapmış olduğu harcamalar ve masrafların, tüm hakediş alacakları ve manevi zararların tespit edilmesi ve tahsili ile, feshin haksız olduğuna yönelik taleplerinin reddi halinde ise sebepsiz zenginleşen davalı firma uhdesinde bulunan tüm hakediş alacaklarının tespit ve tahsiline, 5.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan sözleşmenin fesih tarihi olan 07/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 01/03/2010 tarihli sözleşmenin 22.2 maddesi uyarınca söz konusu sözleşmeyle ilgili çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığını, 6100 sayılı HMK.’ya göre yetki anlaşmaları ile belirlenen yetki, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça kesin olduğunu, sözleşmeye aykırı olarak mahkememizde açılan işbu davanın yetkisizlik sebebiyle usulen reddi gerektiğini, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/325 esas, 2013/96 karar sayılı, 28.03.2013 tarihli yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmekle, yargılamaya mahkememiz 2014/1137 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Dava; sözleşmenin feshinden doğan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … ve Borçlar Hukukçusu Yard. Doç. Dr. … tarafından ibraz edilen 03.07.2015 havale tarihli raporda; davacı tarafın ticari defterleri ve ticari defterlerine esas teşkil eden bilgi ve belgelerini somut olarak ibraz etmediklerini, davalı tarafın 2010-2011-2012 yılları ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, taraf lar arasında Mayıs 2010-Mayıs 2012 dönemi kapsayan ticari ilişki olduğu, davalının ibraz edilen ticari defterine göre davacıya borcu olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davacının sözleşmenin haklı nedene dayanmadan feshedildiği hususunu ispat edemediği, dava dosyası kapsamında davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı şeklinde kanaat oluştuğu bildirilmiştir.
Mahkememizce, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, tayin edilecek mali müşavir ve taraflar arasındaki ticari ilişki ve dava konusu itibariyle sektör bilirkişisi vasıtası ile ve bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacının Adana Seyhan vergi dairesinde bulunan defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının portföy tazminatı, ciro kaybı, mahrum kalınan kar, ödenmeyen hakedişler, davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında yapılan iş ve bu işlere ilişkin davacı defter ve kayıtlarında yer alan bilgiler ve bunların neye göre olduğu ve miktarının ne olduğuna ilişkin rapor düzenleyip gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/15 talimat dosyasına ibraz edilen 23.08.2017 havale tarihli raporda; dava dosyası incelemesi sonucunda, davacı tarafından belge sunulmadığından davalıdan alacağının olmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı davasında; davalının aralarındaki belirli süreli tek satıcılık bayilik sözleşmesini haksız ve tek taraflı olarak sona erdirmesinden dolayı, portföy tazminatı, yoksun kaldığı kar, yapmış olduğu harcama giderleri, hak edişden doğan alacakları ile uğradığı manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dosyada bulunan 01.03.2010 tarihli abone merkezi teknik servis ve sözleşmesi örneğinden taraflar arasında, davacının davalıdan abonelerine fiber internet satış ve pazarlama, diğer hizmetlerin verilmesi konusunda sözleşme bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı tarafından davacıya … 31.Noterliği aracılığı ile gönderdiği 04 Ocak 2012 tarihli ihbar ve ihtarname örneğinden davalının taraflar arasındaki 01.03.2010 tarihli sözleşmeyi tebliğden itibaren üç ay sonra geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği görülmüştür.
,Taraflar arasındaki sözleşmenin 16.maddesinde sözleşmenin süresinin beş yıl olduğu, davalı … AŞ’nin herhangi bir gerekçe göstermeden üç ay önceden bildirimde bulunmak koşuluyla tazminatsız sözleşmeyi fesh edebileceği hükme bağlanmıştır.
Talimat yoluyla davacı defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının defterlerinde, davalıdan olan alacağını tahsil etmiş olduğu, alacağının bulunmadığı, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin, davacının fatura ve belge sunmadığından hesaplama yapılamadığı rapor edilmiştir.
Davacının delil olarak dayandığı davacı defter ve belgelerinde yapılan inceleme sonucunda aldırılan bilirkişi raporuna göre; davacının davalıdan alacağının bulunmadığı rapor edilmiştir.
Taraflar tacir olup, imzalamış oldukları sözleşmenin 16/3 maddesine göre davalı herhangi bir gerekçe göstermeden üç ay önceden ihbarda bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak tazminatsız fesh etme hakkına sahip olduğunun hükme bağlanmış olması, davalının, davacıya üç ay önceden noter kanalıyla ihbarda bulunarak üç ay süre vererek sözleşmesi fesh etmiş olması nedeniyle davacının haksız fesih nedeniyle davalıdan tazminat, kar kaybı ve menfi zararlarını isteyemeyeceği, taraf defterlerinde yapılan incelemede davacının davalıdan alacağının olmadığı tespit edilmiş olduğundan ve davalının haksız feshi söz konusu olmadığından manevi tazminat talep edilemeyeceğinden davacının maddi tazminat davasının reddine, davacının manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 297,00 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 261,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, maddi tazminat talebi yönünden 2.180 TL vekalet ücreti ile, manevi tazminat talebi yönünden 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/01/2018

Katip …

Hakim …

Harç Beyanı
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 297,00 TL
İ.H= 261,10 TL