Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/109 E. 2019/989 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/109 Esas
KARAR NO : 2019/989

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2014
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 28/05/2013 keşide tarihli, 05/06/2013 vade tarihli, 88.000 TL bedelli ve 28/05/2013 keşide tarihli, 05/06/2013 vade tarihli 90.000 TL bedelli bononun da 69.000 TL bedelli kısmının takibe konulduğunu, ancak sözkonusu bonolardaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu kapsamda suç duyurusunda da bulunulduğunu, senetlerin sahte olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını, dava ve takip konusu bonoların müvekkiline ait olmadığının tespiti ile borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; baharat sektöründe alım satın yapan herkesin dava dışı …’ın tanıdığını ve bu kişinin davacının şirketinde satın alma sorumlusu olarak çalıştığını, bu kişinin müvekkili şirketten baharat ve kahve aldığını, buna ilişkin olarak da bonoların verildiğini, bonoların bedelinin tahsil edilememesi üzerine icar takibi başlatıldığını, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 19. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyaları dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla grafolog …’a tevdii edilen dosyaya 13/02/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu ve mukayese imzaların binoküler stereomikroskop, lup, uv ışık kaynağı ve diğer büyütme ve aydınlatma cihazlarından müteşekkil inceleme ortamında grafolojik, grafometrik ve kaligrafık metotlarla analitik İncelemeye ve objektif denetime uygun olarak yapılan incelenmesinde; İnceleme konusu imzalarla mukayese edilmek üzere oluşturulan imza portföyünde davacı şirket yetkilileri …, …, … ve …’un konu ile ilgili olarak alınmış istiktab imza asıllan ile yetkililerden …’ın ifade tutanaklarındaki imza asıllarınm yer aldığı, incelemede imza asıllan esas alınmakla birlikte, süreç zarfında imzalann gösterdiği seyrin irdelenmesi ile sınırlı olarak fotokopi imzalardan yararlanılmış, bu yönde yapılan kontrolde imzaların form yapılannın tutarlılık gösterdikleri tespit edilmiştir.
İnceleme konusu senetlerde davacı şirkete atfen kefil sıfatıyla atılmış imzaların majiskül (S) harfi ile bağlantılı olarak tersim edilmiş miniskül (e,h) harfi tarzı grafik yapılar ile sola dönüş hareketi sonrasında majiskül (Ş) harfi izlenimi vermek amacıyla (S) harfinin altına doğru konumlandırılan figüratif yapılar halinde inşa edildikleri izlenmekte, buna mukabil davacı şirket yetkililerinin mukayese imzalarının tamamen farklı formda dizayn edildikleri görülmektedir.
Dolayısıyla tetkik konusu ve mukayese imzaların; genel imza kompozisyonu ve tersim karakteristiği, imzaların başlangıç bölümlerinin lokasyon, biçim ve bağlantı özellikleri, içerikteki ara figür, harf ve gramaların yapılandınlış ve bağlanış karakteristiği, ritm-form dengesi, imzaların bitiriliş ünitelerinin biçim ve bağlantı karakteristiği, imza bölümlerinin birbirlerine göre oran ve konumları, presyon varyanttan, hız işleklik tarzı vital değerler bakımından farklı grafolojik özellikte imzalar olduklan müşahede edilmektedir.
Genel grafolojik parametrelerle ifade edildiğinde, tetkik konusu imzalar ile davacı şirket yetkilileri …, …, … ve …’a ait mukayese imzalar arasında tersim tarzı İşleklik derecesi, meyil ve istikamet, seyir, sürat, istif itiyattan ve baskı unsurlan bakımından uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı şirket yetkililerinden …’un mukayese İmza aşıtlarının dosyalarda yer almadığı, sadece 25.03.2011 ve 25.01.2013 tarihli şirket karar fotokopilerinde imza örneklerinin mevcut bulunduğu görülmekle birlikte, tetkik konusu imzalarla adı geçen yetkiliye ait fotokopi imzaların şekli unsurlar ve tespit edilebilen grafolojik parametreler olan tersim tarzı, meyil ve istikamet, istif ve itiyatları bakımından herhangi bir grafolojik ilişki kurulamamıştır.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya kök raporu hazırlayan grafolog bilirkişiye tevdii edilmesi neticesinde 03/06/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; inceleme konusu ve mukayese imzaların bınoküler streomikroskop, lup, uv ışık kaynağı ve diğer büyütme ve aydınlatma ve görüntüleme cihazlarından müteşekkil inceleme ortamında grafolojik, grafömetrik ve kaligrafik metotlarla objektif denetime uygun şekilde yapılan incelenmesinde; davacı şirket yetkililerinden …’un bu kez … 15. Noterliği’nm … tarihli, … yevmiye nolu kira sözleşmesindeki mukayese imza aslı temin edilmiş bulunmakta, söz konusu imzanın adı geçen şahsın mukayese imza fotokopileriyle şekli yönden tutarlılık halinde oldukları görülmektedir. İncelemede mukayese imza aslı esas alınmış, tetkik konusu imzalarla …’a ait mukayese imzaların tamamen farklı strüktürde imzalar oldukları izlenmiştir.
İnceleme konusu imzalarla mukayese imzaların; genel imza kompozisyonu ve tersim karakteristiği, imzaların başlangıç Ünitelerinin lokasyon, biçim ve bağlantı özellikleri, gövde bölümündeki ara figürlerin yapılandınlış ve bağlanış karakteristiği, imzaların bitiriliş bölümlerinin şekil ve bağlantı özellikleri, ritm-form dengesi, imza ünitelerinin birbirine göre oran ve konumları, presyon varyanttan, biz işleklik tarzı vital değerler bakımından farklı grafolojik özellikte imzalar olduktan müşahede edilmektedir.
Genel garfolojik parametrelerle ifâde edildiğinde tetkik konusu imzalar ile davacı şirket yetkilisi …’a mukayese imzalar arasında tersim tarzı, işleklik derecesi, meyil ve istikamet seyir, istü itiyatları ve baskı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; … 2. İcra Müdürlüğü dosyasında takibe konu yapılan 03/06/2013 vade tarihli, 88.000 TL bedelli ve 03/06/2013 vade tarihli, 90.000 TL bedelli bono vasfındaki kambiyo senetlerindeki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyamız kapsamında alınan 11/02/2019 tarihli grafolog bilirkişi raporuna göre, inceleme konusu 28.05.2013 tanzim, 03.06.2013 vadeli 90.000 TL, 28.05.2013 tanzim, 03.06.2013 vadeli 88.000 TL’lik senetlerin ön yüzlerinde davacı şirkete atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilileri …, …, … ve …’un eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. … yönünden mahkememizce aldırılan 03/06/2019 tarihli aynı grafolog bilirkişiye ait rapora göre, inceleme konusu 28/05/2013 tanzim tarihli, 90.000 TL ve 88.000 TL bedelli 2 adet senedin ön yüzlerinde davacı şirkete atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkililerinden …’un eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına celp edilen iş bu dava davalısı …. Ltd. Şti. tarafından davacı aleyhine açılan 10/07/2018 tarihli … 4. ATM.’nin … esas … karar sayılı dosyasının gerekçeli kararı; “Somut olayda, davalının itiraz nedenlerine göre ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davacı ticari defterlerinde dava konusu faturaya dayalı alacağın kaydedildiği tespit edilmiş ise de, davalının muhasebe kayıtlarında, dava konusu 31.05.2013 tarihli A-003296 nolu 245.006,76 TL faturanın muhasebe kayıtlarına rastlanmadığı, bu durumda davalının ticari belgelerinin davalının davacıya dava konusu faturaya dayalı borcu bulunmadığını kanıtladığı anlaşılmıştır. Ayrıca adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması veya faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına ifasının tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiği, somut olayda, davalının noter aracılığı ile faturalara itirazda bulunduğu, bu hususun da davalının davacıya borçlu olmadığını desteklediği anlaşılmıştır. Dava konusu 31.05.2013 tarihli 245.006,76 TL lik fatura borcu için, davacı şirketin üçe bölerek 90.000TL, 88.000TL ve 88.000 TL olarak …’a 3 adet bono düzenlediği, faturada ve senetlerdeki imzanın …’a ait olduğu, dava konusu 31.05.2013 tarihli 245.006,76 TL tutarındaki faturanın açık fatura olarak kesildiği, bu faturaya ait 31.05.2013 tarihli A-001281 nolu Sevk İrsaliyesinin … tarafından imzalandığı anlaşılmış ise de, … 3. Noteri … tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamede davalı şirket çalışanı …’a, davalı şirket … Tic.A.Ş.’ yi borçlandırma yetkisi verilmediği, Şerafettin İnan’nın 03.03.2010 tarihi ile 06.06.2013 tarihleri arasında davalı şirket … A.Ş. de … sicil numarası ile sigortalı olarak çalıştığı, davalı şirketin Şerafettin İnan hakkındaki 19.03.2014 tarihli şikayeti üzerine … Ceza Mahkemesince hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ceza tayin edildiği dikkate alınarak davaya konu fatura tarihinde davalı şirket çalışanı olan …’ın yetkisini aşan davalı şirketi borçlandırıcı işlemlerden biri olarak düzenlediği dava konusu faturayı davalı şirketin bilgisi dışında davacıya verdiği, fatura davalı şirket tarafından noter aracılığı ile davacıya iade edildiğinden bu faturaya dayalı malların davacı şirkete teslim edilmediği, davacının dava konusu faturaya dayalı olarak davalı şirketten alacaklı olmadığı, davalı şirketin itirazında haklı olduğu kabul edilmiş, davanın reddine, davacının kötü niyetle takip başlattığı kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Yine mahkememiz dosyası arasına celp edilen iş bu dava davacısı … A.Ş. tarafından davalı … Ltd. Şti. karşı açılan … 7. ATM.’nin 28/12/2017 tarihli, … esas, … karar sayılı menfi tespit davasına konu ilamın gerekçesi; “Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava menfi tespit davası olup davaya konu … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine dayanak yapılan 28/05/2013 tanzim ve 03/06/2013 vade tarihli 88.000-TL bedelli bononun borçlu … A.Ş. kaşesi üzerine atılı imzaların davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce atılıp atılmadığının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın, yetkili kişilere ait olmadığının anlaşıldığı, getirtilen SGK kayıtları ve … 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E ve … 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyalarında sabit olduğu üzere …’ın davacı şirket çalışanı olup kendisinin … 19.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10/11/2016 tarihli celsede verdiği ifade ile ikrar ettiği şekilde davacı şirketin imzaya yetkili kişi olmadığı fakat senetlerdeki yazı ve imzaların kendisine ait olduğu, şirketin kaşesinin kendisi tarafından vurulduğu beyan edilmiş olup yine aynı ifade de yer bulduğu şekilde 245.000-TL ‘lik borcu için 3 Adet senet düzenlediği, bu senet ve faturanın … 5. ATM … E. sayılı ve … 4.ATM … E sayılı menfi tespit ve itirazın iptali dosyalarında yargılamasının devam ettiği, senetteki imzaların mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ve ceza yargılamasında … ‘ın beyanları da gözetilerek toplanan deliller ışığında davacı şirketi temsile yetkili kişilerce atılmamış olduğundan takibe konu senetten ötürü davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, Davalı … Ltd.Şti. mükerrer olarak senetleri takibe koyduğu ve ceza dosyasındaki ikrarlara göre kötüniyeti ispatlanmış olduğundan alacağın % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekmiş diğer davalı yönünden şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindedir. Bu kararın taraflarca istinaf yoluna başvurulmaması üzerine 24/03/2018 tarihinde kesinleştiği kesinleşme şerhinden anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası arasına celp edilen davacı çalışanı sanık Şerafettin İnan hakkındaki … 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/10/2017 tarihli … esas, … karar sayılı gerekçeli kararında; dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında sanık …’in çalıştığı … A.Ş.’de şirket adına borçlanmaya, çek ve bono tanzim etmeye yetkili olmadığı ve şirket tarafından noterden verilen bir yetki vekaletnamesinin bulunmadığı, sanık Şerafettin ikrara yönelik savunmaları dikkate alınarak sanığın … A.Ş.’de ön muhasebe çalışan statü sıfatı dışında başka hiçbir yetkisinin olmadığı, sanığın … Ltd. Şti.’den aldığı malı çalışdığı … A.Ş. adına aldığını beyan etmiş ise de alınan malın … şirketine verilmediği, kendi şahsı namına bir yerde depolandığı, tanzim ettiği bonolarda borçlu olarak … şirketinin kefil olarak da kendisini gösterdiği ve bonoları davacı … şirketin kaşesini basarak imzaladığı hususunun sanık beyanı ile bonolar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşıldığı, yine diğer sanık … hakkında açılan nitelikle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden açılan davada sanık …’nın şirket sorumlu yetkilisi olarak …’ı bildiği, geçmiş tarihlerdeki ticari ilişki nedeniyle malları bu kişiye verdiği ve malların karşılığında davaya konu bonoları …’den aldığı, gerçekleşen ticari ilişkide şirket namına verilen bonolardan şirket sahibi ve sorumlusu …’ın bu mal alımında herhangi bir bilgisinin olmadığı gözetilerek hakkında TCK 155/2 maddesi gereğince sonuç ceza olarak 2 yıl 6 ay hapis ve 8.320,00 TL adli para cezası verildiği, yine sanık …’in yetkisi olmadığı halde çalıştığı firmada firma yetkilisinin bilgisi dışında şirket adına bono tanzim etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği, sanığın ikrarı, dosyada alınan bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları ile sabit görülmüş olup bu suç yönünden TCK 204/1 maddesi gereğince resmi belgede sahtecilik suçundan sonuç ceza olarak 2 yıl 6 ay hapis cezası verildiği, bu kararın istinaf incelemesi neticesinde 15/02/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Gerek Mahkememiz dosyasından alınan grafolog bilirkişi raporları gerekse kesinleşen ceza dosyasındaki yapılan tespitler ve dosyamız arasına celp edilen ticaret mahkemesi kararlarından da anlaşılacağı üzere takibe konu bonoların davacı şirket sigortalı çalışanı tarafından kendisine bu konuda bono düzenleme yetkisi verilmediği halde düzenlendiği sabit olmakla davacı şirketin takibe konu bonolardan dolayı yetkili şirket temsilcisinin bonolarda imzasının bulunmaması nedeniyle borçlu olmadığı anlaşılmış olup davanın kabulü ile davacı şirketin … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu 03/06/2013 vade tarihli, 88.000 TL bedelli ve 03/06/2013 vade tarihli, 90.000 TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Yine takibe konu bonolar incelendiğinde davalı şirketin tacir olması nedeniyle ticari işlem yapan kişinin yetkili olup olmadığını bilebilecek konumda olmasına rağmen lehtar sıfatıyla takibe konu bonoları doğrudan keşideci …’dan almış olması nedeniyle harca esas bedel üzerinden belirlenen % 20 oranındaki 33.541,99 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacı şirketin … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu 03/06/2013 vade tarihli, 88.000 TL bedelli ve 03/06/2013 vade tarihli, 90.000 TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine,
-% 20 oranındaki 33.541,99 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 11.456,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.864,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.592,17 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.864,10 TL peşin harç ile 1.171,20 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 4.035,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 16.012,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”