Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1013 E. 2019/927 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1013 Esas
KARAR NO : 2019/927

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/01/2008
KARAR TARİHİ : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 21/01/2008 dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin yaptırmak istediği atölye blokları inşaat işinin 21.08.1987 tarihinde ihalesinin yapıldığını, davalı kooperatifin aynı tarihli kararı uyarınca %14.50 indirimle … Ortak Girişim üzerinde kaldığını ve yanlar arasında 25.08.1987 tarihinde 21.161.716.032 TL tutarlı ihalenin ihale sözleşmesinin imzalandığını, ortak girişimin başvurusu üzerine sözleşmedeki her türlü hak ve vecibelerin 30.11.1988 tarihinde birlikte davacı şirkete devredildiğini ve davalı kooperatifçe onaylandığını, ayrıca işin önemli bir bölümünün yapılmasından sonra 23.06.1999 tarihli protokol ile yapılan işlerin taraflar arasında sözleşme fiyatıyla hak ediş bedelinin 16.019.074.649 TL olduğunu, keşiften arta kalan bakiye keşif miktarının ise 8.731.470.418 TL olduğunun tespit edildiğini, protokol ile 24 atölye bloğundan 12 tanesinin alt yapı tesislerinin de tamamlanmış olarak davalıya teslim edildiğini, tarafların talebi uyarınca … Müdürlüğü’nce oluşturulan kesin hesap raporunun esas alınarak karşılıklı gayri kabili rücu olmak üzere ibralaşıldığını, 30.05.2001 tarihli protokol ile … atölye bloğunun üst kaba inşaatının yapılmasının istenildiğini ve bunun İnce İşleri kooperatifince yapılmak üzere yapılıp teslim edildiğini, 23.09.2004 tarihli işe başlama protokolü ile 02.03.2000 tarihli protokolle gerçekleştirilen kısmi teslimden sonra yapılacak işlerin iş bitim tarihinin 31.12.2000 olarak kabul edildiği ve bedelin her yıl Ocak ayı sonuna kadar müteahhide bildirilmesinin, … ve … blokları üzerine çelik kat yapılması ve bu işin 15.01.2005 tarihine kadar tamamlanmasının 8. md kararlaştırıldığını, 03.06.2005 tarihinde kısmi teslim protokolü ve ibra ile biraz önce belirlenen … ve … bloklarının işlemlerinin tamamlanarak davalı kooperatife teslim edildiğini, iki bloğun çelik katlarından dolayı eksik, kusur ve noksan imalat, fazla hak ediş ödemesi gibi iddialarda bulunulmayacağının davalı kooperatifçe gayrikabil rücu olarak üçüncü md kabul edildiğini, davalının tüm bu protokollere ve sözleşmeye rağmen 02.03.2000 tarihli protokolün 6. md kararlaştırılan yükümlülüğünün gereğini yerine getirmediğini, işi kararlaştırılan 4 yıllık sürede yani 01.03.2004 tarihine kadar başlatmadığını ve bunun 03.06.2005 tarihli teslim protokolünün 1. md açıklandığını, yine 23.09.2004 tarihli protokolün 5. md belirtilen ödenekleri bildirmediğini, davacı tarafın bunun üzerine 113 nolu hak edişten bakiye alacağının ödenmesi için ihtar çektiğini, 23.09.2004 tarihli protokolün 4. md ile belirlenen ve iş bitim tarihi olarak gösterilen 31.12.2010 tarihine kadar ikmal edilmek üzere aynı protokolün 5. md gereğince yıllık iş programının ve ödeneğin 2007 Ocak ayının sonuna kadar kendisine bildirilmesini talep ve ihtar ettiğini, buna mukabil davalının cevabi ihtarnamesi ile 23.09.2004 tarihli protokolün kooperatif genel kurulunca reddedildiğini ve o zamana kadar ödenmiş hak edişlerin rasgele ödemeler olup BİGŞ’nin 39 ve 40. md göre kazanılmış hak olmadığını ileri sürdüğünü ve işe başlatma niyetinde olmadığını ortaya koyduğunu, müvekkilinin yine ihtarname çekerek alacağını istediğini, davalının cevabi ihtarında müvekkilini 02.08.2007 tarihinde yapılacak toplantıya davet ettiğini ve müvekkilinin çektiği ihtarla 2007 iş programını görüşmek üzere toplantıya katılacağını belirttiğini, bundan sonra düzenlene karşılıklı ihtarnamelerde kesin hesap istendiği halde yapılmadığını, iş programının ve ödeme planının müvekkile bildirilmediğini ve davalının … 32. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarıyla sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin 10. md fesih halinde ne yapılacağının hüküm altına alındığını, bunu dahi müvekkilinin alacaklı olduğunu gösterdiğini ve müteahhide tazminat ödeme yükümlülüğünün aynı md c bendinde düzenlendiğini, müvekkilinin 10. md dayanarak haklarını talep ettiği ve bunu noter ihtarıyla bildirdiğini, 10 md b bendine göre şantiye tesislerinin ürünün rayiç değeri üzerinden kooperatifçe satın alınması gerektiğini ve bu bedelin … Asl Huk Mah.nin … sayılı dosyasında tespit davası olarak ileri sürüldüğünü ve henüz rapor alınmamasına rağmen şimdilik 100.000 TL istediklerini, yine 10. md c bendine göre müvekkiline kâr mahrumiyeti ve tazminat ödenmesi gerektiğini ve bunun 2007 yılının keşif tutarının %15’i olduğunu, karşılıklı ibraların dikkate alınması gerektiğini belirterek şimdilik kâr mahrumiyetine karşılık 1.000.000.000 TL ve tesislerin rayiç bedeline karşılık şimdilik 100.000.000 TL olmak üzere toplam 1.100.000.000 TL 17.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ihale şartnamesi ile özel şartname incelendiğinde 4. md kooperatif yönetim kurulunun gerek gördüğü takdirde bu ihale konusu inşaat işinin bir kısmını veya tamamını yaptırmamakta serbest olduğunu, bu konuda müteahhidin her ne sebeple olursa olsun itiraz edemez ibaresinin sözleşmeden önce iptal edildiğini, buna karşılık 10. md kooperatif aleyhine ve müteahhit lehine ağır şartlar konduğunu ve bunun hukuken geçersiz olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra 19 yıl geçtiğini ve artık kooperatif için çekilmez hale geldiğini, 2006 yılında düzenlenen genel kurulda yeni yönetim kurulunun aldığı yetkiyle sözleşmeyi gözden geçirdiğini ve bu konuda davacıyı davet ettiğini, davacının ise sözleşmenin gözden geçirilmesini kabul etmediğini ancak iş programlarını görüşmek üzere toplantıya katılacağını belirttiğini, toplantının verimli sonuçlanmadığını, davacının eski şartlarla iş programlarının verilmesini talep ettiğini, müteahhit ile anlaşılamayınca olağanüstü genel kurul yapılmasına karar verildiğini, olağanüstü genel kurulda sözleşmenin iptali kararı alındığında kesin hesabın henüz çıkartılmadığını, müteahhidin haksız kazanç talep ettiğinin genel kurul tutanağında yazıldığını ve daha sonra sözleşmenin noter aracılığıyla feshedildiğini, kesin hesabın ve inşaat seviye tespitinin yapılması için davacının çağırıldığı halde gelmediğini, kalan işin rekabet ortamında anahtar teslim olarak yaptırılmasının kooperatifin menfaatinde olacağı düşünülerek …, …, …, … bloklarındaki çelik konsükdürüksiyon projelerinin yapımının ihale edildiğini ve dava dışı …Tic Ltd Şti’ne 2.875,000 TL + KDV bedeliyle verildiğini, bunun dahi kooperatifin kazancını gösterdiğini, davacının sözleşmenin 10. md dayanarak tazminat talep etmesinin geçersiz olduğunu, şantiye tesislerinin yapılmasından bu yana 10 yıldan fazla bir zaman geçtiğinden alınmasının kooperatife fayda sağlamayacağını, … Bakanlığı’nın bu konuda kesin hesap yapmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif karşı dava dilekçesinde ise, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, paçal kazıların fahiş fiyat üzerinden hesaplandığını, kalıp imalatının özel kalıp yapılmış gibi belirlendiğini demir doğramalarda fazla fiyat alındığını, şantiye içindeki taşımalara dahi ücret verildiğini, bazen çifte fiyat farkı alındığını, kooperatifin zarara uğradığını belirterek 1.100.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Daha sonra verdiği dilekçede ise yapılan kesin hesaplara göre düzenlenen kesin hak edişlere göre müteahhidin kooperatife 20.203.296,60 TL borçlu olduğunu, ayrıca yeni ihale yapılan şirketteki bedelin de davacıdan alınması gerektiğini belirtmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; … 12 ATM’nin … E,.. Karar sayılı ilamı ile; “…Sözleşmenin tümüyle değerlendirilmesi halinde özellikle 31. md sözleşmenin yapılmaması halini düzenlemektedir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacı-karşı davalının bu maddeye uygun bir davranışının olmadığı yani sözleşmeyi yerine getirmediğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Çünkü yönetim kurulunun onayladığı ve ibraladığı hak edişlerin ve genel kuruldan da geçtiği dikkate alındığında daha sonraki yönetim kurulunun yeninden hak ediş görüşmesine ve kesin hesap görüşmesine müteahhidi çağırması bu madde kapsamına giren bir davranış değildir. Önceki yönetim kurulunun yaptığı işlemlerin usulsüz olduğu iddia ediliyor ise bunun müteahhide karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi davamızın konusu değildir. Zaten bu konuda davalı taraf hukuki süreci başlattıklarını iddia etmiştir. Sözleşmenin 10. maddesinin kooperatifçe sözleşmenin tekrar feshi halinde yapılacak işleri düzenlemiştir. Burada b bendinde şantiye tesislerinin günün rayiçleri üzerinden satın alınacağı, a bendinde ise, sözleşmenin feshi veya kooperatifin işin yapımından vazgeçmesi halinde o güne kadar yapılan imalat ve ihzarat ölçülerek hak edişe bağlanarak daha evvel yapılmış ödemeler düşüldükten sonra bakiyesinin müteahhide ödeneceği, c bendinde ise, sözleşmenin kooperatifçe feshi veya söz konusu işin yapımından vazgeçmesi halinde a ve b maddelerindeki müteahhit alacaklarına ilave olarak alt paragrafta gösterilen şekilde müteahhide tazminat ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu tazminat ise akdin bozulduğu tarihte birinci keşfin altta kalan kısmının o yılın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatları ile birlikte değerlendirilmiş keşif tutarının %15’inin kâr mahrumiyeti ve tazminat olarak kooperatifçe defaten müteahhide ödeneceği hükmü bulunmaktadır. Bu hükmün kooperatif açısından çekilmez hale geldiğini kabul etmek mümkün değildir. Çünkü daha önce 4. md kooperatifin tek yanlı feshi halinde hiçbir tazminat ödemeyeceği hükmü var iken, kooperatifin bundan vazgeçtiği anlaşılmaktadır.
BK.nun istisna akdini düzenleyen hükümlerine göre iş sahibi haklı sebep olmaksızın müteahhidin işine son vermiş ise bu haksız fesih üzerinde gene de sözleşme sona ermekle birlikte, iş sahibinin müteahhidin tüm olumlu zararını tazmin borcu bulunduğu görülmektedir. BK 369. md düzenlenen bu hükmün olayımızda da uygulanması söz konusu olacaktır. Tüm açıklamalar dikkat alındığında davalının … 32. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarıyla sözleşmeyi haksız feshettiği sonucuna varılmıştır. O halde BK 369 ile sözleşmenin 10. md göre davacı alacağın hesaplanması yoluna gidilmiştir. Arta kalan işin tutarı 2007 yılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatlarıyla 47.068.197,00 TL’dir. Sözleşmenin 10/c md 2. paragrafında bunun %15’inin tazminat olarak ödenmesi gerekmekte olup bu da 7.060.259,00 TL tutmaktadır. Yine 10. md b bendine göre davalının ödemek zorunda olduğu şantiye tesislerinin rayiç değeri ise 30.000 TL’dir. Davanın 1.030.000 TL üzerinden açıldığı görülmekle bu miktara dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 6.060.229.00 TLye ise ıslah tarihi olan 16.06.2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Karşı dava açısından ise yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında davacı-karşı davalı müteahhidin eylemlerinin sözleşmeye ve yasalara uygun olduğunun kabulü gerekmektedir. Önceki yönetim kurulunun ve buna yetki veren genel kurulun yaptığı ibralar ile yönetim kurulunun düzenlediği protokoller dikkate alındığında davalının var ise zararına davacının yol açmadığı görülecektir. Düzenlenen protokoller ve ibraların yok sayılması hukuken mümkün değildir, ortada irade fesadı halleri olmadığına göre protokol ve ibraların geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Karşı davanın bu açıdan değerlendirilmesi uygun görülmüştür. Eğer davalı kooperatif zarara uğradığı iddiasında ise bunu belki de yönetim kurulu aleyhine açacağı bir davayla gündeme getirebilecektir. Yani karşı davanın kabul edilebilir bir yanı olmadığından reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır…” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
… 12 Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2008/42 E. 2010/342 Karar sayılı 16/06/2010 tarihli karar davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2012/7521 E, 2013/3029 Karar sayılı 09/05/2013 tarihli ilamında; “… Somut olayda, mahkemece toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucu davalı kooperatifin sözleşmenin feshinde haksız olduğunun kabulünün isabetli olduğu, Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile (somut olayda davalı iş sahibi kooperatifin) feshi halinde kâr kaybının hesabında 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 325. maddesi hükmünde öngörülen yöntemin uygulanması gerekeceği, Borçlar Kanunu’nun 356/I. maddesinin yollama yaptığı aynı Kanun’un 325. maddesindeki yöntem “kesinti yöntemi”dir. Kesinti yöntemine göre yüklenicinin yapılmayan sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kârın hesaplanabilmesi için; yapılmayan işin sözleşmesinin feshi tarihindeki bedeli saptandıktan sonra, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı tasarruf, bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa elde ettiği kâr, başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa kazanabileceği miktar tespit ettirilip, yapılmayan iş bedelinden çıkarmak suretiyle bulunan miktarın kâr kaybı olduğunun kabulüyle iş sahibi kooperatiften tahsiline karar vermek gerekeceği, Bu hukuksal nedenlerle mahkemece yeniden oluşturulacak bir mimar ve iki inşaat mühendisi bilirkişiden oluşan kurul aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle az yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun şekilde bilirkişilere inceleme yaptırılarak bilirkişilerden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, taleple de bağlı kalınmak suretiyle toplanan deliller birlikte değerlendirilerek davacı yüklenicinin hak ettiği kâr kaybının belirlenmesi gerektiği, bu hususlar düşünülmeden yanlış değerlendirme ile karar verilmesinin doğru olmadığı…” bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca davacı karşı davalının 2006/2007/2008 yılı ticari defterleri incelenmek suretiyle ve dosya içerisindeki Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda mahallinde keşfen inceleme ile defter incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişiler İnşaat Yüksek Mühendisi …, İnşaat Mühendisi Yrd. Doç. Dr. …, Mimar … tarafından düzenlenen 16/11/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; yapılan incelemeler sonucunda; taraflar arasında akdedilen 25/06/1987 tarihli sözleşmenin davalı karşı davacı tarafından feshedildiği tarih itibariyle 2007 yılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Birim Fiyatlarıyla keşif tutarı 122.675.858,00 TL olarak, 2007 yılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Birim Fiyatlarıyla 113.nolu Son hakediş tutarının 75.607.661,00 TL olarak, 2007 yılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Birim Fiyatlarıyla 1.keşiften arta kalan iş tutarının 47.068.197,00TL olarak tespit edildiği, davacı karşı davalının işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı fayda ve işi tamamlamaması nedeniyle herhangi bir tasarrufu olmadığını, yüklenicinin sözleşmenin iptalinden sonra girmiş olduğu ihalelerde; davacı karşı davalı vekilinin 25/12/2014 tarihli dilekçesi ekindeki bilgilere göre; davacı- karşı davalı … Tic A.Ş tarafından 25/07/2008-14/12/2009 tarihleri arasında geçen 1 yıl 4 ay 19 günlük süre içinde toplam 10 Resmi Kamu Kuruluşu ve Özel Kuruluşun ihalelerine girebilmek için onay alınıp ihale başvuruları yapıldığını, ancak hiçbir ihale kazanılamadığını, T.C. Kamu İhale Kurumu Sicil İzleme Dairesi Başkanlığının “Teyit Arama Listesi Raporu”na göre; davacı karşı davalı …Tic A.Ş tarafından 30/11/2010- 26/08/2014 tarihleri arasında geçen 3 yıl 9 ay 26 günlük süre içinde toplam 56 Resmi Kamu Kuruluşundan ihalelerine girebilmek için onay alınıp ihale başvuruları yapıldığını, davacı-karşı davalı … Tic A.Ş’nin yeterli mali gücünün olduğu, yeterli personel, yeterli makine ve yeterli ekipmanın bulunduğunu, davacı-karşı davalı …Tic A.Ş’nin sözleşmenin feshini müteakip başka bir ihale almadığına ait herhangi bir belge dosyada bulunmadığını, davacı-karşı davalı …Tic A.Ş’nin ihale almaktan kasten kaçındığına dair bir kanaatin oluşmadığını, bu duruma göre davacı karşı davalı … İnşaat A.Ş’nin sözleşmenin 10.maddesinde öngörülen tazminata hak kazandığı kanaatine varıldığını, davalı karşı davacı kooperatiften tazminat alacağının miktarı 47068.197,00 tL x 15 = 7.060.229,00 TL olarak hesaplandığını, yüklenicinin şantiye tesislerinin toplam bedelinin 01/06/2009 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitler sonucu hesap ve takdir edildiği bildirilen 30.000 TL’nin aynen kabul edildiğini, karşı dava yönünden; kesin hesaplar taraflarca “Gayri Kabili Rücü” kabul ve imza edildiğinden ve kooperatif yönetim kurulunca incelenip görüşülmek suretiyle kabul edildiğinden davalı karşı davacı kooperatifin karşı davasının yerinde görülmediği, bu duruma göre davacı karşı davalının kooperatiften talep edilebileceği tazminat miktarının, 7.090.229,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmaması, mali müşavir bilirkişi tayin edilmesine rağmen rapora iştirak ettirilmeksizin rapor düzenlenerek sunulmuş olması sebebiyle yeniden oluşturulacak bilirkişilerce inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, inşaat mühendisi Dr. …, İnşaat Mühendisi …, Mimar …, mali müşavir … tarafından düzenlenen 11/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; tüm yapılan tetkik, tespit ve değerlendirmeler neticesinde taraflar arasındaki 25/08/1987 tarihli sözleşmenin 10/12/2007 tarihinde davalı karşı davacı kooperatif tarafından tek taraflı olarak haksız feshedilmesi nedeniyle davacı karşı davalı yüklenici firmanın mahrum kaldığı kar tutarının 8.403.197,45 TL olduğu bildirilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulunca ibraz edilen 04/10/2018 tarihli ek raporda: davalı vekilinin bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlar cevaplanmak suretiyle yapılan incelemede; bilirkişilerin kök raporlarındaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Davalı kooperatifin sözleşmeyi fesihte haksız olduğu, haksız fesih sebebiyle kar mahrumiyeti talep edebileceği, kar mahrumiyetinin 818 sayılı BK.nun 356 maddesinin yollamasıyla aynı yasanın 325.maddesinde öngörülen kesinti yöntemi ile yapılması gerektiği, kesinti yöntemine göre yüklenicinin yapılmayan sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı karın hesaplanabilmesi için yapılmayan işin sözleşmenin feshi tarihindeki bedeli saptandıktan sonra bu bedelden yüklenicinin işi tamamlaması nedeniyle sağladığı tasarruf bu süre içinde başka iş bulup çalışmışsa elde ettiği kar, başka bir iş bulmaktan kasten kaçınmışsa kazanabileceği miktarın tespit ettirilip yapılmayan iş bedelinden çıkarmak suretiyle kar kaybının hesap edilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce alınan son bilirkişi kök ve ek raporunda Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin bozma ilamı kapsamında hesaplama yapılarak rapor sunulmuştur.
Sözleşme feshedilmeseydi teslimi yapılan blokların çelik katları yapılarak işe devam edileceği ve ilaveten çelik katlı betonarme blokların yapılacağı, ancak projede farklı tipte bloklar olduğu, arta kalan keşif tutarına göre hangi tip bloklarda çelik kat ilavesi yapılacağının, hangi tip betonarme çelik katlı blokların yapılacağının tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, buna göre yapılması en muhtemel işlere göre alternatiflerin belirlenmesi gerektiği, sözleşme feshedilmeseydi yapılacak olan muhtemel işi 1987 yılı tutarının sözleşme bedeline göre arta kalan işlerin 1987 yılı tutarı olan 8.121.038.824 TL kadar olup olmadığının belirlenmesi için gerekli olduğu, yapılacak olan işlerin fesih tarihindeki 2007 yılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatları ile alternatifli olarak hesap edildiği, buna göre yükleniciye yapılacak hakediş ödemelerinin ödemenin yapıldığı yıla ait Bayındırlık ve İskan Bakanlığının birim fiyatları ile hesap edilen iş tutarından %14,50 ihale tenzilatının düşürülmesi suretiyle bulunduğu, alternatif 1’e göre yükleniciye ödenecek hakediş bedelinin 37.240.299,99 TL olduğu, ihale tenzilatının düşülmesi ile ödenmesi gerekli olan tutarın 31.840.456,49 TL olduğu, alternatif 2’ye göre yükleniciye ödenecek hakediş bedelinin 37.240.299,99 TL olduğu, ihale tenzilatının düşülmesi ile ödenmesi gerekli olan tutarın 32.046.698,85 TL olduğu, alternatif 3’e göre yükleniciye ödenecek hakediş bedelinin 36.755.452,18 TL olduğu, ihale tenzilatının düşülmesi ile ödenmesi gerekli olan tutarın 31.425.911,61 TL olduğu, yüklenicinin fesih nedeni ile iş yapmamasından ötürü malzeme, makine, işçilik, nakliye giderleri ile her türlü SGK, vergi ödemeleri gibi genel giderlerden tasarruf edeceği, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara ve 2017 yılı reel maliyetlerin tespit edilerek reel maliyetlerin fiyat endeksleri kat sayıları ile dönüştürülerek fesih tarihi olan 2007 yılı yüklenici maliyetinin belirlendiği, buna göre yüklenicinin şantiye genel gider oranının %7.687 olduğu, yüklenicinin iş feshedilmesiydi bakiye iş süresi içinde iş bulup çalışmasına yönelik olarak sadece Nevşehir ili, 300 yataklı devlet hastanesinin fesihten sonraki 512 günlük süre içerisinde alındığı, bu işin sözleşme tarihinin 26/09/2008 , geçici kabul tarihinin de 01/06/2010 olduğu, davacı yüklenicinin diğer ihalelerinin fesih tarihinden önce sözleşmeye bağlandığı ve bu işlerin kendi ekipleri, ekipmanları ve çalışanlarının fesihten önce belirlendiği ve işlere tahsis edilmiş olduğu, fesihten önce sözleşmeye bağlanmış ihalelerle ilgili kazançların hesaptan düşülmesi gereken tutarlara dahil olmadıkları, davacı yüklenicinin … ili 300 yataklı devlet hastanesinden 26/09/2008 -10/05/2009 tarihleri arasındaki 8 aylık döneme ait kar tutarının 724.169,20 TL olduğu, davacı yüklenicinin 2008-2009 yılları arasında 10 farklı ihale için teklif verdiği, başka bir almaktan kasten kaçındığı yolunda herhangi bir ispatın dosyada mevcut olmadığı, sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle arta kalan keşif tutarı dahilinde yapılması en muhtemel olan işlere göre belirlenen alternatiflerin ortalaması alınarak sözleşme feshedilmeseydi yapılacak olan işlerin sözleşme yılı fiyatları ile tutarları yapılacak olan işlerin fesih tarihindeki fiyatlarla tutarları, yükleniciye ödenecek hak ediş tutarları ve yüklenicinin fesih nedeniyle işi yapamamasından ötürü sağladığı tasarruf, başka işlerin yapılmasından elde etmiş olduğu karların hesap edilmesi sonucunda davacı yüklenici firmanın yoksun kaldığı kar tutarının 8.403,197,45 TL olduğu hüküm vermeye elverişli denetime açık son bilirkişi kök ve ek raporu ile anlaşıldığından; davacının talebi ile bağlı kalınarak asıl davada, davanın KISMEN KABULÜNE, 7.090.229,00 TL tazminatın 1.030.000,00 TL’ye dava tarihinden, 6.060.229,00 TL’ye ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi sureti ile davalıdan tahsiline, Karşılık davada; davalı karşı davacı …’nin temyiz itirazları reddedilerek verilen red kararı kesinleşmiş olduğundan, yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada; Davanın KISMEN KABULÜNE, 7.090.229,00 TL tazminatın 1.030.000,00 TL’ye dava tarihinden, 6.060.229,00 TL’ye ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi sureti ile davalıdan tahsiline,
2-Karşılık davada; davalı karşı davacı … Yapı Kooperatifi’nin temyiz itirazları reddedilerek verilen red kararı kesinleşmiş olduğundan, yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 484.333,54 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 14.850,00 TL peşin harç ile 81.813,10 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 96.663,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 387.670,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 96.663,10 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 22.653,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 22.426,47 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 270 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına tekabül eden 2,70 TL’nin tahsil kabiliyeti bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 136.102,29 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 8.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 günlük sürede TEMYİZ yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Harç Beyanı
K.H.= 484.333,54TL
P.H.= 96.663,10 TL
B.H= 387.670,44 TL

Davacı yargılama gideri
22.025,00 TL bilirkişi ücreti
628,15 TL tebligat gideri
22.653,00 TL Toplam yargılama gideri
Davalı yargılama gideri
270 TL tebligat gideri