Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/9 E. 2023/174 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/9 Esas
KARAR NO : 2023/174

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/01/2023
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, Türk Patent ve Marka Kurumu marka sicilinde tescilli “…’’ ibareli markaların ve bu markalara ait amblemlerin sahibi olduğunu, müvekkil şirketin ayrıca Marka Tescil Belgelerini ibraz etmiş olduklarımız dışında da Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli birçok markaları daha bulunmakta olduğunu, zikredilmiş olan tüm markalar gerek Türkiye’de ve gerekse tüm dünyada tanınmış olduğunu, mücevherler, saatler, mücevher kutuları ve diğer moda aksesuarları vb olarak kullanılmakta olduğunu, davalı … (VKN: …) tarafından “…” adresinde bulunan “…” isimli işyerinde yukarıda tanınmışlığı hakkında kısa bilgiler verilen müvekkile ait … markasını meşru bağlantısı, sözleşmesi ve hukuka uygun amacı olmaksızın tamamen izinsiz ve tecavüz teşkil eder şekilde kullanmakta olduğunu, … ibareli taklit ürünlerin satışını gerçekleştirmekte olduğunu, davalı bu eylemleriyle taklit ürün satışına sürekli olarak devam ettikleri gibi, bu suretle tüketiciyi de yanıltmak ve kandırmaktan çekinmediğini, davalıların bu eylemleri marka hakkına tecavüzün yanı sıra haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkille hiçbir ilişkisi olmayan davalılar, müvekkile ait mallar ve iş ürünleriyle karıştırılmaya yol açacak eylemler gerçekleştirdiğini, bu fiilleriyle TTK m. 55’e aykırılık teşkil ettiklerini, tüm bu açıklamalar ışığında, davalıların müvekkil şirketin tanınırlığından faydalanma ve haksız gelir sağlama amacı güttüğü açıkça anlaşılmakta olduğunu, işbu açıklamalar dikkate alındığında marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ve uğranılan zararların tazmini için yargı yoluna başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, davalılar tarafından yapılan, müvekkilerin marka haklarına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin her bir davalı yönünden tespiti, ref’i ve devam edenler yönünden men’ini, tecavüz sebebiyle oluşan maddi zararlara ilişkin dava açma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile her bir davalıdan alınarak davacıya verilmesini, her bir davalı aleyhine verilen kararın masrafı davalılardan karşılanarak bir tirajı yüksek gazetede ilanını, davalılardan ele geçirilen ürünlerin bilirkişi tarafından taklit nitelikte oldukları tespit edilmiş olduğunu, davalıların da ürünlerin orijinal olduğuna yönelik bir iddiası bulunmaması da nedeniyle işbu dosyanın eki niteliğindeki … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş ve … 28. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyaları kapsamında yapılan, muhafaza masrafları da dahil olmak üzere tüm giderler ve işbu davada oluşacak yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, herhangi bir cevap sunmadığı anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespiti ile men’i, ref’i ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde davacı adına kayıtlı … numara ile tescilli pandora ibareli markanın 14 sınıfta “Kıymetli metaller ve bunların alaşımlarından eşya; elmaslar; pırlantalar; değerli taşlar; değerli metallerden veya bunlarla kaplanmış süs eşyaları, kuyumculuk işleri ve mücevherat; kol düğmeleri ve kravat iğneleri; değerli metallerle kaplanmış bijuteri; mücevherat için özel olarak tasarlanmış kasalar ve diğer kaplar” emtialarında tescilli olduğu, koruma sürelerinin devem ettiği tespit edilmiştir.
… 1. FSHHM’nin… D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda; “30.12.2022 tarihinde tespite konu “…” adresine gidildi. Adreste firma sahibi … tespit konusu hakkında bilgilendirilerek, inceleme ve tespitlere geçildi. Adreste yapılan incelemede, üzerinde … yazılı 1 adet bileklik, 54 adet kolye ucu ile kilit mekanizması tespit edildi. Yine hurda gümüşlerin bulunduğu kutu içerisinde üzerinde … yazılı atıl pozisyonda 1 adet bileklik ve 1 adet kilit mekanizması tespit edildi. Tespit edilen ürünler üzerinde yapılan incelemede, taklit oldukları anlaşılarak…” şeklinde tespit ve değerlendirmede bulunulduğu anlaşılmıştır.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımının tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara, 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde tüketiciler tarafından karışıklığa sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde, … 1. FSHHM’nin …D. İş sayılı dosyasında yapılan tespite konu adreste yapılan incelemede, üzerinde … yazılı 1 adet bileklik, 54 adet kolye ucu ile kilit mekanizması, yine hurda gümüşlerin bulunduğu kutu içerisinde üzerinde … yazılı atıl pozisyonda 1 adet bileklik ve 1 adet kilit mekanizmasının tespit edilmiş olduğu, tespit edilen ürünler üzerinde yapılan incelemede, ürünlerin taklit oldukları sonucuna varıldığu, davalının, davacının tescilli ve ayırt edici gücü yüksek … esas unsurlu markasının aynısını satışa sunduğu ürünler üzerinde kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satışa arz etmesinin 6769 Sayılı SMK m. 29/1(c) kapsamında marka hakkına tecavüz sayılan eylemlerden olduğu, taklit kullanımların tüketici gözünde davacı ile davalı arasında ticari ilişki var olduğu algısı yaratabileceği karşısında TTK md 55/1-a-4 kapsamında aynı zamanda haksız rekabet oluşturacağı, sonuç olarak davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, menine ve ref’ine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu (TBK) md. 58’de öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde de “manevi tazminat” talep edilebilir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için şartlar “haksız fiil = marka tecavüzü”, “mütecavizin kusurlu olması” “zarar” ve “zarar ile marka tecavüzü fiili arasında illiyet bağıdır”. Marka hukuku anlamında manevi zararın tazmininden amaç, tecavüz dolayısıyla marka sahibinin ticari-kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Ticari-kişisel varlık, marka sahibinin ticari işletmesinin ilgili piyasada sahip olduğu imge ve güvendir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, dolayısıyla somut olaya göre davalının davacı markasını taklit edecek şekilde izinsiz olarak kullandığı, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiklerine yönelik dosya kapsamında yapılan tespitler sonucunda davalının eyleminde kusurlu olduğu gözetilerek 5.000- TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, men’ine ve ref’ine
2-5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masraf davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 341,55 TL karar harcından peşin yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 161,65 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tespit talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: 146,00 TL posta gideri ile 359,80 TL harç (peşin+başvuru harcı) olmak üzere toplam 505,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸