Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/77 E. 2023/170 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/77 Esas
KARAR NO : 2023/170

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2023
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafımızca … 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesine … Değişik İş numaralı dosyası ile; “…” alan adında .. marka ve unvanı kullanmasının, müvekkil …’in marka hakkına tecavüz ettiğinden dolayı dava ikame edilerek … Değişik İş numaralı dosyası ile kullanımın hukuka aykırı olduğunun tespiti ile ilgili internet sitesine erişimin engellenmesi ve ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talep edildiğini, akabinde sayın Mahkemenin 10.03.2023 tarihli tedbir kararı ile “…” alan adına Türkiye’de erişimin engellenmesine karar verildiğini, karar tarafımıza 18.03.2023’de tebliğ olduğunu, ayrıca, tarafımızca ilgili site hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkil “…A.Ş.” “…” logo ve markası ile yayın yapan bir dijital içerik üreticisi firma olduğunu, merkezi …’da bulunduğunu, müvekkil “…”, marka tesciline sahip olduğunu, … sitesi, müvekkilin “marka” ve “ticari unvan” olarak kullandığı …’i aşağıda detayları ile açıklandığı üzere, marka ve kişilik haklarına aykırı olarak kullanmakta olan yasa dışı bir kumar sitesi olduğunu, pek çok kişi tarafımıza başvurarak, bu sitenin …’e ait olduğunu sanarak, müvekkile şikayet ettiğini, Sınai Mülkiyet Kanunu, “Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller” başlıklı 29. maddesi uyarınca, marka tesciline sahip olan müvekkil …’in ayırt edilemeyecek kadar benzer adını kullanarak taklit eden ve bu şekilde gelir elde eden ” … ” sitesi, ilgili kanun hükmüne göre müvekkilin marka hakkına tecavüz ettiği açık olduğunu, yine aynı kanunun Sınai Mülkiyet Hakkı Tecavüze Uğrayan Hak Sahibinin İleri Sürebileceği Talepler başlıklı 149. maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi tarafından fiilin tecavüz olup olmadığının tespitiyle beraber maddi ve manevi zararın tazmini de talep edilebildiğini, 06.02.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre ilgili fiilin marka hakkına tecavüz olduğu tespit edilmiş ancak dosya gereği Mahkemece yalnızca tedbir kararı verilmiş olup tespit edilen tecavüz tamamen ortadan kaldırılmadığını, Sınai Mülkiyet Kanunu SMK’nın 7/3-d maddeleri gözetilerek ve 149/a-b-c-ç bentleri uyarınca, fiilin tecavüzün tespiti, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, “…” alan adına erişimin engellenmesini, 06.02.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre :”Talep Eden dilekçesinde beyan edildiği üzere KARŞI-SİTE’de İçerik Sağlayıcının gerçek veya tüzel kişilik kimlik verisine dair bir içerik olgusuna rastlanmadığı” nedeniyle davalıya ulaşmak mümkün olmadığından, HMK 119/2. maddesinin uygulanması durumunda, bu yasadışı kumar sitesine ulaşımın önlenmesi bakımından tedbirin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve TTK hükümlerine aykırılık nedeni ile açılmış dava konusu … ibareli alan adlı internet sitesinde, davacıya ait markaların izinsiz kullanıldığından bahisle marka hakkına tecavüzün durdurulması, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması talebine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacıya ait … ibareli markanın 16/08/2022 tarihinde … sınıflarda davacı adına tescil edildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Uyuşmazlığın yapılan tespit dikkate alındığında hukuki değerlendirme gerektirdiği ayrıca bir inceleme yapılmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi gözetilerek bilirkişi incelemesi yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde ; davalı tarafın davacı adına tescilli “…” markasına yaklaşmak suretiyle internet sitesinde alan adı olarak kullandığına ilişkin tespit raporu dikkate alındığında bu kullanımın SMK 7/3-d kapsamında markaya tecavüz teşkil ettiği anlaşılmakla davalının davacıya ait tescilli şekil markasına yönelik kullanımlarının izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış buna dayalı taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan bilirkişi raporları ve sunulu tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacının markaya tecavüze dayalı sübut bulan taleplerinin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda … alan adına erişimin engellenmesine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 10,00 TL posta gideri ile 359,80 TL harç (peşin+başvuru harcı) olmak üzere toplam 369,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸