Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/111 E. 2023/229 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/111
KARAR NO : 2023/229

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememizin 2022/179 esas nolu dosyasından tefrik edilen davada yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın tescil numaraları belirtilen tescilli markaları ile iltibas teşkil eden ve karıştırılma ihtimali bulunan, davalı adına kayıtlı … tarih ve … tescil numaralı … ibareli markasının 6769 Sayılı Kanunun 6.maddesinin … bentlerine göre… sınıf emtialar bakımından SMK 25.maddesi kapsamında hükümsüzlüğüne karar verilerek markalar sicilinden terkini yönünde karar verilmesini, Davalı adına kayıtlı …, …, .., … sitelerinde bulunan sayfalar üzerinden … ibareli kullanımlarının müvekkil adına tescilli markalarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, men’ine ve tecavüzün önlenmesine karar verilmesini, mevcut marka tecavüz eylemlerinin önlenmesi cümlesinden olmak üzere, dava sonunda müvekkilin davaya konu olan markalarının benzerlerini taşıyan ve davalı tarafından kullanılan tabela, broşür, katalog gibi tanıtıcı her türlü argüman ile iltibas oluşturduğuna karar verilecek markayı taşıyan ürünlerin ve bu ürünleri üretmeye yarayan her türlü araç ve gereç, kalıp, ambalaj gibi tüm malzemelerin bulundukları yerlerden toplatılmasına ve masrafı davalıdan alınarak imhasına karar verilmesini, haksız kullanıma konu markayı içeren sosyal medya ve internet sitelerinden söz konusu haksız kullanımların sonlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 12/10/2023 tarihli beyan dilekçesinde özetle; huzurda açılmış bulunan davanın diğer davalı … adına tescil edilen marka tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğunu, hükümsüzlük davasının ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 25/3 maddesine göre; “Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. “yalnızca tescilli markanın sahibine veya onun hukuki haleflerine karşı açılabileceğinin ortada olduğunu ayrıca davacının dava konusu markanın tescil işlemleri sırasında ilan olunan marka başvurusuna yönelik bir itirazının bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu marka ile ilgili herhangi bir Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun (YİDK) kararının da bulunmadığını, Kurumları tarafından dava konusu marka ile ilgili tescil işlemlerinin 6769 SMK hükümlerine uygun olarak yürütüldüğünü; nihayetinde hükümsüzlük davalarında 6769 sayılı SMK nın açık hükmü gereği müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceği ortada olduğundan tarafılarına açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki davanın; davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli … ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebi ile birlikte davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti, men’i istemine ilişkin olarak açılan mahkememizde açılan … Esas sayılı dava dosyasında, davalılardan Türk Patent ve Marka Kurumu’na ilişkin talep ve davanın dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine, karar verilerek yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı, bir başka ifadeyle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı da pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının belirlenmesinde olduğu gibi maddi hukuka göre tespit edilir.
Sıfat dava şartı değil, itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esası incelendikten sonra tespit edilebilir ve bu durumda dava ret veya kabul ile sonuçlanır. Diğer bir ifadeyle bir davada taraflardan birinin, aktif ya da pasif husumet ehliyetinin (davacı veya davalı sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Sıfat, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen ilk itiraz ya da davalı tarafından ortaya konulması gereken def’i niteliğinde olmadığından, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece resen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. (Hukuk Genel Kurulunun 2021/(14)7-873 Esas, 2023/232 Karar sayılı kararı)
Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2022 tarihli ve 2020(15)6-609 Esas, 2022/1424 Karar sayılı kararında da değinilmiştir.
Tüm bu yapılan açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde, SMK’nın 25/3. maddesine göre markanın hükümsüzlüğü isteminin, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine açılabileceği sabit olup ve markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bu haliyle hükümsüzlük ve tecavüz talepli olarak ikame edilen davada tefrik edilen dosya davalısı konumunda olan …na husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından davanın, davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.7/2 uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
3-Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 66(1) maddesi gereği daha önce alınmayan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 269,85 TL başvuru harcı ile 269,85 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸