Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/73 E. 2022/164 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/73 Esas
KARAR NO : 2022/164

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, fuar sektöründe lider ve ülkemizin en köklü şirketi olduğunu, 1985 yılından beri fuarcılık sektöründe faaliyet göstermekte olup ulusal ve uluslararası binlerce fuar organize ettiğini, düzenlemiş olduğu fuarlara 100’ü aşkın ülkeden yatırımcı ve misafir katıldığını, ülkemizde bulunan şirketlerin yatırım almasını, yeni pazarlara ulaşmasına aracılık ederek ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını, müvekkil şirket ile davacı dernek, aralarında yapmış oldukları anlaşma gereğince 2005 yılından itibaren 25 defa “…” Fuarını gerçekleştirdiğini, söz konusu fuar, “ev tekstili” sektörüne ilişkin bir fuar olup aynı isimle … başvuru numaralı “…” markasının davalı dernek ile birlikte müvekkil şirket TPMK nezdinde tescil edildiğini, davalı dernek, müvekkile ait … markasıyla iltibas yaratacak şekilde “…” işaretini kullanmakta olduğunu, bu husus müvekkile ait markaya tecavüz ettiğini, markaya yaklaşarak haksız menfaat elde ettiğini, söz konusu tecavüzün ve haksız rekabetin öncelikle tedbiren devamında esasen durdurulmasını ve kaldırılmasını karar verilmesi gerektiğini, yetkili ve görevli mahkeme dava açma süreci ve arabuluculuk, davalı taraf, müvekkil şirkete ait … markasıyla iltibas yaratacak şekilde … işaretini kullandığını, davalı dernek, söz konusu fuarı ilk defa düzenleyecek olmasına rağmen haksız rekabet teşkil edecek biçimde “…” VE “…” ifadelerini kullandığını, öncelikle davalının dava konusu eylemleri hakkında SMK’nın 159. Maddesi ve HMK’nın 389. vd. hükümleri uyarınca İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNİ, müvekkil şirkete ait markaya, davalı tarafından yapılan tecavüz eylemlerinin SMK’nın 149. Maddesi uyarınca tespitine ve tecavüz fiillerinin durdurulmasını, davalı tarafından haksız rekabet içeren eylemlerin TTK’nın 56. Maddesi uyarınca tespitini ve haksız rekabetin men’ini, haksız rekabete yol açan gerçek dışı ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesini, haksız rekabete yol açan tabela, afiş, ilan, broşür gibi tanıtıcı ve reklam içerikli bilumum ürünün toplatılmasını ve imhasını, SMK madde 149/1-g bendi uyarınca kararın, masrafları davalı yana ait olmak üzere, yüksek tirajlı 3 adet günlük gazetede yayınlanmasını, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Muhtelif davalarda açıklandığı ve mütalaalarda da belirtildiği üzere …(…) ve … (…) ile … A.Ş. yılın belirli zamanlarında fuar düzenlenmesi konusunda 6 Aralık 2005 tarihinde Protokol isimli bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşme ile 2006-2007-2008-2009-2010 yıllarında, her yılm Mayıs ayının 3. haftası ve Çarşamba gününden başlamak koşulu ile beş gün boyunca …’de ev tekstili fuarı düzenlenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, her ne kadar 06.12.2005 tarihli Protokol’un tarafları … ve … olsa da ilgili dernekler 20.11.2007 tarihinde birleşme protokolü imzalayarak … adı altında birleştiğini, işbu birleşme protokolünden itibaren ana protokolün tarafı müvekkil TETSİAD olduğunu, işbu protokol ek protokoller aracılığı ile yenilendiğini, davanın reddini, ihtiyati tedbir isteğinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2021/431 esas sayılı dosyasının incelenmesinde tarafların işbu dava dosyası ile aynı olduğu dava konularının aynı patente ilişkin olduğu, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, mahkememiz dosyası ile yine mahkememizin 2021/431 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varılarak davacı vekilinin de talebi doğrultusunda Mahkememizin iş bu dosyasının Mahkememizin 2021/431 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile Mahkememizin 2021/431 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla Davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸