Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/63 E. 2022/155 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/63 Esas
KARAR NO : 2022/155

DAVA : Marka (Resmi Makamlarca Açılan Hükümsüzlük İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Resmi Makamlarca Açılan Hükümsüzlük İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 1981 yılında Almanya da kurulduğunu, 1993 yılında ise Almanya’da ilk mağazasını açarak outdoor giyim, ayakkabı, çanta ve ekipmanları alanında 900’den fazla … mağazası ve 4000’den fazla perakende mağazası ile dünyanın önde gelen markaları arasına yerleştiğini, Türkiye’deki ilk ulusal koruma sağlayacak tescilini ise 2008 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde şekil markası tescili ile gerçekleştirdiğini, Türkiye ve dünya çapında son yıllarda tanınmış düzeyde bir marka haline gelen …, hukuk ve rekabet kurallarına, piyasa koşullarına uygun davranarak bu noktaya ulaştığını, müvekkil markalarının bu tanınmışlığı ve piyasada sahip olduğu ekonomik kazanç seviyesi, markalarının suiistimaline yol açtığını, davalı tarafından hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak, vekil edenin gerçek hak sahibi olduğunu, vekil eden şirket adına WIPO nezdinde tescilli markaların kopyası mahiyetinde olan … tescil numaralı Nice Sınıfı … olan “…” adlı şekil markası Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirildiğini, davalı, vekil edenin gerçek hak sahibi olduğunu, WIPO nezdinde yine …. sınıfta tescilli olan … numaralı “…” ve … numaralı “…” markasını taklit ederek marka tescil başvurusunda bulunduğunu, ilgili şekil markası yurt dışında 2002 yılından itibaren Türkiye’de ise 2016 yılından itibaren vekil eden tarafından kullanıldığını, gerçek hak sahibi vekil eden şirket olduğunu, davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilen … tescil numaralı Nice Sınıfı … olan “…” adlı markanın, 6769 Sayılı SMK madde 25/1 uyarınca hükümsüzlüğü ile türk patent ve marka kurumu kayıtlarından terkinini, davanın etkinliğini temin etmek üzere, 6100 Sayılı HMK 389 vd. maddeleri uyarınca ve SMK madde 159 uyarınca, İHTİYATİ TEDBİR OLARAK, davalıya ait … tescil numaralı Nice Sınıfı … olan “…” adlı markanın, üçüncü bir kişiye devrinin önlenmesi için TPMK sicil kaydına tedbir konulmasını, vekâlet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkil adına tescilli … tescil numaralı … sınıfta olan “….” şekil markasının 6769 Sayılı SMK madde 25/1 uyarınca hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ettiğini, davanın reddi gerektiğini, davaya konu edilen müvekkil adına tescilli ”…” şekil markası, müvekkil … tarafından 3 nesildir aile olarak faaliyet yürüttükleri çantacılık sektörüne binaen ”…” ibaresinin kısaltılması olarak seçildiğini, TPE nezdinde tescil ettirildiğini, davacı yanın iddia ettiği gibi markanın davacı yanca daha önceden kullanılmaya başlandığı iddiası gerçeği yansıtmadığı gibi tamamen kötüniyetli davacı yan yaklaşımlarının bir başka örneğini yansıttığını, esasen müvekkil adına tescilli … şekil markasının ilk tescil tarihi 2007 olup TPE nezdinde …. tescil no ile kayıtlandığını, müvekkil tarafından bu tarihten itibaren kullanılmaya başlayan marka daha sonra yenilenmiş ve …tescil nosunu aldığını, davacı yanın markanın ilk kullanımının başladığı 2007 yılını hiç yokmuş gibi lanse etmesi somut gerçeklerin örtülmesi anlamında beyhude olduğunu, müvekkil, 2007 yılından itibaren markasını … Sınıf olan çantalarda kullanmış ve markası bu yönden ayırt edici özellik kazandığını, huzurdaki haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2022/24 esas sayılı dosyasının incelenmesinde tarafların işbu dava dosyası ile aynı olduğu dava konularının aynı patente ilişkin olduğu, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, mahkememiz dosyası ile yine mahkememizin 2022/24 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varılarak davacı vekilinin de talebi doğrultusunda Mahkememizin iş bu dosyasının Mahkememizin 2022/24 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile Mahkememizin 2022/24 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla Davaların BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸