Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/55 E. 2023/1 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/55 Esas
KARAR NO : 2023/1

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil tüzel kişi 2012 yılında … olarak …, … kurulduğu günden beri insanlığa hizmet Hakk’a hizmet düsturuyla durmaksızın çalışan gönüllüleriyle ve giderek genişleyen etki alanıyla faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkil, faaliyetleriyle giderek daha geniş bir çevreye ulaşması neticesinde 2016 yılında … alan adlı internet sitesini kurmuş ve daha sonrasında “…” ibaresinin başka sektörlerde de esas unsur olarak kullanılması sebebiyle 2020 yılında amiral internet sitesini … olarak değiştirip önceki alan adını da bu sitesine yönlendirdiğini, müvekkil, tüm bu faaliyetleri neticesinde artık daha büyük taklit tehlikeleriyle karşılaşması ve adının daha sık kötüye kullanılmaya çalışılmasıyla 2021 yılının başında TPMK nezdinde …tescil numaralı marka başvurusunda bulunduğu, bu başvuruda yer alan logo ve markasının esas unsuru “…” ibaresi olduğunu, davalı tüzel kişi ise 24/06/2020 tarihinde … adıyla kurulduğunu, davalı, müvekkilleri ile aynı alanda faaliyet göstermekte olup müvekkil markasıyla arasındaki tek fark başındaki … ibaresi olduğunu, davalıya ait internet alan adı, müvekkilin alan adlarıyla neredeyse aynı olan … ibaresi olduğunu, yine davalının Instagram platformundaki kullanıcı adı ankarahuzurdernegi olsa da paylaşımlarında yalnızca “…” ibaresini kullanmakta ve bu suretle hizmet muhatapları nezdinde iltibas oluşturduğunu, davalının aynı şekilde https:… adresli ve … adresli sosyal medya hesaplarında da sadece ve sadece “…” adını kullanmakta olduğunu, davalı taraf 07/02/2022 tarihinde yani ihtarnamenin tebliğinden sonra bir yandan da TPMK nezdinde … numarasıyla marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı eylemlerinin müvekkilin marka haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitini, öncelikle tedbiren ve neticede kesin olarak davalının internet sitesinin, Instagram, Facebook, Twitter ve Youtube hesaplarına erişimin engellenmesini, iptalini ve terkinini, davalı üzerine kayıtlı banka hesapları isimlerinden “…” ibaresinin silinmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddia ettiği internet ve sosyal medya hesapları ile derneğimizin isminin içerisinde bulunan … kelimesinin markasal kullanımların asıl unsurunun “…” olduğu bu haliyle davacının tescilli markasını ihlal ettiği sebebiyle dava açıldığını, ancak davacının tescilli markasının haksız kullanımı iddiası karşısında davacının mesnetsiz davasının reddi gerektiğini, müvekkili markalaşırken muhatap dahil hiçbir 3. kişinin hakkını ihlal etmek, taklit etmek, iltibas oluşturmak, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline olanak vermek gibi bir amacı bulunmadığını, müvekkilinin tamamen iyi niyetli bir şekilde markasını oluşturduğunu, müvekkilin marka logosu olarak
kullanmakta iken, davacı taraf ise logolarını kulandığını, öncelikle davacı marka ile gerek unvan gerekse de isim, logo, amblem, sosyal medya hesabı, İnternet sitesi olarak hiçbir benzerliği olmadığı halde müvekkil firma hakkında verilen tedbir kararının kaldırılmasını, işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini, bu dava nedeniyle itibarı zedelenen ve zarara uğrayan müvekkil hakkında re’sen maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine
karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İşbu dava Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) istemine ilişkin davadır.
Davacı vekilinin sunduğu 02/01/2023 tarihli dilekçe ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 02/01/2023 tarihli sunduğu dilekçe ile davacının feragatini kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 80,70 TL karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸