Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/33 E. 2023/81 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/352 Esas
KARAR NO :2023/73

DAVA:Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ:18/08/2021
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’nin önde gelen ayakkabı üreticilerinde biri olduğunu, … markasının TPMK nezdinde müvekkili adına T/… tescil numarası ile tanınmış marka olarak kayıtlı olduğunu, davalının müvekkilinin tanınmış markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzerinin TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, davalının SMK m.7/2’de sayılan şekillerle marka ibaresini kullanmak suretiyle müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, daha önce kendi adına tescil ettirilen … … markasının ….FSHM … Esas sayılı dosyası ile hükümsüzlüğüne karar verildiğini belirterek, davalı adına tescilli 2016 … tescil numaralı “… …” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 14/09/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; 2016-… sicil numarası ile 02 ve 03.sınıftan “… …’ markasını tescil ettirdiğini, 25.sınıftan ayakkabı sektöründe tescilli olmadığı ve bu sınıfı kullanmadıklarını, ayrıca kullanmama defi iddiasında bulundukları markaların mevcut olduğu, davacının iddiaları TPE tarafından da itirazlarının reddolduğu, seri marka başvurularının önceki marka tescilleri mevcudiyetini koruduğu sürece engellemeyeceği,davacının02 ve 03.sınıftan tescilli markası ve kullanımı da olmadığı, sınıflar arasında bir- iltibasta olmadığı, tanınmışlık iddiaları davalının marka tescilinden sonrasında olduğundan bu iddiaya dayanamayacakları, tanınmış markanın her sınıfta mutlak koruma sağlamayacağı ve kötüniyet iddialarının da yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 23/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacının 1995 yılnda *…” ibaresini içeren çok sayıda marka başvurusu ve marka tescilinin mevcut olduğu, ayakkabıcılk sektöründe 60 yıllık bir tecrübeye dayandıklarını, ayakkabı – sektöründe tanınmış marka haline geldikleri bu tanınmışlığın resmileştiği, 19.07.2012 tarihii … marka başvurusu, …. Nice sınıftan koruma altında olduğu, tüm bu sebeplere … markasınn tanınmış bir marka olduğundan bahisle, tüm sınıfar kapsamında koruma sağlayacağından, davalının 02. ve 03.sınıftan tescilli 2009-59659 tescil numaralı ‘… …’ markası ile davacının tanınmış markası olan ‘…’ ile FONETİK VE İŞİTSEL olarak benzerliği ve ortalama tüketici nezdinde iltibas yaratabileceği kanaati ile tüm sınıflar kapsamında hükümsüz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı adına TPMK nezdinde 2016/… numara ile tescilli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
TPMK Kayıtlarının incelenmesinde, 19/07/2012 tarihli … markasının … nice sınıftan koruma kapsamında olduğu ve tanınmış marka statüsünde olduğu görülmüştür.
Tanınmış marka farklı mal veya hizmetler için de koruma sağladığından markanın aynı veya
benzer ürünler için korunması kuralının istisnasını oluşturmaktadır.
6769 sayılı SMK’da ve taraf olduğumuz tanınmış markalarla ilgili uluslararası anlaşmalarda tanınmış markanın tanımı ve kriterleri gösterilmemiş, bu husus Özel Dairenin bozma kararında belirtildiği üzere konu mahkeme içtihatları ve öğretiye bırakılmıştır. Nitekim Özel Daire 13/03/1998 tarih ve 5647/1704 s. bir kararında “bir kişi veya teşebbüse sıkı sıkıya bağlı, garanti, kalite, kuvvetli reklam ve yaygın dağıtım içeren, müşteri, akraba, dost ve düşman ayırımı yapılmaksızın, coğrafi sınır, kültür ve yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışımdır” biçiminde bir tanımlama getirmiş ve bu tanıma nazaran da markanın promosyon sonucunda kazanılan herkesçe veya ilgili kesimce bilinme, emtia söylendiğinde o markanın akla gelmesi, ilişkin olduğu sektörde iyi bilinme ve geniş bir dağıtım ağına sahip olma gibi kıstaslara göre markanın tanınmış marka olup olmadığının tespiti cihetine gidilmektedir.
Doktrinde konuyla ilgili yapılan bir başka tanıma göre ise; “Bir ülkenin bir veya birkaç yöresinde tutunma markalar değil, dünya çapında olmasa bile, yurt içi ve yurt dışında ilgili çevrelerce bilinen, Paris Sözleşmesine üye devletlerden birinin yurttaşına veya o ülkelerden birinde yerleşik olan ya da ticari veya sınai işletmeye sahip kişilere ait bulunan markalar” tanınmış markalardır (Bkz. Ünal Tekinalp Fikri Mülkiyet Hukuku, 2012, s. 411).
SMK m.6/5’te yer alan “Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi” ibaresine temel teşkil eden düzenleme Paris Konvansiyonunun 1. mükerrer 6. maddesi hükmüdür. Bu hükümde tanınmış marka kavramına yönelik olarak verilen kriter “herkesçe bilindiği mütalaa edilen” kavramıdır. Antlaşmanın Fransızca metninde markayı ifade etmek “notoirement connue(s)” ifadesi, Almanca metninde ise Türk doktrininde de sıklıkla kullanılan “notorisch bekannte” ifadesi kullanılmaktadır. Yine Konvansiyon’un 29/1-(c) hükmünde muhtelif yorumlarda itirazlar olması halinde Fransızca metin kabul edilir denmek suretiyle, Fransızca (ve takiben Almanca) metnin esas alınmasının yanlış olmadığı söylenebilir. Hukukumuzdaki düzenlemeye de temel teşkil eden anılı hükümde yer alan ifadeler ise herkesçe bilindiği gibi anlamına gelmekte olup, tanınırlık kriteri olarak ilgili/ilgisiz herkesi yeni toplumu esas almaktadır. Bu kabulün ise tanınmış markanın bilinirlik eşiğini çok yukarı koyduğu ve maddenin uygulama alanını daralttığı muhakkaktır. Bir diğer uluslararası antlaşma olan Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Antlaşması (TRIPs) ise 16. maddesinde yer alan düzenleme ile tanınmışlık düzeyi (yüksek) marka kavramını gündeme getirmiştir. Bu düzenleme sebebiyle doktrinde ve yargı makamlarında farklı özelliklerine göre ve tanınmıştık derecelerine göre, farklı koruma düzeylerine sahip tanınmış marka çeşitlerinin olduğu öngörüsü egemendir. Ancak tanınmış marka huhuken farklı alt türlere ayrılmamakta, TRİPs Paris Konvansiyonu’ndan bağımsız, ayrı bir tanınmış marka kavramı ile ondan ayrı bir düzen getirmemekte, aksine hükmü tamamlamakta, tanınmış marka kavramının uygulama alanını genişletmektedir. Paris Konvansiyonu ve TRIPs bağlamında tanınmış marka tektir. TRIPs düzenlemesiyle tanınmış markanın herkesçe bilinirlik ölçütünü tüm toplum olmaktan çıkarmıştır. Bu bağlamda markanın ticarete konu yapıldığı ilgili sektörde bilinir olması tanınmış marka olarak kabul görmesinde yeterli olacaktır. İlgili sektörün tespitinde ise markanın kapsadığı ürünlerin hitap ettiği müşteriler yanında, rakip ürün müşterileri, alıcıları, satıcıları ve sektör içindeki ilgili kişiler nezdindeki bilinirlik dikkate alınacaktır. (Bkz. Paslı, 433- 440).
Tanınmışlığın tespitinde, marka sahibi tarafından yaptırılan promosyon ve tanıtım malzemeleri yanında ulusal basında veya gazetelerde markanın tanınmışlığını ortaya koyan reklam ve haberler de dikkate alınır. Bunun yanında yaygın kullanım alanı, toplum nazarındaki tanınmışlıkta dikkate alınır. Bir markanın tanınmış marka olarak belirlenmesinde, markanın toplumun ilgili kesiminde sahip olduğu yüksek bilinirlik düzeyi dikkate alınması gereken kriterlerden biridir.
Somut olaya dönüldüğünde, bilirkişi raporu ile de tevsik edildiği üzere, davacının 1995 yılında … ibaresini içeren çok sayıda marka başvurusu ve marka tescilinin mevcut olduğu, ayakkabıcılık sektöründe 60 yıllık bir tecrübeye sahip olduğu, sektörde tanınmış marka haline geldiği, bu tanınmışlığın 19/07/2012 tarihli başvuru, T/ … numara ile de resmi olarak koruma altına altına alındığı, bu nedenlerle … ibareli markanın tüm sınıflar bakımından koruma kapsamında olduğu, davalının 02 ve 03 sınıflarda tescilli 2016/… tescil numaralı … markası ile davacının tanınmış … markasının aynı zamanda görsel ve işitsel anlamda da benzerlik taşıdığı ve ortalama tüketici nezdinde iltibas yaratabileceği, bu nedenle tüm sınıflar bakımından SMK md 6/5 kapsamında ve SMK md 6/1 kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, hükme esas alınan 23/12/2022 tarihli bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde sübut bulan davanın kabulü cihetine gidilerek davalı adına TPMK nezdinde 2016/… numara ile tescilli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde 2016/… numara ile tescilli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 183,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.183,00 TL ve 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.301,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza