Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/232 E. 2023/127 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/232 Esas
KARAR NO : 2023/127

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İşbu dosyasının … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında davalı tarafından açılan karşı davadaki talepler yönünden tefrik edildiği ve tefrik edilen dosyanın 2022/700 Esasını aldığı, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas, 2022/681 Karar ve 10/10/2022 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … A.Ş vekili karşı dava dilekçesinde özetle:”….Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmayıp ,delil listesi kapsamında sunulan tek belgenin davacının geçmiş yıllara ilişkin kar ve gelir durumlarını gösterir gelir gider tabloları ve mali bilançolar olduğu bu sebeple taraflarına tebliğ edilmeyen tüm belgelerin taraflarına tebliğine karar verilmesi, Sözleşmenin müvekkili tarafından haklı sebeplere dayalı fesih edildiği, Davacının müşteri memnuniyeti, bakım sözleşmesi yapma, aksesuar satışı ve ek garanti satışı sıralamasında Batı Anadolu bölgesindeki 86 servis arasındaki en düşük oranlara sahip olan yetkili servis olduğu , Davacının müvekkilimizden talep ettiği yedek parçalar başka kaynaklardan ve aynı kalitede olmadan temin ettiğinin tespit edildiği, İlk olarak 2018 yılında olmak üzere bu konuda davacıya para cezası kesildiği, Her yılın ilk yarısında bir önceki yılın sevk-sarf ürünleri ile ilgili detaylı bir çalışma yapıldığı, 2020 yılı
için de sözleşmenin 01.02.2021 tarihinde fesinden sonra davacıya 37.257,04 TL usulsüzlük cezası faturası düzenlendiği, Davacının bu anlamda Sözleşme’nin “Yetkili Servisin Yükümlülükleri” başlıklı “F” maddesinin 4. Bendine göre;
”Yetkili servis, hizmetlerde gerekecek olan yedek parçaları Şirket’in yedek parça deposundan almakla yükümlü olduğu , ve bu yükümlülüğe uymadığı, Sözleşme’nin, “Temerrüt ve Sona Erme” başlıklı “K” maddesinin 2 (n) bendi uyarınca;
Aşağıdaki durumlarda, Şirket, hiçbir süre vermek zorunda olmadan ve bu durumların düzeltilmesini beklemeksizin, yapacağı bildirim ile bildirim tarihinden başlayarak geçerli olmak üzere, Sözleşme’yi ve Sözleşme ile Yetkili Servis’e tanınan her türlü hakkı sona erdirme hakkına sahip olduğunun ifade edildiği (Madde K/2);İlgili maddenin , Yetkili Servis’in F maddesinin 4. ve 5. bendinde üstlendiği yükümlülüklerine aykırı davranması. (Madde K/2n) şeklinde düzenlendiği ,
Bu sebeple müvekkilinin bu maddeden dahil sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, Kaldı ki sözleşmenin bildirimli olarak fesih edildiği, Davacının sözleşmenin belirsiz olduğu iddiasının da yersiz olduğu ,Sözleşmede yer alan D maddesinin her iki tarafa da her bir sene sonunda yazılı olarak bildirmek kaydı ile sözleşmeyi fesih edebilme hakkı verdiği, Rekabet Kurulunun 26.03.2020 tarihli 20-16/232-113 sayılı kararı ve 2002/2 sayılı tebliği uyarınca süreli sözleşmenin belirsiz süreli sayılmasının huzurdaki uyuşmazlık ile herhangi bir ilgisinin olmadığı ,ilgili iddianın desteklendiği Rekabet Kurulu Kararının ilgili 38.sayfasında bu Bayilerin münhasır bayi olduğu ve bu sözleşmelerin süresiz veya belirsiz süreli olarak imzalandığı ifade edildiği, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin münhasırlık içermeyen sözleşme olduğu , 2020 yılının Mart ayında davacı ile Şirket Batı Anadolu Bölgesi yetkili servis yönetmenleri … ve … ile bir görüşme gerçekleştirdiği ve bu görüşmede davacı tarafından içerisinde bulunduğu yetersizliğin kabul edildiği, 2020 yılı Ekim ayında yapılan görüşmede ise davacı durumunu düzeltemediği yeni bir yetkili servis adayı bulunmasını şifaen beyan ettiği, Davacının beyan ettiği gibi mükellefinin davacıya yönelik negatif ayrımcılık uygulamadığı , Davacının talep ettiği madde manevi tazminat taleplerinin koşullarının oluşmadığı , Davacının bizzat kendi kusuru ile zarara uğraması nedeni ile manevi tazminat talebinin kabul edilemeyeceği ve ispata gerek olduğu , Davacının personele ödediği tazminat miktarlarının, mahrum kalınan kara ilişkin hiçbir delil sunmadığı, Yedek parçaların iade alınmaması sebebi ile doğan zararların ve depo zararlarının talebi konusunda, sözleşmenin ‘’ Sona Ermenin Sonuçları ‘’başlıklı L Maddesi nin 3.maddesinin , ‘’Mevcut sözleşmenin 2.ve 3. Bendi uyarınca fesih edilmesi halinde ise yetkili servise satılmış ve fatura edilmiş hiçbir yedek parça şirket tarafından iade alınmayacaktır.’’ Şeklinde düzenlendiği, bu sebeple yedek parçaların müvekkili tarafından iade alınmayacağı, Ki davacının talep ettiği yedek parça ile garanti dahili sarf etmiş olduğu yedek parçalar arasında fark
olduğunun tespit edildiği ve bu kapsamda davacı ya fesihle sonlanan 4 ayrı ceza verildiği, Davacının ticari işletmesinin devrine dair izin verilmemesi sebebi ile oluşan zararları konusunda uygulamada yetkili servisin kendi isteği ile istifa etmesi durumunda yalnızca öneride bulunabilmesi gibi bir uygulama olduğu ki davacının istifa etmediği yetkili servis sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından sona erdirildiği , Türk Ticaret Kanunu 121/4. Maddesi ‘’Haklı bir sebep olmadan ve üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesih eden tarafın başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebi ile diğer taraftan uğradığı zararı tazmin etmek zorunda olduğu, Somut olayda ,müvekkilinin sözleşmeyi ,sözleşme ile kendisine tanınan fesih hakkı kapsamında ihbar öneline uyulmak sureti ile sözleşmeyi fesih ettiğini, Davacının hukuka aykırı ve sözleşmesel dayanaktan yoksun davasının reddi gerektiği, Karşı Davaları ile ilgili, Davacının müvekkilinin sözleşmeyi haklı ve usulüne uygun biçimde fesih etmesine rağmen halen dahi müvekkili şirket tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen ürünlerin logolarını hukuka aykırı biçimde kullanmaya ,servis yetkisi devam ediyormuş gibi davranmaya devam ettiği,
Bu durumun sözleşmenin ‘’ Sona Ermenin Sonuçları ‘’başlıklı L Maddesi nin 1.bendine ve Türk Ticaret Kanunu ‘nun 55 vd. maddelerinde yer alan haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek müvekkilimiz Şirket tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen ürünlerin logolarının Davacı / Karşı Davalı Şirket tarafından kullanılmasının haksız olduğunun tespitine; Haksız rekabetin men’ine; Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan malların imhasına karar verilmesi ni…”talep ve dava etmiştir.
Davalı Bülent Dalay vekili cevap dilekçesinde özetle ;”…Davalı Şirket, gönderdiği ihtarnamede son yapılan sözleşmedeki bir süre maddesine dayanarak, sözleşmenin bitmesinden 1 yıl önce yenilenmeyeceğinden bahisle feshettiğini yazdıysa da, cevap dilekçesinde haklı nedenle fesih iddialarını öne sürdüğü ,bir yandan “süresi içinde sona erdirdik” derken diğer yandan “haklı sebeple feshettik” sebeplerinin ileri sürülmesinin çelişkili olduğu ,cevap dilekçesinde, haksız feshini gerekçelendirmeye çalıştığı, Bu itibarla öncelikle iddia ve savunmayı genişletme yasağına aykırı şekilde sunulan aleyhe beyan ve iddiaları kabul ve muvafakat etmedikleri , HMK ‘ya aykırı karşı tarafın savunmalarının kabul edilmemesini talep ettikleri , Davalı Şirket, müşteri memnuniyeti, bakım sözleşmesi yapma, aksesuar satışı ve ek garanti satışı sıralamasında bölgeye göre müvekkilin düşük oranlara sahip olduğunun iddia edildiği ,bu iddiaların ise
kendi sunduğu ve sonradan düzenleyip düzenlemediği belli dahi olmayan tablolara dayandırıldığı ,Davalı Şirketin, örneğin Marmara Bölgesinde ya da Doğu Anadolu bölgesinde işbu bahsettiği “başarı sırasında” müvekkilden daha düşük ortalamaya sahip olan yetkili servisler ile neden ticari ilişkisini devam ettirmekte olduğunun sebebinin bilinmediği, Müvekkilin, davalı şirketin belirlediği hedeflerin altında kalması, fesih için gerekçe gösterildiği , ancak “belirlediği hedeflerin altında kalmak” fesih için yeterli bir sebep ise, kalan 60 yetkili servis ile neden ticari ilişkiler devam etmekte olduğu , Davalı Şirketin dosyaya sunduğu tabloları kabul etmenin mümkün olmadığı Davalı Şirketin dört kere konuya ilişkin para cezası kestiğinin belirtildiği ,08.06.2018,- 21.06.2019, 17.06.2020, 26.05.2021 tarihlerinde kesilen cezaların ,yaz aylarında klima tesisatları sebebiyle artan müşteri taleplerine yetişebilmek için, davalı şirket tarafından yeterli yedek parçanın temin edilememesi sebebiyle mecburen olduğu ve neredeyse yetkili servislerin yarısında bu uygulamanın var olduğu , Davalının , 2018-2019-2020 ve 2021 haziran aylarındaki kestiği bu cezalar sebebiyle haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini savunduğu oysa 2018-2019-2020 yıllarında kesilen bu cezalardan sonra da çalışmaya ve sözleşmeye devam edildiği ,2021 yılındaki 4. Cezadan sonra ve aradan yıllar geçtikten sonra haklı nedenle feshettikleri iddiasının inandırıcı olmadığı, Davalının müvekkille kurduğu hukuki ve mali ilişkiye bakıldığı zaman, bunun aslında belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olduğu/dönüştüğü, Uygulamada ekonomik açıdan zayıf durumda olan yetkili servislerin, sözleşmenin devam etmesi için çalıştığı ,dolayısıyla sözleşmede iki tarafa verilen 1 ay önceden bildirim ile feshedilebileceği maddesinin tamamen davalının lehine olduğu , Davalı Şirketin cevap dilekçesinde, 2020 yılı Ekim ayında yapılan görüşmede müvekkilin yetersiz olduğunu söylediğini ve davalıdan yeni bir yetkili servis adayı bulunmasını istediğini şifahen dile getirdiğinin iddia edildiği, işbu iddianın gerçeği yansıtmadığı ,müvekkilinin yazılı veya sözlü hiçbir şekilde böyle bir beyanda
bulunmadığı…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasında … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi …esas sayılı dosyasında görülmekte olan davanın 05/10/2022 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile ;”Davalı-Karşı davacı … Şti tarafından davacı-karşı davalı … Aleyhine açılan karşı davadaki netice-i talep olarak belirtilen ( i-müvekkilimiz şirket tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen logoların kullanılmasının haksız olduğunun tespiti ii- haksız rekabetin men’i iii- Haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin işlenilmesinde etkili olan malların imhası ) taleplerine ilişkin olarak açılan davanın tefrik edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava dilekçesinin incelenmesinde, davacının “Türk Ticaret
Kanunu ‘nun 55 vd. maddelerinde yer alan haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek müvekkilimiz Şirket tarafından üretilen ve servis hizmeti verilen ürünlerin logolarının Davacı / Karşı Davalı Şirket tarafından kullanılmasının haksız olduğunun tespitine; Haksız rekabetin men’ine; Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan malların imhasına karar verilmesi” talebinde bulunduğu görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinde davacı tarafça açılan davada herhangi bir tescilli marka, patent, faydalı model ya da tasarım ile 5846 sayılı yasa kapsamında esere dayanılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen haksız rekabet hükümlerine göre ve dayalı olarak İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde davanın açıldığı, burada yapılan yargılama sonucunda 10/10/2022 tarih ve …karar sayısı ile dava konusu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görev kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği ancak başta belirtildiği şekilde tarafların hiçbirisinin tescilli marka, patent, faydalı model belgesi ya da tasarım ile 5846 sayılı yasa kapsamında kalan eserlere ilişkin bulunmadığı, iddia ve talebin tamamen TTK’nun 57.maddesi kapsamında haksız rekabet hükümlerine dayandığı, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı ve Ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin ise Asliye Ticaret Mahkemesi olması hususları nazara alanıdğında; HMK 114 ve 115. maddelerine göre görev, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekli olduğundan MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karanın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde; aynı konu … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi sebebiyle 6100 sayılı HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Karar kanun yolundan geçmek suretiyle kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul 5. Asliye Tİcaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip
e-imza

Hakim
e-imza