Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/153 E. 2022/149 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/153 Esas
KARAR NO : 2022/149

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından, müvekkilinin ve işbu davamıza dayanak tescilli … ve … markalarına yaratılan marka tecavüzü ve bu markalar ile ürünlerine yönelik yaratılan haksız rekabet durumunun tespitini, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19.08.2022 tarihli ve …D.İş. ve … K. sayılı ihtiyati tedbir kararının hükmün kesinleşmesine kadar devam ettirilmesini, davalıların tespit edilecek marka tecavüzü ve haksız rekabet fillerinin önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, davalıların, müvekkil aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratan her türlü mal ve ürün, hizmet, tabela, ambalaj, internet sitesi, ilan, reklam, yayın, broşür, afiş, kartvizit ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kâğıt, fatura ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dâhil olmak üzere tüm kullanımlarının önlenmesini, ihtiyati tedbir kararı icrası kapsamında el koyulan ürünler ile birlikte hüküm kesinleştiğinde imhasını, dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesini müteakip masrafları davalıya ait olmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde yayınlanmasını, masraf, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ürünlerin imhası ile ilgili masraflar ve imha işlemlerine kadar olacak süreçte ortaya çıkacak her türlü masrafların davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça herhangi bir cevap veya beyan sunulmadığı anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davacıların Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan “…” ve “…” markalarının sahibi olduğunu, davacıların marka hakkına tecavüz oluşturan eylemlerde bulunduğu iddiasıyla davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, giderilmesi ve hükmün ilanı istemine ilişkindir.
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde öngörülen marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şu şekilde düzenlenmiştir.
a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
6769 Sayılı SMK m. 29/l-(b) hükmü uyarınca markanın hak sahibinin izni olmaksızın aynı veya ayırt edilemeyecek şekilde benzerinin kullanılması yoluyla taklit edilmesi doğrudan marka tecavüzü olarak öngörülmüştür.
Bununla birlikte tescilli marka ile aynı olan işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması da marka tecavüzü olarak öngörülmüştür (SMK m, 7/2-(a)), Öte yandan tescilli marka ile aynı veya benzer olan ibarenin tescilli markanın kapsadığı aynı veya benzer mal ve hizmetlerde kullanılması durumunda halk nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olması halinde ilgili kullanım marka hakkına tecavüz teşkil edecektir (SMK m. 7/2-(b)).
Öte yandan, markanın Türkiye’de belirli bir tanınmışlığa ulaşmış olması halinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ibarenin aynı, benzer veya farklı mal ve hizmetlerde kullanılmasına bakılmaksızın, kullanım marka tecavüzü teşkil edecektir (SMK m. 7/2-(c)).
TTK MADDE 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Bilindiği üzere TTKm.54 uyarınca ‘“haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”. Kanun koyucunun ETKm.56’da yer alan “Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir” şeklindeki tarifinden çok daha geniş ve çok daha kapsamlı bir haksız rekabet hükmüne yer verdiği açıktır. Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari işletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115).
Yasal mevzuatta da işaret edildiği üzere TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, bir kimsenin bir başkasının iş ürünlerini, mallarını, faaliyet veya eylemlerini veyahut haklı olarak kullandığı işaretlerini haksız yere vere karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanması gerekli ve yeterlidir.
Somut olayda davacının dünyaca tanınan, … VE … markalarının sahibi olduğu, , davalı yanca ticari saha içinde taklit ürünlerinin izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine … 3.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve 19.08.2022 tarihli karar ile davalıya ait ürünlere el konulduğu, ürünlerin taklit olması nedeniyle davacıların marka hakkının ihlal edildiği ve eylemin haksız rekabete neden olduğu anlaşılmıştır
Toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı markalarının Türk Patent ve Marka Kurumunda davalının faaliyet alanlarında tescilli olması, tescilin ve davacının ticari faaliyetinin ülkemizde ve dünyada yaygınlığı, taklit olarak kullanılan marka görsellerinin davacılara ait tanınmış markaların birebir aynısının ürünler üzerinde kullanılmış olması dikkate alındığında davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinin de hukuki menfaati bulunduğu gözetilerek karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline ,… 3.FSHHM’nin … diş sayılı dosyasında el konulan ürünlerin hükmün kesinleşmesine binaen imhasına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABÜLÜ İLE davalı kullanımlarının davacıya ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bunun önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden her türlü mal ve ürün, hizmet tabela, ambalaj, internet sitesi, ilan, reklam, yayın, broşür, afiş, kartvizit ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, fatura sair her türlü ticaret evrakı ile alan adları da dahil her türlü kullanımın önlenmesine ve el konulmasına hükmün kesinleşmesine binaen bunların imhasına,
2-Hüküm özetinin Türkiye de tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere hükmün kesinleşmesine mütakip bir defaya mahsus ilanına,
3-Harç peşin alındığından yeninden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan: 84,00 TL posta gideri ve 161,40 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 245,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı yargılama masrafı yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸