Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/145 Esas
KARAR NO : 2022/158
DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 31/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; …, “…” adı altında “…” çıkarması/ön satışa sunması, … URL adresli web sitesi üzerinden vekil eden adına tescilli markaları kullanması ve satış yapması ve ayrıca vekil edenin isminin hukuka aykırı bir şekilde kullanılması nedeniyle söz konusu eylemlerin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile vekil edenin marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve durdurulmasını, haksız rekabetin men-i ve ortadan kaldırılmasını, vekil edenin marka hakkına yönelik ihlalin önlenmesini ve durdurulmasını, haksız rekabetin men-i ve ref-ini sağlamak için davalının …adı altında “…” çıkarması/ön satışa sunmasının yasaklanmasını, davalının satış yaptığı… URL adresli web sitesine erişimin engellenmesini ve ayrıca ihtiyati tedbir olarak davalının satış yaptığı … URL adresli web sitesine erişimin engellenmesini, davalı…tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak …-… adı altında “…” çıkarılması/ön satışa sunulması durumunda ilgili vekil eden ile hiçbir bağlantısı bulunmadığından ve davalının işbu eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden Türkiye’de hali hazırda ticaret unvanları ve adresleri dilekçede belirtilen ancak bunlarla da sınırlı kalmamak üzere aktif olarak faaliyette bulunan tüm borsalarda davalının …-… adı altında çıkardığı/ön satışa sunduğu “…”lerin işleme alınmaması yönünde karar uygulanmasını, ayrıca ihtiyati tedbir olarak dava dilekeçsinde ticaret unvanları ve adresleri belirtilen ancak bunlarla da sınırlı kalmamak üzere aktif olarak faaliyette bulunan tüm borsalarda davalının … adı altında çıkardığı/ön satışa sunduğu “…” lerin işleme alınmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı uygulanması gerektiğini, vekalet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 19/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; “…. Url Adresinde Yapılan İnceleme: «… alan adında bulunan internet sitesinde halihazırda içerik bulunmadığı, sunucuya bağlanılamadığı, alanadının bir sunucuya yönlendirilmemiş olduğu, « … alanadlı siteye ait arşivkaydının olmadığı, * Site tescilbilgilerinde; *… adı kaydını yapan kişi bilgileri, …com uzantılı alan adlarında kişisel bilgilerin gizliliği kapsamında, internet alan adı dağıtımını sağlayan … organizasyonu tarafından alan adı kaydı sağlayan firmalara WHOIS sorgulamalarından kişisel bilgilerin Avrupa Birliği Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) kapsamında 17 Mayıs 2018 tarihinden itibaren kaldırılması gerekliliğinden dolayı, alan adının kime ait olduğunun tespitinin yapılamadığı,
*Alan adının kayıt kimlik bilgisinin bulunmadığı,
*Alanadının … firması tarafından kayıt edildiği,
*Alanadının 25.08.2022 tarihinde kayıt edildiği ve kayıt süresinin 25.08.2023 tarihinde son bulacağı bilgisinin yer aldığı,
*Sitenin yer ve erişim sağlayıcı bilgilerinin yer almadığı,
*Google Önbellekte siteye ait 12.09.2022 tarihliarşiv kaydında;
* “…” ve “…” ibarelerinin yer aldığı,
*… “in ön satışının yapıldığı,
*Sitede “…” açıklamasının yer aldığı,
*Sitede “…” ifadesinin yer aldığı tespit edilmiştir.
*… alan adı kaydının yapıldığı tarihte davacı…tarafa ait olan “…” ve
“…” markalarının kullanılmakta ve tescilinin yapılmış olduğu tespit edilmiştir…” görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile bunun durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımının tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara, 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde tüketiciler tarafından karışıklığa sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Dava dilekçesinde davalı…site sahiplerinin açık kimliğinin belirtilmediği, Davaya konu internet sitesinin sahip ve yöneticilerinin kim olduğunun tespit edilemediği, HMK 119/1-b maddesi gereği davalının ad ve adresinin dava dilekçesinde belirtilmesinin bir usuli zorunluluk olduğu ve eğer dava dilekçesinde bu bilgiler yer almıyor ise HMK 119/son maddesi gereğince davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi ve eğer bu kesin süreye riayet edilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, bununla birlikte internet ortamında gerçekleşen hak ihlalleri yönünden taraf teşkilinin bazı hallerde mümkün olmadığı, değişken IP kullanımı ve ihlalin gerçekleşmesinden itibaren aradan geçen süre nedeniyle IP numarası üzerinden site sahibine ulaşılmasının imkânsız hale geldiği, bu tür sitelerin genellikle sahte isim ve adres bilgileri kullanılarak oluşturulduğu, bu nedenle de davalının ad ve adres bilgilerinin tespitinin imkânsız olduğu, somut olayda da internet sitesinin gerçekte kime ait olduğunun belirlenemediği, bu durumda HMK 119/son maddesinin uygulanmasının adil olmayacağı ve ihlallerin durdurulmasını engelleyeceği, böyle bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar yargılamanın çekişmesiz yargı biçiminde yapılmasının amaca uygun olacağı, site sahibinin mahkememize müracaatı durumunda ise durumun yeniden gözden geçirilebileceği ve eğer ihlal sona ermiş ise bir karar ile tedbir kararının yeniden değerlendirilebileceği gözetilerek; bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda dikkate alınarak; davalı…eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, menine ve ref’ine, mahkememizin 21/09/2022 tarihli ara kararıyla verilen tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı…kullanımlarının davacıya ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
2-Mahkememizin 21/09/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına, tedbir kararı gereğince internet sitesinin kapatılmasına,
3Taraf teşkili sağlanamadığından ve davalı…gerçek yada tüzel kişi tespit edilemediğinden şimdilik davacı…taraf lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin şimdilik davacı…taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Artan gider avansının talebi halinde davacı…tarafa iadesine,
Dair davacı…vekilinin yüzüne davalının yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022
Katip …
¸
Hakim …
¸