Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/115 Esas
KARAR NO : 2023/194
DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin tescilli ve tescilsiz marka haklarına, tescilli ticaret unvanı ve işletme adına karşı gerçekleştirilen vaki tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması ve kaldırılması, tecavüz ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin ve ayrıca … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi…D. İş sayılı dosyadaki yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin de davalıya tahmiline karar verilmesini, müvekkil şirketin kurucusu … ülkemizin ilk üniversiteye hazırlık dershanesi olan ve …A.Ş. Tarafından kurulmuş olan “…” isimli ticari işletmeyi … 3. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile …A.Ş.’den devir aldığını, 1997 yılında …tarafından alındığında …’ta tek şube olarak faaliyet göstermekte iken, 1999 yılında … şubesi, 2000 yılında … şubesi, 2002’de …’de ikinci şube açılmış, gün geçtikçe şube sayısını artıran … Merkezi günümüz itibari ile Türkiye genelinde 140 şubeye ulaştığını, …, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yapılması amacıyla 1997 yılında … A.Ş.’ yi, 2005 yılında ise müvekkil …A.Ş. ‘yi kurduğunu, ….A.Ş.’nin “…” ibaresini içeren markalarıyla dershanecilik sektöründe 1997 yılından bu yana sektörün öncülerinden biri olduğunu, … ibaresini içerir çok sayıda markasının mevcut olduğunu, eğitim öğretim hizmetleri ve ürünleri bakımından tanınmış marka haline geldiklerini, bu durumun “Marka Bilinirlik – Araştırma raporları’ ile tanınmışlığının tespit edildiğini, … internet sitesi ve sosyal medya hesaplarının mevcut olduğu, … ibaresini içerir çok sayıda marka başvurusunun reddedildiği ya da davaların neticesinde ‘marka tecavüzü’ teşkil ettiğinin tespitine dair kararlar sunulduğunu, davalının … Okulları ve şekil markasıyla benzer biçimde kullanımının tespit edildiğini, taraflar arasında 26.08.2020 tarihli marka ve lisans sözleşmesinin imzalandığını, davalının marka ve lisans sözleşmesine aykırı biçimde, ‘…” ve ‘derece …’ – ibarelerini kendi adlarına tescil ettirmek istediklerini, iltibasa sebebiyet verdiğinden huzurdaki davanın açılmış olduğunu, bu durumun tescilli ticaret ünvanından doğan hakları da ihlal ettiğini, tüm bu sebeplerle tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi talep ve dava olunduğunu, davacı müvekkilin …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayı ile tescilli ve tescilsiz marka haklarına, tescilli ticaret unvanı ve işletme adına karşı gerçekleştirilen vaki tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesini, men’ini, durdurulmasını, kaldırılmasını, tecavüz ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından verilen 14.06.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamını, davalı aleyhine verilecek kararın 6769 Sayılı SMK madde 149/1(g). Hükmü gereğince masrafın davalı tarafından karşılanması kaydı ile, kesinleştiğinde tirajı en yüksek üç gazeteden birinde tamamen veya mümkün değilse özet olarak yayınlanmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin ve ayrıca … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı sayılı dosyadaki yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil …Şirketi eğitim sektöründe faaliyet göstermekte olup öğrencilerine güçlü eğitim kadrosu eşliğinde kaliteli ve donanımlı hizmet politikası ile en üst seviyede memnuniyeti ilke edindiğini, bir eğitim yeri olduğunu, müvekkil şirket eğitim – öğretim alanında faaliyet göstermekte olup değişen sistemleri devamlı olarak takip edip kendini bu konuda yenileyerek öğrenci ve velilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesindeki başarısından dolayı sektöründe haklı bir ün edindiğini, bu çerçevede müvekkil, her türlü fikri ve sınai hakka özgün olmak kaydıyla saygı duymakta ve bu saygıyı kendisi için de beklediğini, müvekkil şirket sermayesi, sahip olduğu kalite belgeleri ile eğitim sektöründe varlık göstermekte olup, varlık gösterdiği sektörde ticaret unvanı olan “…” olarak tanınmakta ve oldukça başarılı konumda bulunduğunu, hal bu iken davacının ‘‘taklit etme kastıyla yapılmış kötü niyetli eylem’’ olarak nitelendirdiği hareket tarzı müvekkilimizin meyledeceği bir davranış biçimi olmadığını, … ibaresi tescil edildiği sınıf itibariyle zayıf marka olduğunu, yukarıda yer vermiş olduğumuz …sınıfta tescilli olup davacının markası ile neredeyse birebir şekil ibaresi bulunan markalar …. sınıfta fazlasıyla mevcut olduğunu, müvekkilin tescilli markası yalnızca beyaz zemin üzerine siyah harflerle “…” yazılarak tescil edildiğini, hal böyle iken davacının markaları zayıf marka olarak nitelendirilmesi gereken bir marka olduğundan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacı şirkete ait … markası tanınmış marka olmadığını, davacı şirket markaları ile müvekkil markası arasında haksız rekabet yaratacak bir benzerlik bulunmadığından bahisle huzurda görülen davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirketin marka kullanımı 6769 sayılı smk anlamında usule uygundur ve davacı iddiaları mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirket basiretli bir tacir olup davranışları hiçbir şekilde haksız rekabet teşkil edecek nitelikte olmadığından behisle huzurda görülen davanın reddi gerektiğini, tedbirin devamına şeklinde verilen kararın kaldırılması gerektiğini, mahkemenizce verilen tedbirin devamı kararın müvekkilin marka hakkını engelleyici olduğundan hukuka aykırı olduğunu, müvekkil tescilli markası kullanmakta olup hazırda davacı tarafından müvekkile karşı ikame edilmiş… 3. FSHM … e. sayılı marka hükümsüzlüğü konulu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davaya dayanak olarak gösterilen tespit dosyası bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere … ibaresi tescil edildiği sınıf itibariyle “zayıf marka” dır, bilimin adı olduğunu, müvekkil şirket tedbir amacıyla dava dosyasına dayanak yapılan tespite konu tescilli marka ve logo dışında kalan kullanımlarını sonlandırdığını, davalının …tescil numarası ile “…” markasını tescil ettirdiğini, sektörde … olarak tanındığını, … markasının zayıf marka olduğunu, …sınıfta … ibaresi tamamlayıcı olduğunu, bu hususta emsal çok sayıda marka tescilinin mevcut olduğunu, … markasının tanınmış marka olmadığını, her iki tarafın markaları kıyaslandığında haksız rekabet teşkil edecek bir benzerlik mevcut olmadığını, her iki markanın görünüşü okunuşu vs. farklı olduğunu, dolayısıyla haksız rekabet teşkil etmediği ve tüm bu sebeplerle haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın esastan reddi ile masraf ve ücret-i vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 04/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacı adına “…” ibaresini içerir, 2008 yılından bu yana çok sayıda markanın, ….sınıf dahil olmak üzere tescillerin mevcut olduğu, Davalı adına ‘…’ markasının ise … tescil numarası ile, …ınıftan (benzer emtia ve sınıftan, …sınıftan) 09.04.2022 tarihinde, tescille koruma altında olduğu, Davacının … ibaresini içerir marka tescili 2008 yılına dayanırken, davalının marka tescili ise 2021 yılına dayandığı, Her iki taraf kıyaslandığında “…’” markasını kamuya ilk mal edenin davacı olduğu neticesine ulaşılabildiği, Her iki marka kıyaslandığında her ne kadar logoda farklılıklar arz etse de, işitsel olarak ve markalar kıyaslandığında son derece benzer olduğu, aynı sektörde(eğitim-öğretim) yer alan iki firmanın tüketicinin farklılıkları anlamasının güç olduğu, davacıya ait … markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, dolayısıyla 6769 s.k. md.29(b) ile doğrudan aykırı hareket edildiği kanaati ile marka tecavüzü teşkil ettiği, Her ne kadar … ibaresinin (anlamı: gözlem ve deneye dayanan sistematik bilgiler) doğrudan kimsenin tekeline bırakılıp, özgülenemeyeceği markada tamamlayıcı unsurlar ile marka tescilinin sağlanabileceği genel kanaati oluşsa da, burada esas dikkate alınması gereken hususun yoğun kullanım, eskiye dayalı kullanım, tanıtım vs. unsurlarla markanın firma ile özdeşleşip özdeşleşmediği hususu olup, Davacının 2008 yılından bu yana “…’ ve şekil markalarını içerir tescilli markalarını eskiye dayalı kullanımı gerçekleştirdiği, Dosyaya sunulu deliller arasında yer alan araştırma raporu(…) neticesinde “… markasının farkındalık düzeyi açısından “YÜKSEK” olduğu görüldüğü, eğitim öğretim hizmetleri açısından sektörel bir bilinirlik elde ettiği, Dosyaya sunulu deliller arasında yer alan … haberleri, markaya yapılan yatırım, reklamlar, haberler, kurucunun vefatında paylaşılan haberlerde dahi “…” ibaresinin marka haline dönüştüğü görüldüğü, faturalarda yer alan … ibaresinin tescilden daha önceki tarihe dayandığı (örneğin, … tarihli … yevmiye nolu 16,52tİ bedelle kesilmiş öğrenci ajandası faturası) Dosyaya sunulu deliller kapsamında her ne kadar TPE nezdinde markanın tanınmışlığı tespit edilmemişse de, markaya yapılan yatırım, reklamlar, katalog, gazete küpürü, haberler, sosyal medya kanalları, farkındalık düzeyi ve eskiye dayalı kullanım dikkate alındığında tanınmış marka olduğu kanaati ile, Haksız Rekabet Kapsamında somut olayda, TTK md55-4 kapsamında değerlendirilebileceği * Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak’ şeklinde olup, dosyaya sunulu deliller değerlendirildiğinde, tarafların eğitim öğretim sektöründe aynı tüketici kitlesine hizmet sunduğu, bu hizmeti sunarken de daha öncesinde ‘…” markasının halihazırda mal olmuş-tanıtılmış (araştırma raporu pazarlama faaliyetleri, reklam, gazete küpürleri, eskiye dayalı kullanım ve faturalar…) markadan faydalanıp, karıştırılmaya yol açan önlemler alıp markalar arasında iltibasa sebebiyet verecek şekilde işitsel ve markasal kıyaslamada son derece benzer biçimde, Davacıya ait ‘…’ markasını içerir markalarla, Davalıya ait markaların “…” “ …” ortalama tüketicinin ayırt edemeyeceği derecede benzer olduğu, basiretli bir tacir gibi davranılmayarak dürüstlük kuralına aykırı biçimde haksız rekabet teşkil ettiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı yana ait … nolu … okulları şekil (bilim adamı görselleri ve kırmızı tık işareti) … Sınıf için 29.6.2016 tarihinde, … kod numaralı …, …kod numaralı “…”, …kod numaralı “… dergisi dershaneleri dershanede doğru şıkkınız eğitim ciddi kurumların İşidir şekil”, … kod numaralı “…”, … kod numaralı …, … kod numaralı “…”, … nolu kırmızı tık işareti şekil, tescil nolu markalarının bulunduğu, yine davacının … kod numaralı “… “, …, … nolu … merkezi şekil ibareli marka başvurularını gösterir marka tescil belgelerine göre davacının … Sınıfta 2008 yılından beri muhtelif tarihlerde marka tescili bulunduğu halen de seri marka kapsamında başvurularının bulunduğu Türk Patent ve marka kurumun 24.1.2017 tarihli yazıları kapsamından ve marka tescil belgelerinden anlaşılmıştır.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımının tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara, 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde tüketiciler tarafından karışıklığa sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde, davacının 2008 yılından bu yana ‘…’ ve şekil markalarını içerir tescilli markalarını eskiye dayalı kullanımı gerçekleştirdiği, dosyaya sunulu delillerin, alınan bilirkişi raporlarının ve emsal mahkeme kararlarının incelenmesinde ‘… markasının farkındalık düzeyi açısından YÜKSEK” olduğu görüldüğü, eğitim öğretim hizmetleri açısından sektörel bir bilinirlik elde ettiği görülmektedir. Sosyal Medyaya yapılan yatırım, reklamlar, haberler incelendiğinde, ‘…” ibaresinin marka haline dönüştüğü, faturalarda yer alan … ibaresinin tescilden daha önceki tarihe dayandığı (örneğin, … tarihli … yevmiye numaralı fatura) davacının … ibaresini içeren markaları ile davalının… tescil numaralı …, … tescil numaralı … markaları kıyaslandığında, Logolar arasında herhangi bir benzerlik olmadığı kanaatine varılsa da, davacıya ait … numaralı tescilli … markası ile davalıya ait … tescil numaralı … markası kıyaslandığında, işitsel olarak son derece benzer olduğu, aynı sektörde yer alan iki firmanın tüketicinin farklılıkları anlamasının güç olduğu, davacıya ait … markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, dolayısıyla 6769 s.k. md.29(b) ile doğrudan aykırı hareket edildiği kanaati ile marka hakkına tecavüz koşullarının oluştuğu, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğu kullanımların aynı zamanda TTK md. 55/4 kapsamında başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak hükmünü de ihlal ettiği görülmekle haksız rekabet koşullarının da somut olay bakımından gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, TPMK kayıtları, emsal yargı kararları ve … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ..D. İş sayılı dosyası bir arada değerlendirildiğinde, davanın kabulü cihetine gidilerek davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile, önlenmesine, durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden davalı tarafından kullanılan tabela, broşür, kartvizit ve her türlü tanıtım malzemelerinin toplatılmasına, kararın kesinleşmesine müteakip imhasına, tecavüz eylemi aynı zamanda haksız fiil oluşturduğundan hükmün ilanına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
2-Hüküm özetinin Türkiye de yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeten birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile kalan 99,20 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihignde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 107,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.607,50 TL ve 161,40 TL harç (peşin+başvuru harcı) olmak üzere toplam 3.768,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2023
Katip
¸
Hakim
¸