Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/95 E. 2021/7 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/95 Esas
KARAR NO : 2021/7

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli, Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli, Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin “…” markasını ve ilgili şekil, logo ve yazılar üzerinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil aldığını, tek sahibi olduğunu, tescilli markayı kendilerinin ürettiğini, ticaretini yaptığı ürünlerde kullandığını, davalının “…” markasını haksız ve hukuka aykırı olarak “…” isimli Facebook sayfasında davacının marka ve logosunu kullandığını, ürünlerin görsellerini koyduğunu, davacının adına tescilli marka hakkına tecavüzün tespiti için … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinden tespit talebinde bulunduklarını, …D. İş sayılı dosya kapsamında atanan bilirkişi marifeti ile gerçekleştiğini, 05.02.2019 tarihinde yapılan tespite ilişkin 06.02.2019 tarihinde bilirkişi raporunu dosyaya sunduğunu, tespit talebi ile beraber tedbir talebi olduğunu ancak tedbir talebine karşılık istenen teminat mektubunu yüksek olması ile bu kararı işleme koyamadıklarını, bilirkişi raporunda davalının dosyaya sunmuş olduğu adreste yapılan tespitte davalının adresinde bulunan ürünler üzerinde davacı adına tescilli markalar ile iltibas yaratarak kullanımların olduğunu, tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebileceğini, görüş ve kanaatinde bulunduğunu, davalının eyleminin marka tecavüzü olarak tespitini, davalının eylemi haksız ve kasıtlı olduğundan maddi ve manevi tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; dava dosyasına sunulan … 1. FSHHM’nin …D.İş no’lu dosyası ile müvekkile ait işyerinde bir tespit işleminin yapıldığı izahtan vares olduğunu, müvekkil 2014 yılından bu yana kendi adına kayıtlı işyerinde ağabeyi ile birlikte kuaför ve berber önlüğü üretimi ile iştigal eden kendi halinde dürüst, mütevazi ve saygın bir esnaf olduğunu, yasalara ve sınai haklara son derece saygılı birisi olduğunu, “…” yazı ve logosu, ekseriyetle beraberlik ve kuaförlük mesleğinde sıkça kullanılan mesleki bir figür ve sembol mahiyetinde olduğunu, müşterilerinin talebi ile mukayyet olmak üzere muhtelif şekil, desen, logo ve yazı karakterlerini işletmekte vasat bir esnaf öngörüsü ile herhangi bir sakınca görmediğini, … ismi ve logosunun TPE nezdinde tescil başvurusu yapıldığından bugüne kadar müvekkilin kati surette haberi bulunmadığını, işbu marka başvurusu konusunda davacı yandan kendisine herhangi bir yazılı ihtar ve ihbarda yapılmadığını, …Tic. A.Ş. Ünvanlı şirkete 1.500 TL gibi çok düşük bir bedel mukabilinde ve tespit tarihinden önce fatura edilmiş olduğunu, haksız, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Bilirkişiler … 1. FSHHM’sinin … D.iş sayılı dosyasında sundukları 06.02.2019 tarihli rapor ile … tescil numaralı “…” ibaresini ve görselini içerir markanın tespit talep eden adına mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğin … ve …. Sınıflarında tescilli olduğunu, …tescil numaralı “…” ibaresini ve görselini içerir markanın tespit talep eden adına mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğin … Sınıfında tescilli olduğu, tespite konu kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davacı vekili 26/10/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 65.250,00 TL artırılarak 70.250,00 TL olarak belirlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık davalı kullanımlarının davacıya ait marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacıya ait … ibareli markanın …numara ile … ve … Nice sınıflarında 22/05/2018 tarihinde tescil edildiği yine davacıya ait … tescil numaralı şekil markasının … Nice sınıfında 05/10/2018 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
… 1. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyasında, davalıya ait iş yerinde yapılan tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda davalı tarafından kullanılan ürünlerin davacı adına tescilli markalar ile iltibas yaratacak düzeyde yoğun kullanımlar olduğu, nihai tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebileceğine dair görüş bildirildiği görülmüştür.
Davalının itirazları sonucunda işbu dava dosyası kapsamında da dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, hükme esas alınan raporda da belirtildiği üzere, davalı kullanımları ile davacının markaları arasında karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı kullanımlarının davacı adına tescilli … tescil numaralı … ibareli ve … tescil numaralı şekil markalarına tecavüz teşkil eden kullanımlar olduğu tespit edilmiştir.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.” demektedir.
Belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca davalının iş yerinde yapılan tespit sonucunda hazırlanan rapor ile işbu dosya kapsamında alınan raporlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı kullanımlarının davacı adına tescilli markalar ile iltibas yaratacak düzeyde yoğun kullanımlar olduğu, nihai tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebileceği gözetilerek tecavüz koşullarının somut olay balkımından oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tazminat Bakımından Yapılan Değerlendirme
Davacı yan SMK 151/2/a maddesi kapsamında tazminat talep etmiştir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında özellikle markanın ekonomik önemi, markadan doğan haklara tecavüz edildiği andan itibaren geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında markaya ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler gözönünde tutulur.
Somut olayda davacı tazminat seçimini SMK 151/2-a kapsamında tecüvüz eden davalının markayı kullanmakla elde ettiği kazanca göre talep etmiştir. Türk Borçlar Kanunu 50 maddesi uyarınca uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Her ne kadar mali hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporunda … 1. FSHHM’nin …D. İş sayılı dosyası kapsamında tespit edilen 2000 adet ürün bedelinin 70.250, 00 TL olarak hesap edildiği, davacının bu miktar yönünden tazminat talep edebileceğine dair açıklamalarda bulunulmuş ise de, raporda yer alan tespitlerde tecavüze konu ürünlerin Star Kesim Panuarı ve Saten Kesim Panuarı ürün ağırlıklı olarak tespit edildiği, ürünlerin boyutlarına göre fiyatlarının değiştiği, tespit edilen ürünlerin boyutlarının hangi ölçüde olduğunun tespit edilemediği, ortalama fiyatın yurt içinde 28,50 TL ile 41,75 TL aralığında olduğuna dair soyut beyanlar, kar marjının ve giderlerin hesaplanmasının yapılmadan salt satış bedeli üzerinden bir hesaplama yapılmış olması, ürünün mahiyeti itibari ile ucuz sayılabilecek polyester berber önlüğü olduğu, uyuşmazlığın tasarım hakkına tecavüz ile ilgili olmayıp marka hakkına ilişkin olduğu, zararın belirlenmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak şekilde geniş olarak yorumlanamayacağı ancak somut olayda davalının tacir olarak kusuru bulunduğundan tazminat bakımından sorumlu olduğu, tazminatın elde edilen kazanca göre belirlenmesinde sektörün genelindeki parametreler, davacı markasının bilinirlik durumu, ülke ekonomisinin koşullarının da taraf ciroları kadar gözetilmesi gerekeceği ancak sayılan bu unsurların çoğu zaman bilirkişilerce saptanamadığının da bir gerçek olduğu göz önüne alındığında TBK md. 51’e göre somut olayın özelliklerine, kusurun ağırlığına ve hakkaniyete göre zararı tespit edilmesi gerekeceği, bu nedenlerle de 40.000 TL maddi tazminat miktarının anılan gerekçeler mucibince makul olabileceğine dair mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, dolayısıyla somut olaya göre davalının davacının marka hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde izinsiz olarak kullandığı ,dolayısıyla eyleminde kusurlu olduğu gözetilerek talep doğrultusunda 10.000- TL manevi tazminatın uygun olabileceğine kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan bilirkişi raporları ve deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacının markaya tecavüz ve manevi tazminat taleplerinin tam kabulü, maddi tazminat yönünden ise kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalı kullanımlarının davacıya ait … ve … tescil numaralı marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine,
2-Maddi tazminat bakımından davanın kısmen kabulü ile, TBK 50, 51.maddeleri uyarınca takdiren 40.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Manevi tazminat bakımından davanın kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.415,50 TL karar harcından peşin ve ıslah harcı ile yatırılan 1.291,17 TL’nin mahsubu ile kalan 2.124,33 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan: 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 135,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.385,50 TL’den kabulü ve ret oranına göre hesap olunan 1.486,16 TL ve 1.335,57 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 2.821,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸