Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/65 E. 2022/147 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2022/147

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 12/06/2018 (Asıl Dava Tarihi), 04/07/2018 (Birleşen Dava Tarihi)
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar vekili, müvekkillerinin iki adet radyo, iki adet televizyon ile iki adet mobil aplikasyonları devralarak 2016 yılında yayın hayatına başladıklarını, yayınların karasal, uydu, kablo ve dijital ortamda iletildiğini, müvekkillerinin FSEK gereği davalıların lisanslama birimi ile görüştüklerini, ancak tarifleri netleşmediği, netleşince dönüş yapacaklarını bildirmelerine rağmen, halihazırda bir cevap verilmediği, davalıların tekel konumunda olduğunda ve bildirilen sözleşme şartları ve bedelleri çok fahiş olduğundan ve tarifeyi de kabul etmediklerinden mahkemeye başvurduklarını belirterek, müvekkillerinden …A.Ş. için 1.339.714,25 TL, … A.Ş. için 744.472,03 TL üzerinden lisans bedelinin 1/4’ünün her 3 ayda bir ödenmesine karar verilmesini, bu yükümlülükleri yerine getirdiklerinde müvekkillerine lisans verilmesini, davacılarca belirlenen bedellerin iptali ile mahkemece belirlenecek bedel üzerinden lisans sözleşmesi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işbu davaya açma yetkisi bulunmadığını, mahkemenin de bilgileri dâhilinde olduğu üzere mali hak ve kullanma yetkisinin devrinin söz konuşu olduğu hallerde dava yetkisinin kimlere ait olduğu hususu yasada yeterince açık olmayıp tecavüzün refi davasını düzenleyen FSEK 66. maddesi uyarınca bu husus “mali hakları tecavüze uğrayan kimse” olarak nitelendirildiğini, bu durumda olayımıza var olduğu gibi, eser sahibi tarafından mal/hak üzerinde tasarrufla bulunulmuş olması halinde devralanın dava yetkisine haiz olabilmesi, hiç şüphe yoktur ki devir sözleşmelerinin şekil, süre ve içerik itibariyle talebe uygun olmasını gerektirdiğini, bu doğrultuda davacı tarafça dosyaya ibraz edilen yetki belgeleri incelendiğinde aşağıda sıralanan birtakım hususlar tespit edildiğini, husumete ilişkin işbu itirazları mahkemeye sunma zaruretimiz hâsıl olduğunu, dosya münderecatından anlaşıldığı üzere, davacı meslek birliği yalnızca fonogram yapımcıları ile aralarındaki sözleşmeleri dosyaya ibraz etmekle yetindiğini, buna karşılık fonogram yapımcılarının eser sahipleriyle akdetmiş olduğu devir sözleşmelerinin dosyaya sunulmasından imtina edildiğini, ayrıca bu yetki belgelerinin geçerliliğinin de kontrol edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket 2018 yılı lisanslanması için, 19.01.2018 tarihinde 4 davalıya da talep yolladığını, davalılar bu talebimize şubat 2018 tarihinde cevap vererek bir takım bilgi ve belgeleri kendilerine sunmalarını istediğini, davalılar 19.03.2018 tarihli cevapları ile sözleşme draftlarını gönderdiklerini, bu sözleşmelerle istenen bedellerin çok fahiş olduğunu, öncelikle … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile mahkemeniz dosyasının birleştirilmesini, davacının davasının esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin iki adet radyo, iki adet televizyon ile iki adet mobil aplikasyonları devralarak 2016 yılında yayın hayatına başladıklarını, yayınların karasal, uydu, kablo ve dijital ortamda iletildiğini, müvekkillerinin FSEK gereği davalıların lisanslama birimi ile görüştüklerini, ancak tarifleri netleşmediği, netleşince dönüş yapacaklarını bildirmelerine rağmen, halihazırda bir cevap verilmediği, davalıların tekel konumunda olduğunda ve bildirilen sözleşme şartları ve bedelleri çok fahiş olduğundan ve tarifeyi de kabul etmediklerinden mahkemeye başvurduklarını belirterek, müvekkillerinden … A.Ş. için 1.339.714,25 TL, Aslan …A.Ş. için 744.472,03 TL üzerinden lisans bedelinin 1/4’ünün her 3 ayda bir ödenmesine karar verilmesini, bu yükümlülükleri yerine getirdiklerinde müvekkillerine lisans verilmesini, davacılarca belirlenen bedellerin iptali ile mahkemece belirlenecek bedel üzerinden lisans sözleşmesi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçeleri ile; yayınladıkları tarifelerin mevzuata uygun ve makul olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 29/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; “Asıl Dava Yönünden; Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla davacıların FSEK 41/9 çerçevesinde kullanımlara ilişkin müdahalenin men’i talebinde bulunma taleplerinin haklı olduğu,
Birleşen dava yönünden; davacının sektördeki benzer şirketlere kendisinden daha düşük fiyatlarla lisanslama teklif edildiğini iddia ettiğinden bu çerçevede davacıların davacıya gönderdiği lisanslama tekliflerinin meslek birlikleri ile ilk defa sözleme yapmış şirketlerle yapılan sözleşme miktarları arasında fark bulunup bulunmadığı hususlarında meslek birliklerinin ticari defterlerinin incelenmesi, davacının defter ve kayıtlarına göre 2017 yılı brüt gelirlerini tespit edilmesi ve davacıların meslek birlikleri 2018 tarifesine göre ödemeleri gereken rakamların hesaplanıp meslek birlikleri defterlerinde bulunacak benzer şirketlerle anlaşılan miktarlara yakın mı yoksa fahiş mi olduğu hususunun tespitinin gerektiği, bu çerçevede Heyetimiz mali bilirkişisi tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için taraflarla irtibata geçilmiş olmasına rağmen taraflarca herhangi bir defter ibraz edilmediğinden bu hususta değerlendirme yapılamadığı…”şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 14/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;”Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükürmleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; Meslek birliklerinin talep ettiği lisane bedelinin emsal olabilecek şirketlerden talep edileri rakamın çok üstünde olduğu, fahiş olarak nitelendirilebilecek bu lisans ücretlerinin gerekçesi konusunda meslek birliklerinin açıklamasının dosya kapsamında bulunmadığı, bu sebeple ilgili mevzuat hükümleri ve sektörel uygulamalar değerlendirildiğinde olağandan çok yüksek sayılabilecek lisans bedelinin belirlendiği, Davalının dosya kapsamında tespit edilen kullanımlarının davacıların üzerinde hak sahibi olduğu eser sahipliği haklarını ve fonogram üzerindeki haklarını ihlal ettiği..”şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememize sunulan 25/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;”1.Davalıların dosya kapsamında tespit edilen kullanımlarının FSEK bağlamında açık bir ihlal olduğu, davalıların mali haklarına tecavüz durumunun söz konusu olduğu,
2. Meslek birliklerinin 2015 yılında davacılardan talep ettiği lisans bedelinin, emsal olabilecek sözleşmelerde talep edilen bedelin 96 30’u oranında fazla olduğu,
3. Emsal sözleşmelere 96 30 cezai fark uygulanmasının Sayın mahkemece uygun görülmesi halinde talep edilecek lisans bedelleri toplamının 3.503.418,12-TL. * KDV olabilecej
4. Emsal sözleşmelerin olduğu gibi uygulanmasının Sayın Mahkemece uygun görülmesi halinde talep edilecek lisans bedelleri toplamının 2.733.436,13-TL#KDV olabileceği,
5. 2015 yılı için yayınlanan tarife bedellerindeki minimum bedelin uygulanmasının Sayın Mahkemece uygun görülmesi halinde talep edilecek lisans bedelleri toplamının 2.961.503,80-TL*KDV olabileceği,
6.Bu 3.4.5. maddelerin hangisi dairesinde bedele hükmedileceğinin takdirinin ise mahkemenize ait olduğu…”şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememize sunulan 26/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle ;”2015 yılında meslek birliklerince davalı karşı davacılara ihtarname ile emsal sözleşmelerin 9630 oranında cezai fark eklenerek lisans bedeli talep edildiği, taraflar arasında sözleşme yapılmadığı, Meslek birliklerince yapılan sözleşmelerde sözleşme artış oranının ÜFE*TÜFE/2 oranında uygulandığı, Taraflar arasında sözleşme olmamasına rağmen, 2015 yılında ihtar edilen lisans bedellerine sözleşme artış oranları uygulanarak 2018 yılında meslek birliklerince talep edilebilecek lisans bedelinin 4.488.993,27-TL#KDV olabileceği, Sayın mahkemece cezai şart uygulanmaksızın emsal sözleşmenin birebir kabul edilmesi kanaati oluşması halinde 2018 yılı için meslek birliklerince talep edilebilecek lisans bedelinin 3.502.402,22-TL#KDV olabileceği…”şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
KANAAT VE GEREKÇE
Asıl davanın konusu uyuşmazlık, davalının davacı meslek birlikleri ile lisans sözleşmesi imzalamadan meslek birlikleri repertuarındaki eser, icra ve fonogramları kullanıp kullanamayacağı bu çerçevede davacı meslek birliklerinin müdahalenin men’i taleplerinin haklı olup olmadığına ilişkindir.
Bilindiği üzere Meslek birlikleri, eser ve bağlantılı hak sahiplerinin mali haklarına yapılan tecavüzleri tespit edip bunlarla hukuki zeminde mücadele eden, gerektiğinde dava açan, bu hakları devralan veya üzerinde ruhsat (lisans) sahibi olmak isteyenlerle eser sahibi veya bağlantılı hak sahibi adına sözleşmeler yapan, sözleşmelerin ifasını sağlayan ve izleyen, eser sahiplerine ve bağlantılı hak sahiplerine ödenmesi gereken ücretleri tahsil edip hak sahiplerine dağıtan, yapısı ve çalışma prensipleri kanunla belirlenmiş, özel hukuk tüzel kişisi niteliğindeki kuruluşlardır.
Meslek birliğine üye eser veya bağlantılı hak sahiplerinin alenileşmiş veya yayımlanmış tüm eser, İcra, fonogram, yapım ve yayınlarına ilişkin haklarının takibi meslek birliğine verilecek yetki belgesine göre yapılır. Yetki belgesi yoksa veya belge olup da hangi mali hakların meslek birliği tarafından takip edileceği ve telif ücretlerinin tahsilinin yapılacağı belirtimemişse, meslek birlikleri üyelerinin haklarını takip edemeyecek, dava açamayacak, sözleşme imzalayamayacaktır”. Yetki belgelerinde üyelerin mali haklarının adlii makamlar veya icra müdürlüklerinde takibi ve hukuki gereklerin yerine getirilmesine ilişkin açık yetki verilmelidir. Ayrıca yetki belgesinde belirtilmmeyen yetkiler meslek birliklerince kullanılamaz. Hemen belirtilmelidir ki, eser ve bağlantılı hak sahipleri, birliğe devrettikleri haklarını ayrıca kendileri de takip edebilirler.
Davacılardan …, fonogram sahiplerinin haklarının takibi ve korunması için, … ve … ise müzik eseri eser sahiplerinin haklarının takibi ve korunması için kurulmuştur.
Dosya kapsamında, davalının davacı meslek birlikleri ile daha önce herhangi bir lisans sözleşmesi imzalamadığı ancak lisans sözleşmesi imzalamak için meslek birliklerine başvuruda bulunduğu meslek birlikleri tarafından kendisine gönderilen lisanslama teklifini ise fahiş bedellerin söz konusu olduğu gerekçesiyle kabul etmediği görülmektedir. Davalı radyo Tv kuruluşu olmakla FSEK 43 gereğince meslek birliklerinden izin almak zorundadır. FSEK 43/2 hükmü gereğince radyo-televizyon kuruluşları, eser, İcra, fonogram ve yapımlar için ilgili alan meslek birlikleri ile 52 nci maddeye uygun sözleşme yaparak izin almak, söz konusu yayın ve/veya iletimlere ilişkin ödemeleri bu birliklere yapmak ve kullandıkları eser, icra, fonogram ve yapımlara ilişkin listeleri bu birliklere bildirmek zorundadırlar.
FSEK 43/3 gereğince, faaliyet gösterdikleri sektörlerde eser sahipleri ve/veya bağlantılı hak sahipleri meslek birlikleri, yapılan sınıflandırmaya bağlı olarak eser, İcra, fonogram ve yapımların yayın ve/veya iletiminden kaynaklanan ödemelere ilişkin tarifeleri tespit ederler. Meslek birlikleri ile kuruluşlar arasındaki sözleşmeler, bu tarife bedelleri veya taraflarca yapılan müzakereler sonucu belirtenecek bedeller üzerinden yapılır. Meslek birliklerinin tarife tespiti ile ilgili esaslar FSEK 42/A hükmünde belirtilmiştir. FSEK 42/A-1-6 hükmüne göre, “Bu Kanunun 42/A-6 hükmüne göre; sözleşme yapılabilmesi için idaresini sağladıkları haklara ilişkin ücret tarifelerini süresinde belirlemek ve belirlenen tarifeleri ve bu tarifelerdeki her türlü değişikliği süresinde duyurmakla yükümlüdürler.”
FSEK 42/A- 2 inci fıkrasına göre; Radyo-televizyon kuruluşlarının yayınları bakımından uygulanmasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kayıtları esas alınır. Yine aynı maddenin 86 ıncı fıkrasına göre; Tarifelerin tespit edilmesinde; tarifelerin uluslararası uygulamaların ülkenin ekonomik ve toplumsal koşullarına uyarlanabilirliği göz önünde bulundurularak makul seviyede belirlenmesi ile teknolojik alandaki değişimlerin yanı sıra eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların yaratıldığı ve kullanıldığı sektörlerin yapısını tahrip edici, üretimi ve kullanımı engelleyici ve genel kabul görmüş uygulamalara zarar verici bir etki yaratılmaması,rekabeti bozucu şartlar oluşturulmaması, yapılan sınıflandırma, ilgili sektörlerdeki ürün fiyatları ve bu sektörlerin gayrisafi milli hâsıladaki payı, eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanım ve/veya iletim sıklığı, birim fiyat veya götürü usulü ödeme, ödeme plânı ve benzeri hususlar esas alınır. FSEK 41/9 hükmüne göre ise; “Meslek birliklerince belirlenen tarife veya ortak tarifeler üzerinden sözleşmenin yapılmaması halinde, taraflar yargı yoluna başvurabilirler. Yargılama sürecine bir önceki yıl sözleşme yapmış olan mahaller, ilgili meslek birlikleri aksini bildirmedikçe, dava konusu tarifenin 1/4′ ünü dava sonuçlanıncaya kadar her üç ayda bir meslek birlikleri adına açılmış banka hesabına yatırmak sureliyle eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanabilir ve/veya iletebilirler. Bir önceki yıl sözleşme yapmamış umuma açık mahaller ile ilk defa sözleşme yapacak umuma açık mahallerin bu fıkrada öngörüldüğü şekilde eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanabilmeleri ve/veya iletebilmeleri ise ilgili meslek birliklerinin iznine bağlıdır. Dava sonuçlanıncaya kadar bu şekilde ödenen miktar, mahkeme kararıyla tespit edilen tarife bedelinden mahsup edilir”.
Somut olaya dönüldüğünde, davacılar ve birleşen davacının müdahalenin meni talebi çerçevesinde davalının kullanımının durdurulup durdurulamayacağı ile ilgili en önemli madde FSEK 41/9 hükmüdür. Bu hükmün esasları şu şekildedir;
a. Meslek birliklerince belirlenen tarife veya ortak tarifeler üzerinden sözleşmenin yapılmaması halinde, taraflar yargı yoluna başvurabilirler.
b. Yargı yoluna başvuruyu yapan 1 yıl önce meslek birliği ile sözleşme yapmış bir işletme ise bu halde bu işletme yargılama sürecine dava konusu tarifenin 1/4′ ünü dava sonuçlanıncaya kadar her üç ayda bir meslek birlikleri adına açılmış banka hesabına yatırmak suretiyle eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanabilir ve/veya iletebilirler.
c. Yargı yoluna başvuran daha önce meslek birlikleri ile sözleşme yapmamış bir işletme ise bu işletmenin yargı süresince eser, İcra, fonogram, yapım ve yayınları kullanabilmeleri ve/veya iletebilmeleri ise ilgili meslek birliklerinin iznine bağlıdır. Meslek birliği izin vermediği sürece bu işletmelerin dava konusu tarifenin 1/4’ünü 3 er aylık dönemler şeklinde yatırma karşılığında kullanımı gerçekleştirmeleri kanunun açık hükmü gereğince söz konusu değildir.
Dosya kapsamında davalının meslek birliklerinden bu hususta izin almadığı da açık olmakla davacıların FSEK 41/9 çerçevesinde kullanımlara ilişkin müdahalenin men’i talebinde bulunma yetkilerinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Birleşen … 1. FSHHM’nin …Esas sayılı dosyası davacıları vekilinin 14/07/2021 tarihli, asıl dosya davacılarından … vekilinin 15/11/2022 tarihli feragat dilekçeleri sunmuş oldukları görüldü.
Davacı ve Davalı/ birleşen davacılar vekilinin sunduğu vekaletnamelerin incelenmesinde davadan feragate yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Bu nedenlerle birleşen dosya yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporları, birleşen dosya davacıları vekilinin 14/07/2021, asıl dosya davacısı … vekilinin 15/11/2022 tarihli feragat dilekçeleri bir arada değerlendirildiğinde, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalı kullanımlarının davacı meslek birliklerinden … ve … yönünden FSEK’den doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bunun men’ine, asıl davada davacı … davadan feragat dilekçesi sunduğu dikkate alınarak davacı ….yönünden davanın vaki feragat nedeniyle reddine, birleşen dava yönünden vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacı meslek birliklerinden … ve … yönünden FSEK’den doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile bunun men’ine,
2-Asıl davada davacı …davadan feragat dilekçesi sunduğu dikkate alınarak davacı …Birliği yönünden davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
A) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz talebi yönünden hesap olunan 80,70 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 44,80 TL bakiye karar harcının asıl davalı-birleşen davacı ….AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına,
B) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca feragat edilen tecavüz talebi yönünden hesap olunan 80,70 TL’nin 3/2 si olan 53,80 TL karar ilam harcının asıl davacı-birleşen davalı …’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
C) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz talebi yönünden Asıl davacı-birleşen davalı … ve .. yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin asıl davalı-birleşen davacı …AŞ’den alınarak asıl davacı-birleşen davalı … ve …’ye 1/2 oranında (15.000,00 TL’nin 1/2’si hesaplanmak suretiyle) verilmesine,
D) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarıca asıl davalı-birleşen davacı …A.Ş yararına hesap olanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin asıl davacı-birleşen davalı …’nden alınarak asıl davalı-birleşen davacı … A.Ş’ye verilmesine,
E) Asıl davacı … tarafından yapılan 3.255,00 TL yargılama gideri ve 71,80 TL harcı (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.326,80 TL yargılama giderinin davalı-birleşen davacı …A.Ş’den alınarak asıl davacı …’ye verilmesine,
F) Asıl davacı … tarafından yapılan 4.793,60 TL yargılama giderinin davalı-birleşen davacı …A.Ş’den alınarak asıl davacı …’a verilmesine,
G) Davacı … vekilinin yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Birleşen dava yönünden vaki feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
A)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL’nin 3/2 si olan 53,80 TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile 17,90 TL harcın birleşen davacı ….AŞ ve ….A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
B) Birleşen davacılar …Aş ve …A.Ş’nin vekalet ücreti ve yargılama talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
C)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca birleşen davalılar … , … ve … yönünden hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin birleşen davacı….A.Ş ve …A.Ş’den alınarak birleşen davalılar … , … ve Mesam’a 1/3 oranında hesaplanmak suretiyle verilmesine,
D)Asıl ve birleşen davada yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılardan … ve … vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip
¸

Hakim
¸