Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/45 E. 2023/123 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/45 Esas
KARAR NO : 2023/123

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … dünyanın en büyük manyetik kart ve buna bağlı teknolojileri üreten şirket olduğunu, müvekkilin en önemli markaları arasında yer alan … markası manyetik kartın markası olma özelliğini taşıdığını, davalı …, müvekkil adına tescilli … markasını meşru bağlantısı, sözleşmesi ve hukuka uygun amacı olmaksızın tamamen izinsiz ve tecavüz teşkil eder şekilde kullanıldığını, kendisine ait … uzantılı internet sitesinde ardından bu site üzerinden yaptığı satış ve pazarlama faaliyetlerinde gerçekleştiğini, tarafımızca, davalı şirkete ait internet sitesinde, müvekkil şirketi tescilli markası olan … markasının kaynak kodunda toplam 8 kere kullanarak marka hakkının ihlal edildiği tespit edildiğini, davalı şirket, “…” markasını kaynak kodunda ve sayfaları uzantılarında kullanarak müvekkil şirketin müşteri kitlesini hileli davranışlarla kendi internet sitesine yöneltmeye çalıştığını, hileli davranışlar sonucu tüketici de haklı olarak markalar arasında bağ olduğu yahut davalının müvekkil şirketin satıcısı olduğu düşüncesi oluşmuş bu durum müvekkil şirketin çıkarlarını zedelediğini, markanın itibarına zarar verdiğini ve tüketici yanıltıldığını, davalının müvekkile hiçbir ticari ilişkisi ve meşru bağlantısı olmamasına karşın internet sitesinde … başlığı altında müvekkile ait ürünü tanıttığı görüldüğünü, bu sayfanın içerisinde bulunan … Bileklik Katalog başlıklı PDP’e tıklandığında ise … logolu bir kataloj karşımıza çıktığını, aynı şekilde … uzantılı sayfada müvekkile ait … markalı ürünleri sanki yetkili satıcıymışcasına tanıtan davalı, müvekkile ait internet sitesindeki açıklamaları hiçbir kaynak atfı vermeden izinsiz olarak çevirdiğini ve kullanıldığını, davalı tarafından yapılan müvekkilin marka hakkına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, ref’i ve devam edenler yönünden men’ine, tecavüz sebebiyle oluşan şimdilik 5.000,00 TL maddi, 30,000,00 TL manevi tazminatın yasal faiz ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri de vekalet ücretin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil firma alanında lider ilk plastik kart üreticilerinden olduğunu, müvekkil firma plastik kart üretimine ilave olarak kart üretim sistemi ve kartlı sistemlerin yazılım uygulamaları konularında projeler üretmekte ve danışmanlık hizmetleri sunduğunu, müvekkil firma bugüne kadar kimsenin ürününü taklit etme ihtiyacı duymadığı gibi davacı firmanın Türkiye’ de “…” marka ciplerini kullanan ilk şirketlerden olduğunu, davalı müvekkil firma … marka ürünleri yıllardan beri davacı firmanın yetkili satış kanallarından ithal ettiğini, bu hatiyle meşru bağlantısının olduğunun kabulü gerektiğini, davacı firmanın kendi internet sitesinde davalı müvekkil firmanın tanıtımı yapıldığını, talep edilen ürünü nitelendirme cins ismi bukımından “…” adı piyasada yıllardan beri yaygın şekilde kullanıldığını, nihai tüketiciye ulaşan ürünün içeriğini internet sitesinde paylaşmak kadar doğal bir şey bulunmadığını, bununla beraber davaya konu … markası jenerik marka olduğunu, davacı firmanın avukatı tarafından kargo yoluyla teslim alınan ürünler hakkında karşı yanın beyanları gerçeği yansıtmadığını, taklit ürün kullanmak söz konusu olmadığı gibi farklı marka ürünler müşterilerin taleplerine göre kullanılmakta olduğunu, davacı yanın davasının reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 16/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalının kullanımının, davacının tescilli markasıyla ayniyet teşkil eder şekilde olduğu, Davalı kullanımının davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, Davalı kullanımının davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı, Davalının, markanın kapsadığı malların satışının teklifine yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ilc ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali doğuracağı, Dava komusu “…” ibaresinin jenerik bir ad olduğu, SMK m. 7/5-b uyarınca jenerik bir ibarenin kullanılmasının kural olarak “dürüst kullanım” olarak değerlendirileceği, Buna karşılık davalı tarafın internet sitesinde bu ibareyi “… ve … tescilli markalarıdır” açıklaması ile kullandığının görüldüğü, Bu durumda davalının bu ibareyi, davacı şirketin tescilli markaları olduğu bilinci ile kullandığının açık olduğu, Bu sebeple davalı tarafın kullanımın SMK m. 7/5-b kapsamında “dürüst kullanım” olarak değerlendirilemeyeceği, Dolayısıyla davalının kutlanımının SMK m. 29 ve m. 7 bağlamında markaya tecavüz teşkil edeceği, Davalının kullanımının VITK m. 55/1-a-4 bağlamında haksız rekabet teşkil edeceği, Davalı ürünlerinin orijinal olup olmadığı ve davalının davacıya ait internet sitesini kopyalayıp kopyalamadığı iddiaları açısından bir değerlendirme yapma olanağının bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 24/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ; Davalı vekilince sayın mahkemenize sunulan … Okuyucu cihaz incelenmiştir. İncelenen cihaz bilgisayara USB bağlantısı ile elektronik kart okuma amaçlı olarak bağlanmaktadır, cihaz bilgisayara bağlanmış ve çalışır vaziyette olduğu görülmüştür, ancak okuma faaliyetini yerine getirmemiştir, cihazın ekinde test edilebilmesi için bir kart teslim edilmediği görülmüştür. İncelenen Kart Okuyucu cihaz açılmış ve anakartı üzerindeki çipleri görüntülenmiştir. Çip seri numarasının … olduğu kayıt altına alınmıştır. Ayrıca cihazın anakartı üzerinde …yazdığı tespit edilmiştir. Davacı taraf sayın mahkemenize incelenmesi için herhangi bir ürün sunmamıştır. Bir ürünün orijinal olup olmadığının kesin belirlenebilmesi için dava konusu ürünün her iki taraf vekilince incelenmek üzere sunulması gereklidir, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 14/02/2022 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda özetle ; Sayın mahkemenizce verilen görev neticesinde davalı tarafça sunulan kart okuyucu cihaz kullanılarak dosyada sunulmuş olan tüm kartların incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Davacı ve davalı tarafça dava dosyasına sunulmuş olan davaya konu kartlar tek tek cihazla kontrol edilmiş ve kartların içinde bulunan çipe kayıtlı ID numaraları kayıt altına alınmıştır. Kart okuyucu cihazın muadillerinin de internet sitelerinde araştırıldığı ve birçok satıcı tarafından ürün açıklaması olarak “… kart okuyucu” ifadesinin kullanılmakta olduğu; Davalı tarafça sunulan cihaz kutusunda …, cihaz üzerinde ise … ifadelerinin yazdığı görülmüştür. Sunulan cihaz üzerinde, kutusunda “…” ifadesinin yer almadığı; Heyetimizce sunulmuş oltan 19.04.2021 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç bölümünde “Kart içinde bulunan Çip’in davacının tedarik ettiği Çip olup olmadığının kesin ifade edilebilmesi için detaylı elektronik teknik inceleme yapılması gerektiği kanaati oluşmuştur, takdiri sayın mahkemenize aittir.” Şeklinde belirtmiş olduğumuz kanaatimizi tekrarlamakla birlikte, kartlar içinde bulunan çiplerin teknik incelenmesi için elektronik laboratuvar ortamında detaylı inceleme yapılabilmesi amacı ile elektronik çip incelemesi işleminin heyetimizin uzmanlık alanı dışında kalması sebebi ile elektronik çip incelemesi açısından bilirkişi incelemesi hususunda takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu; Sayın Mahkemey e Ek raporlarda sunulan Teknik tespitler ve değerlendirmeler göz önüne alınırak tecavüz ve haksız rckabet noktasında nihai hukuki değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize sunulan 01/12/2022 tarihli yeni bilirkişi heyeti raporunda özetle ; … ibaresinin jenerik olmadığı, markasal olarak rfid, temassız kartlar üzerinde kullanıldığı, davacı marka sahibinin markanın jenerik ada dönüşmemesi adına adli makamlar nezdinde gerekli önlemleri aldığı, davalının bir dönem davacı firmanın yetkili satıcı olarak hizmet verdiği anlaşılmakla bu ibarenin markasal kullanıldığını bildiği, bu kapsamda davalı kullanımlarının davacının marka hakkına SMK mad.29 ve 7 kapsamında tecavüz oluşturabileceği, Sayın Mahkemece davalı tarafından sunulan deliller neticesinde dava tarihinde davalının davacının kayıtlı satıcısı olduğu, bu ürünleri davacıdan veya davacının yetkili satıcılarından aldığının kabulu halinde SMK mad.152 hakkın tükenmesi uyarınca davalı kullanımlarının marka hakkının kapsamı dışında kalacağı, ürünlerini tanıtıcı bilgiler kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olmayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet ile maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacıya ait … ibareli markanın … numara ile tescil edildiği görülmektedir.
Mahkememizce 28/02/2019 tarihli duruşmada dosyanın bir marka patent vekili, sistem yazılım mühendisi, bir endüstri mühendisi sektör bilirkişi, bir rekabet hukuku alanında uzman hukukçu, bir mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davalının davacıya ait tescilli ürünün teminine ilişkin ticari ilişkilerin, ticari kayıtlar üzerinden değerlendirilmek suretiyle ayrıca internet kullanımları irdelenerek sektörel bazda jenerik isim olup olmadığıda değerlendirilmek suretiyle marka tecavüzü ve haksız rekabetinin oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim edilmesi istenilmiş, bilirkişi raporunda yapılan teknik değerlendirmede internet üzerinden yapılan incelemeler sonucunda davalı tarafa ait … adresli internet sitesinde yer alan “…” kelimesinin sektörel bazda jenerik isim otup olmadığının tespiti hususunda; internet ortamında etektronik kart ticareti yapan şirketler ve kullandıkları teknolojiler ve buna bağlı olarak bu manada kullanılan kartların incelemesi yapıldığında “…” kelimesinin 13,56 Mhz frekansa sahip,… endüstri normlarında çalışan ve içerisinde bir mikro işlemciye ek olarak anten barındıran temassız kartlar için kullanılan genel bir ifade şekli olarak kullanıldığı, İnternet ortamında farklı elektronik ticaret sitelerinde bu akıllı kartlar arasında yapılan incelemelerde “…” akıllı kartlarının üretici firması olarak davacı tarafla ilgili bir bilgi sunulduğu tespit edilemediği dolayısı ile … ibaresinin jenerik bir ifade olduğu tespit edilmiş ancak raporda hukukçu bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede teknik açıdan heyette bulunan bilirkişilerin … ibaresinin jenerik bir ifade olduğuna dair yapmış oldukları tespit karşısında davalının jenerik ibare olduğu tespit edilen … ibaresini kullanmasının SMK md. 29 atfı uyarınca SMK md. 7/5-b kapsamında marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı ancak davalının kullanım şekli dikkate alındığında davalı tarafin, “… ve … tescilli markalarıdır” ibaresini kullandığı, diğer bir ifade ile davalı şirket, “…” ibaresini jenerik bir ad olarak değil, davacı şirketin tescilli markaları olduğu bilinci ile kullandığı, TTK m. 18 uyarınca tacir olması sebebiyle basiretli davranmak yükümlülüğü altında otan davalının, bu açıklaması ile birlikte, “…” ibaresini SMK m. 7/5-b bağlamında “dürüst kullandığından” söz edilemeyeceğine dair görüş bildirildiği görülmüştür.
Davalı yanın dava konusu çiplerin orijinal olup olmadığı husunda ki itirazların değerlendirilmesi yönünden dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmış, ek raporda teknik bilirkişilerce davalı tarafça sunulan kart okuyucu cihaz kullanılarak dosyada sunulmuş olan tüm kartların incelenmesinde, davacı ve davalı tarafça dava dosyasına sunulmuş olan davaya konu kartların tek tek cihazla kontrol edilerek kartların içinde bulunan çipe kayıtlı ID numaralarının kayıt altına alındığı, Kart okuyucu cihazın muadillerinin de internet sitelerinde araştırıldığı ve birçok satıcı tarafından ürün açıklaması olarak “… kart okuyucu” ifadesinin kullanılmakta olduğu; Davalı tarafça sunulan cihaz kutusunda …, cihaz üzerinde ise … ifadelerinin yazdığı, sunulan cihaz üzerinde, kutusunda “…” ifadesinin yer almadığı; “Kart içinde bulunan Çip’in davacının tedarik ettiği Çip olup olmadığının kesin ifade edilebilmesi için laboratuvar ortamında detaylı elektronik teknik inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan kök ve buna bağlı 3 ek rapor sonucunda teknik bilirkişiler ve hukukçu bilirkişiler arasında görüş ayrılığı olduğu gözetilerek tarafların itirazları ve rapordaki çelişkiler nedeni ile mahkememizce bir marka vekili, bir sistem yazılım mühendisi, bir endüstri mühendisi sektör bilirkişisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdine karar verilmiş, 01/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda, … ibaresinin jenerik olmadığı, markasal olarak rfid, temassız kartlar üzerinde kullanıldığı, davacı marka sahibinin markanın jenerik ada dönüşmemesi adına adli makamlar nezdinde gerekli önlemleri aldığı, davalının bir dönem davacı firmanın yetkili satıcı olarak hizmet verdiği anlaşılmakla bu ibarenin markasal kullanıldığını bildiği, bu kapsamda davalı kullanımlarının davacının marka hakkına SMK mad.29 ve 7 kapsamında tecavüz oluşturabileceği, ancak davalı tarafın sunmuş olduğu … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye Numaralı e-tespit tutanağında…internet sitesinde … A.Ş.’nin firma bilgilerinin “… ” olarak yayınlandığının tespitinin yapılmış olduğu, mahkemece bu delilin kabul edilir olması halinde dava tarihi olan 25/10/2017 tarihinde davalının kullanımlarının SMK mad.152 hakkın tükenmesi uyarınca marka hakkının kapsamı dışında kalacağı, ürünlerini tanıtıcı bilgiler kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olmayacağı şeklinde kanaat bildirmiş oldukları anlaşılmıştır.
SMK Mad 29 marka hakkına tecavüz yönü arasında markayı 7. Maddede belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz olarak kabul edilen halleri saymış ve bunlar kabul edilmiştir.
SMK’nun 7/2-a maddesine göre, marka sahibi tescilli marka ile aymı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması engelleyebilir demektedir.
SMK’nun 7/2-a maddesi uyarınca aşağıdaki hususların değerlendirilmesi gerekir.
i. — Aynımal ve hizmetleri kapsaması,
ii. — İşaretin tescilli marka ile aynı oluşu,
Bu madde kapsamında mad. 7/2-b’de olduğu şekliyle halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali aranmaz. Herhangi bir değişiklik veya ekleme olmadan, sonraki markanın münhasıran önceki işareti oluşturan unsurlardan oluşması veya bütün olarak bakıldığında işaretler arasında ortalama tüketiciler tarafından fark edilmeyecek derecede önemsiz farkların olması halinde işaretler aynı olarak kabul edilir. … ibaresinin davalı tarafından aynen tescilli olduğu … Sınıfta kapsamında kullanıldığı ihtilaf konusu olmamakla, bu kullanımın bir tecavüz oluşturup, oluşturmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır. Önceki bilirkişi raporlarında … ibaresinin jenerik bir ad olduğu belirtilmiş ise de, Yargıtay kararlarında markanın jenerik hale dönmesi için marka sahibinin davranışlarından kaynaklanması ve marka sahibinin böyle bir sonucun doğmaması için gereken gayreti göstermemiş olması arandığı belirtilmektedir. HGK., E. 2017/2497 K. 2021/631 T. 27.5.2021 “Bahsi geçen kararlarda da belirtildiği üzere, başlangıçta ayırt edicilik vasfına sahip bir işaretin zaman içerisinde kullanım sonucu cins adına jenerik) dönüşmesi nedeniyle marka tescil başvurusunun reddi ya da tescilli ise hükümsüz kılınabilmesi için bu sonucun marka sahibinin davranışlarından kaynaklanması ve marka sahibinin böyle bir sonucun doğmaması için gereken gayreti göstermemiş olması nedeniyle jenerik hâle gelmesi gerekir.” demektedir.
Davacı dosyaya adli makamlar nezdinde üçüncü kişilere karşı yapmış olduğu işlemlere yönelik deliller sunmuş, bu bakımdan HGK kararında da belirtilen kıstas bakımından davacının markasının jenerik hale geldiğinden bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Yine teknik bilirkişiler vasıtası ile internette yapılan araştırmada da … ibaresinin markasal olarak rfid, temassız kartlar üzerinde kullanıldığı anlaşılmaktadır.
SMK mad.7/5 Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması için kullanılmasını engelleyemez, demektedir. Ancak bu kullanımların ticari uygulamalara aykırı olmaması gerekir. Diğer bir deyişle üçüncü kişilerin marka sahibi ile aralarında işletmesel veya hukuki bir bağlantı olduğu izlenimini doğuracak ölçüde kullanımlardan kaçınmaları ve kendi markasını ön plana çıkarması gerekir. Yukarıda belirtildiği üzere davacının markası jenerik bir ibare olmayıp, SMK mad.7/5 kapsamında malların veya hizmetlerin türüne yönelik kullanımı söz konusu olamayacaktır.
Davacının markasının jenerik bir ibare olmadığı kanaatine varılmış ancak davalının bir dönem davacı firmanın yetkili satıcı olarak hizmet verdiği anlaşılmakla bu ibarenin markasal kullanıldığını bildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı tarafın sunmuş olduğu Sarıyer 2. Noterliğinin 12.02.2018 tarih ve … yevmiye Numaralı e-tespit tutanağında …internet sitesinde … A.Ş. nin firma bilgilerinin “… ” olarak yayınlandığının tespitinin yapılmış olduğu, dava tarihi olan 25/10/2017 tarihinde davalının kullanımlarının SMK mad.152 hakkın tükenmesi kuralı uyarınca uygun olacağı sonucuna varılmaktadır. 6102 Sayılı TTK 54 ncü maddesi haksız rekabeti “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar” olarak tanımlamakta, 55nci maddede haksız rekabet hallerinin başlıcaları bunlarla sınırlı olmayacak şekilde örneklendirilmektedir. Bunlar arasında “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” haksız rekabeti oluşturan dürüstlük kuralına aykırı bir davranış olarak sayılmıştır. Yukarıda marka hukukuna ilişkin yapılan değerlendirmede görüldüğü üzere, davacının markasının jenerik olmadığı, davalının bu durumdan haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan davalının davacının kayıtlı satıcısı olduğu, bu ürünleri davacıdan veya davacının yetkili satıcılarından aldığı noter tespit tutanağı ile sabit olduğundan … ürünlerini tanıtıcı bilgiler kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olmayacağı kanaatine varılmakla sübut bulmayan davanın anılan nedenlerle reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 597,72 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 417,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tecavüzün talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan: 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 159,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.659.90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸