Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/417 E. 2022/81 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/417 Esas
KARAR NO : 2022/81

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Taraf şirketlerin imzasının olduğu 20.10.2020 tarihli tam bölünme sözleşmesi ile dava dışı …Ticaret Limited şirketinin aktif ve pasif varlıkları taraf şirketlere devrolunduğunu, davaya konu olan … başvuru numaralı “…” ve … başvuru numaralı “…” markaları dava dışı … şirketi adına tescilli iken bu markaların kullanım ve terkini ile ilgili taraf şirketler arasında Tam Bölünme Sözleşmesine ek olarak taahhütname başlıklı belge imzalandığını, taraf şirket ortakları tarafında düzenlenmiş olan 28.08.2020 tarihli tutanakta markaların tasarrufu hakkında ortak kararlar alındığını, dava dışı şirketin tam bölünmesi ile birlikte bölünen dava dışı şirket adına tescilli bulunan …başvuru numaralı”…” markasını devralan davalı şirket taahhütname’nin 3.Maddesi uyarınca kendi orjinal markasını oluşturup tescil ettirdikten sonra “…” ve “…” markalarını kullanmamayı taahhüt ettiğini, davalı şirket adına tesçilli; …Numaralı “…” … Başvuru Numaralı “…” … Başvuru Numaralı “…” … Başvuru Numaralı “…” … Başvuru Numaralı “…” …Başvuru Numaralı “…” markalarının ürün ve hizmetlerde kullanılması ile üçüncü şahıslara devir ve temlikinin İhyitati tedbir yolu ile önlenmesini, devamında markaların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, HMK 107 kapsamında yargılama sırasında alacak miktarının kesin olarak belirlendiği zaman talep artırma kaydı ile 20.000 TL Maddi tazminatın işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınıp davacı müvekkil şirkete ödenmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava yetkisiz mahkemede açıldığını, dava görevsiz mahkemede açıldığını ve dava şartı olan arabuluculuk’a başvuru ve sonuçlandırma şartı yerine getirilmediğini, davayı kabul etmemekle birlikte davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, tam bölünme sözleşmesi ile bölünen şirket, işin devamlılığına esas maddi ve maddi olmayan bütün unsurları ile birlikte davalı müvekkile devredildiğini, bölünen şirketten ve davalı müvekkilden hukuki bir hak ve alacağı kalmadığını, davacı haksız kazanç elde etmek amacıyla bu davayı ikame ettiğini, müvekkil bölünen şirketin ünvan ve şirket logosunu 28.10.2019 tarihinden itibaren ve tam bölünme sözleşmesi öncesinde kullanmaya başladığını, davacı ise elit ünvan ve logosunun kullanımından tam bölünme sözleşmesi ile tamamen vazgeçtiğini, davanın yetkisizlik, görevsizlik, dava şartı yokluğu (arabuluculuk), zamanaşımı ve husumet yokluğundan esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasını talep etmiştir.
6769 sayılı SMK’nun 156. Maddesi bu kanunda öngörülen davalarda görevli ve yetkili mahkemenin tespitine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nın 156. Maddesi uyarınca bu kanunda öngörülen davalarda görevli ve yetkili mahkemenin tespitine ilişkindir. SMK 156/5 maddesi “üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibine aleyhine açılacak olan davalarda yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir” hükmüne amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın 19/2 maddeside “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz..” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalının adresinin “… ile …” olduğu davanın Marka (Maddi Tazminat İstemli) ilişkin olduğu SMK 156/5 gereği yetkili mahkemenin davalı ikametgahı mahkemesi olduğu davalı tarafça usulünce yetki itirazında bulunulduğu, yetkili mahkemenin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davalının yetkiye yönelik itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş, her ne kadar kısa kararda sehven Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar tesis edilmiş ise de, HMK md. 298/2 uyarınca gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağına ilişkin amir hüküm karşısında bu husus işbu gerekçeli kararda açıklanarak kısa hüküm aynen muhafaza edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-6769 sayılı SMK’nın m.156/5 göz önünde bulundurularak davalının yetki itirazının kabulü ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK m.20 uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece dikkate alınmasına,
Dair tarafların yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸