Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/414 E. 2023/98 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/414 Esas
KARAR NO :2023/98

DAVA:Caymanın Geçersizliği Tespiti
DAVA TARİHİ:14/12/2021
KARAR TARİHİ:06/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Caymanın Geçersizliği Tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın uzun yıllardır sektörde faaliyet gösteren bir yapım şirketi olduğunu, davalı sanatçı ile müvekkili yapım şirketi arasında “…” isimli albümün yayınlanması ile ilgili taraflar arasında Kültür Bakanlığına sunulmak üzere sözleşme imzalandığını, davalının 16/11/2021 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını bildirdiğini, cayma hakkının FSEK m. 58’de düzenlendiğini, davalının cayma hakkı koşullarının oluşmadığını belirterek, caymanın geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak beklenen menfaati elde edemediğini, meslek birliği tarafından da herhangi bir ödeme almadığını, müvekkilinin FSEK m.58 uyarınca haklarının esaslı olarak ihlal edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; davacı tarafa tebliğ edilmiş olan, davalı tarafça … 1. Noterliğinden 16 Kasım 2021 tarihinde keşide edilen … yevmiye sayılı ihtarnamede açıklanmış olan cayma iradesinin geçerli olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, FSEK 58 madde kapsamında caymanın geçersiz olduğunun tespiti ile caymanın iptali istemine ilişkindir.
5846 sayılı FSEK .nun 2. Maddesi ve devamında Eser türleri , İlim ve Edebiyat Eserleri (Md 2), Musiki Eserleri (Md 3), Güzel Sanat Eserleri (Md 4), Sinema Eserleri (md 5) olarak sayılmıştır. FSEK 3. Maddesi’nde Musiki Eserleri “Musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz bestelerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.
5846 Sayılı FSEK’nun 8. Maddesinde eser sahibi “Bir eserin sahibi onu meydana getirendir.” şeklinde tanımlanmıştır.
FSEK’te eser sahibine tanınan mali ve manevi haklar sınırlı sayı yöntemi ile belirlenmiştir. Bu kapsamda eser sahibine tanına manevi haklar; eserin umuma arz yetkisi ( m. 14 ), adın belirtilmesi yetkisi (m. 15/1 ), eserde değişiklik yapılmasını menetme yetkisi (m. 16 ve m. 17/2) ve eserin aslına ulaşma ve eseri sergileme hakkı ( m. 17/1 ve 17/3 ) şeklindedir. Eser sahibine tanınan mali haklar ise; işleme hakkı ( m. 21 ), çoğaltma hakkı ( m. 22 ), yayma hakkı ( m. 23 ), temsil hakkı ( m. 24 ), işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ( m. 25 ) şeklinde ifade edilmiştir. Bununla birlikte FSEK’in mali ve manevi hakları düzenleyen hükümlerinden farklı bir bölümde düzenlenseler de pay ve takip hakkı ( m. 45 ), cayma hakkı ( m. 58 ) ve vazgeçme hakkı ( m. 60) da FSEK’in eser sahibine tanıdığı haklardandır.
5846 Sayılı FSEK’nun 49. Maddesinde “Devren İktisap”; “Eser sahibi veya mirasçılarından mali bir hak veya böyle bir hakkı kullanma ruhsatını iktisap etmiş olan bir kimse, ancak bunların yazılı muvafakatiyle bu hakkı veya kullanma ruhsatını diğer birine devredebilir. İşleme hakkının devrinde, devren iktisap eden kimse hakkında da eser sahibi veya mirasçılarının aynı suretle muvafakati şarttır.”
5846 Sayılı FSEK’nun 52. Maddesinde “şekil ”;“Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.”
5846 Sayılı FSEK’nın 58. Maddesinde CAYMA HAKKI aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir;“Mali bir hak veya ruhsat iktisap eden kimse, kararlaştırılan süre içinde ve eğer bir süre tayin edilmemişse icabı hale göre münasip bir zaman içinde hak ve salâhiyetlerden gereği gibi faydalanmaz ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri esaslı surette ihlâl edilirse eser sahibi sözleşmeden cayabilir. Cayma hakkını kullanmak isteyen eser sahibi sözleşmedeki hakların kullanılması için noter vasıtasiyle diğer tarafa münasip bir mehil vermeye mecburdur. Hakkın kullanılması, iktisap eden kimse için imkânsız olur veya tarafından reddedilir yahut bir mehil verilmesi halinde eser sahibinin menfaatleri esaslı surette tehlikeye düşmekte ise mehil tayinine lüzum yoktur. Verilen mehil neticesiz geçerse veya mehil tayinine lüzum yoksa noter vasıtasiyle yapılacak ihbar ile cayma tamam olur. Cayma ihbarının tebliğinden itibaren 4 hafta geçtikten sonra caymaya karşı itiraz davası açılamaz. İktisap edenin mali hakkı kullanmamakta kusuru yoksa veya eser sahibinin kusuru daha ağır ise hakkaniyet gerektiği hallerde iktisap eden, münasip bir tazminat isteyebilir. Cayma hakkından önceden vazgeçme caiz olmadığı gibi bu hakkın dermayanını iki yıldan fazla bir süre için meneden takyitler de hükümsüzdür.”
FSEK 58. Maddesinde belirtilen cayma hakkının kullanılması için ihtar gönderilebilmesi için, hakları devralanın mali hak veya ruhsatı hiç veya gerektiği gibi kullanmamış olması lazımdır Taraflar sözleşmede hakkın kullanım süresini açıkça belirlemiş olmasına rağmen iktisap eden bu süreyi hareketsiz geçirmişse caymaya esas kullanmama fiili gerçekleşmiş sayılır. İhtarın muhtevasında mutlaka sözleşmedeki hakların kullanılması talebinin mevcut olması gerekir.
İhtarın mali hak veya ruhsatı hiç veya gereği gibi kullanmayan devralana caymanın ağır sonuçlarından kaçınmak için verilen fırsattan yararlanması hususunda bir hatırlatmadır ve bu fırsattan yararlanmayı sağlamak amacıyla devredenin devralana münasip bir mehil vermesi de gerekmektedir. Mehil verilmesi mali hakkı veya ruhsatın gecikmiş kullanımının verilen süre zarfında gerçekleştirilmesine rıza gösterildiği anlamına gelir. Mehil cayma hakkını kullanan tarafça verilir ve ihtarın hüküm ifade etmesi kural olarak mehil verilmesine bağlıdır. Söz konusu münasip mehlin somut olayın özelliklerine göre belirlenmesi gerekmektedir Ancak bazı hallerde mehil verilmeden de cayma hakkı kullanılabilir Bunlar Öyle hallerdir ki eser sahibinin diğer tarafa süre vermesi boş yere zaman kaybı demektir bu da eser sahibinin haklı menfaatlerine aykırıdır.
Mehil verilmesine gerek bulunmayan haller;
– Hakkın kullanılmasının imkansız olması,
– Hakkın kullanılmasının reddedilmesi
– Mehil verilmesinin eser sahibinin menfaatlerini esaslı surette tehlikeye düşürecek olması,
-Hak ve ruhsatı kullanma süresinin taraflarca önceden kesin olarak tespit edilmiş olmasıdır.
Somut olaya dönüldüğünde, davalının, 31.03.2017 tarihli T.C Kültür Bakanlığı Telif Hakları Ve Sinema Müdürlüğü’ne sunulmak üzere tanzim edilen muvafakatname ile yorumcu icra eden sıfatıyla davacıya 5846 sayılı FSEK madde 21, 22, 23, 24, 25 ve 80 maddelerinde düzenlenen Eser sahipliği ve bağlantılı hak sahipliği nedeniyle haiz olduğu “… “ isimli parçalar için mali haklarını kullanma yetkisi süre yer mecra sınırlaması olmaksızın verildiği, davacının bu muvafakatnameye dayanarak içinde …” parçalarının bulunduğu … isimli albüm için Kültür ve Turizm Bakanlığı Fonogramlara İlişkin 12.05.2017 tarihli 17/… kayıt tescil nolu Kayıt Tescil Belgesi’ni aldığı, akabinde söz konusu albümün davacı tarafından hazırlanarak, hem fiziki olarak CD/DVD satışa çıkarıldığ, …, …, … vb platformlarda da yayınlandığı ve yayınlanmaya/ satışa devam edildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan muvafakatnamede mali hak devir bedelinin kararlaştırılmadığı anlaşılıyorsa da, bedelsiz devredildiğine dair bir düzenleme de bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça , davalıya ödeme yapıldığına dair iddia ve delil ileri sürülmemiştir. Bu durumda davalı, davacının 31.03.2017 tarihli muvafakatname ile devraldığı mali haklardan yararlandığı tespit edilmiştir. İşbu dava … isimli esere ilişkin alınan kayıt tescil belgesinden yani 12/05/2017 tarihinden bugüne kadar yaklaşık 4,5 yıl geçtikten sonra açılmıştır. Davalı tarafından sözkonusu esreden doğan hakların kullanımına ilişkin muvafakatname tarihi olan 31.03.2017 ile ihtar tarihi 16 Kasım 2021 arasındaki süre içinde davalının (cayma hakkını kullananın) bu devirden amaçlanan faydayı elde etmediğinin araştırılması gerekmektedir. Ancak somut olayda, davalının devraldığı mali hakları kullandığı yani, … isimli albümü çıkardığı , fiziki olarak, e satış platformlarında satışa sunduğu, …, … gibi platformlarda da yayınlandığı tespit edilmiştir. Bunun yanısıra davalının cayma hakkını kullandığı 16/11/2017 tarihli ihtarnamesinde, davacıya hakkın kullanılması için münasip bir mehlin verilmesi gerekmekte ise de böyle bir mehlin verilmediği ve bu şekilde kanunda geçerli bir cayma için aranan şartın mevcut olmadığı kanaatine varılmakla, davalı tarafından davacıya tebliğ edilen … 1. Noterliğinin 16/11/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamede açıklanan caymanın geçersizliğinin tespitine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından davacıya tebliğ edilen … 1. Noterliğinin 16/11/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamede açıklanan caymanın geçersizliğinin tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 367,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.867,50 TL ve 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.986,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza