Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/413 E. 2023/43 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/413 Esas
KARAR NO : 2023/43

DAVA:Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/12/2021
KARAR TARİHİ:16/02/2023

BİRLEŞEN …. FİKRİ ve SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/90
KARAR NO:2022/60

DAVA:MARKA HAKKINA TECAVÜZÜN TESPİTİ, MEN’İ
DAVA TARİHİ:18/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ithalat ve satışını yaptığı kozmetik ürünler üzerinde imalatçı ve üretici firma ‘… … …. LTD.’ ile aralarında düstribütörlük sözleşmesinin mevcut olduğunu, tek distribütörlük hakkına sahip olduklarını, davacının ayrıca ithalat ve ihracatını yaptığı … markasını tescil ettirdiğini, davalının yasa dışı biçimde ve yüksek fiyatla satışını sağladığı ürünlerle davacı hakkında olumsuz yorumlar yaptığını, davalının teslim ettiği ürünlerde davacının standardı paketleme vs. ürünler satmadığını, bu sebeplerle ihtiyati tedbir talepli davacı tarafın tescilli markalara tecavüzden kaynaklı tecavüzün tespiti ile tecavüzün durdurulmasını, davalı şirketin müvekkil adına tescilli marka ile karıştırılma ihtimali bulunan … unvanını kullanmaktan men edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan bila tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Kozmetik Yönetmeliği’ne göre, kozmetik ürün, insan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek ve/veya vücut kokularını düzeltmek ve/veya korumak veya iyi bir durumda tutmak olan bütün preparatlar veya maddeleri ile bunların sınıflandırılması, ambalaj bilgileri ve denetimlerine ilişkin esasları kapsadığı, Bu Yönetmelik, kozmetik ürünlerin ambalajları üzerinde yer alması gereken bilgiler ve Türkçe etiket konulması hakkında da hükümler getirdiği, dava konusu ayak peelingi ürünlerin kozmetik kategorisinde ürünler olduğu, anlaşıldığı, Davacı yanın, dava dosyasına kıyaslamaya yarar herhangi bir ürün sunmadığı, dosyaya sunulan delilin fotokopi olduğu görüldüğünden ayrıca bir değerlendirme yapılamadığı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Birleşen …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin uzun yıllardır sarf ettiği emek, özveri ve sermaye ile Güney Kore’den ithal ettiği ve pek çok online platformda satışa sunduğu çeşitli kozmetik ürünler aracılığıyla Türkiye çapında büyük bir saygınlık ve beğeniye ulaşmış bir tacir olduğunu, müvekkilinin ithalatını ve satışını yaptığı kozmetik ürünler üzerinde ayrıca imalatçı ve üretici firma …. Ltd.’nin sağladığı Türkiye içinde tek distribütörlük hakkına haiz olduğunu, müvekkilinin ilgili imalatçı ve ihracatçı Güney Kore firmasının toplam ürünlerinin neredeyse %90’ını ithal ederek satışını yaptığını, ayrıca ithalat ve satışını yaptığı ilgili ürünler üzerinde “…” adı ile marka tescili sağladığını, davalı şirketin organik bağının bulunduğu açıkça ortada olan … firmasının 2021/… başvuru numarası ve “…” adıyla tescil ettirdiği marka aracılığıyla müvekkilinin markası ve satışa sunduğu ürünlerle neredeyse birebir aynı ambalajı taşıyan “sahte” ürünler sattığını, bahse konu ürünlerin “…” ibaresiyle Güney Kore’den ithal edildiğinin öne sürülmekte ve ithalat adresi olarak gerçeğe aykırı biçimde müvekkilinin tek distribütörü olduğu …. Ltd. şirketinin adresi gösterilmekte ise de, barkod kodundan anlaşıldığı kadarıyla anılan ürünlerin Çin malı olduğunu, davalı şirketin mevzuatın zorunlu kıldığı pek çok maliyet kaleminden yasadışı bir şekilde “kurtulması” hasebiyle satışını yaptığı ve müvekkilinin marka hakkına tecavüz eden ürünleri, müvekkilinin tüm yasal prosedürleri takip ederek sunabildiği satış fiyatından çok daha ucuza sattığını, müvekkili adına tescilli ürünler ile davalının sahte ürünlerini ayırt edemeyen tüketici kitlesi karşısında, müvekkilinin her geçen gün büyük bir zarara uğradığını, Trendyol’a yazılacak müzekkere ile hem müvekkilinin hem davalı şirketin yorum, değerlendirme, satış bilgi ve istatistiklerinin celp edilebileceğini, müvekkilinin ithalat sürecinden satış sürecine, gümrük sürecinden vergi sürecine her konudaki her adımı ilgili mevzuata uygun biçimde ifa etme konusunda oldukça titiz ve örnek bir tacir olduğunu, ne var ki davalı şirketin huzurdaki davaya konu tecavüz fiiliyle müvekkilinin yıllardır oluşturmaya, tanıtmaya, geliştirmeye ve büyütmeye çalıştığı çok yoğun bir emek, çaba ve sermaye harcadığı markasına çok açık ve ciddi bir zarar verdiğini, bu davanın davalısı şirketin yetkilisinin İstanbul 4.FSHHM’nin … E. davası ile ikame ettikleri davanın davalısı … olduğunu, …’ın kendisine karşı keşide ettikleri ihtarnamelerden bahsi geçen davadan ve satış platformu Trendyol’dan kendisinin satış yapmasını engellemelerinin ardından, davalı şirketi kurduğunu ve bilindiği kadarıyla sadece müvekkilinin marka hakkını haiz olduğu ürünleri sattığını, aradaki organik bağın hiçbir şüpheye yer bırakmayacak derecede ortada olduğundan, bu dava ile İstanbul 4.FSHHM’nin … E. sayılı davasının birleştirilmesine, davalı şirketin müvekkilinin markasına karşı işlemiş olduğu tecavüz fiillerinin tespiti ile tecavüzün men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, asıl dava ve birleşen davalar bakımından davalılara ait kullanımların, davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemlerine ilişkindir.
Davacının ithalat ve satışını yaptığı kozmetik ürünler üzerinde imalatçı ve üretici firma … … …. LTD.” ile aralarında düstribütörlük sözleşmesinin mevcut olduğu, tek distribütörlük hakkına sahip olduklarını, davacının ayrıca ithalat ve ihracatını yaptığı … markasını tescil ettirdiğini, davalının yasa dışı biçimde ve yüksek fiyatla satışını sağladığı ürünlerle davacı hakkında olumsuz yorumlar yaptığını, davalının teslim ettiği ürünlerde davacının standardı paketleme vs ürünler satmadığını, bu sebeplerle ihtiyati tedbir talepli Davacı tarafın tescilli markalara tecavüzden kaynaklı tecavüzün tespiti ile tecavüzün durdurulması talepli davanın kabulü talep olunmuştur.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, … adına …numara ile 3. Sınıfta tescilli … ibareli markanın koruma kapsamında olduğu görülmektedir.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Davacı ile … …. LTD. arasında 01.08.2020 tarihinde imzalanan distrübütörlük sözleşmesinin üç yıl süreli olduğu, sözleşmenin geçerli ve güncel olduğu, iş bu sözleşme uyarınca davacının tek yetkili satıcı ilan edildiği görülmüştür. Marka hakları davacıya ait …tescil numaralı … ibareli marka ile davalı yanın ticaret yapabileceğine dair taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça kesilen “… soyulan ayak peeling maskesi” isimli faturadan da anlaşılacağı üzere davalının ve davalıya ait şirketin davacıya ait markayı kullandığı sabittir. Hal böyle olunca 6769 sayılı SMK md. 7 uyarınca davalılar kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde asıl dava ve birleşen davanın kabulü cihetine gidilerek, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüzün tespiti ile bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, bu bağlamda davalı tarafça kullanılan … markasının kullanılmasının önlenmesine, tecavüze konu ürünlerin üretiminin, ithalinin durdurulmasına, kararın kesinleşmesine müteakip ürünlerin davacıya teslimine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın kabulü ile, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüzün tespiti ile bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, bu bağlamda davalı tarafça kullanılan … markasının kullanılmasının önlenmesine,
2-Birleşen davanın kabulü ile, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüzün tespiti ile bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, bu bağlamda tecavüze konu ürünlerin üretiminin, ithalinin durdurulmasına, kararın kesinleşmesine müteakip ürünlerin davacıya teslimine,
3-Asıl davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL harcın indirimi ile geriye kalan 120,60 TL harcın asıl davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Birleşen davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarıca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın indirimi ile geriye kalan 99,20 TL harcın birleşen davalı Caravaggıo 1571 Dış Ticaret Ltd.Şti’inden alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Asıl ve birleşen davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 160,00 TL posta/tebligat gideri ve 280,00 TL harcı (asıl ve birleşen davada peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.940,00 TL yargılama giderinin asıl ve birleşen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl ve Birleşen davalı yargılama masrafı yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2023.

Katip …

Hakim …