Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/412
KARAR NO : 2022/159
DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır tekstil sektöründe tasarım ve satış faaliyetlerinde bulunduğunu, düğme detaylı elbise tasarımının müvekkilinin İnstagram sayfasında ilk kez kamuya sunulduğunu, davalı … tarafından üretim ve satışı yapılan …ürününün tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, …müdürü …’nin de davaya taraf yapıldığını, …. FSHHM … D. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalıların elbise tasarımları ile müvekkilinin elbise tasarımı arasında ortalama tüketici açısında yanıltıcı durum olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğratıldığını belirterek, tasarım hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 1.000,00 TL maddi, 100,00 TL itibar ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalılara tebliğ edildiği, davalıların süresi içerisinde cevap sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin 13/08/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle ; davaya dayanak gösterilen tasarımların daha önce başka firmalar tarafından kamuya sunulduğunu, tasarıların yenilik sıfatına haiz olmadığını, maddi ve manevi zarara sebebiyet veremeyeceğini belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 03/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; davacı tarafın ürünlerin yayınlandığı belirtildiği ilgili “…” İnstagram sosyal medya hesapları profil sayfası ve paylaşımlar incelendiğinde tespite konu ürünlerin ilgili instagram hesaplarında paylaşılmış olunduğu, “…” Instagram profil sayfasına ait tespite konu paylaşımın “12 Nisan 2021″ tarihinde yapıldığı ve güncel olarak yayında olduğu, “…” Instagram profil sayfasına ait tespite konu paylaşımın “19 Haziran 2021″ tarihinde yapıldığı ve güncel olarak yayında olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalıya ait olduğu belirtilen “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 14.08.2011 tarihinde kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “… Sti.” firma adına kayıtlı olduğu, İlgili internet sitesi içerik sağlayıcısı tespiti için detaylıca incelendiğinde içerik sağlayıcısının firma ünvanının “…ŞTİ.” olarak, açık adresinin “…” olarak, iletişiminin “…” olarak İletişim / Gizlilik ve Güvenlik sayfasında açıkça belirtildiği ve web sitesi içerisinde tespite konu belirtilen (4 Adet) ürünlerin güncel olarak yayında olduğu tespit edildiği, tespite konu “…” isimli Instagram sosyal medya hesabına ait genel profil sayfası ve paylaşımlar kontrol edildiğinde “…” sayfasıyla ilişkili olduğu, bu sebeple ilgili sosyal medya sayfaların sahibi ile internet sitesinin sahibinin aynı kişi/kişiler olduğunun kanaati oluştuğu, davalının cevap dilekçesinden de davaya konu internet sitesinin ve sosyal medya hesabının davalıya ait olduğu anlaşıldığı ve paylaşımlar kontrol edildiğinde bahse konu sosyal medya içeriğinde tespite konu belirtilen ürünlere ait (2 Adet) paylaşımın “…” ve “…” tarihlerinde yapıldığı ve güncel olarak yayında olduğu, davalının dosyaya sundukları görsellere ait linkler detaylıca incelendiğinde … isimli sosyal medyaya ait paylaşımların linkleri kontrol edilmiş olup ilgili paylaşımların güncel olarak yayında olduğu, fakat yayınlama tarihlerinin paylaşımların detaylarında yazılı olmadığı, dosyaya kaynak kodları işaretli şekilde sunulan ve 13.01.2019 tarihinde yayına alındığı ifade edilen tarihin ise beyan edilen görsellerin yayınlama tarihi değil, kaynak kodları inceleyen … kullanıcısına ait hesap oluşturma tarihi olduğu anlaşıldığı, bu nedenle … için sunulan görsellerin tam olarak ne zaman yayınlandığı hususunda sağlıklı bir sunuca varılamadığı, ancak dosyaya sunulan 1 adet facebook paylaşımının 11.01.2021 tarihli olduğu ve ilgili paylaşımın güncel olarak yayında olduğu tespit edildiği, davacı tarafa ait “…” ve “…” Instagram sosyal medya hesapları profil sayfası ve paylaşımları incelendiğinde tespite konu tescilsiz tasarımının yenilik içeren bir tasarım olmadığı, davalı tarafın davaya konu olan tasarımın daha önce kamuya arz edildiğine dair dosyaya sunduğu güncel internet adresinde yapılan incelemeler neticesinde, adreste yayımlanan elbise tasarımı ile davacı tarafın tescilsiz tasarımının yapılan karşılaştırılmaları sonucunda, iki tasarımında benzer özellikleri taşıdığı ve bilgilenmiş tüketici nezdinde birebir aynı tasarım algısı oluşturacağı kanaatine ulaşıldığı, SMK m. 56/4-b ve m.81/1 a kapsamında tescilsiz tasarıma tecavüze ait şartların mevcut olmayacağı, bağlantılı olarak TTK m.55/1a-4 kapsamında haksız rekabete ilişkin şartların mevcut olmayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacıya ait tescilsiz tasarım hakkına davalılarca tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmesi halinde maddi , manevi ve itibar tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı, davaya konu düğme detaylı elbise tasarımının Türkiyede ilk kez kendisi tarafından üretilerek 12/04/2021 tarihinde kamuya sunulmuş olduğunu, tasarımın tescilsiz tasarım olarak korunması gerektiğini iddia etmiştir.
Dava konusu tasarımın SMK uyarınca tescilsiz tasarım olduğu göz önüne alındığında bu bilgiler ışığında tescilsiz tasarıma tecavüz şartlarının doğabilmesi için SMK md. 55/4, 56/4-b, 57/1,59-1,2 69/2,70/1 ve 81/4 maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tasarıma tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Madde 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Madde 78- (1) Tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan hâller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir.(2) Tasarımın hükümsüzlüğü, 77 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre sadece önceki hak sahibi; 70 inci ve 73 üncü maddelere göre ise ancak tasarım hakkına sahip kişiler tarafından ileri sürülebilir.(3) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir.(4) Hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde tasarım sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca bu kişilere bildirim yapılır.(5) Tescilsiz tasarımlarda hükümsüzlük davası, hak sahibi olduğunu iddia eden kişiye karşı açılır. Hükümlerine amirdir.
Bir tasarımın önceki bir tasarımla aynı kabul edilmesi için birebir ayniyet göstermesi gerekli değildir. Birbiri ile karşılaştırılan iki tasarımın sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde de iki tasarımın aynı olduğu kabul edilir . Şayet farklılık mevcut bir tasarım esas alınarak yapılmış, mevcut tasarımın bir versiyonu niteliğinde ise ve mevcut tasarımla aynı olmayı ortadan kaldırmıyorsa yenilik söz konusu olmaz .
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
SMK m.56/f.6 gereği ayırt edici nitelik incelemesini gerçekleştirecek olan bilgilenmiş kullanıcı, bu değerlendirme sırasında “tasarımcının o tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesini” de dikkate almalıdır. Bu bağlamda seçenek özgürlüğü derecesinin yüksek olduğu ürünlerde küçük farklılıklar tasarımlara ayırt edici nitelik kazandıramazken, seçenek özgürlüğünün dar olduğu ürünlerde küçük farklılıklar ayırt edici nitelik için yeterli görülebilir. Ayrıca ayırt edicilik incelemesinde tasarımcının ürüne ilişkin uymak mecburiyetinde kalacağı teknik zorunlulukların da (ör. tasarımın işlevini görebilmesi için belirli bir şekil ve boyutta olmasını gerektirecek teknik zorunlulukların) dikkate alınması şarttır.
Somut olaya dönüldüğünde dava konusu tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihin tespiti açısından davacı tarafından davaya dayanak olarak sunulan… adlı instagram satış sayfasında 12.04.2021 tarihinde ilgili ürünün satışa arz edilmiş olduğu tespit edilmiş, davalı tarafın davaya davanak olarak sunulan,“…” sayfa linkinde belirtilen ürünün 11 Ocak 2021 tarihinde kamuya sunulmuş olduğu bilişim incelemesi ile tespit edilmiştir. Önceki tarihli ürün görselinin tasarım bilirkişisi tarafından dava konusu tasarım ile karşılaştırılması sonucunda yapılan incelemede, her iki elbisenin de aynı amaçla kullanılan ürünler oldukları, tasarımların bütüncül algısında düğme sayısı ve etek bolluğu, dışında ayniyet derecesinde benzer oldukları, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı, yenilik içeren tasarıma konu olabilecek farklı bir unsurun bulunmadığı, davalı tarafından dosyaya sunulan 11/01/2021 tarihli ürünün davacı tarafın tescilsiz tasarımı ile ayniyet derecesinde benzer olduğu, SMK md. 56/4-b ve 81/1-a kapsamında tescilsiz tasarıma tecavüze ait koşulların mevcut olmadığı, buna bağlı olarak TTK md. 55/1-a-4 kapsamında haksız rekabete ilişkin şartların mevcut olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu ve tüm deliller kapsamında dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin olarak yatırılan 360,34 TL’den 80,70 TL karar harcının mahsubu ile kalan 279,64 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden yönünden davalılar vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden davalılar vekili yararına hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalılar vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen itibar tazminat miktarı yönünden davalılar vekili yararına hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022
Katip
e-imza
Hakim
e-imza