Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/404 E. 2023/141 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/404 Esas
KARAR NO : 2023/141

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1959 yılında kurulduğunu, metal sanayi iş kolunda faaliyet gösteren işverenleri çatısı altında toplayan ülkemizin en büyük işveren sendikası olduğunu, müvekkiline ait “…” ve “…” markalarının …’nin çalışmaları kapsamında geliştirilen projeler sonucunda yaratıldığını ve fiilen kullanılmaya başlandığını, davalı şirkete ait … ve … tescil numaralı “…” markalarının müvekkilin markası ile benzerlik taşıdığını ve iltibasa neden olduğunu, müvekkili markaları ile karıştırılmaya sebebiyet verdiğini belirterek, davalıya ait … sayılı “…” ve … “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça cevap ve beyan sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 27/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; davacı ve davalı markaları açısından …sınıf ortak olduğu, … Sınıfta Davacı taraf, ….sınıf bakımından davalı adına tescil durumu söz konusu olduğunu, aynılık açısından değerlendirildiğinde, sadece …sınıf üst başlığının aynı olduğunu bu sınıf altındaki alt sınıflar açısından aynılık olup olmadığı; …sınıflar bakımından ise benzerlikler olup olmadığını incelemek gerekeceği, davacıya ait her iki marka ile davalıya ait “…” ( …) markasındaki …sınıf aynı ise de … açısından benzer olmadığı, bu nedenle sadece … marka açısından 9.sınıf bakımından Davacı markaları ile iltibas ihtimali bulunduğunu, ancak ” SMK m.6/1 “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile iğı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir” hükmü gereğince hükümsüzlük konusunda takdirin mahkemeye ait olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dava 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hükümsüzlüğü talepli davadır.
Davacı, markaları oluşturan işaretlerin benzer olduğunu; görsel olarak da aynı dizlim nedeniyle benzer olduğunu; her iki markaya da mavi ve siyah renklerin hakim olduğunu; işitsel olarak da benzer olduğunu; kavramsal olarak da ifade edildiğini, benzer olduğunu; bütüncül yaklaşımla incelendiğinde de taraf markalarının benzer işaretlerden meydana geldiğini; markaların aynı/benzer mal ve hizmetleri içerdiğini; … sınıfın ortak olduğunu, …sınıfta yer alan bazı mal ve hizmetlerin de ilişkili hizmetler olduğunu; davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının …sınıfta yer alan hizmetler üzerinde tescil edildiğini, müvekkiline ait markaların …sınıfta tescillerinin bulunmadığını ancak …sınıftaki mallarn …sınıftaki müşterilerin malları elveri şekilde görmesi ve satın alması malların bir araya getirilmesi hizmetleri” altında aynen yer aldığıı müvekkili adına …sınıfta tesci malların “…” markasındaki “parekendecilik hizmeti altında yer alması , aynı dağıtım kanalına sahip olması, aynı tüketici kesimine hitap etmesi nedeniyle benzer olduğunu; markaların karıştırılma ihtimali bulunduğunu; davalı markalarının hükümsüz kılınmaması halinde iltibas yaşanacağını iddia etmiştir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacı adına 33 adet tescilli markanın yer aldığı, hükümsüzlüğü talep edilen davalıya ait … numara ile tescilli … ibareli markanın başvuru tarihinin 13/05/2020 olduğu, … sınıflarda 04/10/2021 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Marka, bir. teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işarettir. Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini kapsıyorsa ya da işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali ( iltibas ) olan herhangi bir işaretin kullanılması hallerinde markaya tecavüz söz konusu olmaktadır. Halk tarafından karıştırılma ihtimali için doktrinde iki koşulun bir arada olması aranmaktadır. Bunlardan birincisi tescili istenen markanın, daha önce tescilli bulunan markanın aynısının veya benzerinin olması halidir. İkincisi ise, her iki markanın da aynı mal ve hizmetlerde kullanılmasıdır.
Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması — halinde marka sahibi tescilden doğan haklarını kullanabilir.
Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.(SMK.m.6/1)
Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir. (SMK.m.6/4) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. (SMK.m.25/1). Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. (SMK.m.25/3). Hükümsüzlük hâlleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. (SMK.m.25/5). 25 inci madde gereğince markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi hâlinde bu karar marka başvuru tarihinden itibaren etkili olup, markaya bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır(SMK.m.27/1). Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini kapsıyorsa ya da işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali ( iltibas ) olan herhangi bir işaretin kullanılması hallerinde markaya tecavüz söz konusu olmaktadır. Halk tarafından karıştırılma ihtimali için doktrinde iki koşulun bir arada olması “aranmaktadır. Bunlardan birincisi tescili istenen markanın, daha önce tescilli bulunan markanın aynısının veya benzerinin olması halidir. İkincisi ise, her iki markanın da aynı mal ve hizmetlerde kullanılmasıdır.
Taraflara ait tescilli markaların arasında öncelik sırasına bakıldığında, davacı markalarının tescil ve koruma sürelerinin daha önce olduğu görülmektedir. Davacının 2 adet markasının logo ve yazım şekli farklı ise de aynı sınıfta (…sınıf) tescillidir. Davalının 2 adet markası logo ve isim olarak aynı ise de ( …) ve (…) şeklinde farklı sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür. Görsel anlamda yapılan incelemede taraf markalarının benzer olmadığı, fonetik bakımdan ise taraf markalarının ayniyet derecesinde benzer olduğu, kavramsal olarak yapılan teknik incelemede de “…” in bir kısaltma olduğu “…” nin “güvenilir” anlamına geldiği ancak “…” veya “…” işaretlerini fonetik yönüyle birlikte değerlendirildiğinde “mesafe” / “uzaklık” anlamına geldiği ve bu yönüyle davacı ve davalı markalarının benzer oldukları oldukları, bütünsel olarak bakıldığında ise, davacı ve davalı markalarının benzer olduğu, davacıya ait her iki marka ile davalıya ait “…” ( …) markasındaki….sınıf aynı ise de … açısından benzerlik taşımadığı, bu nedenle sadece … marka açısından …sınıf bakımından davacı markaları ile iltibas ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılmakla,davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli … ibareli markanın …sınıf bakımından kısmi hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça tüm mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlük kararı verilmesi talep edilmiş ise de, davacı tarafın, davalı tarafın markasını tescil ettirdiği ….Nice sınıflarında markasını tescil ettirmediği, davacı markasının “tanınmış marka” olduğuna ilişkin de dosyada ve TPMK kayıtlarında bir beyan veya belgeye de rastlanmadığı gözetilerek fazlaya ilişkin talep reddedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli … ibareli markanın …sınıf bakımından kısmi hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen hükümsüzlük talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 84,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.584,00 TL’den dava kısmen kabul kısmen ret olduğundan takdiren %50’si 1.292,00 TL ve 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.410,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza